2 Nisan 1996… 
Çocuk yaşımda başlayıp büyük bir hevesle devam ettirdiğim gazetecilik mesleğinde ‘İşte benim gazetem’ diyerek Ekohaberimin ilk sayısını elime aldığım tarih. Bu işe kalkışırken yaşadığım zorluklar ve çoğu olumsuz eleştirilerle birlikte, içimdeki korkular ve hevesle harmanlayıp, gururla sayfalarına baktığım tarih… 
Evet dostlar; o günden bu yana tam 26 yılı devirdi Ekohaberim… 

Ve ben 47 yıllık bir gazeteci olarak bu konuda hala duygularımı ifade etmekte zorlanıyor, hissettiğim gururu ve yaşadığım mutluluğu satırlara sığdıramıyorum.
Her yıl Nisan ayı yaklaşırken, sizlere içimdeki duyguları anlatmaya hazırlanır, yılda bir gün buluşacağımız satırları aklımdan geçirmeye başlardım. Fakat 2019’dan bu yana, dünyaya musallat olan virüsle birlikte türlü olumsuzluklar yaşamımızı çevreledi. Yaşam tarzımızdan alışkanlıklarımıza, umutlarımızdan hayallerimize kadar farklılaştık, değişmek zorunda kaldık. İnsanlığın başına gelenler, hepimizi yordu, yaraladı. Fakat hayat devam ediyor; belki tercihlerimiz değişmeye devam edecek, belki sosyal ve kültürel rotalarımız farklı yerlere evrilecek. Bunu zaman gösterecek… Bir keşmekeş gibi görünse de, bu ayrımda bir duygunun varlığına bir kez daha sarılacağız; UMUT… 

Nitekim bizler var olmaya devam edeceğiz. İşte bu noktada umudu seçmekten başka çaremiz yok. Her şeye rağmen mesela bizler; sizlere karşı sorumluluğumuzun da bilincinde olarak; üreten, yol gösteren bir rehber olmaya devam edeceğiz. Değişime ayak uydurup, yeni gelişmeleri özümseyerek; özel içeriklerle, ekonomiye dair ne varsa, her Salı sizlerle paylaşacağız. Geleceğe olan bakışımızı tazelemek, yarınlara hazırlanmak için çabalayacak, ekonomik gelişmelere ortak olacağız. Jean Jacques Rousseau ‘Yaşamak solumak değil, çalışmaktır.’ demiş. Bunun için geride bıraktığımız 26 yılda, yayın hayatına aralıksız devam eden Ekohaber’in, en az bu kadar yıl daha ‘Bursa’nın ekonomi gazetesi’ olmaya devam edeceğini hayal ediyorum. Bu yüzdendir ki bu satırları okuyan değerli okurlarımıza ve Ekohaber’de emeği geçen herkese ihtiyacım var. Gazetemle olduğu kadar sizlerle de övünüyorum ve bu yolculukta yanı başımda olacağınızı biliyorum. Sağ olun, var olun… 
Önümüzdeki yıl görüşmek 
dileğiyle, hoşçakalın.