Ülkemizin daha müreffeh hale gelmesi için katma değerli ürün ve hizmetler üretmemiz şart. Bu noktada teknolojik ve akademik girişimlerde büyük bir potansiyel var ama desteklenmeleri gerekiyor. Ticari başarı potansiyeli yüksek olan böyle girişimler o en zorlu başlangıç zamanlarında maddi kaynak ya da tecrübe aktarımı yapmak suretiyle desteklenirse ileride ciddi başarı hikâyelerinin önü de açılmış oluyor.
Peki bir girişimin yatırım ve mentörlük alma süreci nasıl ilerlemeli?
Girişimlere şöyle bir yol haritasını öneririm. 
Öncelikle kendi birikiminizle ya da size yakın kişilerden süreci fonlamak suretiyle projenizi bir yere kadar getirmeniz gerekmekte. Bir yerden sonra tıkanırsanız Türkiye’de de artık devrede olan online kitlesel fonlama araçlarından faydalanabilirsiniz. Bu platformlarda projenizi lanse ettiğinizde bazen binlerce insan küçük küçük rakamlarla da olsa yatırım yapıyor ve milyonları aşan rakamlar toplanabiliyor. Aldığınız bu fonla projenizi biraz daha somutlaştırabilir, taslak yapıda da olsa işleyen bir prototipi hayata geçirebilir ve patent koruması gibi hukuki önlemleri bu süreçte alabilirsiniz. Yine bu süreçte kuluçka merkezlerinin sağladığı imkanları da göz ardı etmemenizi, TÜBİTAK BİGG gibi girişimcilik programlarını da araştırmanızı tavsiye ederim.
Kitleme fonlama sonrasında ya da eş zamanlı olarak artık iyice ete kemiğe bürünmüş projenizi melek yatırım ağlarına da götürebilirsiniz. Böyle ağlara kitlesel fonlamadan ya da birilerinden ön yatırım almış olarak gitmeniz konunun daha ciddi ele alınmasını sağlar.
 Yatırımcılar yatırım yapacağı girişimleri 
seçerken hangi riskleri dikkate alır?
Öncelikle risk yelpazesinin yatırım yapılan girişimin durumuna göre değiştiğini belirtmek isterim. Henüz fikir aşamasındaki bir girişimde riskler çok yüksekken ürününü birkaç yıldır satan bir girişime yapılacak yatırım çok daha düşük riskleri bünyesinde barındırır. Bu noktada aynı iş fikrine, riskler başlangıçta yüksekken 10 birim yatırım yapılırken, aynı iş fikri ticarileştiğinde 5-10 kat yüksek oranda yatırımları çekebilmektedir. Burada net bir kural olmasa da genelde yatırımcılar riskleri genelde teknik, hukuk, takım, pazar ve finans-strateji perspektiflerinde ele alır. Örneğin teknik olarak çok mükemmel bir ürünün pazarda bir karşılığı olmayabilir. Ya da teknik olarak iyi, pazarda da karşılığı olan bir ürünle ilgili bir hukuki risk olabilir. Ya da her şey mükemmeldir ama takım sorunludur gibi. Bu arada kimi yatırımcılar bu perspektiflere ilişkin riskleri daha sezgisel analiz ederken, kimi yatırımcılar özel değerlendirme sistematikleri ile analizlerini yapar.
Yatırım almak isteyen genç girişimciler 
nelere dikkat etmeli?
Girişimcilere ilk tavsiyem, yatırımcıların iş fikrinin güzelliği kadar takımın etkinliğine de dikkat ettikleridir. Diğer bir deyişle, iş fikri ne kadar iyi olursa olsun genelde hiçbir yatırımcı sorunlu, özensiz ve düşük motivasyonlu bir takıma yatırım yapmaz. 
Bir diğer tavsiyem de, yatırımcılara gitmeden önce girişimcilerin şu konulara ciddi kafa yormaları ve mümkünse bu başlıkları içeren bir sunumla görüşmelere gitmeleridir: 
 
• Pazarın Tanımı
• Çözülen Sorun ve Çözüm Yöntemi 
(çok teknik detaya girmeden)
• Hedef Kitle ve Kullanım Alanları 
• Tahmini Pazar Büyüklüğü
• Varsa mevcut satış verileri
• 3-5 Yıllık Gelir Tahmini
• Rakip ürünlerle karşılaştırma tablosu
• Takımın Tanıtılması
• Ticarileşme, Patent Durumu
• Referanslar – Onaylar (Müşteri, test sonucu vb)
• Yatırımcıdan Beklentiler (şu kadar parayı şu işlemler için istiyorum ve bunun karşılığında da şu kadar hisse vermeyi vaat ediyorum gibi)
Umarım faydalı bilgiler aktarabilmişimdir.
Sevgi ve saygılarımla.