Teşekkürler Recep Başkan!
Geçen hafta Tayyare Kültür Merkezinde, bana göre, Bursayı gerçekten geleceğe taşıyacak nitelikte ve önemde bir toplantı yapıldı. Osmangazi Belediyesi Yerel Gündem 21 koordinatörlüğünde, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Osmangazi Çocuk Meclisi, Elmis Kimya Kağıt ve Gıda şirketleri ile TEMA Vakfı Bursa Şubesi ortaklığında yürütülen AB destekli, Geri Dönüşüm Dostu Okulları Projesinin ikinci aşamasına geçilmesi nedeniyle 100 okul temsilcisinin katılımıyla düzenlendi bu toplantı. Osmangazi Belediyemizin 11 okulla başlattığı bu projenin ikinci aşamasına geçilirken, küresel ısınma gibi büyük bir doğal felaketle karşı karşıya gelen dünyamızın gelecekteki sahipleri, 100 ilköğretim okulunda okuyan çocuklarımız, felakete hız kestirme yolunda yarışa sokuldular.
Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepenin toplantıda yaptığı konuşmada altını çizdiği gibi, bu çocuklar aslında geleceklerini kurtarmak üzere yarışacaklar, en büyük ödülleri ise yaşanabilir bir dünya olacak. Bu projeye AB fonlarından 19 bin Euro, Osmangazi Belediyesinden de 15 bin Euro olmak üzere toplam 34 bin Euro, 58 bin YTL, harcanacak, yani milyon YTLler değil, yani bir adet bat-çıka harcanan paranın 200de biri, ama karşılığında geleceğimizin binlerce fedaisi yetişecek. Çocukların okullarından ve evlerinden ayırarak biriktirecekleri geri dönüştürülebilecek nitelikteki atıkların satışından elde edilecek gelirin okullara bırakılması da projenin iyi planlandığının bir göstergesi ve sahiplenilmesi için önemli bir ayrıntı.
Recep Altepenin altını çizdiği bir başka ayrıntı da, göreve geldiklerinde, 650 bin kişinin yaşadığı Osmangazi ilçesinde, günde 6 ton geri dönüşümlü atık toplanırken, bugün bu rakamın 18 tona çıkmasıdır. Aslında bu rakamları şöyle değerlendirmek gerekli, Hamitler Katı Atık alanında günde 1500 ton atık depolanıyor ve bu rakamın neredeyse yarısına yakın bölümü Osmangazi sınırlarında toplanıyor. Evlerimizden, okullarımızdan, işyerlerimizden çıkan katı atıkların yüzde 10unu geri dönüşüme ayırabilsek, bu rakam 5 kat daha katlanır. İşte Recep Altepenin binlerce çocukla kol kola girmesindeki büyük hedefi bu olsa gerek.
Peki bu hedefe sadece bu 100 okuldaki çocuklarla mı varılacak? Hayır, projenin oturduğu doğru mekanizma, çocukların bu konuda büyüklerinin öğretmeni olacağıdır. Nitekim bunun işareti, toplantıya katılan çocukların ellerinde taşıdığı dövizlerde verilmiştir, Herşey Çöp Değil.
Ben bu konuyu, belediye başkanlığını bıraktıktan sonra, takriben 6 ay sonra, yazmaya başladığım EKOhaberdeki köşemde defalarca dile getirdim, Teoman Özalptan teslim aldığım, geliştirerek Erdoğan Bilensere teslim ettiğim, bugün dünyanın gelişmiş kentlerinde uygulanan niteliklere sahip, eksiği yok, fazlası var, projeyi çok yakından takip ettim, ilgisizliğin ötesinde, bırakın geliştirmeyi, projeyi kökünden tahrip eden adımları gördükçe, içimdeki feryadı satırlarıma aktardım, ama ne yazık ki bugün Recep Altepenin gösterdiği bu ilgi, hiçbir belediye başkanımızın gündemine dahi giremedi.
Ben bu vesile ile kentimizde kurulmuş sistemi bir kere daha hatırlatmak isterim, Teoman Özalpın Dünya Bankasından 25 milyon dolar kredi alarak, bankanın uzmanları nezaretinde hazırlattığı katı atık projesi kapsamında başlattığı sistemi geliştirerek uygulamaya sokma şansım oldu. Geliştirerek diyorum, başkanlığım süresinde, yönetim kurulu üyeliklerinde bulunduğum iki büyük dünya yerel yönetimler birliğinin, ICLEI ve IULA, gündemlerinin ön sıralarında yer alan, küresel ısınma ile mücadelede katı atıkların bertaraf edilmesi yöntemleri üzerindeki uygulamaları çeşitli dünya kentlerinde izleme ve öğrenme şansım oldu.
Dünya Bankasınca onaylı katı atık projemize göre, Hamitler mevkiinde uzun yıllar hizmet verebilecek büyüklükte bir alan, zemine dökülecek çöpten sızan zehirli suların yeraltı suyuna karışmasını önleyecek şekilde su geçirmez mambran veya sıkıştırılmış kil tabakasıyla kaplanacak, üzerine zehirli suları dışarıya akıtacak delikli drenaj boruları yerleştirilecek, hazırlanmış bu alana günlük gelen çöp özel makinelerle sıkıştırılarak serilecek ve üzeri gene günlük olarak kil tabakasıyla örtülecek, çöpün içinde üreyecek metan gazını dışarı atmak üzere borular çakılacak, bu borularla dışarı çıkan gaz kollektörlerle bir noktaya toplanacak ve orada kurulacak bir yakma tesisinde yakılacak.
Bu işlemler, tabanın kille kaplanması hariç, eski Demirtaş Çöplüğünde de tekrarlanacak.
Proje yakma tesisi hariç, aynen uygulandı, Hamitler Katı Atık Gömme Alanı hizmete alındı, Demirtaş Çöplüğü de projeye uygun düzenlendi. İşte burada projeye önemli bir eklenti yapıldı.
Yukarıda bahsettiğim uluslararası çalışmaların içinde birçok kentin katı atık sistemlerini incelerken, alandan çıkan metan gazının jeneratörlerde yakılarak enerjiye dönüştürüldüğünü gördüm, araştırdım, ihale şartnamelerini elde ettim ve ihale ettim. Demirtaştan çıkan metan gazı ile çalışacak 1300 kW gücünde bir enerji santralını, yap işlet yönetimi ile kurdurdum ve 1998 yılında hizmete sokturdum.
Bu ihale ile, metan gazını toplama ve yakma tesisine harcanacak para belediyenin cebinden çıkmadı, aksine üretilen enerjiden elde edilen gelirin yüzde 6sı belediyemizin kasasına girmeye başladı, halk diliyle kaymaklı ekmek kadayıfı sunuldu. İhale kapsamında, yeni atık alanı Hamitlerde çıkan metan gazı belli miktara ulaşınca, benzer santralın kurulması da yüklenici firmalarca taahhüt edilmişti, ne acı ki bu konu ne benden sonraki, ne de bugünkü başkanlarımızın gündemine bile giremedi.
Gene çağdaş kentlerde uygulanan katı atık sistemlerinin önemli bir ayağını oluşturan, atıklar içindeki yeniden kullanılabilecek nitelikte olan cam, teneke, alüminyum, plastik, kağıt, karton gibi atıkların kaynağında ayrılması için kent halkının projeye katılımının sağlanması yolunda, yönetim kurulu üyesi olduğum ICLEInın desteği ile Yerel Gündem 21 Katı Atık Çalışma Grubu oluşturarak geri dönüşüm projesini başlattım. Sistemin kolay işleyebilmesini sağlamak amacıyla, tüm geri dönüşebilir atıkları tek torbada toplayıp Demirtaşta kurduğumuz, halen işletmede olan, bir ayrım tesisinde cinslerine göre ayırıp, ambalajlayarak sanayiye sevkini sağladım.
1999da görevi teslim ettiğimde, Hamitlerde her gün 1000 ton çöp serilip, sıkıştırılıp üzeri örtülüyor, Demirtaşta çöp gazından enerji üretiliyor ve Bursada yaşayan 1 milyon insanımızın 150 bini evlerinden çıkan çöplerin içindeki geri dönüşülebilir olanları ayrı torbada topluyordu.
Sistem dışındaysanız hemen bir telefon edin
Bugün Recep başkan, geri dönüşüm sistemini, akılcı bir yöntemle, çocukları eğiterek evlere daha yaygın biçimde yerleştirmeyi hedeflerken, toplama sistemini de tüm çağdaş kentlerdeki seviyeye getirmiştir. Daha önce de bu köşede yazıp, sizleri de, eğer dışındaysanız, sisteme dahil olmanız için çağrıda bulunduğum gibi, Osmangazi temizlik işlerine telefon edip, komşularınızı da ikna ederek adreslerinizi bildirin, size gün veriyorlar ve her hafta ayrı topladığınız bu atıkları, bildirdikleri günde aksatmadan alıyorlar ve size yeni torba bırakıyorlar. Benzer düzen Nilüfer ve Yıldırım belediyelerimizde de çalışıyor. Sistem dışındaysanız haydi hemen bir telefon edin, sisteme dahil olun, gelin belediyelerimizle kolkola girerek güzel kentimizi sağlıklı bir geleceğe hep beraber taşıyalım.
Son olarak Recep başkana, en az bu proje kadar önemli gördüğüm diğer bir projesini, evlerden çıkan bitkisel atıkları da ayrı toplama ve bunları çok az masrafla bitkisel gübreye çevirme projesini, hatırlatmak istiyorum.
Geçen hafta Tayyare Kültür Merkezinde, bana göre, Bursayı gerçekten geleceğe taşıyacak nitelikte ve önemde bir toplantı yapıldı. Osmangazi Belediyesi Yerel Gündem 21 koordinatörlüğünde, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Osmangazi Çocuk Meclisi, Elmis Kimya Kağıt ve Gıda şirketleri ile TEMA Vakfı Bursa Şubesi ortaklığında yürütülen AB destekli, Geri Dönüşüm Dostu Okulları Projesinin ikinci aşamasına geçilmesi nedeniyle 100 okul temsilcisinin katılımıyla düzenlendi bu toplantı. Osmangazi Belediyemizin 11 okulla başlattığı bu projenin ikinci aşamasına geçilirken, küresel ısınma gibi büyük bir doğal felaketle karşı karşıya gelen dünyamızın gelecekteki sahipleri, 100 ilköğretim okulunda okuyan çocuklarımız, felakete hız kestirme yolunda yarışa sokuldular.
Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepenin toplantıda yaptığı konuşmada altını çizdiği gibi, bu çocuklar aslında geleceklerini kurtarmak üzere yarışacaklar, en büyük ödülleri ise yaşanabilir bir dünya olacak. Bu projeye AB fonlarından 19 bin Euro, Osmangazi Belediyesinden de 15 bin Euro olmak üzere toplam 34 bin Euro, 58 bin YTL, harcanacak, yani milyon YTLler değil, yani bir adet bat-çıka harcanan paranın 200de biri, ama karşılığında geleceğimizin binlerce fedaisi yetişecek. Çocukların okullarından ve evlerinden ayırarak biriktirecekleri geri dönüştürülebilecek nitelikteki atıkların satışından elde edilecek gelirin okullara bırakılması da projenin iyi planlandığının bir göstergesi ve sahiplenilmesi için önemli bir ayrıntı.
Recep Altepenin altını çizdiği bir başka ayrıntı da, göreve geldiklerinde, 650 bin kişinin yaşadığı Osmangazi ilçesinde, günde 6 ton geri dönüşümlü atık toplanırken, bugün bu rakamın 18 tona çıkmasıdır. Aslında bu rakamları şöyle değerlendirmek gerekli, Hamitler Katı Atık alanında günde 1500 ton atık depolanıyor ve bu rakamın neredeyse yarısına yakın bölümü Osmangazi sınırlarında toplanıyor. Evlerimizden, okullarımızdan, işyerlerimizden çıkan katı atıkların yüzde 10unu geri dönüşüme ayırabilsek, bu rakam 5 kat daha katlanır. İşte Recep Altepenin binlerce çocukla kol kola girmesindeki büyük hedefi bu olsa gerek.
Peki bu hedefe sadece bu 100 okuldaki çocuklarla mı varılacak? Hayır, projenin oturduğu doğru mekanizma, çocukların bu konuda büyüklerinin öğretmeni olacağıdır. Nitekim bunun işareti, toplantıya katılan çocukların ellerinde taşıdığı dövizlerde verilmiştir, Herşey Çöp Değil.
Ben bu konuyu, belediye başkanlığını bıraktıktan sonra, takriben 6 ay sonra, yazmaya başladığım EKOhaberdeki köşemde defalarca dile getirdim, Teoman Özalptan teslim aldığım, geliştirerek Erdoğan Bilensere teslim ettiğim, bugün dünyanın gelişmiş kentlerinde uygulanan niteliklere sahip, eksiği yok, fazlası var, projeyi çok yakından takip ettim, ilgisizliğin ötesinde, bırakın geliştirmeyi, projeyi kökünden tahrip eden adımları gördükçe, içimdeki feryadı satırlarıma aktardım, ama ne yazık ki bugün Recep Altepenin gösterdiği bu ilgi, hiçbir belediye başkanımızın gündemine dahi giremedi.
Ben bu vesile ile kentimizde kurulmuş sistemi bir kere daha hatırlatmak isterim, Teoman Özalpın Dünya Bankasından 25 milyon dolar kredi alarak, bankanın uzmanları nezaretinde hazırlattığı katı atık projesi kapsamında başlattığı sistemi geliştirerek uygulamaya sokma şansım oldu. Geliştirerek diyorum, başkanlığım süresinde, yönetim kurulu üyeliklerinde bulunduğum iki büyük dünya yerel yönetimler birliğinin, ICLEI ve IULA, gündemlerinin ön sıralarında yer alan, küresel ısınma ile mücadelede katı atıkların bertaraf edilmesi yöntemleri üzerindeki uygulamaları çeşitli dünya kentlerinde izleme ve öğrenme şansım oldu.
Dünya Bankasınca onaylı katı atık projemize göre, Hamitler mevkiinde uzun yıllar hizmet verebilecek büyüklükte bir alan, zemine dökülecek çöpten sızan zehirli suların yeraltı suyuna karışmasını önleyecek şekilde su geçirmez mambran veya sıkıştırılmış kil tabakasıyla kaplanacak, üzerine zehirli suları dışarıya akıtacak delikli drenaj boruları yerleştirilecek, hazırlanmış bu alana günlük gelen çöp özel makinelerle sıkıştırılarak serilecek ve üzeri gene günlük olarak kil tabakasıyla örtülecek, çöpün içinde üreyecek metan gazını dışarı atmak üzere borular çakılacak, bu borularla dışarı çıkan gaz kollektörlerle bir noktaya toplanacak ve orada kurulacak bir yakma tesisinde yakılacak.
Bu işlemler, tabanın kille kaplanması hariç, eski Demirtaş Çöplüğünde de tekrarlanacak.
Proje yakma tesisi hariç, aynen uygulandı, Hamitler Katı Atık Gömme Alanı hizmete alındı, Demirtaş Çöplüğü de projeye uygun düzenlendi. İşte burada projeye önemli bir eklenti yapıldı.
Yukarıda bahsettiğim uluslararası çalışmaların içinde birçok kentin katı atık sistemlerini incelerken, alandan çıkan metan gazının jeneratörlerde yakılarak enerjiye dönüştürüldüğünü gördüm, araştırdım, ihale şartnamelerini elde ettim ve ihale ettim. Demirtaştan çıkan metan gazı ile çalışacak 1300 kW gücünde bir enerji santralını, yap işlet yönetimi ile kurdurdum ve 1998 yılında hizmete sokturdum.
Bu ihale ile, metan gazını toplama ve yakma tesisine harcanacak para belediyenin cebinden çıkmadı, aksine üretilen enerjiden elde edilen gelirin yüzde 6sı belediyemizin kasasına girmeye başladı, halk diliyle kaymaklı ekmek kadayıfı sunuldu. İhale kapsamında, yeni atık alanı Hamitlerde çıkan metan gazı belli miktara ulaşınca, benzer santralın kurulması da yüklenici firmalarca taahhüt edilmişti, ne acı ki bu konu ne benden sonraki, ne de bugünkü başkanlarımızın gündemine bile giremedi.
Gene çağdaş kentlerde uygulanan katı atık sistemlerinin önemli bir ayağını oluşturan, atıklar içindeki yeniden kullanılabilecek nitelikte olan cam, teneke, alüminyum, plastik, kağıt, karton gibi atıkların kaynağında ayrılması için kent halkının projeye katılımının sağlanması yolunda, yönetim kurulu üyesi olduğum ICLEInın desteği ile Yerel Gündem 21 Katı Atık Çalışma Grubu oluşturarak geri dönüşüm projesini başlattım. Sistemin kolay işleyebilmesini sağlamak amacıyla, tüm geri dönüşebilir atıkları tek torbada toplayıp Demirtaşta kurduğumuz, halen işletmede olan, bir ayrım tesisinde cinslerine göre ayırıp, ambalajlayarak sanayiye sevkini sağladım.
1999da görevi teslim ettiğimde, Hamitlerde her gün 1000 ton çöp serilip, sıkıştırılıp üzeri örtülüyor, Demirtaşta çöp gazından enerji üretiliyor ve Bursada yaşayan 1 milyon insanımızın 150 bini evlerinden çıkan çöplerin içindeki geri dönüşülebilir olanları ayrı torbada topluyordu.
Sistem dışındaysanız hemen bir telefon edin
Bugün Recep başkan, geri dönüşüm sistemini, akılcı bir yöntemle, çocukları eğiterek evlere daha yaygın biçimde yerleştirmeyi hedeflerken, toplama sistemini de tüm çağdaş kentlerdeki seviyeye getirmiştir. Daha önce de bu köşede yazıp, sizleri de, eğer dışındaysanız, sisteme dahil olmanız için çağrıda bulunduğum gibi, Osmangazi temizlik işlerine telefon edip, komşularınızı da ikna ederek adreslerinizi bildirin, size gün veriyorlar ve her hafta ayrı topladığınız bu atıkları, bildirdikleri günde aksatmadan alıyorlar ve size yeni torba bırakıyorlar. Benzer düzen Nilüfer ve Yıldırım belediyelerimizde de çalışıyor. Sistem dışındaysanız haydi hemen bir telefon edin, sisteme dahil olun, gelin belediyelerimizle kolkola girerek güzel kentimizi sağlıklı bir geleceğe hep beraber taşıyalım.
Son olarak Recep başkana, en az bu proje kadar önemli gördüğüm diğer bir projesini, evlerden çıkan bitkisel atıkları da ayrı toplama ve bunları çok az masrafla bitkisel gübreye çevirme projesini, hatırlatmak istiyorum.
Sayı: 611 - Sayı'nın Kapağı