Değerli Okurlar, seçimlerden önce iktidara kim gelirse gelsin, ekonominin en zor ve en önemli konu olacağı aşikardı… Önemli görevlendirmeler ve isimler iş dünyasında ve halkımızda umutlu bir bekleyiş yarattı. Hatta, faiz konusunda geçmiş kararların ülkemize büyük bedeller ödetmesine karşın (ne yazık ki olan olmuştu), tam tersi uygulamalara yönetimin hiç itirazı olmadı. Ardından, yaz sıcağında zam sağanakları başladı!
Vergi oranlarında yapılan değişiklikler insanları çileden çıkarttı, ama biliniz ki bu daha başlangıç; menünün kalanı midemize oturacak, tabii yiyebilirsek! (EK MTV’nin daha önceki gibi AYM’den döneceğini öngörüyorum).
Bu arada KDV’nin sadece iki puan artmasına rağmen halkın marketleri yağmalaması ne kadar anlamsızsa, fiyatların bu oranın çok ama çok üzerinde güncellenmesi ise acımasız ve insafsızdı…
Öte yandan, özellikle memur emeklilerine yapılan gayri insani artış, muhalefet yerine tüm iktidar ortakları tarafından kabul edilemez olarak nitelendi. Dijital medyada paylaştığım yorumumu burada da tekrarlamak isterim: “İnsanlar hayatlarından değil işlerinde emekli oldular. Yani; YAŞAMALILAR” Reva görülen maaş “SEN YAŞAMA, ÇIK ARADAN” demek… Bu acı ilaç değil zehirdir!
Bu darboğazdan sadece bordrolularla ve halkı ezerek çıkamazsınız, devletin tasarrufta rol model olması gerekir. Önerilerimi aşağıda paylaşıyorum;
Vergilerin dağılımında ve toplanmasında adalet ve yayılım sağlanmalıdır,
Acı reçeteyi yakaladığınıza ödetemezsiniz, diğerlerini de yakalamanız lazım,
Birden fazla yerden maaş alan görevli kalmamalı,
Kamuda sadece ATM’lere giderek maaş alanları sonlanmalı,
Devlet zorunlu olmayan işler dışında personel alımı yapılmamalı,
Mevcut kamu personelinden azami verim alınsın, gerekirse tayinlerle dengeleme yapılmalı,
Kamu araçlarını üçte bire indiriniz, yenilenecekler ülkemizde üretilen olmalı,
Yurt dışından üretilen üst makam araçlarının tamamı Togg’a dönüşsün, halk sırasını bekler,
İtibardan tasarruf edilmelidir. Gereksiz ve lüks tüm harcamalar sonlandırmalı,
Fazla protokol uçakları THY’ye devredilmeli, lazım olunca kullanılır,
Devlet muhtelif hediye gönderme uygulamasını sonlandırmalı,
Zorunlu olmadıkça yurtdışı, yurtiçi seyahatler sonlanmalı, toplantılar salgındaki gibi olmalı,
Zorunlu olmayan yatırımlar durdurulmalı, ertelenmeli ya da ucuzlatılmalı,
Tüm kurumlara tasarruf hedefleri koyup, aylık takibi yapılmalı,
Yabancı konukların misafirlikleri yeter, vedalaşılmalı,
SİZLER BU LİSTEYİ ÇOK UZATABİLİRSİNİZ…
Önümüzdeki seçimde kayıplarını yerine koymak isteyen iktidar, seçim politikası sebebiyle yukarıda sıraladıklarımı yapmayabilir ama kendi kaybeder. Ayrıca, zam yapıyorsun, enflasyonu artırıyorsun yine zam yapıyorsun ve yine enflasyonu artırıyorsun, içinde üretim olmayan bu kısır döngü bizi geri götürür. Muhtemeldir ki; seçim öncesinde tüm çalışanlara tekrar yüksek maaş artışı uygulanacaktır.
Birkaç öneri ve tespitim daha var;
Bireyler ve devlet artık kazanmadan harcamamalı,
Çıkışımız çok ve katma değerli üretim olmalı,
Tarım ve hayvancılık devlet desteğiyle canlandırılmalı,
İktidar, tüm ülkenin hatta muhalefetinde değerli ekonomistlerini değerlendirmeli,
Muhalefet zaten yetersizdi; şimdi yok bile, halk gibi izliyor. Sonra halkın yanından izler,
IMF seçeneği masada olmalı (daha beteriyle karşılaşabiliriz),
1.000, 5.000, 10.000 banknotla düşünülmeli, metal sadece 1 TL olmalı,
Uzun yıllardır sefalet endeksinde dünyada son 10’dayız yani SEFİLLER’i oynuyoruz,
CUMHURİYETİMİZİN100. yılında biz daha büyük baş yapıtta rol almalıydık…
Unutmayın; “açlık sofuluğu elbet bozdurur”, ülkemin geleceğinden asla karamsarlığa kapılmıyorum; doğacaktır vadettiği günler Hakkın….
Saygılarımla.