Türkiyede iyimser olmak -II-
Bütçe değerleri yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Mali disiplinin seçim yüzünden bozulmasının faturası, 2008 yılında vergilerde, enerji maliyetlerinde kendini hissettirecek. İşadamı, üretenler yine zorlu bir yıl geçirecekler ama işini sıkı tutan, çalışan ve katma değer yaratmak için kendini hırpalıyanlar, kendilerinden ödün verip, tarih yazacaklar.
Son zamanlarda, ekonomik verileri birbirleri ile ilişkileri ile değerlendirmeye başladım. Yani aslında ekonomi bilmi kaplar teorisine benziyor. İyi ya da kötü diye birşey yok. Bir tarafı iyiye giderken, başka bir taraf muhakkak kötülüyor. Türkiye için de durum böyle, dünya için de aynı şekilde.
Şimdi herkes 11 Aralık 2007 tarihinde Amerikan Merkez Bankasının (FED) açıklayacağı faiz oranlarına kilitlenmiş durumda. Piyasa şartlarına bakıp, dünyanın kurtarıcılığına soyunursa Amerikan Merkez Bankası (FED) ve faiz indirimine giderse piyasaların beklentisi bu yönde- mayıs ayına kadar herhangi bir kıpırdanma olmayabilir, ama ya indirim olmazsa; o zaman da kartlar yeniden dağıtılabilir. Baktığınız zaman, iyi ya da kötü yok ekonomilerde. Bir karar, kimini mutlu ederken, kimini mutsuz edebiliyor. Aynı coğrafyada, aynı sektörde, aynı müşteri ile çalışan şirketler için bile ayrım bu kadar ince. Türkiyede son zamanlarda iki fotoğraf ortaya çıkmaya başladı. İthalata dayalı girdilerin maliyeti ile yaşayanlar, ihracatın geliri ile ayakta kalanlar. Alınan her karar, bu kitleleri farklı etkiliyor.
Mayıs 2008 de çok önemli bir tarih...Yani dünyanın likiditesi açısından bir dönüm noktası olarak takip edebiliriz. Aslında Aralık 2007 kararları da bunu etkileyecek belki ama yine de, bu tarihe kadar hammaddede Amerikan Doları, elde edilecek gelirlerde Euro tercih etmekte fayda var. Çünkü şu an tavan yapmış Euro/USD paritesi, kararların etkilerine göre USD lehine değişirse, kontratları Mayıs 2008 tarihine kadar yukarıdaki şekilde yapmalı. Ya da en kötüsü Euro / Euro da mantıklı...
Mayıs 2008de parite dolar lehine değişirse eğer, o zaman da dönebilecek pozisyon yaratmak önemli. Onun için vadeleri iyi kontrol etmek lazım.
Başlığa geri dönersek,
Bu aralar, belki yılın bitmesi ile beraber bütçeleri yaparken, yeni yılı planlarken hep düşünceli oluyor insanoğlu. Düşünceli, etrafını daha fazla inceliyor... Biten yılın muhakemesini yapıyor. Bir yıl sonraya ümitlerini taşımaya çalışıyor. Ekonomi artık günümüz gerçeği ve sade bir vatandaş bile olsanız, kendi yatırımınız için dünyayı takip etmek zorunda kalıyorsunuz. Ama bu hayatta karşılaştığınız "kötümserlerin varlığını ne yazık ki ortadan kaldırmıyor. Katma değer üretmek, yenilenmek bir vizyon işi ve yaşam tarzı aslında. Türkiyede insanların iş yapış biçimleri, kurdukları ilişkilerdeki berraklık, bilginin paylaşımında, muteberliğinin artmaması sonucunda aynı fasit dairenin içinde dönüp duruyoruz. Bunu kıramadığımız için de, "yapanları, ya da "başarılı olanları kırıyoruz. Yok etmeye çalışıyoruz.
Zihinsel dönüşüm olmadan iyimser olunmuyor. 2008 geliyor... Bir şans daha verelim insanlara, yoksa onlar kendi mapushanelerinde, kendi ömür boyu hasetlik cezalarını çekiyor olacaklar ve her geçen yıl fasit dairemizi büyütmekten farklı iş yapmayacağız.
Bütçe değerleri yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Mali disiplinin seçim yüzünden bozulmasının faturası, 2008 yılında vergilerde, enerji maliyetlerinde kendini hissettirecek. İşadamı, üretenler yine zorlu bir yıl geçirecekler ama işini sıkı tutan, çalışan ve katma değer yaratmak için kendini hırpalıyanlar, kendilerinden ödün verip, tarih yazacaklar.
Son zamanlarda, ekonomik verileri birbirleri ile ilişkileri ile değerlendirmeye başladım. Yani aslında ekonomi bilmi kaplar teorisine benziyor. İyi ya da kötü diye birşey yok. Bir tarafı iyiye giderken, başka bir taraf muhakkak kötülüyor. Türkiye için de durum böyle, dünya için de aynı şekilde.
Şimdi herkes 11 Aralık 2007 tarihinde Amerikan Merkez Bankasının (FED) açıklayacağı faiz oranlarına kilitlenmiş durumda. Piyasa şartlarına bakıp, dünyanın kurtarıcılığına soyunursa Amerikan Merkez Bankası (FED) ve faiz indirimine giderse piyasaların beklentisi bu yönde- mayıs ayına kadar herhangi bir kıpırdanma olmayabilir, ama ya indirim olmazsa; o zaman da kartlar yeniden dağıtılabilir. Baktığınız zaman, iyi ya da kötü yok ekonomilerde. Bir karar, kimini mutlu ederken, kimini mutsuz edebiliyor. Aynı coğrafyada, aynı sektörde, aynı müşteri ile çalışan şirketler için bile ayrım bu kadar ince. Türkiyede son zamanlarda iki fotoğraf ortaya çıkmaya başladı. İthalata dayalı girdilerin maliyeti ile yaşayanlar, ihracatın geliri ile ayakta kalanlar. Alınan her karar, bu kitleleri farklı etkiliyor.
Mayıs 2008 de çok önemli bir tarih...Yani dünyanın likiditesi açısından bir dönüm noktası olarak takip edebiliriz. Aslında Aralık 2007 kararları da bunu etkileyecek belki ama yine de, bu tarihe kadar hammaddede Amerikan Doları, elde edilecek gelirlerde Euro tercih etmekte fayda var. Çünkü şu an tavan yapmış Euro/USD paritesi, kararların etkilerine göre USD lehine değişirse, kontratları Mayıs 2008 tarihine kadar yukarıdaki şekilde yapmalı. Ya da en kötüsü Euro / Euro da mantıklı...
Mayıs 2008de parite dolar lehine değişirse eğer, o zaman da dönebilecek pozisyon yaratmak önemli. Onun için vadeleri iyi kontrol etmek lazım.
Başlığa geri dönersek,
Bu aralar, belki yılın bitmesi ile beraber bütçeleri yaparken, yeni yılı planlarken hep düşünceli oluyor insanoğlu. Düşünceli, etrafını daha fazla inceliyor... Biten yılın muhakemesini yapıyor. Bir yıl sonraya ümitlerini taşımaya çalışıyor. Ekonomi artık günümüz gerçeği ve sade bir vatandaş bile olsanız, kendi yatırımınız için dünyayı takip etmek zorunda kalıyorsunuz. Ama bu hayatta karşılaştığınız "kötümserlerin varlığını ne yazık ki ortadan kaldırmıyor. Katma değer üretmek, yenilenmek bir vizyon işi ve yaşam tarzı aslında. Türkiyede insanların iş yapış biçimleri, kurdukları ilişkilerdeki berraklık, bilginin paylaşımında, muteberliğinin artmaması sonucunda aynı fasit dairenin içinde dönüp duruyoruz. Bunu kıramadığımız için de, "yapanları, ya da "başarılı olanları kırıyoruz. Yok etmeye çalışıyoruz.
Zihinsel dönüşüm olmadan iyimser olunmuyor. 2008 geliyor... Bir şans daha verelim insanlara, yoksa onlar kendi mapushanelerinde, kendi ömür boyu hasetlik cezalarını çekiyor olacaklar ve her geçen yıl fasit dairemizi büyütmekten farklı iş yapmayacağız.
Sayı: 603 - Sayı'nın Kapağı