BALKANTÜRKSİAD Başkanı İskender İskenderoğlu, yaptığımız röportajda derneğin kuruluş misyonunu “Balkan kökenli girişimcilerin ekonomiye katkısını artırmak” olarak tanımladı. İskenderoğlu, derneğin bugün hem Bursa’da hem de uluslararası ölçekte etkinliğini her geçen yıl daha fazla artırdığını söylerken amaçlarının ticaret köprüleri kurmak, üyeler arasında iş birliği olanakları oluşturmak, Balkan ülkelerinde yatırım fırsatlarını tanıtmak ve kültürel ilişkileri güçlendirmek olduğunu söyledi.
BAL-NET iş ağı, sektörel çalışma grupları ve sinerji toplantılarıyla üyeler arasında referans pazarlamasını destekleyen BALKANTÜRKSİAD, bugüne kadar 33 sinerji toplantısı gerçekleştirerek Türkiye ve Balkanlar arasında önemli bir iletişim ağı oluşturdu.
Bursa ekonomisinde etkin rol
Üyeleri ağırlıklı olarak KOBİ niteliğinde olan dernek, iş eşleştirme faaliyetleriyle Bursa ekonomisine doğrudan katkı sağlıyor. Gayrimenkulden sağlığa, otomotiv yan sanayiden üretim sektörüne kadar geniş bir alanda faaliyet gösteren üyeler, derneğin sağladığı networking ve yönlendirme sayesinde hem yeni müşterilere ulaşıyor hem de dış pazarlardaki etkinliklerini artırıyor. BALKANTÜRKSİAD, düzenlediği yurtdışı ticaret heyetleri aracılığıyla üyelerin Balkan ülkelerine erişimini kolaylaştırıyor. Türkiye’nin 2024 yılında Balkan ülkelerine gerçekleştirdiği 23,4 milyar dolarlık ihracatta, Bursa merkezli iş dünyasının önemli paya sahip olduğu belirtiliyor.
Türkiye–Balkan ticaretinde artan potansiyel
Balkan coğrafyasının Türk yatırımcılar için stratejik önemine dikkat çekiliyor. Romanya ve Bulgaristan, pazar büyüklüğü ve AB üyeliği nedeniyle öne çıkarken; Sırbistan, Bosna Hersek, Kuzey Makedonya, Kosova ve Arnavutluk gibi ülkeler, üretim yatırımları ve teknoloji transferi açısından fırsatlar sunuyor. Türk firmalarının bu ülkelerde özellikle imalat, gıda, ambalaj, inşaat ve mühendislik alanlarında güçlü bir varlığı bulunuyor.
Önümüzdeki dönem hedefleri
Dernek, önümüzdeki dönemde Balkan ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerini daha da güçlendirmeyi, uluslararası lobi ve diplomasi faaliyetlerini artırmayı hedefliyor. BAL-NET 4 ve 5 için planlanan çalışmalar sürerken; büyükelçi buluşmaları, ihracat odaklı organizasyonlar ve kültürel projeler de takvimde yer alıyor. BALKANTÜRKSİAD Akademi toplantılarının ise yeni dönemle birlikte daha da genişletilmesi planlanıyor.
BALKANTÜRKSİAD’ın kuruluş misyonu ve bugünkü hedefleri nelerdir? Derneğin kuruluşundan bu yana nasıl bir gelişim süreci yaşandı, bugün geldiği noktada hangi alanlarda fark yaratıyor?
Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) 2011 yılında, Balkan ve Rumeli kökenli iş insanlarını aynı çatı altında toplayıp Türkiye ile Balkan ülkeleri arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel bağları güçlendirmek amacıyla kuruldu.
Kurucu Başkan Naci Şahin öncülüğündeki 41 iş insanı dernek misyonunu “Balkan/Rumeli kökenli girişimcilerin ekonomiye katkısını örgütlemek ve artırmak” olarak benimsemiştir.
Genel ve uygulamalı hedefler;
Ticaret ve yatırım köprüleri oluşturmak amacıyla, Üye şirketler arasında yeni iş birliği imkânları oluşturmak; Balkan ülkelerinde hedef pazarlar oluşturmak, yatırım fırsatları hakkında bilgilendirmelerde bulunmak ve yönlendirme sağlamaktır.
Ağ, bilgi ve proje platformları oluşturmak olarak tanımlayabileceğimiz, Üyelerimiz için sektör bazlı çalışma grupları ve “BAL-NET” gibi ağ sistemleriyle üyelerimizin birbirine erişimini, ortak proje üretimini ve ticaretini kolaylaştırmaktır.
Türkiye ve bilhassa Bursa ile Balkan ülkeleri arasında kültürel ve diplomatik köprü görevi hedefiyle Türkiye–Balkan ilişkilerinde kültürel diyalogları güçlendirmek, etkinlik, çalıştay ve karşılıklı ziyaretlerle “kamu-dışişleri” kanallarına tamamlayıcı katkı sunmaktır.
BALKANTÜRKSİAD ilk yıllarda üyeleri arasındaki temasları hızla artırmak için sosyal/iş etkinlikleri, yöresel toplantılar ve network organizasyonları düzenledi; yönetim kurulları, komisyonlar oluşturuldu.
Bölgesel / Ulusal-Uluslararası etkinliklerde görünürlük anlamında örneğin “Başkent Buluşmaları” gibi etkinliklerle Ankara’da politika/sivil/toplum ve kamu aktörleriyle temaslar kuruldu; bu tür adımlar derneği yerel/ulusal-uluslararası karar vericilere daha görünür kıldı.
Günümüzde ise uluslararası yönde genişleme ve yatırım odaklı çalışmalar gerçekleştirilmektedir. BALKANTÜRKSİAD bugün geldiği noktada, sürdürülebilir iş ağı, kamu ziyaretleri ve etkinlikler aracılığıyla sektörel meseleleri duyurma, politika yapıcılarla temas kurma imkânı sağlıyor. Bu, BALKANTÜRKSİAD üyelerine yalnızca ticari değil aynı zamanda sosyal-diplomatik bir rol de veriyor.
Her gittiğimiz ülkede o ülkenin ticaret odaları ve iş insanları dernekleriyle görüşmeler yapıyoruz. Almanya’ya gittiğimizde de Alman–Türk İş İnsanları Derneğini ziyaret ediyoruz. Hangi ülkeye gidersek gidelim, bölgedeki iş insanları örgütleriyle temas kurmayı önemsiyoruz. Ayrıca gittiğimiz ülkelerin başkentlerindeki Türk büyükelçiliklerini de ziyaret ediyoruz. Bu kapsamda, 11 Aralık’ta Tiran’da Türkiye–Arnavutluk Büyükelçiliğini ziyaret edeceğiz. Biz kendimizi Balkan ülkeleriyle herhangi bir konuda temas kurmak isteyen tüm vatandaşlarımızın bağlantı noktası olarak görüyoruz. Bursa’yı da balkanların başkenti olarak adlandırıyoruz.
33 tane sinerji toplantısı yaptık. Bunlar, bizim üyelerimize yaptığımız ve tanınmış CEO’ları, devlet başkanları ve oda başkanlarını davet ettiğimiz toplantılar olarak adlandırılabilir.
Bursa ekonomisinde BALKANTÜRKSİAD’ın rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Üyelerinizin faaliyet gösterdiği sektörler ve bu sektörlerin kent ekonomisine katkıları hakkında bilgi verir misiniz?
BALKANTÜRKSİAD’ın Bursa ekonomisindeki rolünü değerlendirecek olursak;
Ağ oluşturucu (networking) ve iş eşleştirici çalışmalar başlığında; Derneğimiz, BALNET ve sektörel çalışma gruplarında (gayrimenkul, sağlık, profesyonel hizmet, pazarlama, etkinlik hizmetleri vb.) üyeleri bir araya getirerek doğrudan “referans pazarlaması” ve iş eşleştirme mekanizmaları işletiyor. Bu, küçük ve orta ölçekli üyelerin yeni müşteri/tedarikçi/iş ortaklığı bulmasını hızlandırıyor, dolayısıyla ticari hareketliliği destekliyor.
İhracat ve bölgesel pazar erişimi köprüsü olmak hedefinde; Bursa’nın Balkanlar ve civarıyla yoğun ticari ilişkileri var; BALKANTÜRKSİAD, üyeleri aracılığıyla bu koridoru güçlendirmeye odaklanıyor (Balkan forumları, ekonomi buluşmaları, yurtdışı yatırım bilgilendirme etkinlikleri). Bu sayede üyeler Balkan pazarlarına daha hızlı erişip ihracat kanallarını çeşitlendiriyor. Dolaylı Bursa’nın ihracat performansına katkı sağlıyor.
Bilgi aktarımı, kapasite geliştirme çalışmaları kapsamında BALKANTÜRKSİAD düzenli olarak üyelerine ekonomi, risk yönetimi, yurtdışı yatırım hukuku vb. konularda eğitim ve bilgilendirme sağlıyor. Bu tür kapasite geliştirme faaliyetleri üyelerin kurumsal olgunluğunu ve dış piyasadaki rekabet gücünü artırıyor.
BALKANTÜRKSİAD, hem kültürel köprü hem de “kamu - STK - iş dünyası” arası diyalog kanalı görevi görüyor; bu da Bursa’nın bölgesel marka bilinirliğine olumlu yansıyor. Dernek temsilcilerinin kamuoyu ve diplomatik etkinliklerde yer alması, kentin Balkanlarla olan bağlarının görünürlüğünü artırıyor.
Bursa ekonomisine sağlanan somut katkı kanallarını özetleyecek olursak;
- Balkan rotası ve çevre pazarlar aracılığıyla üyelerin dış pazar erişimini kolaylaştırma.
- Üye firmalar KOBİ ağı içinden istihdam sağlar; ağ içi yönlendirmeler yeni işler üretir.
- Yurtdışı yatırım fırsatlarının üyelerle paylaşılması, sermaye akışını ve yatırım çeşitlenmesinin sağlanması
- Eğitimler, paneller ve risk yönetimi oturumlarıyla üyelerin kurumsal kapasitesinin artırılması
- Bölgesel politika-diyalog ve tanıtım faaliyetleri Bursa markasının güçlenmesine katkı sağlanması
Balkan coğrafyasıyla olan ekonomik ilişkilerinizde mevcut tablo nedir? Türkiye-Balkan ülkeleri arasında ticaret, yatırım ve iş birliği olanakları açısından nasıl bir potansiyel görüyorsunuz?
Öncelikle mevcut tabloya bakalım;
Ülkemiz ile Balkan ülkeleri arasındaki ticaret son yıllarda büyüyor; 2024’te Türkiye’nin Balkan ülke grubuna yaptığı ihracat yaklaşık 23.4 milyar dolar seviyesine ulaştı.
BALKANTÜRKSİAD, Bursa merkezli olarak Balkan/Rumeli kökenli iş insanlarını bir araya getiren bir yapı; Bal-NET ve sektörel çalışma grupları üzerinden üye ağını iş eşleştirme, bilgi paylaşımı ve pazar erişimi için aktive ediyor.
Türkiye genelinde ve Bursa özelinde KOBİ’ler, Balkanlar’a yönelik ticarette belirleyici; Türkiye-Balkanlar ticaretinde imalat (özellikle hafif sanayi, otomotiv yan sanayi, tekstil), tarım/ gıda ve inşaat/mühendislik öne çıkıyor.
Türkiye’nin ulusal yatırım stratejileri ve yurtdışı yatırım verileri ile yurtdışı yatırım anketleri de Türk firmalarının Balkanlar’da aktif olduğuna işaret ediyor.
Son verilere göre Türkiye’nin Balkan ülkelerine ihracatında güçlü artış yaşanıyor; bu eğilim Türkiye-Balkan koridorunun halen can alıcı bir ticaret rotası olduğunu teyit ediyor. Başlıca alıcı ülkeler arasında Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Balkan bölgesindeki diğer ülkeler öne çıkıyor.
Sektörler bazında ise; İmalat (otomotiv ve yan sanayi, makine, tekstil), gıda/işlenmiş tarım ürünleri, inşaat malzemeleri, kimya/ambalaj ve hizmet ihracatları (mühendislik, mimarlık, lojistik) en önemli kalemler.
Hangi Balkan ülkelerinde hangi fırsatlar daha güçlü derseniz?
Romanya ve Bulgaristan: Pazar büyüklüğü ve AB üyeliği nedeniyle ticaret hacmi yüksek; lojistik, makine, otomotiv yan sanayi, inşaat malzemeleri ve gıda ürünleri için güçlü fırsat alanları.
Sırbistan, Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek, Karadağ, Arnavutluk, Kosova: Yerel üretim kapasitesinin güçlendirilmesine açık; KOBİ ortaklıkları, teknoloji transferi, tarım işleme ve küçük-orta ölçekli üretim tesisleri için cazip. İnşaat/mühendislik ve enerji projeleri de önemli.
Çünkü, Türkiye, Bursa ve BALKANTÜRKSİAD ekseninin avantajları; coğrafi yakınlık, kültürel bağlar, imalat sanayi, tekstil, otomotiv yan sanayi, gıda işleme alanlarında sektörel yetkinlikler olarak sıralanabilir.
Küresel ekonomik dalgalanmalar ve sıkı para politikası iş dünyasını nasıl etkiliyor? Özellikle KOBİ’lerin finansmana erişim, maliyet artışları ve rekabet gücü açısından yaşadığı sorunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Küresel ekonomik dalgalanmalar ve sıkı para politikası, finansman maliyetlerini ve krediye erişimi zorlaştırıyor. Bunun en sert etkisini KOBİ’ler hissediyor.
Türkiye özelinde sıkı para politikası kredi büyümesini yavaşlatmış ve bankacılık kredi koşulları sıkılaşmıştır. Bu da KOBİ’lerin işletme sermayesi ve yatırım finansmanına ulaşmasını zorlaştırıyor. Vergi ve SGK prim borçlarında gerçekçi bir yeniden yapılandırma paketi oluşturulmalıdır. Hazine destekli düşük faizli işletme kredisi destekleri devreye alınabilir.
Küresel dalgalanmalar (enerji, emtia fiyatları, tedarik zinciri aksamaları) girdi maliyetlerini artırıyor. Sıkı para politikası ile enflasyonun düşürülmesine çalışırken reel ekonomide maliyet baskısı kısa vadede devam edebilir; KOBİ’ler fiyat esnekliğine sahip olmadığında kâr marjı erozyonu yaşanıyor.
Yeşil dönüşüm ve dijitalleşme sürecine iş dünyasının uyumu konusunda neler söylersiniz? Üyeleriniz bu dönüşüme nasıl hazırlanıyor, BALKANTÜRKSİAD bu konuda ne tür destekler veya projeler yürütüyor?
Enerji verimliliği, emisyon azaltma, döngüsel ekonomi faaliyetlerinde yoğunlaşan yeşil dönüşüm ve otomasyon, ERP / CRM, dijital satış ağırlıklı dijitalleşme artık rekabet için şarttır. Müşteriler, tedarikçiler ve düzenleyiciler bu alanlarda uyum bekliyor.
BALKANTÜRKSİAD olarak biz, üyelerimize yönelik farkındalık ve kapasite artırıcı etkinlikler/seminerler düzenleyerek bu dönüşüme destek veriyoruz. Bal-NET ağı da üyelerin bilgi-paylaşımı ve ortak projeler geliştirmesi için zemin sağlıyor.
Türkiye’deki Yeşil Dönüşüm Programı ve Bursa’nın sürdürülebilir enerji/iklim planları, şirketler için finansman-teşvik ve uyum yolları sunuyor. BALKANTÜRKSİAD olarak bizim ve üyelerimizin bu ulusal / yerel programlarla eşgüdüm içinde hareket etmemiz gerekiyor.
Balkan kökenli iş insanlarının Türkiye’deki ekonomik dinamizme katkısını nasıl tanımlarsınız? Bu bağın sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan nasıl bir sinerji oluşturduğunu düşünüyorsunuz?
Balkan kökenli iş insanları Türkiye’de girişim, istihdam, yatırım açısından hem doğrudan ekonomik aktör, hem de ‘köprü’ rolü oynayan ağlar aracılığıyla ticaret ve yatırım akışlarını hızlandırıyor.
Bu bağ; ekonomik, sosyal ve kültürel bileşenlerin birbirini güçlendirdiği bir “sinerji” oluşturuyor.
Karşılıklı güvene dayalı ticari bağlantılar, kültürel yakınlık sayesinde pazara giriş maliyetinin düşük olmasını da sağlıyor.
Balkan kökenli iş insanları hem ihracatçı hem ithalatçı rolleriyle Türkiye’nin Balkanlara açılımını kolaylaştırıyor. Örnek olarak 2024’te Türkiye’nin Balkan ülke grubuna ihracatının yüzde 17 düzeyindeki artışı verebiliriz.
Özetleyecek olursam; Balkan kökenli iş insanları Türkiye’nin ekonomik dinamizmine hem doğrudan hem dolaylı katkı sağlıyor. İhracat-ithalat kanallarını çalıştırıyor, yatırım ve istihdam üretiyor, bilgi ve kültürel sermaye transferi yapıyorlar. Bu etki; BALKANTÜRKSİAD sayesinde kamu-özel iş birlikleri ve profesyonelleşme ile daha da büyüyor.
Son olarak, önümüzdeki dönem için derneğin hedefleri ve projeleri neler olacak? Hem Bursa hem de uluslararası ölçekte BALKANTÜRKSİAD’ı hangi yeni çalışmalar bekliyor?
Derneğin hedeflerinden bahsedecek olursam, BALKANTÜRKSİAD Akademi toplantılarına devam edilecek, Üniversiteler ile ilişkiler kuvvetlendirilecek, Balkan ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler ile ilişkiler kuvvetlendirilecek, üyelerimizin meseleleri kamu kurumlarına ve yöneticilere aktarılmaya devam edecek. Bal-Net 4 ve 5’in kurulma planları yapılmıştı. Bal-Net 4’ün çalışmalarına başladık. Yılda bir genişletilmiş toplantı yapılacak. 1 yıl Bursa’da 1 yıl Ankara’da olmak üzere büyükelçi buluşmalarına devam edilecek. Minia BALKANTÜRK parkının okullara tanıtılması yapılacak BALKANTÜRKSİAD geleneği olan Sinerji Toplantıları aralıksız devam edecek.
Bunlara ek olarak; ekonomi buluşmalarını, ihracat odaklı etkinlikleri sürdüreceğiz. Uluslararası temaslar ve lobi-diplomasi faaliyetlerinin yanı sıra ve fahri konsolosluk ilişkilerini kuvvetlendireceğiz. Yerel ‘İhracat & İnovasyon’ Programları ve Yeşil & Dijital Uyum etkinliklerine, kültürel faaliyetlere ve ticaret heyetleri ile ikili iş görüşmelerine devam edeceğiz.
Eklemek istediklerinizi ilave edebilir misiniz?
Bizim birliktelik amacımız, Balkan kökenli iş insanlarını bir çatı altında toplamak ve günümüzün en kıymetli girdisi olan network sayesinde tüm üyelerimizin iş ağını geliştirmektir. Derneğimize, kendi alanında uzmanlaşmış ve diğer üyelerimize fayda sağlayabilecek kişileri kabul ediyoruz. Birbirleriyle ticaret yapması ve kültürel anlamda bilgi alışverişinde bulunması kolay olan insanlar burada bir araya geliyor. Referans sistemiyle çalışıyoruz; uygun görülmesi halinde üye kabulü yapıyoruz.
Bugün derneğimizde 80’e yakın iş kadını üyemiz bulunuyor. 3–4 yıl önce “iş adamları” ibaresini kaldırarak tüm üyelerimizi kapsayan “iş insanları” tanımını benimsedik.
Yaptığımız sosyal etkinliklerden biri, bazı üyelerimizin haftada üç gün 12.00–13.30 arasında bir araya gelerek birlikte yemek yemesidir. Kurucu Başkanımız Naci Bey ve üç arkadaşı tarafından başlatılan bu buluşmaların amacı, network’ün güçlenmesi ve üyeler arasındaki kaynaşmanın artmasıdır.
Bal-Net’lerin en önemli özelliği, her sektörden yalnızca bir kişinin gruba dahil edilmesidir. Haftada üç gün düzenlenen bu buluşmalar sabah 08.00 ile 9.30 arası yapılıyor ve üyeler kendi işlerine devam ediyor.
Bu toplantılarda kişisel gelişim ve tanıtım imkânı da sunulmaktadır. Her üye, sırası geldiğinde bir marka sunumu ve bir network sunumu yapar. Birçok iş insanının kürsü korkusu olduğu için, bu ortam onlara topluluk karşısında konuşma pratiği kazandırmaktadır. Ayrıca konuk konuşmacılar da davet edilerek diğer sektörlerdeki gelişim ve merak edilen konular hakkında paylaşımlarda bulunulmaktadır.
Referans grubumuzun temel amacı, üyelerin birbirlerinin işlerini artıracak referanslar vermesine yardımcı olmaktır. Bu referanslar kayıt altına alınmaktadır. Bunun yanında, Balkan ülkeleriyle ilişkilerimizi sürekli sıcak tutmaya özen gösteriyoruz.




