İBRAHİM BURKAY; "DAHA İYİ BİR YARIN UĞRUNA,
BURSANIN DÜNÜNÜ GERİDE BIRAKALIM

Tüm Bursanın sonucunu merakla beklediği BTSO seçimlerine 2 hafta kala, başkan adaylarından İbrahim Burkay ile farklı sektörlerde faaliyet gösteren Burkay Groupu ve Bursa için ortaya koyduğu 16 makro projenin temelini oluşturan yeni vizyonun detaylarını konuştuk.

8 yıldır UTİB Başkanlığı görevini de başarıyla yürüten Burkay Group Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, ev tekstili, kimya, inşaat ve enerji sektörlerinde yoğunlaşan şirketlerinin 2012de 475 milyon TL ciroya ulaştığını açıkladı. TİM ve TETSİAD gibi kurumların yönetimlerinde yer alan ve ihracata dayalı büyümede sektöre yön veren isimlerden biri olan Burkay, perdede dünyanın ilk 5 üreticisi arasında yer alan Burkay Tekstilin tasarımları ve yenilikçi koleksiyonlarıyla dünya modasını ve trendlerini belirleyen en önemli oyuncular arasına girdiğinin altını çizdi.

"Bu yola kendimiz için değil, kentimiz için çıktık sözleriyle BTSO seçimleriyle ilgili düşüncelerini de paylaşan Burkay, "Kentin ortak aklı dediğimiz yerel kabiliyetleri harekete geçirmenin vakti geldi diyerek daha iyi bir yarın uğruna, Bursanın dününü geride bırakmak gerektiğini vurguladı.
Öncelikle sizden Burkay Groupun kuruluş öyküsünü ve faaliyet alanlarını öğrenebilir miyiz?
Biz dededen tekstilci bir aileyiz. Büyüklerimiz 1890 yılında Selanikten Bursaya gelmişler. Selanike de Karamandan gitmişler. Tekstil alanında geçmişimiz çok eski olsa da resmi olarak ilk şirketimizi 1975 yılında kurduk. 3 kardeşiz ve hepimiz işin içindeyiz. Lokomotif işimiz ev tekstili. Üretimimiz ise perde ağırlıklı. İşlemeli brode, jakar, boyahaneyi kapsayan entegre bir tesisimiz var. Perde grubunda da dünyanın ilk 5 üreticisinden birisiyiz. 45 ülkeye ihracat yapıyoruz.

Demor markasından sonra, Demor Home konsepti ile mağazacılık alanında yeni bir adım daha attınız. Farklılaşma adına hangi yönlerinizle öne çıkmayı hedefliyorsunuz?
Demor, dünya ölçeğinde tanınan bir marka haline geldi. Yurt dışı pazarlarda 6 yıl önce yola çıkmasına rağmen Demor Home mağazaları da global bir ağa kavuştu. Dünyada bir değişim var. Üretimle beraber, artık tasarım ve inovasyon da çok önemli. Bunun yanı sıra iyi bir de dağıtım ağı kurmanız gerek. Bu bakış açısıyla mağaza içi mağaza anlamına gelen shop in shoplar ve mağazalar açmaya karar verdik. Dünya üzerinde toplamda 1.700 shop in shopa ulaştık. Ürünlerimizi 48 saatte dünyanın her noktasına ulaştırabiliyoruz.

Demor Home ismiyle yılbaşından bu yana Türkiyede de müstakil mağazalar açmaya da başladık ve 12 mağazaya ulaştık. Yılsonuna kadar 100, 2014 sonuna kadar da 150 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. Demor Home mağazalarının hepsinde bayilerimizle ortağız. Türkiyede 230 satış noktasında varız. Bayilerimize rakip olmayacağız, birlikte büyüyeceğiz. Bu mağazalarda ev tekstilinin her türlü ürünü olacak. Ayrıca ev, banyo aksesuarları, duvar kağıtları ev tekstili ve dekorasyonu ile ilgili her türlü ürün de bulunacak.

Petrokimya sektöründe işler nasıl gidiyor?
Burkay&Uğur Kimya olarak otomotiv, ambalaj, altyapı borularına dönük hammadde satışı gerçekleştiriyoruz. Piyasanın büyük oyuncuları müşterilerimiz arasında. Mühendislik kimyasalları alanında ciddi Ar-Ge çalışmalarımız var. 28 ülkede 40ın üzerinde büyük petrokimya tesisleri ile ciddi işbirliklerimiz söz konusu. Dubai ve Çinde B&U Trading olarak şirketlerimiz bulunuyor. Global pazarda çok ciddi bir oyuncu konumundayız.

Bursanın en önemli gündem maddelerinden biri 2 hafta kalan BTSO seçimleri. Başkan adaylığına ismi geçen biri olarak, 7 Mayıstaki seçim sizin için ne ifade ediyor?
Türkiye, 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacak. 74 milyon vatandaşımızın bu hedefe inancı tam. Ama bugün ülkenin ilk 3 kenti içinde yer alan Bursa'nın, mevcut yapısıyla 10 yıl sonrasının Türkiye'sinde ilk 10 şehir içine bile girememe riski var. Çünkü vizyonu, projesi, koordinasyonu olmayan bir kentin gücünü sürdürmesi mümkün değil.
Yeni değişim dalgasında rekabet, ülkeler arasından çıkıp, kentlerin rekabetine dönüştü. Bu dönemde Türkiyeden yükselen değerler, yükselen yıldızlar var. Gaziantep, Konya, Kayseri gibi şehirlerin çok ciddi projeleri var. Türkiyenin dünyadan aldığı enerjiyi ve gücü bu kentler Bursadan önce alıyor. Bursanın bu anlamda ciddi projeler üretmesi lazım. Fakat ne sanayi ne ticaret ne de sektörel anlamda bireysel girişimlerden öte uzun vadeli stratejilerimiz yok. Bazı kurumların bireysel olarak yürütmek istediği projeleri var ama bu projelerin koordine edildiği bir merkez yok.
Bu anlamda da Bursada ticaret ve sanayi hayatının temsil edildiği en büyük çatı kuruluş ise BTSO. Bu yüzden de iş dünyasının gerçek temsilcileri sektörlerinin geleceğinde söz sahibi olabilmek adına artık bu kuruma sahip çıkmaya karar verdi. "BTSOnun kurulma amacına uygun işletilmesi, yönetilmesi ve hizmet üretmesi gerekir. Bunu sağlayacak olanlar da bizleriz diyerek bir değişim sürecine imza atmak için Bursa iş dünyası tek bir amaç etrafında kenetlendi. Ticaret ve sanayi hayatını temsil eden 50ye yakın OSB, SİAD ve STKnın lokomotifliğini üstlendiği değişim süreci, geleceğin Bursasını kurmak adına bir dönüm noktası olacak. Tanımlanan değil, tanımlayan Bursa olmak istiyorsak, kendimiz için değil kentimiz için çıktığımız bu yolda şahsi beklentilerin ideallerimizin önüne geçmesine asla müsaade etmeyeceğiz.
Hayalinizde nasıl bir BTSO var?
İnsanların olduğu gibi kentlerin de hayatında, kader noktaları vardır. Ne zaman, kiminle, hangi adımı attığımız geleceğimizi belirler. Bursa olarak bizim bir karar vermemiz lazım. Özellikle vurgulamak isterim ki BTSO üyeleri 7 Mayısta sadece komiteleri ve Oda yönetimini değil, geleceğini de belirleyecek. Artık kısır çekişmelerden, popülist politikalardan kurtulup 2023 Bursasının vizyonunu oluşturacak projeleri konuşmamız gerek. Bizim öncelikle kim olduğumuzu, ne yapmak istediğimizi ve nereye gideceğimizi belirleyecek bir zihniyet devrimine ihtiyacımız var. Kentin ortak aklı dediğimiz yerel kabiliyetleri harekete geçirmenin vakti geldi. Talebimiz net; daha iyi bir yarın uğruna, Bursanın dününü geride bırakmak.
Meclis çatısı altında görev alacak meslek gruplarımız sektörel stratejilerle çalışacak, projeler üretecek. Yönetim de bu komitelerin ve oluşturulacak konseylerin önünü açacak. Bunlar sizin işiniz değil denilmeyecek. Tam tersine bunlar sizin işiniz, bu projeleri hayata geçirmeniz gerekli denilecek. Yeni dönemde hesap veren değil, hesap soran bir yönetim anlayışı olacak. Bütün komitelerden ve konseylerden ne ürettiklerinin raporu istenecek. Önceden yönetim meclis toplantısına tedirgin gelirdi, artık komite üyeleri meclise tedirgin gelecek. Mecliste üyelerimize sektörleri ve meslek grupları ile ilgili ürettikleri projeler sorulacak.
Gökmenle sembolleştirdiğiniz vizyon Bursayı 10 yıl sonrasında nereye götürür?
10 yıl sonra dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeyi hedefliyorsak, şu noktanın altını özellikle çizmek gerekli; en büyük 10 ekonomi içinde yer alan ülkelerin hepsinin ortak özelliği savunma ve uzay sanayisi alanında söz sahibi olmalarıdır. Dolayısıyla bu sektöre yatırım yapmak Türkiye için olmazsa olmaz. Peki, bu yatırım hangi bölgede olacak. Biz diyoruz ki Bursadan daha fazla bunu hak eden bir kent yok. Çünkü uzay ve savunma sanayisinin temel taşı olan otomotiv sanayisinin başkenti Bursa ise Türkiyenin Gökmeni de uzaya buradan yükselmeli. Ortak talebimiz, bu uygarlık projesinde Bursanın "uzay ve savunma merkezi olmasında, ticaretinden esnafına, doğuracağı binlerce iş koluyla, katma değeri daha yüksek üretimiyle yeni zenginlik alanları oluşturmada işbirliğidir.
Bir kentin yarını, o kentin girişimcilerinin ve yöneticilerinin ufkuyla sınırlıdır. Düşlediğimiz Bursa; İpek Yolunun izlerini taşıyan tekstil geleneğiyle, imparatorluk başkenti kumaşı taşıyan insanıyla, sanayicisiyle ve ticaret erbabıyla yeni zenginlik alanının adresi olan bir Bursadır.
Bugünün Bursasında başardıklarımızla zaten ülkenin gözbebeği kentlerden biriyiz. Biz bunları gerekli bulmakla birlikte, yeterli görmüyoruz. Bursayı dünya arenasında var edebilmek için vizyonumuzu birkaç basamak üste taşımak zorundayız. Kamuoyu ile paylaştığımız Bursa vizyonunda, artık kentimizin önünde farklı ve yeni bir ufuk var; ülkemizin uzay ve havacılık üssü Bursadan Türkiyenin Gökmeni yükseliyor. Bursanın fırsat penceresinden; başta savunma sanayi, otomotiv, teknik tekstiller, makine, gıda sanayinin serpildiği, girişimcisinin büyüdüğü, pek çok sektörde nitelikli ihracat ile milyarlarca dolar kazanan, herkesin mutlu olduğu ve kenti ile gurur duyduğu bir Bursa görünüyor.
Yarının Bursası için 16 başlıkta topladığımız ve ilkini geçen hafta açıkladığımız tarihi çarşılar ve hanlar bölgemizi yeniden dünyanın gözbebeği yapacak Payitaht Çarşısı Projesi gibi farklı alanlarda kentimize yeni ufuklar açacak makro projelerimizle kentimize yeni bir gelecek vizyonu çiziyoruz. Çünkü Tanımlanan Bursa ile geldiğimiz yer bize yetmiyor. Zira imparatorluk başkenti kumaşından bu kent, daha üstün bir yarını hak ediyor.

Sayı: 885 - Sayı'nın Kapağı