BUSİAD Ekonomi Danışmanı Doç. Dr. Derya Hekim tarafından hazırlanan Ekim 2025 Ekonomik Gelişmeler Raporu, küresel ölçekte azalan jeopolitik risklere rağmen Türkiye ekonomisinde iç dengelerin zayıf seyrettiğini ortaya koydu. Raporun yönetici özetine göre, İsrail-Filistin savaşının sona ermesi ve Gazze’de teknokratik bir yönetim kurulması, küresel risk algısını kısmen azaltırken; ABD-Çin arasındaki ticaret gerilimi ve Rusya’ya uygulanan yeni yaptırımlar enerji fiyatlarını yeniden yukarı yönlü baskıladı. Bu durum, Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkelerde maliyet artışını beraberinde getirdi. Rapora göre, işsizlik oranı %8,5, genç işsizlik %16, kadın işsizlik %11,6 seviyesinde gerçekleşti. Sanayi üretimi yıllık bazda %7,1, imalat sanayi üretimi %7,7 artarken; PMI endeksi 46,7 ile daralma bölgesinde kaldı. Hekim, “Veriler, üretimde ılımlı artışa rağmen ihracat siparişleri ve istihdam beklentilerinde zayıflamaya işaret ediyor” değerlendirmesinde bulunuldu. Maliye tarafında bütçe açığı 309,6 milyar TL, faiz dışı açık 73 milyar TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri %58,3 artışla 924,7 milyar TL’ye çıkarken, faiz giderleri %73,5 artışla 236,9 milyar TL’ye ulaştı.
“Para politikası tek başına yeterli değil”
Doç. Dr. Derya Hekim’in hazırlamış olduğu raporun dikkat çeken tespitlerinden biri, TCMB’nin politika faizini %40,5’ten %39,5’e indirmesine rağmen dezenflasyon sürecinin yavaşlaması. Hekim, bu noktada para politikasının tek başına yeterli olmayacağını vurguluyor: “Yüksek faiz ortamı sanayiyi baskılarken, bütçe açığı ve mali disiplin kırılganlığı sürüyor. Türkiye ekonomisinin 2026 hedeflerine ulaşabilmesi için dezenflasyonu destekleyen mali ve yapısal politikaların kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor.” Genel değerlendirmede ise jeopolitik risklerin azalması, finansal istikrar arayışı ve içerideki enflasyon baskısının önümüzdeki dönem ekonomi politikalarını belirleyeceği öngörülüyor.





