Nereden nereye...
Türkiye İstatistik Kurumu'na göre ülkemizdeki hane sayısı 15.070.093 (*).
Diğer taraftan, Başbakan bu sene 8.500.000 haneye kömür yardımı yapıldığını açıkladı.
Bir hesaplama yaparsak, Türkiye'de konutların % 56'sından fazlasına kömür yardımı yapılmış durumda. Bir başka deyişle, toplumun yarısından fazlası kışı geçirecek durumda değil, yani bu insanlar "fakir fukara, garip guraba"
Bu çok düşündürücü bir oran. Siyaset bilimciler bu oranı kullanıp 22 Temmuz Seçimlerinin bir analizini yapabilir. Ekonomi uzmanları, bu orana sahip bir ülkenin Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütüne (OECD) üyeliğini bile sorgulayabilir.
Dünyada Lantirin savunma sistemine sahip üçüncü ülke olmamızı manşetlere çıkaran basın da sanırız bu oran karşısında durup, düşünecektir. Dünyanın en lüks iş jetlerini ve makam araçlarını kullanan devletlerden biri olduğumuz göz önüne alınırsa içinde bulunulan tablo daha iyi anlaşılacaktır.
Bu orandan bizim çıkaracağımız sonuç, şüphesiz biraz farklıdır.
Yıllarca kömüre bağlı hava kirliliğini yazıp, çizen ve doğalgaza geçilmesini destekleyen bir kişinin bu icraata ne demesini beklersiniz? Bir de işin başka bir tarafına bakın, eskiden hafiye gibi yol kesip kömürcüleri yakalayan kamu yöneticilerinin bugün ağır vasıta ehliyeti alıp, vatandaşa daha önce " kullanımı yasak" dedikleri bir yakıtı elleriyle dağıtacaklar.
Şehirler yeniden dumanaltı olmaya başlamışken, nedeni resmi ağızdan açıklanmış oldu. Yakında hava kirliliğine bağlı okul tatillerine yeniden başlayabiliriz.Hatırlarsanız, hava kirliliğinin yaşandığı tarihlerde birtakım önlemler alınmıştı.
Kaliteli kömür ithalatına başlanmış ve doğalgaz yatırımları gündeme alınmıştı. İşte bugünlerde yerli kömür yakanları, vatandaş kamu yönetimlerine haber veriyordu. Yıllar geçti, ilerleyeceğimize nereye geldik? Anayasal bir hukuk anlayışı olan insanların dengeli ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının üzeri artık çizilecektir.
Henüz global kredi spekülasyonunun içindeyken ülkemiz bu duruma düşmüştür. Kağıt üzerinde yaratılan, bitmek tükenmek bilmeyen likidite sürerken bu fakirliğin içine saplandık. Çarklar geri dönmeye başlayınca bu "fakir, fukara, garip, guraba" çoğunluğun hali ne olacaktır? Haydi bu soruya cevap bulalım (*) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do

Sayı: 608 - Sayı'nın Kapağı