TCMB Mayıs ayı PPK faiz kararı ve metnini açıkladı. Tam da beklenildiği gibi politika faizi %19 düzeyinde sabit tutuldu. Bu açıdan karar sürpriz olmadı. Elbette gözler yine geçen ay olduğu gibi faiz karar metnindeydi. Acaba TCMB giderek şahin ifadelerden vazgeçecek miydi, bu hayli merak konusuydu. Hatırlanacağı gibi Nisan ayı karar metninde bir önceki başkan Naci Ağbal döneminde yer alan “uzun bir müddet sıkı duruşa devam” ve “gerekmesi durumunda ilave sıkılaştırma yapılacaktır” ifadeleri karar metninden çıkarılarak daha güvercin tonlamalara kayış emareleri görülmeye başlanmıştı. Haliyle bu ayda bu yönde bir kayış olacak mı bu önemliydi. Bu ayki karar metninde “enflasyon raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut duruş sürdürülecektir” denilerek yine ve yeniden “sıkı duruşa devam” vurgusunun altı çizildi. Aslında bir açıdan bu da çok sürpriz sayılmazdı elbette. Çünkü daha bir hafta önce açıklanan yılın ikinci enflasyon raporunun da ana vurgusu sıkı duruştu. Bu nedenle bir hafta içinde TCMB’den çok radikal bir dönüş beklenemezdi. Hele ki geçen hafta açıklanan yüksek enflasyon rakamları sonrasında. Fakat piyasalar karar metnindeki çok küçük de olsa bazı ibareleri cımbızlayarak TCMB’nin ilerleyen dönemlerde faizleri indirip indirmeyeceğini ve indirecekse bunun ne zaman olacağını anlamak istiyordu. Ayrıntılara indiğimizde bu ayki karar metninde önemli kabul edilecek bazı değişiklikler göze çarpıyor. İlki Nisan ayı karar metnindeki “kurul politika faizini sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir” ifadesi “kurul politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir” olarak değiştirilmiş. Yani sıkı parasal duruş çıkarılarak ifade daha güvercin hale getirilmiş. Metinde dikkat çeken ikinci önemli değişiklik ise sıkı parasal duruşun hem kredi büyümesi hem de iç talebi azalttığına ilişkin saptama. Çünkü bir önceki karar metninde hem kredi büyümesi hem de yüksek iç talep enflasyon için önemli riskler olarak kabul edilirken, bu ayki metinde risk olarak görülmüyordu. Ayrıca bir önceki metinde iç talep ve emtia fiyatlarının etkileri nedeniyle hakkında olumsuz tablo çizilen cari işlemler dengesinin, bu ay ihracattaki güçlü artış eğilimi, altın ithalatındaki belirgin gerileme ve finansal koşullardaki sıkılaşmanın etkisiyle kredilerde gözlenen yavaşlamanın etkisiyle iyileşmeye başladığı dile getirilmiş. Piyasalar tüm bu gelişmeleri şöyle yorumladı, hem bir ay önce hem de şimdi enflasyon üzerinde olumsuz etki yaratan söz konusu gelişmelerin TCMB tarafından bir ay içinde ortadan kalkmaya başlıyor gibi gösterilmesi faiz indirimi için şimdiden zemin yaratma çabasından kaynaklanıyordu. Yani piyasalara göre TCMB faiz indirimi için gerekçeler yaratma çabasındaydı. Bu nedenledir ki karar metni sonrasında piyasalar yine ve yeniden yakında faiz indirimi geleceğini fiyatlamaya başladı. Enflasyon raporu ile birlikte faiz indiriminin Ağustos ayından önce gelmeyeceğine ilişkin beklentiler karar metni sonrasında Temmuz’da faiz indirimini görebiliriz olarak yeniden revize edilmeye başlandı.
Piyasada şeytanın avukatlığını yapan görüşler de yok değil elbet. Bu noktada karar metinde ana vurgu olarak “enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan enflasyon raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut duruş sürdürülecektir” ifadesine yer vermesi nedeniyle TCMB’nin bu yıl faiz indiremeyeceğini düşünenler var. Bu görüşü savunanlara göre enflasyon raporunda belirtilen söz konusu patika yılsonu için %10 ile %14,4’lük enflasyon oranına işaret ediyor. Dolayısıyla TCMB’nin söz konusu enflasyon oranına ulaşmak istiyorsa faiz indirmesi mümkün değil.
Benim bu konudaki düşüncem TCMB’nin önümüzdeki ayda politika faizini sabit tutacağı yönünde. Dolayısıyla en erken yılın 3. çeyreğinden itibaren faiz indirimini görürüz diye düşünüyorum. Tabiki faiz indiriminin ilk ne zaman olacağını belirleyecek olan enflasyonun tepe yaptıktan sonra ilk ne zaman düşmeye başlayacağı. Ben şu an enflasyon için var olan iç ve dış risklerde çok radikal bir değişme olmaz ise asıl tepeyi Haziran ayında göreceğimizi bu nedenle de Temmuz ayında az da olsa düşmeye başlayan enflasyon ile birlikte ilk faiz indiriminin geleceğini düşünüyorum.