Sanki Bakan’ına göre tavır takınan bir ekonomimiz var. Bir önceki Bakan kendisi adına ışıldayan ancak ekonomi adına bitkisel hayata girmiş bir çizgi çizmişti. Nebati bir çizgi. Enflasyon bağımsız bir hızla artmış, fiyatlar kendi yörüngesinde enflasyondan kopmuş, döviz kuru artışları genel duruma endeksli, enerji fiyatları üç ileri bir geri, politika faizleri bilinen etkiyle düşerken, piyasa faizleri çok yüksek, alışveriş gıda hariç durmuş, piyasa sanki saydamlaşmış gibi belirsiz. Herkes beklentide ama neyi? Arada bir sayın Bakan çıkar milleti gülümsetir de yaşadığımızı anlardık.

Şimdilerde ekonomideki tavırlar şimşek gibi. Bir anda faizler 650 baz puan birden arttı. Sonra bir 250 daha ve 24 Ağustos 2023’te 750 daha. Şu gelişmiş ülkelerde 0,25 falan gibi artan ya da düşen politika faizinden bahsediyoruz. Bizde şimşek misali çaktı ve politika faizi 3 ayda yüzde 8,5 ‘dan yüzde 25’e yükseldi. Buna rağmen enflasyona göre hala çok düşük. Yani daha da artacak. Dolar aniden 1 lira sonra gün içinde 1,5 liranın üstünde düştü. Ertesi gün 70 kuruşu geri döndü. Çarpıldık adeta, çılgın dalgalarla savrulduk. Piyasalara derin bir belirsizlik çöktü. Beklenti başladı. Ne olacaktı şimdi? Ama hayret! Fiyatlar adeta olanları duymamıştı. Enflasyon da öyle. Çünkü yapısal hiçbir değişim yoktu. Sadece daha önce “faiz sebep, enflasyon sonuç” şeklinde bir teorem vardı. Artık yok. Şimdi ekonomi kitabında yazan çizgiye dönülüyor. Belki bu dönemde faiz ile borç, borç ile israf arasındaki ilişkiler üzerinde durulur. Bu manada, Eylül 2023’te MB, 500 ile 750 baz puan daha faiz artışı yaparsa şaşırtıcı olmaz. Enflasyonla uyum önemli. Artışlar hemen olmasa da zaman içinde fayda sağlayacaktır ancak aradaki devasa kayıplar bonus olarak kalacak maalesef. Bükülen belimizin toparlanması yıllar alacak. Elbette bundan sonrasında doğru ve kafaların basacağı adımlar atılır ise.

Vazgeçilmek üzere düğmeye basılan bir diğer konu, Eski adı DÇM olan, KKM uygulaması. Rahmetli Özal’ın “bilgisizliğin vesikası” olarak yorumladığı ve “inşallah sonraki iktidarlar ders alır” dediği Kur Korumalı Mevduat sistemi 21 Aralık 2021 tarihinden bu yana yeniden yürürlükte idi. Nihayet zararın büyüklüğünün farkına varıldı ve Merkez Bankası yayınladığı düzenlemeyle KKM hesaplarını küçültme stratejisinde ilk düzenlemesini hayata geçirdi. Başladığı günden bu yana KKM uygulaması büyük bir ilgi gördü. KKM’nin toplam büyüklüğü 30 Ağustos 2023 haftası itibarıyla 3,407 trilyon TL olarak kaydedildi. Dolar cinsinden bakıldığında ise toplam büyüklük 127,6 milyar dolar oldu. Bu bir rekor. KKM’nin bütçeye yükü de tartışma konusu olmuştu. KKM için uygulamanın başından bu yana yapılan toplam kur farkı ödemesi, Temmuz 2023 sonu itibarıyla 164,2 milyar lira oldu. Bu rakamın yıl sonunda 300 milyar TL’yi bulabileceği konuşuluyor.

KKM uygulaması devam ediyor ama bitmesi için ilk adımlar atıldı. Geçmişten ders almayan bu ikinci deneme de tarihe geçecek. Gelecekte bu paraların neyin vesikası olarak, kimler tarafından vatandaşın cebinden alındığı yazılacak.

Bu arada merak ediyorum. Eğer Merkez Bankası’nın yeni faizi açıklayacağı gün saat14’ten bir süre önce faizin 750 baz puan gibi müthiş bir oranda artacağını bilen ve bankalarda 10 milyon doları olan bir arkadaş, bu parasını kur 27,2 iken bozmuş ve ertesi gün kur 25,8 iken yeniden dolar almış ise ne kazandı? Parası sadece 1 günde 10 milyon 545 bin dolar oldu. Dolarına günlük yüzde 5,45 faiz aldı. Hadi yıllığı siz hesaplayın. İşte zengin olmanın yolu.