BURSAGAZ'ın kentte doğalgaz şebekesini tamamlamak üzere olması, Bursalı tesisatçıları yeni iş alanlarına yöneltiyor.

Bursa'da son yılların en hızlı büyüyen sektörlerinden birisi olan tesisatçılık, kentte doğalgaz dağıtım şebekesinin büyük ölçüde tamamlanması ile yeni bir noktaya geldi. En büyük işlerini kaybeden tesisatçılar, şimdi, ısıtma, soğutma gibi ev ve işyerlerinde konforu artırmaya dönük yeni iş alanları yaratma arayışında. Tesisat ve hırdavat sektörü, kriz ortamının hafiflemesi için KDV oranlarının yüzde 18'den 8'e indirilmesini istiyor.
BTSO'nun 23 numaralı Meslek Komitesi'ni oluşturan hırdavatçılar ve doğalgaz tesisatçıları Oda'da bir araya geldi, sektörün sorunlarını tartıştı.
Bursa'da 400 civarında BTSO üyesi firmanın bulunduğu sektör, doğalgaz dönüşümü çalışmalarında aktif olmuş ve doğalgaz sektörünü adeta ateşlemişti.
Nasıl ki, asıl işi su şebekesi yapımı olan tesisatçılar, içme suyu hattının tamamlanmasıyla iş kaybediyorsa, şimdi doğalgaz şebekesinin tamamlanmış durumda olması da yeni ve benzer bir durum ortaya çıkarıyor.
Aynı komitedeki hırdavatçılar ise yine inşaat ve metal sanayi ile büyüyor. Bu alanda son dönemde en önemli proje, SATEM oluşumu ve bir tür "Kent Lojistik Merkezi" olan sanayi tedarik merkezinin oluşturulması. Bu konu sektörün yine gündeminde, ancak yer ve organizasyonla ilgili arayışlarda henüz somut bir sonuç alınmış değil.
BTSO 23. Komite'nin Başkanı Alp Güller, komite toplantısının sonuçları hakkında bilgi verirken, her şeyden önce sektör temsilcilerinin bir araya gelmesinden memnunluk duyduklarını vurguladı. Güller'in verdiği bilgiye göre toplantıda üzerinde fikir birliğine varılan ve BTSO yönetimine iletilmesine karar verilen görüşler şöyle:
1. Son alınan önlemlerle hırdavat ticareti içinde yüzde 8 KDV oranı olarak değerlendirilen ürün yelpazesinin genişletilmesi,
2. Gerçek işleri hırdavat ve benzeri ticaret ile doğalgaz ve tesisat sektörü içinde bulunup başka komitelerde yer alan BTSO üyelerini 23. komite içinde toplamak.
3. Sektörü finans kaynağı olarak kullanan, ticari ahlakı ve amacı olumsuz müşteri bilgilerinin paylaşılması,
4. Komite bünyesinde pazarlamacılık, satış teknikleri, telefonda müşteri karşılama ve müşteri ilişkileri, tezgahtarlar için beden dili ve konuşma teknikleri, yöneticisi asistanlığı gibi kişisel gelişime öncelik katacak eğitimlerin yanında, pratik kaynak bilgileri, aşındırıcılar ile ilgili temel bilgiler, araç bakım teknikleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili teknik eğitimlerin verilmesi,
5. Yurt için ve yurt dışı teknik ve ticari gezilerin organizasyonu.
Alp Güller (BTSO
23. Komite Başkanı):
"Daha önceden yapılmayan, sadece komite üyelerinin katıldığı bir toplantıda biz bütün sektör üyelerinin de bulunmasını arzu ettik. Düşündüğümüz şuydu: Öncelikle sektörde ne tür sorunlar var, bunları ortaya koyalım, tek tek kişi olarak, aklımızda olan sorunları birlikte değerlendirelim. Sektörde eğitim sorunları olduğunu düşünüyoruz. Bu sorunları birlikte eğitimler yaparak çözümlemeye çalışalım. Sistemde maalesef sıkıntılı müşterilerimiz var. Bu sıkıntılı müşterilerimizi, nasıl bir birimize ulaştırırız, piyasayı haberdar ederiz? Bu insanlar gelip önce A bayini, sonra B bayini ardından C bayini, sırayla dolandırabiliyorlar. Dolandırıyor, sonradan ortadan kayboluyorlar. Bunlara karşı neler yapılabileceğini konuşuyoruz. En önemli sorunlardan birisi müşterilerle yaşanan ödeme konusu. İçinde bulunduğumuz sektörde arkadaşlarımızın çok büyük bayiliklere var. Bu arkadaşlarımızla bilgi paylaşımı ve eğitim bizim için çok önemli. Mesela bir haberleşme ağır kurmak bizim için çok önemli. Eğitim, bizimle çalışan arkadaşların sosyal, kültürel, mesleki düzeylerini yükseltmeyi hedefleyecek. Örneğin bir telefona cevap verebilmek bile bizim için sıkıntı yaratabiliyor. Bir telefon çaldığından arkadaşlarımız nasıl yanıt verecekler, bu konuda bile eğitim düşünüyoruz. Bunun dışında teknik eğitimi de düşünüyoruz. Diyelim bir malı satan arkadaş, bu malın hangi işe yaradığını, neyi nasıl ölçüleceğini, nasıl kontrol edileceğini, periyodik olarak bu ürünü nasıl takip edeceğini öğrenecek. Maalesef inşaat, hırdavat, tesisat işinde çalışanlarda pek vasıf, eğitim aranmıyor. Aranmadığı için de yanlış satışlar, yanlış açıklamalar oluyor. Müşteri kullanılmasını bilmediğinden dolayı garanti kapsamından çıkan arızalar oluyor ve müşteri ile satıcı karşı karşıya geliyor. Müşteri bu durumda 'Niye bana bunu söylemediniz' diyor. Bu sorunları çözmek için teknik eğitimleri istiyoruz. Süreç içinde neler yapılacağına ilişkin kararlar alacağız. Meslektaşların ayakları alışsın BTSO'ya diyoruz. Sadece seçime gelmiş olanlar yavaş yavaş bu toplantılar, mesleki faaliyetler için BTSO'ya gelmeye başlayacaklar."
Özkan Özipekliler
(Özipekliler Hırdavat):
"Sektördeki konumumuz itibariyle sanayicilerin hem teknik, hem de finansal açıdan çözüm ortağıyız. Finansal açıdan çalıştığımız firmaların, iyi günde kötü günde yanında oluyoruz. Kriz ortamında biz firmalara, bankaların desteklemediği ölçüde daha geniş çaplı finansal destek sağlıyoruz. Ama finansal bakımdan, konumumuz açısından bizim de bankalar gibi müşterilerimizi kategorize etmemiz lazım. Finans kurumları nasıl birbiriyle haberleşiyor, istişare ediyorsa, bizim de istişare etmemiz lazım. Teknik açıdan da teknolojinin hızla geliştiği dönemde, sanayiciler sürekli üretim proseslerinde yenilik yaparken, biz de ona uygun olarak, onların ihtiyaç duyduğu teknik malzemelerin temini konusunda kendimizi yenilememiz gerekiyor. Dünyada meydana gelen yenilikleri uygulamamız ve müşterilerimize intikal ettirmemiz gerekiyor. Bu açıdan sık sık bir araya gelerek, teknik konularda kendimizi geliştirmemiz, arkadaşlarımıza yenilikleri iletmemiz, ortaya çıkan yeni ürünleri de müşterilerimize iletmemiz gerekiyor. Piyasadaki en büyük problem finansman. Sanayicilerin yoğun borç yükü altında çalışması nedeniyle ve hali hazırda yaptıkları tahsilatların, kendilerini büyük anlaşmalarla, detaylı anlaşmalarla bağlayan finans kurumlarına yönelmesi dolayısıyla, malzemeler geri planda kalıyor. Şu anda borçla çalışmayan sanayici çok az. Borçla çalışan sanayicinin de borçlarının büyük bir çoğunluğu bankalara, finans kuruluşlarına. Banka ve finans kurumlarının da borcu ödememe durumunda yaptıkları müeyyideler ağır olduğundan dolayı, şirketler öncelikle elde ettikleri ödemeleri oraya kaydırıyorlar. Bizim gibi malzeme tedarikçilerini ihmal ediyorlar. Yani biz onların isteyerek, istemeyerek kötü günlerinde dostu oluyoruz. Son aylarda krizden toparlanma var. Havaların iyileşmesi inşaatlarca canlanmayı getirdi. Otomotivde biraz hareketlenme var. İhracatın artması ile bir kıpırdama bekliyoruz. Önümüzdeki aylarda, Haziran'dan itibaren her şeyin daha iyiye gideceğini tahmin ediyoruz. Tabi iyimser olmak zorundayız."
Suat Gülçimen
(Biytaş A.Ş.):
"Tesisat sektörü olarak bizim şu andaki en önemli sorunlarımızdan birisi piyasadaki daralma. Biz iki türlü daralma yaşıyoruz. Birincisi doğalgaz ile ilgili olarak Bursagaz'ın yatırımları vardı. Yeni mahallelere, yeni semtlere doğalgaz gidiyordu. Bundan dolayı da bizim için yeni iş ve pazar açılımı söz konusuydu. Bu yatırımlar birkaç ay önce durdu. Artık neredeyse Bursa'da bütün bölgelere doğalgaz veriliyor. Bundan dolayı pazarda önemli bir daralma başladı. Tabi bunun üzerine küresel kriz de geldi ve tesisat sektörü şu anda 'çifte kavrulmuş' bir şekilde yoluna devam etmek zorunda. Doğalgaz, bizim sektörü büyüten, son dönemin en büyük işiydi ve şu anda çok ciddi bir daralma var. Fakat bunun yanı sıra sektörün önü uzun vadede açık. İnsanların konfor beklentileri, gerek yaşadıkları gerek çalıştıkları mekanlarda yükseliyor. Bu konfor beklenti artışı mekanların klimalı olması, daha güvenli hale getirilmesi, yangın, ısıtma, soğutma anlamında mekanik tesisat sektörünü canlandırıyor ve sektörün önü çok açık. Artık daha çok teknik birikim gerektiriyor. Bu anlamda yani uzun vadede sektörün geleceğine olumlu bakmakla birlikte kısa vadece sorunlar var.”
Necati Sevgin
(Sevgin Mühendislik):
Artık sıkıntıları diye getirmek yerine çözümüne bakmak lazım. Otomotiv sektörü için getirilen çözüm ÖTV indirimiydi. Bizde de, yani ısıtma soğutma sektöründe, kombi, soba, şofben ve klimalarda da KDV indirimlerine gidilmemsi lazım. Hem de acilen başka türkü bu işin içinden çıkmak mümkün değil. Bursagaz'ın doğalgaz yatırımlarında asıl iş, bitti artık. Bundan sonra kıyıda köşede kalmış işler olabilir. Büyük bir iş beklemiyoruz. Bundan sonra Eski tesisatların yenilenmemsi olabilir. Ama eskisi gibi iş mümkün değil. Geriye dönük bazı tesisat dönüşümleri, soba, kombi değişimleri gibi. Bir yandan da havaların ısınması ile klima hareketlenecektir, belli şeylerin önünü açmak gerekiyor. Bütün bu sektörlerde hareket getirecek olan şey, KDV oranları. Aslında şu anda piyasada bir canlılık bekleniyorsa, inşaat girdilerinde de KDV oranlarının düşmesi lazım. Konut fiyatlarında, en azından belli büyüklükteki konutlar için, KDV yüzde 18'den 8'e indirildi. Ama malzeme girdilerinin de buna uygun hale getirilmesi lazım. Bu yapılırsa piyasada canlanma olur. Biz artık eğitime vs. de çok önem vermek istiyoruz. Bizim sektörde doğalgaz işinin de azalması nedeniyle artık herkes farklı alanlara kayıyor. Soğutma, klima, yangın söndürme sistemleri... Önemli olan tesisatta kaliteyi standartları yükseltmek. Komitede ortaya çıkan sorunları BTSO yönetimine bir rapor halinde vermeyi düşünüyoruz. Tahsilat sorunları çok yagın. İş yapmışsınız, iş yaptığınız vatandaş işten çıkmış, elinde senedin var. Bekliyoruz, adamın neyini alacaksın? Bu tarz sıkıntılar var. Hem tahsilat sıkıntısı var, hem de yeni iş yok. Yeni iş olsa yeni girişler olur, aradaki farkları kapatma şansı olabilirdi. Yeni iş gelmeyince farkları da kapatamıyorsunuz. Doğalgaz fiyatları yüzde 25 indirildi. Ama çok ilginç. Yani bunun devam etmesi lazım. Gelecek kış da bu indirimin devam etmesi lazım. Yaz geldi şu anda insanlar evinde ısınmak için doğalgaz kullanmıyor. Yıllık olarak zaten yüzde 7 bir artış var fiyatlarda. Havalar ısınınca, Mayıs ayında fiyatları düşürüp, sonbaharda ihtiyaç olunca fiyatı zamlamak çok yanlış. Fiyat indirimi asıl kış aylarında olmalı. Yaz aylarındaki fiyat düşüşü sadece fabrikaların işine yarar."
Hüseyin Olgun
(OLTES Ltd. Şti.):
"Sektörde 40 yıldır varım. Sağlıklı, düzenli hizmet verebilmek için, üzerinde bastığınız zeminin iyi olması gerekiyor. Zemin de kamusal alanda olsun sosyal alanda olsun doğru olmalı. O zaman siz de doğru sağlıklı bir işleyiş kurabilirsiniz. Kriz dönemindeyiz. Bazı sektörlerde krizden çıkış için KDV indirimleri yapıldı. Bizim sektörde KDV sadece hidroforda indirildi. Bu bana garip geliyor. KDV neden sadece hidroforda indirildi? Diğer ürünlerde neden yok? Siz, birilerini mi kolluyorsunuz?
Biz sektörün içerisindeyiz. Bugün artık şofben, kombi vs. zaruri ihtiyaçtır. Lüks değil. Bunlardan KDV'nin tamamen kaldırılması lazım. Hatta eğer Türkiye'de üretiliyorsa daha başka türlü kolaylık ve imkanlar da sağlansın da yerli malı satılsın. Bunların teşvik edilmesi lazım. Bu teşvikler de belli vergilerin indirilmesi ile vs. olabilir. Denetimlerin sağlıklı olması lazım. Mesela belediye doğalgazda yüzde 10 paya sahip. Siz fakir vatandaşa yardım için kömür verebiliyorsanız, neden doğalgaz desteği vermiyorsunuz? Bence devletin kömür yerine doğalgaz desteği sağlaması lazım. Çünkü Bursa'ya doğalgaz verilmesinin en önemli nedeni hava kirliliğinin ortadan kaldırılmasıydı. Siz halen köylere kadar doğalgaz uzatıp, ondan sonra da kentin ortasında çuvalla kömür dağıtmaya kalkıyorsanız, bu çok yanlış olur. Belediyeler yardımı sağlıklı şekilde yapmalı. Bursa büyük bir kent. Hizmetlerin sağlıklı olabilmesi için yetkili firmaların nöbetçi firma olması lazım. Aynı nöbetçi eczaneler gibi. Hafta sonunda veya tatilde bir yerde doğalgaz arızası, yangın vs. olmuşsa Bursagaz'ın ulaşması zaman alır. O zaman da olayın boyutları farklı oluyor. Bu boyutlara varmaması için Bursagaz ve belediye ile özel sektör firmalarının buna bir çözüm bulmaları gerekiyor, kamu hizmetinin daha sağlıklı verilmesi bakımından.”

Sayı: 681 - Sayı'nın Kapağı