AYDIN DAĞTEKİN – GÖKSEL BAŞARAN

 

Pandemide baş gösteren çip krizi ve bozulan tedarik zinciri, artan hammadde fiyatları, elektrikli araçların Çin’in öncülüğünde agresif bir şekilde piyasaya girmesi, jeopolitik riskler (ticaret savaşları ve Ukrayna savaşı gibi küresel olaylar), nitelikli iş gücü konusunda yaşanan zorluklar, değişen emisyon standartları, yüksek vergiler, enflasyonun gerisinde kalan döviz kurları ve güvenlik düzenlemeleri… Bunlar, Türkiye otomotiv ana ve yan sanayisinde faaliyet gösteren firmaları zorlayan, uyum sağlama konusunda ek maliyetler ve zorluklar getiren temel sorunlar ve başlıklar olarak öne çıkıyor.

 

Sektörde 2024 yılında yaşanan zorlukları ve 2025’e ilişkin beklentileri anlatan Bursalı firmaların temsilcileri, “2025 yılına umutla bakmaktayız. Beklentimiz, tedarik zincirinin normalleşmesi ve ihracattaki artış trendinin devam etmesi. Faizlerde indirime gidilirse, sektör önümüzdeki yıl iç piyasada da toparlanma sürecine girer. İç piyasada talebin canlandırılması için otomotiv sektörü üzerindeki vergi yükünün belli bir seviyeye çekilmesi ve tüketicinin alım gücünün artırılması şart” şeklinde konuştular.

 

Bursa’da faaliyet gösteren otomotiv yan sanayi firmalarının yetkilileri, “Önümüzdeki yıl olumlu bakacağımız bir süreç olabilir. Yeni yıla dair umudumuz da, inancımız da yüksek. Sektör, üretimde yüzde 5- 8 oranında büyüme hedefliyor” dediler. Şirket temsilcileri, “Hedeflerimize paralel olarak, yeni yıla dair umudumuz ve inancımız da yüksek. Bu açıdan 2025 yılında da sürdürülebilir büyüme vizyonumuzla, yeni başarı hikayeleri yazmak için çalışmalarımızı kararlı bir şekilde sürdüreceğiz” görüşünü dile getirdiler.

 

 

 

Osman Aşlav

Demircioğlu Group YKB

Ağır ticari araç yedek parça pazarında büyüme sürecek

Ağır ticari araçlar sektörü, 2024 yılında oldukça karmaşık bir dönemden geçti. Küresel ekonomik belirsizlikler, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve enerji maliyetlerindeki artışlar, sektör üzerindeki maliyet baskılarını önemli ölçüde artırdı. Ayrıca, nakliye ve lojistik sektörü üzerindeki talep artışı, ağır ticari araçlara yönelik yedek parça talebini canlı tuttu. İnşaat, lojistik ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren ağır ticari araçlara olan ihtiyaç, hem yeni araç satışlarını hem de yedek parça pazarını destekledi. Ancak, ağır ticari araç sektöründe yaşlanan araç parkı, onarım ve bakım ihtiyaçlarını artırırken, yedek parça talebinde de önemli bir yükselişe yol açtı. Yarı iletken krizinin etkileri hafiflese de özellikle motor, fren ve süspansiyon gibi kritik parçalarda talep artışı görüldü.

2025 yılında ağır ticari araç yedek parça pazarında büyümenin devam etmesini bekliyoruz. Lojistik sektöründe yaşanan dijital dönüşüm ve daha verimli filolara duyulan ihtiyaç, araçların düzenli bakımını ve yüksek kaliteli yedek parçaları zorunlu hale getiriyor. Ayrıca, ağır ticari araçların emisyon standartlarına uyum sağlaması için yeni parça talepleri de gündemde olacak. Bu bağlamda, sektörümüzde çevre dostu parça ve çözümlere yönelme eğilimi artacak.

Önümüzdeki yıl hedeflerimiz arasında, bu değişen ihtiyaçlara uygun, daha dayanıklı ve çevreye duyarlı yedek parçaların geliştirilmesi ve üretim kapasitesinin artırılması bulunuyor. İhracatta ise mevcut müşterilerimize yeni pazarları ekleyerek büyümeyi hedefliyoruz. Özellikle dijital satış kanallarımızı güçlendirerek müşteri taleplerine daha hızlı yanıt vermeyi planlıyoruz.

Taner Yılmaz

May Fren GM

Faizler düşerse, sektör toparlanma sürecine girer

Otomotiv sektörünü değerlendirdiğimizde, 2024 yılında genel olarak pazar yüzde 20-30 bandında küçülme eğiliminde. Şirketimiz açısından baktığımızda özellikle fren sistemlerinde elektronik valflere yaptığımız yatırımlar ve bu valflere yönelik arıza tespit cihazları sayesinde yılı yüzde 20'nin üzerinde tamamlamayı öngörüyoruz. Genel olarak 2024 otomotiv sektörü ve üreticiler açısından sıkıntılı bir yıl oldu. Özellikle paraya erişimin kısıtlanması, yüksek faizler dolayısıyla üreticiler yatırım konusunda ciddi sıkıntılarla karşılaştılar. Firmalar yıllar içerisinde genel olarak kredilerle büyüme trendlerini gerçekleştirdi ancak bu dönemde faizlerin bu kadar yükselmesi, bizi yatırımlar konusunda çok zorladı. May Fren olarak bu yıl yaklaşık 3 milyon dolar yatırımla yeni fabrika yatırımımızı tamamlama niyetindeyiz. Fabrikayı 2025'in ikinci çeyreğinde devreye alarak, toplam üretim alanımızı 20 bin metrekarenin üzerine çıkarmayı planlıyoruz. Bu şekilde üretim tarafındaki faaliyetlerimizi biraz daha artırma düşüncesindeyiz.

Ayrıca bu yıl düzenlenen Automechanika Almanya Fuarı'nda fren sistemleri arıza tespit cihazlarımızı tanıttık. Bunun yanında yapay zeka destekli arıza tespit cihazının da lansmanını yaptık.

2024 yılında May Fren'e bağlı şirketlerde istihdamını yüzde 20 artışla 270 kişi olarak tamamlama öngörüsündeyiz.  2025 yılının otomotiv sektörü açısından yine daralmayla devam edeceği görüşündeyiz. Özellikle faizlerin üçüncü çeyrekten itibaren gözle görülür şekilde düşmesiyle, sektörün yavaş yavaş toparlanma sürecine gireceği kanaatindeyiz. Şirketimiz açısından 2025'i değerlendirdiğimizde, üçüncü çeyrek itibariyle yeni fabrika alanımızın da devreye girmesiyle yeni yatırımlarımızı, özellikle döküm hattımızı 2025 yılı sonuna kadar devreye alma arzusu içindeyiz.

 

İsmail Tatar

İbraş Genel Müdürü

Beklentimiz tedarik zincirinin normalleşmesi ve ihracatta artış

Bursa otomotiv yan sanayi firmaları, Türkiye'nin üretim ve ihracatında önemli bir role sahiptir. 2024 yılı, küresel ekonomik belirsizlikler ve ham madde tedarik sorunları nedeniyle zorluklarla geçti. Buna rağmen, Türkiye’nin Avrupa pazarındaki konumunu koruması ve elektrikli araç yatırımlarının artması, üretim hacmini destekledi. Döviz baskısı ve Avrupa'daki ekonomik yavaşlama, ihracat performansını zorladı; firmalar yeni pazarlara yönelmeye başladı. İstihdam açısından, Kuzey Afrika'ya kayan bazı yatırımlar olumsuz etki yaparken, yerli yatırımlar ve dijitalleşme nitelikli iş gücü talebini artırdı.

2025 yılı için beklentiler arasında tedarik zincirlerinin normalleşmesi, elektrikli araç üretiminin güçlenmesi ve yeni pazarlarla ihracatta büyüme yer alıyor. Özellikle Avrupa, Amerika ve Afrika pazarlarında genişleme hedefleniyor. Nitelikli iş gücüne yönelik eğitimlerin artması ve dijital becerilerin geliştirilmesi de ön planda. İbraş, sürdürülebilir üretim ve yeni pazarlara erişim stratejileriyle büyümeyi hedeflemektedir.

Nazan Akıncı

Akka Kalıp Enjeksiyon YKB

2025 yılına umutla bakmaktayız

Türkiye'nin önemli sanayi kentleri arasında yer alan Bursa, otomotiv, tekstil, gıda, makine ve kimya gibi sektörlerde önemli bir üretim ve ticaret potansiyeline sahiptir. 2024 yılında ekonomik anlamda çeşitli zorluklarla karşılaştık. Ancak, 2025 yılına ilişkin beklentiler umut vadeden gelişmeleri de beraberinde getiriyor.

2024 yılı, dünya genelinde yaşanan pandemi süreci, enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar gibi küresel ekonomik etkenlerden etkilenen Bursa iş dünyası, zorlu bir süreç geçirmeye devam ediyor. Üretimde yaşanan aksamalar, ihracatta yaşanan daralmalar ve istihdamdaki belirsizlikler sektörde belirgin hale geldi. Ancak, 2025 yılına girilirken ekonomide toparlanma işaretleri de kendini gösteriyor. Özellikle otomotiv sektöründe beklenen iyileşme, Bursa'nın ekonomik dinamizminin artmasına büyük katkı sağlayacaktır. Yeni yatırımlar, Ar-Ge çalışmaları ve teknolojik gelişmeler sektörün rekabet gücünü artırırken, ihracat rakamlarında da olumlu bir ivme yaratarak. Aynı zamanda tekstil ve gıda sektöründe de benzer iyileşmelerle yeni pazarlara açılım çalışmaları hız kazanacaktır.

Bursa iş dünyası, önümüzdeki yılda daha istikrarlı bir büyüme trendi yakalayarak üretim kapasitesini artırmayı hedeflemektedir. Yatırımların artması, istihdamın güçlenmesi, ihracatın genişlemesi ve satış rakamlarının artması öngörülen gelişmeler arasında. Küresel ekonomik belirsizlikler, enerji ve hammadde maliyetlerindeki artışlar, siyasi gerginlikler ve dış ticarette yaşanabilecek olası sorunlar gibi riskler de göz ardı edilmemelidir. Bursa iş dünyası, rekabet gücünü koruyabilmek ve sürdürebilir büyümeyi sağlayabilmek adına bu faktörleri yakından takip etmeli ve stratejik adımlar atmalıdır. Sonuç olarak, 2024 yılında zorlu bir süreç yaşayan Bursa iş dünyası, 2025 yılına umutla bakmaktayız. Ekonomik ve ticari beklentiler yüksek olsa da, dikkat edilmesi gereken konular da göz ardı edilmemelidir. Bursa'nın güçlü sanayi yapısı ve girişimci ruhu, şehri önemli bir ekonomik aktör haline getirmeye devam edecektir.

2024 yılı firmanız ve sektörünüz için oldukça zorlu bir o kadar da azimli çalışma ile dengede kalarak geçti diyebilirim. Aldığımız stratejik kararlar, uyguladığımız politikalar ve çalışanlarımızın özverili çalışmaları sayesinde kararlı ve çalışkan bir yıl geçirdik. Gelecek yıllarda da aynı kararlılıkla yolumuza devam ederek, sektördeki lider konumumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek dijital dönüşüm sürecimizi hızlandırdık ve iş süreçlerimizi daha verimli hale getirdik. Bu sayede rekabet gücümüzü arttırdık ve sektördeki diğer firmalardan farkımızı ortaya koyduk. 2024 yılında sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk alanında da çeşitli projeler gerçekleştirdik. Çevreye duyarlı üretim yöntemleri benimseyerek, doğal kaynakları daha verimli kullanmayı hedefledik. Aynı zamanda toplum yararına çeşitli sosyal yardım projelerine destek vererek, topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirdik. Çalışan memnuniyeti ve iş gücü verimliliği de firma açısından 2024 yılında oldukça olumlu gelişmeler kaydetti. Çalışanlarımızın eğitim ve gelişimine önem vererek, yetenekleri daha iyi değerlendirmeyi ve iş tatminini arttırmayı hedefledik. Bu da firma içindeki motivasyonu ve iş performansını olumlu yönde etkiledi.

2025 yılına baktığımızda, birçok değişimin ve gelişmenin yaşandığı bir dönemi hayal ediyoruz. Teknolojinin hızla ilerlemesi, toplumsal yapıdaki değişimler, iklim kriziyle mücadele ve daha birçok konu, gelecek için önemli beklentiler ve hedefler ortaya koymaktadır. 2025 yılında teknolojinin daha da ilerlemiş olmasını ve hayatımızı kolaylaştıran yeni buluşların hayatımıza girmesini bekliyoruz. Sürdürülebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların artmış olması, iklim kriziyle mücadelede önemli adımların atıldığını gösterecektir. Yeşil enerji kullanımının yaygınlaşması ve çevreye duyarlı teknolojilerin geliştirilmesi, doğanın korunması adına büyük bir adım olacaktır. Eğitim alanında ise daha erişilebilir ve kaliteli eğitim imkanlarının sağlanması hedeflenmektedir. Dijitalleşen dünyada, uzaktan eğitim olanaklarının daha da gelişmiş olması ve herkesin eğitime eşit şekilde erişebilmesi önemlidir. Yaratıcı düşünmeyi teşvik eden eğitim modellerinin yaygınlaşması, gençlerin ve çocukların potansiyellerini en üst seviyede kullanmalarını sağlayacaktır. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda da 2025 yılında daha büyük adımlar atılmasını umuyoruz. Kadınların iş gücüne katılımının artması, kadınların güçlenmesi ve toplumdaki rollerinin eşitlenmesi hedeflenmektedir. Kadın hakları konusunda farkındalığın artması ve cinsiyet ayrımcılığının her alanda ortadan kalkması önemlidir. Sonuç olarak, 2025 yılından beklentilerimiz ve hedeflerimiz, daha yaşanabilir bir dünya, teknolojinin insan hayatını kolaylaştırması, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimin artması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve çevreye duyarlı bir yaşam tarzının benimsenmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu hedeflere ulaşabilmek için bireysel olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeli ve toplumsal olarak birlikte hareket etmeliyiz.

Rengin Eren

Erener Otomotiv YKÜ

Sektör, üretimde yüzde 5- 8 oranında büyüme hedefliyor

Türkiye otomotiv sektörü, 2024 yılında üretim açısından özellikle yerli üreticilerin kapasite artırma çalışmaları ve teknoloji yatırımları ile öne çıktı. Sektör, Avrupa’ya yapılan ihracatta önemli bir üretim merkezi olmayı sürdürdü. Ocak-Ekim döneminde sektör, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,5 artışla 30 milyar 511 milyon 79 bin dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. Bu rakam, sektörel bazda tüm zamanların en yüksek 10 aylık ihracatını temsil etmektedir.  Ocak-Eylül 2024 döneminde otomotiv ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3 artışla 26 milyar 933 milyon 806 bin dolar olarak kaydedilmiştir. Türkiye, otomotiv üretiminde dünya sıralamasında 5 yılda 15. sıradan 13. sıraya yükseldi. Bu dönemde sektör, toplam ihracattaki payını yüzde 16,2'ye yükselterek, Türkiye'nin ihracatında önemli bir rol oynamıştır.

Ekim ayında ise otomotiv ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,4 artarak 3 milyar 581 milyon 928 bin dolara ulaşmıştır. Bu artış, sektörün ihracat performansındaki istikrarlı yükselişi göstermektedir. 2024 yılında toplam ihracatın yaklaşık yüzde 75’inin AB ülkelerine yönelik olması, Türkiye’nin coğrafi avantajını da ortaya koymuştur. Sektörümüz, 2024 yılı boyunca toplam istihdamda yüzde 4 oranında bir artış kaydetti. 2025 yılında ise otomotiv sektöründe istihdam artışının yüzde 5 seviyelerine çıkması bekleniyor.

2024 yılında Türkiye otomotiv sektörü, ihracatta rekor seviyelere ulaşarak hedeflerini büyük ölçüde gerçekleştirmiştir. Bursa'nın bu başarıdaki katkısı da oldukça önemlidir. Bursa, otomotiv sektöründe yarattığı istihdam ve ekonomik değerle Türkiye'nin kalkınmasında öncü bir şehirdir. Sadece ülkemiz için değil, küresel otomotiv sektöründe de önemli bir yere sahiptir. Özellikle elektrikli araçlar ve çevre dostu üretim alanında yenilikçi adımlar, Avrupa ve dünya pazarlarındaki konumumuzu daha da güçlendirecektir. Üretim merkezi olmanın ötesine geçip, inovasyon ve yeşil dönüşümün öncüsü bir şehir haline gelmek en büyük hedefimiz.

2025 yılında, Türkiye’nin otomotiv üretiminde yüzde 5 ila yüzde 8 oranında bir büyüme hedefi bulunuyor. Özellikle elektrikli araç üretiminde önemli bir sıçrama bekleniyor. İhracattaki yüzde 8 -yüzde 10 aralığında büyüme beklentisinde, Türkiye’nin AB’nin yeşil dönüşüm politikalarına uyum sağlaması ve çevre dostu üretim süreçlerine yönelmesi etkili olacak. Özellikle elektrikli ve hibrit araçlarda Türkiye’den ihracat yapan firmaların rekabet avantajı kazanması ve global markaların Türkiye’deki üretim tesislerini genişletme planları sayesinde üretimde istikrarlı bir artış öngörülüyor. TOGG’un 2025 yılında AB pazarına ihracat yapmaya başlamasıyla birlikte, ihracat gelirlerinde önemli bir artış sağlanması bekleniyor. Bu durum, Türkiye’nin yeni pazar hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacaktır.

 

Özge Canıtez

CSA Kaplama Fabrika Md

2025’te de ilk 6 ay için zorlanma bekliyorum

2024 yılı, otomotivin büyük oranda duraklama ve daralmaya gittiği bir dönemdi. Şirket olarak hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizi düşünsem de, her zamankinden daha çok zorlandığımızı itiraf etmem gerekir. 2025 için faiz oran seviyeleri ve akabinde krediye ulaşım zorluğu da eklenince, ilk altı ay için zorlanma bekliyorum. Önceki yıllarda her senenin ilk çeyreğinde belirsizlik durumu göz önünde bulundurulurdu, ben zamanın biraz daha olumsuz anlamda ilk yarıya yayılacağı görüşündeyim. 1 Ocak 2025'te yürürlüğe girecek 'yeni karbon emisyonu hedefleri' Türkiye’yi de yakından ilgilendiren, yönetilmesi azami önem taşıyan bir krizin başlangıcı olacaktır. Beklentimiz her zaman olduğu gibi devlet ve milletimiz adına da büyümedir, hedeflerimiz de bu yönde ilerlemektedir.

Yesari Süalp

Ermetal Şirketler Grubu CEO

2025’te yüzde 25-30 seviyelerinde ciro artışı bekliyoruz

2024 yılının ilk 10 ayının çok olumlu geçtiğini söyleyemeyiz. Buna ana etkenler olarak bayram tatillerinin uzunluğu, yıllık izin sürelerinin geçen yıllara göre 1-3 hafta arası daha fazla kullanılması, alınan ekonomik önlemler sonucu iç pazarda özellikle yerli üretilen araç satışlarının düşmesi ve kur düşüklüğünden dolayı ithal araç satış payının yaklaşık yüzde 10-12 oranında artması olarak belirtebiliriz. Bununla birlikte bazı OEM’ler 2024 yılı bütçe değerlerine yakın üretimlerini gerçekleştirmelerine rağmen, bazı OEM’ler de bütçe hedeflerinin çok aşağısında kaldılar. Bunun sonucu olarak da yan sanayiler çalıştıkları OEM’lere bağlı olarak ilk 10 ayın değerlendirmesini yapıyorlar. Grup şirketlerimiz olan ERMETAL ve PLASMOT olarak değerlendirdiğimizde ise beklentilerimizin oldukça altında bu dönemi geçirdik. Bu etkenlerin dışında uzun yıllardır önemli hacimde iş yaptığımız FİORİNO modelinin üretiminin sonlanması, yeni devreye girecek olan bazı projelerimizin devreye girişlerinin ötelenmesi gibi olumsuzluklarda üretimlerimizi ve dolayısıyla da cirolarımızı olumsuz etkiledi. Yılın son iki ayı olan Kasım ve Aralık aylarının ve 2025 yılının özellikle ilk altı aylık dönemi için otomotiv sektörü açısından bugünkü koşulların daha iyiye gideceği yönünde bir gelişme maalesef beklenmiyor. Hatta global bazı üreticilerden de tasarruf yönünde ek önlemler alabileceği hatta bazı ülkelerdeki fabrikalarını kapatma kararları aldıkları yönünde gelen haberler de sektördeki endişeleri arttırıyor.

2025 yılında ancak grubumuzun otomotiv sektöründe yer alan firmaları ERMETAL&PLASMOT özelinde ise sektördeki genel olumsuz beklentilere karşın bu yıla göre daha olumlu olacağını öngörüyoruz ve yüzde 25-30 seviyelerinde ciro artışı bekliyoruz.  Buna ana etken olarak da son 2-3 yıldır çok yoğun bir şekilde büyük bir emek sarfederek devreye almaya çalıştığımız yeni projelerin seri üretimlerinin bazılarının bu yılın sonlarında başlamış olması ve bazılarının da yeni yılın ilk döneminden başlayarak yıl sonuna kadar peyderpey başlayacak olmasıdır. 2025 yılında özellikle ihraç ciromuzda ciddi artış yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Tevfik Kumru

Burpres Metal Sanayi Genel Müdür Yardımcısı 

İhracat oranımız Euro bazında yüzde 225 arttı

Türkiye'nin, içerisinde bulunduğu zor süreçten güçlenerek çıkmasının mümkün olduğunu kabul etmek zorundayız. 85 milyon nüfusu ile dev bir üretim merkezi olan Türkiye, niteliksiz mülteci göçü ve artan toplumsal huzursuzlukla birlikte adeta ruhsal, sosyal ve ekonomik bir çöküntü içerisinde. Bu bilgiler dahilinde bu yıl firmamızı değerlendirecek olursak; bir önceki yıla göre ihracat oranımız Euro bazında yüzde 225 seviyesinde artmıştır. 3 sene sonrasında Burpres Metal Sanayi A.Ş. olarak, Destak Toggle Manuel ve Pnömatik Clamplerin başta Almanya'da bulunan bayimizle birlikte toplam cironun yüzde 80'ni ihracattan elde etmeyi hedeflemekteyiz. Bu sene bunun ilk adımı olarak, yaşanan ara eleman probleminden dolayı yatırımlarımızı insan eli değmeden üretim kapasitemizi artıracak otomasyonlara kaydırdık. Ayrıca, bu hamleyle birlikte kalıptaki durgunluğunda önüne geçerek hedef pazarımızı bu yolda geliştirdik. Toplam yılı değerlendirdiğimizde ise planladığımız hedefleri gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz. Hep söylediğimiz bir şey var; üretmekten ve yatırımdan korkmuyoruz! Başta ülke ekonomisine katkı sağlamak amacıyla önümüzdeki yıl da üretim kapasitemizi arttıracağımızı ve insansız üretim adına makine yatırımı yapmaya devam edeceğimizi bildirmek isteriz. Burpres Metal Sanayi A.Ş. destak manuel ve pnömatik clamplerde dünyaca ünlü içerik pazarlama platformu TracaParts'a üye oldu.

Hedefimiz 2025 yılında da Amerika kıtasında bayilik anlaşması yaparak Destak Manuel ve Pnömatik clampler ile Burpres Metal Sanayi A.Ş'nin global anlamda marka değerini ve ihracatını artırmaktır. Bununla alakalı da görüşmelerimiz sürmekle birlikte, ihracatı arttırmaya devam edeceğiz.

Dr. Cihangir YENİCE

Makine sektörü destek bekliyor Makine sektörü destek bekliyor

Maysan Mando Genel Müdür Yardımcısı

Yeni yıla dair umudumuz da, inancımız da yüksek

2024 yılı tüm dünya genelinde siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan belirsizliklerle dolu bir yıl oldu. En önemli pazarımız olan Avrupa pazarındaki durgunluk, yakın coğrafyamızdaki savaşların etkileri, alım gücündeki düşüşler, yüksek enflasyonist ortam, işçilik maliyetlerindeki yükselişler gibi pek çok faktör, küresel ekonomileri olduğu gibi Türkiye ekonomisini de olumsuz yönde etkiledi. Ekonomide yaşanan bu durgunluğun ve belirsizliğin etkilerini sanayiciler olarak bizler de yakından hissettik, hissetmeye de devam ediyoruz. Türkiye’nin ilk ve en büyük amortisör üreticisi Maysan Mando olarak da özellikle Avrupa’daki resesyon, ihracatımızın artışını yavaşlattı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ihracat gelirimizi aldığımız yeni projelerle arttırmayı başardık. Diğer tüm faktörleri de dikkate aldığımızda, zor bir yılı geride bıraktık. Her şeye rağmen bizler ülkemiz için sorumluluk almaya ve taşın altına elimizi koymaya devam ediyoruz. Dünyada yaşanan tüm zorluklara rağmen 2024 yılında büyüme ivmemizi korurken, rekabetçi olabileceğimiz her coğrafya için iş geliştirme faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Üretim teknolojilerinden dijital dönüşüme, Endüstri 4.0'dan sürdürülebilirlik kapsamına kadar pek çok alanda çalışıyoruz. 2024 yılında kapasitemizi 2023 yılına göre yüzde 25 artırdık, buna bağlı olarak çalışan sayımız da ciromuz da yüzde 25 arttı.

Bu anlamda üreterek, istihdam sağlayarak ve ihracatımızı global pazarlarda çeşitlendirmeye devam ederek, ülkemiz ve Bursa ekonomisine katma değer sağlamaya devam etme amacındayız. Yenilikçi çalışmalarla sektörün gelişimine öncülük etmeyi sürdürürken, global ayak izimizi sürdürülebilirlik standartları ile paralel güçlendirmeye ve otomotiv sektörünün gelişimine katkı sağlamaya devam etme hedefindeyiz. Hedeflerimize paralel olarak, yeni yıla dair umudumuz ve inancımız da yüksek. Bu açıdan 2025 yılında da sürdürülebilir büyüme vizyonumuzla, yeni başarı hikayeleri yazmak için çalışmalarımızı kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.

Uğur Akın

Umay Otomotiv Genel Müdürü

Önümüzdeki yıl olumlu bakacağımız bir süreç olabilir

2024 yılında inişli çıkışlı bir süreç geçirdik. Ancak yılın çoğunluğu, ticaret olarak giderlerin fazlalığından dolayı ayı kurtarmak üzerine geçti. İş potansiyelimiz olmasına rağmen para politikaları bizleri özellikle yurtdışı ticaretimizde çok zorladı ve zorlamaya devam etmektedir. 2025 yılında zam furyası devam etmez, yeni vergi yükleri gelmez, yüksek enerji ve işçilik zamları yapılmaz ise olumlu bakacağımız bir süreç olabilir.

İpek Yalçın

Thierry Diniz Otomotiv GM

Sektörde iç talebi canlandırıcı adımlar atılmalı

2024 yılı itibarıyla Türkiye otomotiv sektörü, güçlü bir üretim kapasitesine ve ihracat potansiyeline sahip olmayı sürdürmekte, elektrikli araç üretimi ve teknolojik yeniliklerle geleceğe odaklanmaktadır. Ancak, küresel ekonomik belirsizlikler ve tedarik zinciri sorunları gibi zorluklar da sektörü etkilemeye devam etmektedir.

Otomotiv sektörü, Türkiye'nin en önemli endüstrilerinden biridir. Ancak 2024 yılı itibarıyla Türkiye otomotiv sektörü, birçok küresel ve yerel faktörün etkisiyle önemli bir dönemeçten geçiyor. An itibarıyla Türkiye'deki otomobil üretimi, toplamda yaklaşık 1,5 milyon araç seviyelerinde kalacaktır. Bu rakam, 2023 yılına göre benzer bir seviyede kalmış, ancak küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen sektördeki üretim kapasitesi korunmuştur.

2024'te Türkiye, elektrikli araç (EV) üretimi ve altyapı yatırımları konusunda önemli bir adım atmıştır. Yerli otomobil markalarından TOGG, Türkiye'nin yerli elektrikli aracını üretmeye başlamıştır. BYD’nin yeni yatırımı ve onun arkasından gelecek olan yeni yatırımlar olacağını da görüyoruz ancak Türkiye’ye yapılacak yatırımlar, stratejik fırsatlar sunduğu gibi bazı jeopolitik, ekonomik ve kültürel riskler de taşımaktadır. Yatırım yapan Çinli firmaların sektöre dair bilgi ve deneyimi, Türkiye’nin bazı altyapı eksikliklerini giderme noktasında avantaj sağlayabilirken, rekabetçi baskılar ve ekonomik bağımlılık gibi sorunlar da ortaya çıkabilir.

2024 yılında, otomotiv sektörü dijitalleşme ve teknolojik yenilikler konusunda hızla ilerlemektedir. Otonom sürüş teknolojileri, yapay zeka, bağlantılı araçlar ve veri güvenliği gibi alanlarda yapılan yatırımlar artmıştır.

İç pazarda ise, otomobil satışları, 2024'ün ilk yarısında yıl bazında artış göstermiştir. Ancak, yüksek faiz oranları ve ekonomik belirsizlikler, otomobil alım gücünü etkileyebilir. Hükümetin 2025'te uygulayacağı sosyal politikalar, özellikle dar gelirli kesimlerin yaşam standartlarını iyileştirmeye yönelik olmalıdır. Sosyal yardımlar, asgari ücret düzenlemeleri ve sağlık hizmetlerine yönelik yatırımlar, iç talebin canlanmasında rol oynayabilir.

2024'te Türkiye'nin en büyük ekonomik zorluklarından biri yüksek enflasyon oranları olmuştur. Enflasyonun düşürülmesi için uygulanan sıkı para politikaları ve yüksek faiz oranları, ekonomiyi baskı altında tutmuştur. 2025'te de bu durumun etkisi devam edebilir.

2025 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisi, güçlü büyüme potansiyeline sahip olmakla birlikte, hala bazı risklerle karşı karşıya olacaktır. Enflasyonun kontrol altına alınması, döviz kuru istikrarı, yatırım ortamı ve yerli üretimin artırılması, ekonominin sürdürülebilir büyümesi için kritik öneme sahiptir.

2024 yılı tüm bu gelişmeler ışığında firmamız için iyi geçti. İçinde bulunduğumuz koşullarda büyüme eğrimizi yukarı yönde koruyabildik. Tabi ki yüksek enflasyon, kur baskısı, regülasyon ve gümrük mevzuatları ve işçilik artışları herkesi etkilediği gibi bizleri de etkilemiştir. Amacımız içinde bulunduğumuz grup için de hem kalite hem finansal hem de lojistik anlamda en iyi performansı koruyarak, 2025 yılında kendi pazarında lider bir yan sanayi olarak büyümeye devam etmektir. 2025 yılı için odağımız sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm ve eğitim olacaktır. İkiz dönüşümün eşiğinde iken “Stratejik “ve “Teknolojik “hedefimiz çalışanlarımızın da sürekli öğrenme hedefine odaklanarak kendilerini geliştiren bireyler olmalarıdır.

Editör: DİLEK ATLI