PERAKENDE sektörü
büyüme sürecine geçti
Yaklaşık 20 yıl içindeki gelişimiyle dünya listelerinin ilk sıralarına çıkan perakendecilik sektörü, Türkiye'de de yakaladığı hızlı büyüme trendiyle dikkatleri üzerine çekmiştir. Türkiye ekonomisinin barometresi olarak kabul edilen perakende sektörü, her ne kadar kısa bir tarihe sahip olsa da, gelişmiş ülkelerdeki yapılanmaya yetişmeyi başarmıştır.
Yerli perakendeciler sadece Türkiye'de değil, başta komşu ülkeler olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde hizmet vermeye başlamıştır. Bugün dünya genelinde düzenlenen pek çok yarışmada Türk perakendecileri aldıkları ödüllerle hem kalitelerini hem de tüketiciye sağladıkları katma değeri dünyaya sergilemektedir.
Modern (organize) perakendecilik sektörünün tedarik politikaları, Anadolu ve Trakya'daki kurulu gıda ve konfeksiyon KOBİ'lerine de yeni iş kapıları açmıştır. Tedarikte uygulanan kalite ve fiyat standartları, üretici firmaların yeniden yapılanmasını sağlamıştır. Türkiye'deki alışveriş merkezlerinin arz zincirine girebilen KOBİ'ler, sonraki yıllarda uluslararası alışveriş zincirlerine mal satma imkanını bulmuştur.
SEKTÖR 2015TE 22 TRİLYONA ULAŞACAK
Dünyada 16 trilyon dolarlık hacme sahip perakende sektörünün 2015 yılında 22 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı tahminleri yapılıyor. Sektör aktörlerine göre, perakende sektörü pazara giren yeni firmalar ile yatırım ve satın almaların da etkisiyle ciddi bir büyüme sürecine geçmiş durumda.
PERAKENDE HER YIL YÜZDE 10 BÜYÜYOR
Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman departmanı tarafından hazırlanan "Perakende Sektörü Değerlendirmesi" başlıklı rapora göre 2011 yılında 302 milyar dolar olan Türkiye perakende sektörünün büyüklüğünün 2012 yılında 313 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yapılan projeksiyonlara göre Türk perakende sektörünün 2016 yılına kadar her yıl ortalama yüzde 10 büyüyeceği öngörülüyor. Rapora göre, gıda dışı perakendeciliğin yüzde 48 paya sahip olduğu sektörün yalnızca yüzde 40ı organize perakendeden oluşuyor. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgilere göre organize perakende sektörünün, 2006 yılından 2011 yılına kadar ek 285 bin kişiye istihdam sağladığı 5 yıllık süre zarfında sektörde yüzde 95 oranında istihdam artışı yaşandığına işaret ediliyor.
YERLİ VE YASANCI YATIRIMCININ SEKTÖRE İLGİSİ BÜYÜK
Türkiye'de son zamanlarda büyüyen perakende sektörü, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Aralarında özel sermayeli fonlar ve yurt dışı şirket oyuncularının da bulunduğu bir çok piyasa partneri gözlerini sektöre çevirirken, yerli oyuncuların dinamizm ve bilgisinin sektörde önemli bir temel oluşturacağı belirtiliyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de perakende sektörü, yeni yatırımlar ve yarattığı istihdamla ekonomik büyümeye katkı sunmaya devam ediyor. EVA ve Akademetre Research & Planning tarafından hazırlanan Türkiye AVM Potansiyel Raporu'na göre; Türkiye'de 265 aktif AVM bulunuyor. 55 il henüz AVM ile tanışmazken, 2014 yılında Türkiye'deki faal AVM sayısının 347'ye çıkacağı tahmin ediliyor. Araştırmalar, ortalama AVM kiralanabilir alanlarının büyüklüğünün arttığına da işaret ediyor. İlk açılan AVM'den bu yana bugün için aktif olan AVM'ler ortalama 29 bin metrekare büyüklükteyken, bu yıl AVM'lerin ortalama büyüklüğünün 37 bin metrekare, 2013 yılında 39 bin metrekare, 2014'te de 53 bin metrekare olması bekleniyor.
AVM Potansiyel İhtiyaç Analizi Raporu'nda 2012 yılı Şubat ayı itibariyle Türkiye'de bin kişi başına düşen kiralanabilir alanın ortalama 102 metrekare olduğu belirtilirken, 2013 yılında bu rakamın 142 metrekare olacağı belirtiliyor.
Türk Perakende Sektörünün en önemli avantajı genel ekonomi üzerinde sağladığı
pozitif etkidir. Sonuç olarak perakende sektöründeki büyüme, sözü edilen sektörlerin yanı
sıra, inşaat, güvenlik, tesis yönetimi, lojistik, gıda işleme ve çeşitli altyapı yatırımlarının ve
sektörlerinin de gelişmesini sağlamaktadır.
Türkiyede toptan ve perakende ticaretin toplam ekonomi içindeki payı, ABdeki ekonomilerle paraleldir. Öte yandan, AB ülkelerinde modern perakende sektörünün payı,
toplam perakende sektörünün %80-90ına yakın iken, Türkiyede bu oranın %40-42 aralığında
seyrettiği tahmin edilmektedir. Halihazırda Türk perakende sektörünün TÜİK ticaret
verilerine göre, yaklaşık %60ının geleneksel, %40ının ise modern (organize) perakende
sektörüne ait olduğu tahmin edilmektedir.
Perakende Büyüklükleri Karşılaştırmaları 2011
Nüfus(milyon) Tüketici harcaması Gıda harcaması Perakende satışları
Germany 81,8 1.947.176 191.309 639.212
United Kingdom 62,7 1.487.908 122.426 620.632
France 63,3 1.549.662 188.079 616.706
Russia 142,9 914.610 266.855 503.482
Italy 60,7 1.358.787 185.472 476.380
Spain 46,2 891.783 117.448 312.515
Turkey 73,7 568.507 114.523 174.644
Netherlands 16,7 370.262 39.922 148.108
Poland 38,2 313.440 57.278 116.417
Belgium 11,0 259.648 34.067 114.050
Sweden 9,4 250.174 27.557 105.556
Greece 11,3 230.546 36.292 66.414
Portugal 10,6 159.739 23.574 66.318
Czech Republic 10,5 111.675 13.243 46.401
Ireland 4,5 99.230 9.141 45.999
Kaynak: Euromonitor
SÜPERMARKET VE İNDİRİM MAĞAZALARINDA ARTIŞ VAR
Genel olarak günümüz Türk perakende sektörü yaklaşık %60 oranındaki geleneksel
perakende pazar payıyla, 1970lerin Avrupa perakende pazarına çok benzemektedir. Modern
perakende sektörünün, geleneksel perakende sektöründen pazar payı kazanmaya
başlaması, perakende sektöründeki istihdam verimliliği seviyesinin, ölçek ekonomisi ve
uluslararası pazarlara yayılmanın faydalarının yanı sıra, tedarik zinciri yönetiminde modern
bilgi işlem sistemlerinin de kullanılması ile arttığı çok açıktır. Türkiyede gıda perakendecileri
ile ilgili olarak son beş yılda, süpermarketlerin ve indirim mağazalarının
(discount) sayısında önemli bir artış olmuştur. Süpermarketlerin ve indirim mağazalarının
yükselişi Türk ekonomisi açısından yeni bir oluşumdur. Söz konusu bu marketlere
ulaşımın kolay olmasından, örneğin konut alanlarına yakın olması ve alışveriş için daha
az zaman harcanması sebebiyle, Türkiyede giderek artan sayıda insan bu tür yerlerden
alışverişi tercih etmektedir. Büyük süpermarketlerin açılmasından sonra, hızlı tüketim
maddeleri fiyat endeksleri de düşme eğilimi göstermiş ve bu durum özellikle düşük gelir
seviyesindeki ailelerin ürünleri daha ucuz fiyatlarla alabilmelerini sağlamıştır.
E-ticaret elektronik ürün satışları, kitap, beyaz eşya, küçük ev aletlerinin yanı sıra
gıda perakendeciliğinde de önümüzdeki yıllarda önemli satış kanallarından birisi olarak
karşımıza çıkacağı görülmektedir. Özellikle sektörde yaratılan yeni yatırımlar, kampanya
çeşitliliği ve ödeme çeşitliliği bölge ülkeleri ve diğer ülkelerde de ilgi ile izlenmekte ve
model oluşturmaktadır.
İNTERNET PERAKENDECİLİĞİ ÖNE ÇIKIYOR
Türkiyede e-ticaret 2007-2008 yıllarında önemli bir gelişme yaşamıştır. Firmaların
web sitelerine uğrayan ziyaretçi sayılarını artırmaya yönelik promosyonlar yürütmesi,
internet üzerinden kredi kartıyla yapılan harcamaların güvenliğinin yükseltilmesi ve internet
üzerinden dolandırıcılıkların azalması gibi gelişmeler ile tüketici güveni artmıştır.
Web sitelerine ve online işlemlere güven sağlandıkça Türkiyede e-ticaret sektörü gelişimini
sürdürecektir.
İnternet perakendeciliği 1,3 milyar TLlik satışa ulaşarak 2008 yılında %22 cari büyüme
değeri göstermiştir. İnternet ve bilgisayar kullanılmasının artışı internet perakendeciliğinin
büyümesini kamçılamıştır. Harcanabilir gelir düzeyindeki artış ile, daha çok insan
bilgisayar ve internet erişiminin bedelini ödeyebilmektedir.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) 2011 yılsonu verilerine göre, 2011 yılı içerisinde
yerli kredi kartları ile yerli ve yabancı sitelerde 135 milyon adet işlem ve 22 milyar
TL değerinde işlem gerçekleşti. 2010 yılı ile 2011 yılı e-ticaret ciroları karşılaştırıldığında,
e-ticarette %57 oranında artış olduğu görülüyor. BKM 2011 yılı verileri, hızlı ve kolay
alışveriş olanağı sağlayan e-ticareti tercih edenlerin her geçen gün arttığını gösterdi.
E-ticarete olan güven artmaya devam ediyor. Harcama cirosundaki artışın işlem adedinin
üzerinde oluşu, bu yıl e-ticaret harcamalarında daha pahalı ürünleri seçtiğimizi ortaya
koymaktadır. 2010 yılında işlem başına 147 TL harcanırken, 2011 yılında bu değer 164 TL
olarak gerçekleşti. BKM verileri sonuçlarına göre, 2011 yılında internet üzerinden en fazla
telekomünikasyon, havayolları ve elektronik eşya sektörlerine yönelik e-ticaret işlemi
yapıldığı gözlemleniyor.
KUTU İÇİNDE
Türkiye Perakende Sektörünün Güçlü Yönleri:
İki kıtanın birleştiği, üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye coğrafi konumu gereği
çok stratejik bir öneme sahiptir.
Ülkenin dinamik ve artan bir nüfusa sahip oluşu, perakende sektörünün pazarını
büyütebilmesine katkıda bulunmaktadır.
o Geleneksel ve kültürel tüketim alışkanlıkları özellikle yerli markalar için
sağlam bir dayanak oluşturmaktadır
o İçerde belirli bir büyüklüğe erişen yerli markaların kısa bir süre sonra, öncelikli
olarak çevre ülkelerde yatırıma yönelmeleri global markaların doğmasını
sağlayacaktır.
Ekonomideki gelişme, satın alma gücündeki artış ve artan tüketim eğilimleri
sektörün gelişimine katkı sağlamaktadır.
Bankacılık sisteminin güçlü olması hükümeti kriz döneminde bankaları kurtarmak
için kamu parasını kullanmak durumunda bırakmayıp krizden daha çok
etkilenen diğer sektörlere destek verilmesini sağlamıştır.
Diğer ülkelere kıyasla işgücü maliyetlerinin görece düşük olması, eğitimli ve
eğitilebilir işgücünün varlığı sektörün gelişimi için bir avantaj oluşturabilir.
3 büyük anakentin (metropolün) yanı sıra 1 milyon nüfusun üzerinde 15 kente
sahip olan Türkiye, sektör pazarının gelişimi ve büyümesi için önem arz etmektedir.
1996 yılından beri Avrupa Gümrük Birliğine üye olan Türkiye, ekonomik ve sosyal
açılardan ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Ürünlerin serbest dolaşımına izin
verilmesinin yanı sıra miktar kısıtlamalarının karşılıklı olarak kaldırılması perakende
sektörü için bir avantaj teşkil etmektedir.
Turizm sektörünün hızla gelişmesinin perakende sektörüne olumlu yansımaları
olmaktadır. İstanbulun bir alışveriş destinasyonuna dönüşebilecek kapasiteTürkiye
ye sahip olması 100ün üzerinde AVMnin kentin dört bir yanına yayılmışlığı her
kesimden yabancının alışveriş yapabilmesini mümkün kılmaktadır.
Kayıt dışı ekonominin önlenmesinde katkısı olan öncü sektörlerden birisidir.
İstanbula 3 saatlik uçuş mesafesindeki ülkelerde toplam 950 milyon kişi yaşamaktadır.
Organize perakende sektörü, özel tüketimi artıran kampanya ve promosyonları
ile dinamik ve öncü pozisyondadır.
Türkiye Perakende Sektörünün Zayıf Yönleri:
Yüksek cari işlemler ve bütçe açığı, işsizlik ve kayıt dışı ekonominin artışı gibi
ekonomik sorunlar nedeniyle ekonomide istikrar sağlanamamaktadır. Bu tür politik
problemleri aşmak zor ve yıpratıcı bir süreçtir. Bu da pek çok sektörü olduğu
gibi perakende sektörünün gelişimini de olumsuz yönde etkilemektedir.
Yüksek işlem maliyetleri ve bürokratik zorluklar şirket kurulmalarında ve satın
almalardan önce yapılan fizibilite çalışmalarında birer engel olarak ortaya çıkmaktadır.
Fazla mesai kısıtlamalarının gevşetilmesi gibi girişimlere rağmen, Türk işgücü
piyasası hala uluslararası standartlara göre katı koşullara sahiptir.
Yaşanan nüfus artışına ve gençlerin yüksek oranına rağmen, uzman personel yaratmak
oldukça zorlaşmıştır. Örneğin kasap, şarküterist, manav gibi. Yeni yetişen
nesillerde bu meslekler tercih edilen meslekler arasında görülmemektedir.
Tüketiciye yönelik kredilendirme çeşitlerinin azlığı tüketiciyi kredi kartını yanlış
kullanmaya yöneltmekte, alışveriş atmosferini olumsuz etkilemektedir.
Organize perakende sektörü ölçek ekonomisinden henüz tam anlamı ile faydalanamamaktadır.
Bilgi teknolojileri altyapıları yeterli düzeyde değildir.
Tedarik zinciri yönetiminin optimizasyonu konusunda yaşanan sıkıntıların maliyetlere
yansıması yüksektir.
Sektör fiyatlandırma konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Fiyatlandırmada haksız rekabet
yaratacak koşullar mevcuttur.
2008 yılından bugüne kadar süren global kriz havası tüm dünyada olduğu gibi
Türkiyede de tüketici güvenini olumsuz etkilemektedir. Tüketici güven endeksi
dünyada olduğu gibi Türkiyede de kriz öncesinin çok altındadır.
Türkiye Perakende Sektörünün Fırsatları:
Sahip olunan altyapı olanaklarını kullanarak ve birtakım teşvikler vererek ülkeye
gelen uluslararası doğrudan yatırımların arttırılması mümkün olabilir. Bu yatırımlar
pazarın büyümesi ve kayıt içi ekonominin gelişmesi için bir fırsat teşkil
etmektedir.
Değerli Türk Lirasının enflasyonu düşürme ve mevcut iç talebi canlandırma üzerindeki
etkileri ekonomide az da olsa bir iyileşme olduğunun bir göstergesidir.
Pazarın hala çok büyük bir kısmının geleneksel perakendecilerin elinde olması
olgunlaşmamış Türkiye perakende sektörünü yerli ve yabancı yatırımcılar için
cazibe merkezi yapmaktadır.
Kadınlara ve gençlere iş imkanı sağlaması nedeniyle akıllı istihdam politikaları
ile işsizliğin azaltılması için fırsatlar yaratmaktadır.
Türk perakende markalarının yurtdışı yatırımlarının artmasına yönelik destekler
döviz girdisi ve ürün ihracatı bağlamında önemli bir potansiyeldir.
Perakende sektöründeki firmaların çok geniş bir ürün yelpazesinde kendi markalı
ürünlerini tek bir mağaza çatısı altında müşterilerine sunma kapasitesi ve
gücüne sahip olması sektörün geleceği için önemli bir fırsattır.
Rekabeti artırmak ve yerli/yabancı yatırımcıları cezbetmek için serbest ticaret
anlaşmalarının uygulanmaya başlaması, Türkiyeye yatırım yapmayı planlayan
yabancılar için fırsat teşkil etmektedir.
Türkiye perakende sektörü bu güne kadar oluşturduğu deneyimi ile yakın bölge ülkelerine
açılarak perakendenin tüm alanlarında yurt dışı operasyonlar ile ülkemizin üretim
kapasitesinin daha iyi kullanılması ve sektörde yer alan tüm firmalar için büyüme fırsatı
olarak görülmelidir. Bu bağlamda, her düzeyde, sektörün bir bölümünün diğerini engellemeye
çalıştığı çabalar yerine, geleneksel ve organize modern sektör arasında bir arada
büyümekte olan pazarı daha da büyütmeye, tüketiciye daha kaliteli ürün ve hizmet sunmaya
yönelik ortak çalışmalar başlatılabilir.
(Swot analiz ile ilgili bilgiler TOBB Türkiye Perakendecilik Meclisi
Sektör Raporundan alınmıştır.
TÜİK Ticaret Verisi
2011 Toplam içinde pay Kategori içinde pay
Milyar Dolar
Toplam Ciro 191
Geleneksel Perakende 110 58%
Organize Perakende 81 42%
Gıda Perakendeciliği 115 60% 100%
Geleneksel Gıda 82 43% 71%
Organize Gıda 33 17% 29%
Gıda dışı Perakendecilik 76 40% 100%
Geleneksel Gıda dışı 28 15% 37%
Organize Gıda dışı 48 25%
Kaynak: TÜİK; AMPD
büyüme sürecine geçti
Yaklaşık 20 yıl içindeki gelişimiyle dünya listelerinin ilk sıralarına çıkan perakendecilik sektörü, Türkiye'de de yakaladığı hızlı büyüme trendiyle dikkatleri üzerine çekmiştir. Türkiye ekonomisinin barometresi olarak kabul edilen perakende sektörü, her ne kadar kısa bir tarihe sahip olsa da, gelişmiş ülkelerdeki yapılanmaya yetişmeyi başarmıştır.
Yerli perakendeciler sadece Türkiye'de değil, başta komşu ülkeler olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde hizmet vermeye başlamıştır. Bugün dünya genelinde düzenlenen pek çok yarışmada Türk perakendecileri aldıkları ödüllerle hem kalitelerini hem de tüketiciye sağladıkları katma değeri dünyaya sergilemektedir.
Modern (organize) perakendecilik sektörünün tedarik politikaları, Anadolu ve Trakya'daki kurulu gıda ve konfeksiyon KOBİ'lerine de yeni iş kapıları açmıştır. Tedarikte uygulanan kalite ve fiyat standartları, üretici firmaların yeniden yapılanmasını sağlamıştır. Türkiye'deki alışveriş merkezlerinin arz zincirine girebilen KOBİ'ler, sonraki yıllarda uluslararası alışveriş zincirlerine mal satma imkanını bulmuştur.
SEKTÖR 2015TE 22 TRİLYONA ULAŞACAK
Dünyada 16 trilyon dolarlık hacme sahip perakende sektörünün 2015 yılında 22 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı tahminleri yapılıyor. Sektör aktörlerine göre, perakende sektörü pazara giren yeni firmalar ile yatırım ve satın almaların da etkisiyle ciddi bir büyüme sürecine geçmiş durumda.
PERAKENDE HER YIL YÜZDE 10 BÜYÜYOR
Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman departmanı tarafından hazırlanan "Perakende Sektörü Değerlendirmesi" başlıklı rapora göre 2011 yılında 302 milyar dolar olan Türkiye perakende sektörünün büyüklüğünün 2012 yılında 313 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yapılan projeksiyonlara göre Türk perakende sektörünün 2016 yılına kadar her yıl ortalama yüzde 10 büyüyeceği öngörülüyor. Rapora göre, gıda dışı perakendeciliğin yüzde 48 paya sahip olduğu sektörün yalnızca yüzde 40ı organize perakendeden oluşuyor. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgilere göre organize perakende sektörünün, 2006 yılından 2011 yılına kadar ek 285 bin kişiye istihdam sağladığı 5 yıllık süre zarfında sektörde yüzde 95 oranında istihdam artışı yaşandığına işaret ediliyor.
YERLİ VE YASANCI YATIRIMCININ SEKTÖRE İLGİSİ BÜYÜK
Türkiye'de son zamanlarda büyüyen perakende sektörü, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Aralarında özel sermayeli fonlar ve yurt dışı şirket oyuncularının da bulunduğu bir çok piyasa partneri gözlerini sektöre çevirirken, yerli oyuncuların dinamizm ve bilgisinin sektörde önemli bir temel oluşturacağı belirtiliyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de perakende sektörü, yeni yatırımlar ve yarattığı istihdamla ekonomik büyümeye katkı sunmaya devam ediyor. EVA ve Akademetre Research & Planning tarafından hazırlanan Türkiye AVM Potansiyel Raporu'na göre; Türkiye'de 265 aktif AVM bulunuyor. 55 il henüz AVM ile tanışmazken, 2014 yılında Türkiye'deki faal AVM sayısının 347'ye çıkacağı tahmin ediliyor. Araştırmalar, ortalama AVM kiralanabilir alanlarının büyüklüğünün arttığına da işaret ediyor. İlk açılan AVM'den bu yana bugün için aktif olan AVM'ler ortalama 29 bin metrekare büyüklükteyken, bu yıl AVM'lerin ortalama büyüklüğünün 37 bin metrekare, 2013 yılında 39 bin metrekare, 2014'te de 53 bin metrekare olması bekleniyor.
AVM Potansiyel İhtiyaç Analizi Raporu'nda 2012 yılı Şubat ayı itibariyle Türkiye'de bin kişi başına düşen kiralanabilir alanın ortalama 102 metrekare olduğu belirtilirken, 2013 yılında bu rakamın 142 metrekare olacağı belirtiliyor.
Türk Perakende Sektörünün en önemli avantajı genel ekonomi üzerinde sağladığı
pozitif etkidir. Sonuç olarak perakende sektöründeki büyüme, sözü edilen sektörlerin yanı
sıra, inşaat, güvenlik, tesis yönetimi, lojistik, gıda işleme ve çeşitli altyapı yatırımlarının ve
sektörlerinin de gelişmesini sağlamaktadır.
Türkiyede toptan ve perakende ticaretin toplam ekonomi içindeki payı, ABdeki ekonomilerle paraleldir. Öte yandan, AB ülkelerinde modern perakende sektörünün payı,
toplam perakende sektörünün %80-90ına yakın iken, Türkiyede bu oranın %40-42 aralığında
seyrettiği tahmin edilmektedir. Halihazırda Türk perakende sektörünün TÜİK ticaret
verilerine göre, yaklaşık %60ının geleneksel, %40ının ise modern (organize) perakende
sektörüne ait olduğu tahmin edilmektedir.
Perakende Büyüklükleri Karşılaştırmaları 2011
Nüfus(milyon) Tüketici harcaması Gıda harcaması Perakende satışları
Germany 81,8 1.947.176 191.309 639.212
United Kingdom 62,7 1.487.908 122.426 620.632
France 63,3 1.549.662 188.079 616.706
Russia 142,9 914.610 266.855 503.482
Italy 60,7 1.358.787 185.472 476.380
Spain 46,2 891.783 117.448 312.515
Turkey 73,7 568.507 114.523 174.644
Netherlands 16,7 370.262 39.922 148.108
Poland 38,2 313.440 57.278 116.417
Belgium 11,0 259.648 34.067 114.050
Sweden 9,4 250.174 27.557 105.556
Greece 11,3 230.546 36.292 66.414
Portugal 10,6 159.739 23.574 66.318
Czech Republic 10,5 111.675 13.243 46.401
Ireland 4,5 99.230 9.141 45.999
Kaynak: Euromonitor
SÜPERMARKET VE İNDİRİM MAĞAZALARINDA ARTIŞ VAR
Genel olarak günümüz Türk perakende sektörü yaklaşık %60 oranındaki geleneksel
perakende pazar payıyla, 1970lerin Avrupa perakende pazarına çok benzemektedir. Modern
perakende sektörünün, geleneksel perakende sektöründen pazar payı kazanmaya
başlaması, perakende sektöründeki istihdam verimliliği seviyesinin, ölçek ekonomisi ve
uluslararası pazarlara yayılmanın faydalarının yanı sıra, tedarik zinciri yönetiminde modern
bilgi işlem sistemlerinin de kullanılması ile arttığı çok açıktır. Türkiyede gıda perakendecileri
ile ilgili olarak son beş yılda, süpermarketlerin ve indirim mağazalarının
(discount) sayısında önemli bir artış olmuştur. Süpermarketlerin ve indirim mağazalarının
yükselişi Türk ekonomisi açısından yeni bir oluşumdur. Söz konusu bu marketlere
ulaşımın kolay olmasından, örneğin konut alanlarına yakın olması ve alışveriş için daha
az zaman harcanması sebebiyle, Türkiyede giderek artan sayıda insan bu tür yerlerden
alışverişi tercih etmektedir. Büyük süpermarketlerin açılmasından sonra, hızlı tüketim
maddeleri fiyat endeksleri de düşme eğilimi göstermiş ve bu durum özellikle düşük gelir
seviyesindeki ailelerin ürünleri daha ucuz fiyatlarla alabilmelerini sağlamıştır.
E-ticaret elektronik ürün satışları, kitap, beyaz eşya, küçük ev aletlerinin yanı sıra
gıda perakendeciliğinde de önümüzdeki yıllarda önemli satış kanallarından birisi olarak
karşımıza çıkacağı görülmektedir. Özellikle sektörde yaratılan yeni yatırımlar, kampanya
çeşitliliği ve ödeme çeşitliliği bölge ülkeleri ve diğer ülkelerde de ilgi ile izlenmekte ve
model oluşturmaktadır.
İNTERNET PERAKENDECİLİĞİ ÖNE ÇIKIYOR
Türkiyede e-ticaret 2007-2008 yıllarında önemli bir gelişme yaşamıştır. Firmaların
web sitelerine uğrayan ziyaretçi sayılarını artırmaya yönelik promosyonlar yürütmesi,
internet üzerinden kredi kartıyla yapılan harcamaların güvenliğinin yükseltilmesi ve internet
üzerinden dolandırıcılıkların azalması gibi gelişmeler ile tüketici güveni artmıştır.
Web sitelerine ve online işlemlere güven sağlandıkça Türkiyede e-ticaret sektörü gelişimini
sürdürecektir.
İnternet perakendeciliği 1,3 milyar TLlik satışa ulaşarak 2008 yılında %22 cari büyüme
değeri göstermiştir. İnternet ve bilgisayar kullanılmasının artışı internet perakendeciliğinin
büyümesini kamçılamıştır. Harcanabilir gelir düzeyindeki artış ile, daha çok insan
bilgisayar ve internet erişiminin bedelini ödeyebilmektedir.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) 2011 yılsonu verilerine göre, 2011 yılı içerisinde
yerli kredi kartları ile yerli ve yabancı sitelerde 135 milyon adet işlem ve 22 milyar
TL değerinde işlem gerçekleşti. 2010 yılı ile 2011 yılı e-ticaret ciroları karşılaştırıldığında,
e-ticarette %57 oranında artış olduğu görülüyor. BKM 2011 yılı verileri, hızlı ve kolay
alışveriş olanağı sağlayan e-ticareti tercih edenlerin her geçen gün arttığını gösterdi.
E-ticarete olan güven artmaya devam ediyor. Harcama cirosundaki artışın işlem adedinin
üzerinde oluşu, bu yıl e-ticaret harcamalarında daha pahalı ürünleri seçtiğimizi ortaya
koymaktadır. 2010 yılında işlem başına 147 TL harcanırken, 2011 yılında bu değer 164 TL
olarak gerçekleşti. BKM verileri sonuçlarına göre, 2011 yılında internet üzerinden en fazla
telekomünikasyon, havayolları ve elektronik eşya sektörlerine yönelik e-ticaret işlemi
yapıldığı gözlemleniyor.
KUTU İÇİNDE
Türkiye Perakende Sektörünün Güçlü Yönleri:
İki kıtanın birleştiği, üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye coğrafi konumu gereği
çok stratejik bir öneme sahiptir.
Ülkenin dinamik ve artan bir nüfusa sahip oluşu, perakende sektörünün pazarını
büyütebilmesine katkıda bulunmaktadır.
o Geleneksel ve kültürel tüketim alışkanlıkları özellikle yerli markalar için
sağlam bir dayanak oluşturmaktadır
o İçerde belirli bir büyüklüğe erişen yerli markaların kısa bir süre sonra, öncelikli
olarak çevre ülkelerde yatırıma yönelmeleri global markaların doğmasını
sağlayacaktır.
Ekonomideki gelişme, satın alma gücündeki artış ve artan tüketim eğilimleri
sektörün gelişimine katkı sağlamaktadır.
Bankacılık sisteminin güçlü olması hükümeti kriz döneminde bankaları kurtarmak
için kamu parasını kullanmak durumunda bırakmayıp krizden daha çok
etkilenen diğer sektörlere destek verilmesini sağlamıştır.
Diğer ülkelere kıyasla işgücü maliyetlerinin görece düşük olması, eğitimli ve
eğitilebilir işgücünün varlığı sektörün gelişimi için bir avantaj oluşturabilir.
3 büyük anakentin (metropolün) yanı sıra 1 milyon nüfusun üzerinde 15 kente
sahip olan Türkiye, sektör pazarının gelişimi ve büyümesi için önem arz etmektedir.
1996 yılından beri Avrupa Gümrük Birliğine üye olan Türkiye, ekonomik ve sosyal
açılardan ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Ürünlerin serbest dolaşımına izin
verilmesinin yanı sıra miktar kısıtlamalarının karşılıklı olarak kaldırılması perakende
sektörü için bir avantaj teşkil etmektedir.
Turizm sektörünün hızla gelişmesinin perakende sektörüne olumlu yansımaları
olmaktadır. İstanbulun bir alışveriş destinasyonuna dönüşebilecek kapasiteTürkiye
ye sahip olması 100ün üzerinde AVMnin kentin dört bir yanına yayılmışlığı her
kesimden yabancının alışveriş yapabilmesini mümkün kılmaktadır.
Kayıt dışı ekonominin önlenmesinde katkısı olan öncü sektörlerden birisidir.
İstanbula 3 saatlik uçuş mesafesindeki ülkelerde toplam 950 milyon kişi yaşamaktadır.
Organize perakende sektörü, özel tüketimi artıran kampanya ve promosyonları
ile dinamik ve öncü pozisyondadır.
Türkiye Perakende Sektörünün Zayıf Yönleri:
Yüksek cari işlemler ve bütçe açığı, işsizlik ve kayıt dışı ekonominin artışı gibi
ekonomik sorunlar nedeniyle ekonomide istikrar sağlanamamaktadır. Bu tür politik
problemleri aşmak zor ve yıpratıcı bir süreçtir. Bu da pek çok sektörü olduğu
gibi perakende sektörünün gelişimini de olumsuz yönde etkilemektedir.
Yüksek işlem maliyetleri ve bürokratik zorluklar şirket kurulmalarında ve satın
almalardan önce yapılan fizibilite çalışmalarında birer engel olarak ortaya çıkmaktadır.
Fazla mesai kısıtlamalarının gevşetilmesi gibi girişimlere rağmen, Türk işgücü
piyasası hala uluslararası standartlara göre katı koşullara sahiptir.
Yaşanan nüfus artışına ve gençlerin yüksek oranına rağmen, uzman personel yaratmak
oldukça zorlaşmıştır. Örneğin kasap, şarküterist, manav gibi. Yeni yetişen
nesillerde bu meslekler tercih edilen meslekler arasında görülmemektedir.
Tüketiciye yönelik kredilendirme çeşitlerinin azlığı tüketiciyi kredi kartını yanlış
kullanmaya yöneltmekte, alışveriş atmosferini olumsuz etkilemektedir.
Organize perakende sektörü ölçek ekonomisinden henüz tam anlamı ile faydalanamamaktadır.
Bilgi teknolojileri altyapıları yeterli düzeyde değildir.
Tedarik zinciri yönetiminin optimizasyonu konusunda yaşanan sıkıntıların maliyetlere
yansıması yüksektir.
Sektör fiyatlandırma konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Fiyatlandırmada haksız rekabet
yaratacak koşullar mevcuttur.
2008 yılından bugüne kadar süren global kriz havası tüm dünyada olduğu gibi
Türkiyede de tüketici güvenini olumsuz etkilemektedir. Tüketici güven endeksi
dünyada olduğu gibi Türkiyede de kriz öncesinin çok altındadır.
Türkiye Perakende Sektörünün Fırsatları:
Sahip olunan altyapı olanaklarını kullanarak ve birtakım teşvikler vererek ülkeye
gelen uluslararası doğrudan yatırımların arttırılması mümkün olabilir. Bu yatırımlar
pazarın büyümesi ve kayıt içi ekonominin gelişmesi için bir fırsat teşkil
etmektedir.
Değerli Türk Lirasının enflasyonu düşürme ve mevcut iç talebi canlandırma üzerindeki
etkileri ekonomide az da olsa bir iyileşme olduğunun bir göstergesidir.
Pazarın hala çok büyük bir kısmının geleneksel perakendecilerin elinde olması
olgunlaşmamış Türkiye perakende sektörünü yerli ve yabancı yatırımcılar için
cazibe merkezi yapmaktadır.
Kadınlara ve gençlere iş imkanı sağlaması nedeniyle akıllı istihdam politikaları
ile işsizliğin azaltılması için fırsatlar yaratmaktadır.
Türk perakende markalarının yurtdışı yatırımlarının artmasına yönelik destekler
döviz girdisi ve ürün ihracatı bağlamında önemli bir potansiyeldir.
Perakende sektöründeki firmaların çok geniş bir ürün yelpazesinde kendi markalı
ürünlerini tek bir mağaza çatısı altında müşterilerine sunma kapasitesi ve
gücüne sahip olması sektörün geleceği için önemli bir fırsattır.
Rekabeti artırmak ve yerli/yabancı yatırımcıları cezbetmek için serbest ticaret
anlaşmalarının uygulanmaya başlaması, Türkiyeye yatırım yapmayı planlayan
yabancılar için fırsat teşkil etmektedir.
Türkiye perakende sektörü bu güne kadar oluşturduğu deneyimi ile yakın bölge ülkelerine
açılarak perakendenin tüm alanlarında yurt dışı operasyonlar ile ülkemizin üretim
kapasitesinin daha iyi kullanılması ve sektörde yer alan tüm firmalar için büyüme fırsatı
olarak görülmelidir. Bu bağlamda, her düzeyde, sektörün bir bölümünün diğerini engellemeye
çalıştığı çabalar yerine, geleneksel ve organize modern sektör arasında bir arada
büyümekte olan pazarı daha da büyütmeye, tüketiciye daha kaliteli ürün ve hizmet sunmaya
yönelik ortak çalışmalar başlatılabilir.
(Swot analiz ile ilgili bilgiler TOBB Türkiye Perakendecilik Meclisi
Sektör Raporundan alınmıştır.
TÜİK Ticaret Verisi
2011 Toplam içinde pay Kategori içinde pay
Milyar Dolar
Toplam Ciro 191
Geleneksel Perakende 110 58%
Organize Perakende 81 42%
Gıda Perakendeciliği 115 60% 100%
Geleneksel Gıda 82 43% 71%
Organize Gıda 33 17% 29%
Gıda dışı Perakendecilik 76 40% 100%
Geleneksel Gıda dışı 28 15% 37%
Organize Gıda dışı 48 25%
Kaynak: TÜİK; AMPD
Sayı: 890 - Sayı'nın Kapağı