Uzun vadeli strateji belirleme noktasında, üretimde teknoloji dönemine geçmeyi hedef alan Ermaksan, lazer teknolojilerine yatırım yaptı. Bugün ürettiği yüzde 100 yerli lazer teknolojileri ile bir dünya markası haline gelen Ermaksan'ın yeni kritik kararı ise seri üretime geçmek.
Sanayinin itici gücü konumundaki makina sektörünün güçlü temsilcilerinden biri olan Ermaksan, yatırımını yönlendirdiği lazer teknolojileri ile üretimde devrim' niteliğinde bir noktaya geldi. Tamamen yerli mühendisliğin kullanıldığı bu yeni nesil üretim sisteminde uluslararası başarıya imza atan Ermaksan, mevcut durumda teknoloji ihracatına başladı. Ermaksan A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Özkayan, tamamen ithal olarak kullanılan ve ülkemizden büyük miktarda döviz çıkışına sebep olan lazer ışın kaynağını Türkiye'de ilk defa ve yüzde 100 yerli olarak ürettiklerini söyledi.
Lazer teknolojileri üretiminin 40 yıllık bir mazisi olduğunu vurgulayan Ermaksan A.Ş. Genel Müdürü ve Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Ahmet Özkayan, dünya ile eş zamanlı üretim yapıklarını ve bir çok Avrupa projesinde yer aldıklarını söylüyor. Dünyada tıp, savunma sanayi, endüstri ve bunun alt kıvrımlarında bir çok alanda lazer teknolojilerinin kullanıldığının altını çizen Ahmet Özkayan, bu sistemin hızla yaygınlaştığını belirtti.
Ermaksan'ın 50'nci yıldönümünde oturup, uzun vadeli planlama hazırlarken lazer teknolojilerine yatırım yaparak büyüme kararı aldıklarını belirten Özkayan, tamamen yerli katmadeğerle geldikleri noktanın haklı gururunu yaşadıklarını ve yeni dönemde seri üretim hedeflerinin öne çıktığını belirtti. Makine imalatçıları içinde barındırdığı mühendislik ve Ar-Ge gücü sayesinde yüksek teknolojiye en hızlı dönüşümü sağlayacak tek sektör olma özelliğini taşıdığının altını çizen Ahmet Özkayan ile lazerde kat ettikleri yoldan, makine sektörünün içinde bulunduğu dönüşüm sürecine kadar irdelediğimiz tüm başlıkları bu sütunlardan sizlerle buluşturuyoruz...
Ermaksan'ın lazer teknolojisindeki ilkleri...
Türkiye'nin ilk Lazer Çipi
Yüzde 100 yerli ilk Lazer Işın Kaynağı
İlk yüzde 100 yerli CNC Kontrolörü
İlk yüzde 100 yerli Makine Yönetim Yazılımı
*Türkiye'nin ilk milli Lazer Rezonatörü kullanılan makineleri ihraç etmeye başladık.
*Türkiye'nin ilk özel sektör yarı iletken tesisini kurduk.
*Yüzde 100 yerli ilk milli lazer ışın kaynağı, ilk milli lazer çip ve kontrolör sistemlerini kullanarak ürettiği makinelerin ihracatına başladık. Bu tamamen yerli mühendislik ile üretildi.
*Tamamen kendi mühendislik tecrübemiz ile kurduğumuz Optoelektronik Ar-Ge Merkezimiz tarafından geliştirilen yüzde 100 yerli ve ilk milli lazer çipin ardından, kendi lazer ışın kaynağımızı ürettik.
Ermaksan olarak, ürettiğimiz makinelerin yeteneklerini geliştirmek, küresel piyasa taleplerini en iyi şekilde karşılamak, müşteri memnuniyetini sürekli arttırmak ve ülkemizin makine üretimindeki dışa bağımlığını azaltmak hedefiyle Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini çok önemsiyoruz. Yüksek teknolojiye sahip, verimlilik esaslı ve çevre dostu lazer makinelerimiz kullanıcılara maliyet ve kalite açısından birçok avantaj sağlıyor.
Lazer Teknolojilerine geçişinizi anlatır mısınız?
Sac işleme makinaları imalatı sektöründe, tamamı CNC olan makineler üretiyoruz. Lazerli sac kesme, boru kesme makineleri, plazma, punch, abkant presler, giyotin makaslar gibi çevre ve kullanıcı dostu, verimlilik ve çözüm odaklı, aynı zamanda katma değeri yüksek ürünleri, sanayinin birçok alanında kullanılmak üzere sunmaktayız. "Yenilikci teknolojiler sloganımızla Son teknoloji imkânlarıyla ürettiğimiz ve geliştirdiğimiz ürünleri, mühendislerden oluşan AR-GE merkezimiz ile birlikte geliştirmeye ve sektörün ihtiyacına, en iyi ve hızlı şekilde cevap vermeye devam ediyoruz. Milli Lazer kaynağının üretimine geçiş sürecinde en büyük motivasyonumuz ithal ettiğimiz ürünleri millîleştirmek ve bununla birlikle teknoloji yüksek makinalarda dışa olan bağımlılığımızı azaltmak oldu. Makine sektöründe lazer teknolojileri, otomasyon sistemleri, yazılımlar, makineler üzerinde kullanımı arttıkça, üretim anlamında da yerlilik oranı düştü. Bununla birlikte sektörde ucuz işgücü ile üretim yapan Çin ve benzeri rakipler çoğalmaya başladı. Bu donanımları raftan aldığınızda, uygulamada tecrübeniz de varsa eğer rekabet oluşabilir. Yurtiçinde ve yurtdışında rekabette bu şekilde ortaya çıkıyor.
50. YILIMIZDA ÜRETİMDE TEKNOLOJİ'KARARI ALDIK
Bu noktada farklılaşmak gereğini hissettik. Dünyadaki rekabete kafa tutabilme ve ciddi bir rekabet içinde kâr edebilmek, sürdürülebilir büyüme ile olur. Bizim şirketlerimiz sürekli yatırım ve yenilik isteyen ve nitelikli işgücü istihdam eden şirketler. Şirketimiz Ermaksan 50. yılını doldurduğunda aile olarak oturduk, şirketimizin 50 yıl daha nasıl devam edeceğini ve hangi yönlerde yatırımlar yapmamız gerektiğini tartıştık. Üretim alanında teknolojide karar kıldık, lazer teknolojileri alanında araştırmalar yaptık. Makinelerde kullanmak için dışarıdan ithal ettiğimiz birçok ara ürünü araştırdık. Bu ara ürünlerin Türkiye'de üretilmediği, alt yapısının da bulunmadığını ve bunun alt yapısını kendimiz kurmamız gerektiğine karar verdik. Dolayısıyla, teknolojiye yatırım bu anlamda başladı. İlk olarak yazılımla başladık, makine yönetim yazılım grubu kurduk.
DEVRİM SAYILACAK BU TEKNOLOJİYİ YERLİ MÜHENDİSLİKLE KURDUK
İkinci olarak, CNC kontrolör grubunu kurduk. Üçüncü olarak da Optoelektronik grubunu kurduk. Burayı AR-GE merkezi haline getirdik. Optoelektronik AR-GE Merkezimizin mevcudu kısa sürede 110 personele çıktı. Tesise bina hariç toplamda 40 milyon Euro yatırım yaptık. Şu anda 6000 m2 tesiste dünyada 4. şirket olarak lazer çipleri üretiyoruz.
Ermaksan olarak bizim çipten sonraki en önemli teknolojik üretimimiz de lazer ışın kaynağı (Rezonatör) oldu. Daha önce tamamen ithal olarak kullanılan ve ülkemizden büyük miktarda döviz çıkışına sebep olan lazer ışın kaynağını da Türkiye'de, ilk ve yüzde 100 yerli ola rak bizler ürettik. Bugün gururla paylaşıyorum ki ürünlerimizin yurt dışına ihracatını da başlattık. Ülkemiz için devrim niteliğinde bir teknolojiyi tamamen kendi mühendislerimizin katkıları ile hayata geçirdik.
DÜNYADA LAZER ÜRETEBİLEN DÖRDÜNCÜ ŞİRKETİZ
Optoelektronik üretim alanınızdan bahseder misiniz?
Bu alanda Türkiye'nin en büyük ve en modern seri imalat tesisine sahibiz.
Ar-Ge kompleksimizde temiz odalar, kristal büyütme, yazılım ve uygulama merkezleri, laboratuvarlar bulunuyor. Merkezin yanında üretim ve seri imalat hatları ve ayrıca temiz odalar var. Burada, lazer yarı iletkenleri ve ışın kaynaklarını üretiyoruz. 4 yıl içerisinde kristal büyütme noktasından paketlemeye, en son olarak da ışın kaynağını tamamen bitişe kadar her süreci yerli üretime çevirdik. Ermaksan sayesinde ülkemiz bu teknolojiyi üretebilen dünyadaki 4. ülke oldu. Bu alanda kendi patentlerimiz ve teknolojilerimiz oluştu. Bu sayede dünyada global bir oyuncu haline geldik. Artık, Ermaksan kendi ürünlerinde kendi teknolojisini kullanır hale geldi. Bu bizim için çok önemli.
Yatırım yapan ülkeler ne durumda?
Türkiye'nin ortalama ihracat kilo değeri 1,5 dolar. Makine sektöründe 6,5 10 dolar arasında, ortalamamız 6,5 dolar. Biz şu anda teknoloji üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünler katma değerli ürünler. Yarı iletken sistemlerin, dünyada kilo değeri 10 milyon dolardır. Dolayısıyla ülkeler böyle zengin oluyor. Buna yatırım yapan ülkeler, dünya teknolojilerinde hem söz sahibi oluyor hem de teknolojiyi kullandırmada karar verici oluyor. Bugün istediğinizi her yeni teknolojiyi alamıyor ve ithal edemiyorsunuz. Stratejik bir teknolojiyi, üretici ülkeler ancak izinler ile ve bölgedeki güç dengelerini gözeterek veriyor. Malum, güçlü ülkeler aslında ileri teknoloji üretebilen ülkeler. Bu şekilde dünyada liderlik koltuğuna oturuyorlar. Bizim taraftan baktığımızda Türkiye için büyük bir kazanım oldu. Ermaksan olarak da iyi bir yatırım yaptığımızı düşünüyoruz.
Ermaksan'ın Lazer
teknolojisinde ilklerinden bahseder misiniz?
Makine üretiminde birçok ilke sahibiz. Türkiye'nin ilk lazer kesim makinesini Ermaksan üretmiştir. Türkiye'nin ilk lazer çipi, yüzde 100 yerli ilk lazer rezonatörü, ilk yüzde 100 yerli CNC kontrolörü ve ilk yüzde 100 yerli makine yönetim yazılımını söyleyebiliriz. Ermaksan olarak, ürettiğimiz makinelerin yeteneklerini geliştirmek, küresel piyasa taleplerini en iyi şekilde karşılamak, müşteri memnuniyetini sürekli artırmak ve ülkemizin makine üretimindeki dışa bağımlığını azaltmak hedefiyle, AR-GE ve inovasyon faaliyetlerini çok önemsiyoruz. Yüksek teknolojiye sahip, verimlilik esaslı ve çevre dostu makinelerimiz, kullanıcılara maliyet ve kalite açısından birçok avantaj sağlıyor.
GELEN TALEPLE BİRLİKTE LAZER İHRACATINA BAŞLADIK
Lazer teknolojilerinin bilinmeyen yönleri nelerdir?
Bilinmeyen yönü aslında yok. Lazer teknolojisi, fizik tabanlı bir teknoloji Dünyada tıp, savunma sanayi, endüstri ve bunun alt kırılımlarında birçok alanda kullanılıyor ve hızla da yaygınlaşıyor. Biz yüksek güçlü lazerlerde çalışıyoruz. Bizim lazerlerimiz endüstri alanlarında, otomotivde birçok uygulamada kullanılıyor. Dünyada lazerin uygulama alanları çok geniş. Özellikle medikalde çok ciddi kullanım var. 10w bir çiple, tıpta bir makine ameliyatlar yapabiliyor. Makineler milyon dolarlar seviyesinde. Dolayısıyla bu alanlarda çalışacak firmalar bizden lazer diyotu alıp, bir makine üretebilir halde olacak. Burada önemli olan şey, yerli bir sağlayıcının olması ve teknolojinin yerli olarak bulunabilmesi
LAZERDE ENERJİ TASARRUFU VEVERİMLİLİK YÜKSEK
Özellikleri nelerdir?
Aslında sektör olarak değişkenlik sağlıyor. En önemli özelliği enerji tasarrufu Önceki dönemlere göre lazerlerde inanılmaz bir enerji tasarrufu var, verimlilik çok yüksek. İşletme maliyetleri çok az. İşletmelerin üretim süreçlerine de büyük bir hız katıyor. O yüzden dünyada çok tercih ediliyor.
Eskiden bir oda büyüklüğünde olan lazerler, şimdilerde küçücük bir kutunun içine girebiliyor. Çok farklı dalga boylarında çalışabiliyoruz. Bu dalga boyları görünür ve görünmez lazerlerden medikalden savunma sanayine kadar giden süreçte geniş bir kullanım alanına sahip.NİTELİKLİ PERSONEL YETİŞTİREBİLMEK İÇİN KENDİ İMKANLARIMIZI
SEFERBER EDİYORUZ
Bursa, dünyanın daha önce keşfettiği lazer teknolojilerini geç mi fark etti yoksa tam zamanı mıydı?
Lazer teknolojilerinin üretim olarak 40 yıllık bir mazisi var. Ama aşama bilgisayar teknolojisi gibi gelişti. Şu anda dünya ile eş zamanlı üretim yapıyoruz. Birçok Avrupa projelerinde biz de varız.
Genel anlamda değerlendirecek olursak Türkiye'de teknoloji anlamında geç kalınmışlık var. Bundan sonra yapılacak doğru yatırımlarla ara kapatılacaktır fakat insan yetiştirmekte geç kalmamalıyız. Bilim insanı yetiştirme konusunda ülkenin geç kalmaması gerekiyor. Teknolojiyi transfer etmek daha kolay. Ama bunu işletecek ve geliştirecek donanımlı insan gücüne ulaşmak Türkiye de zor. Bizim de şirket olarak artık en büyük yatırımımız insan... İnsana olan yatırımımız zaman ve maliyet olarak en büyük kalemler arasında. Çünkü bizim çalışma konumuzda yetişmiş personel yok. Türkiye'de böyle bir yatırım olmadığı için yetişmiş personel bulmak pek mümkün değil. Daha çok üniversitenin fizik, elektronik, mekatronik ve yazılım bölümlerinden mezun kişileri işe alıp yüksek lisans yapmak isteyenleri Ar-Ge'mizdeki konular üzerinden tekrar bir eğitim sürecine yönlendiriyoruz. Bu esnada hem çalışıp uygulama yapıyor hem de yüksek lisans ve doktora programlarını devam ettirebiliyor. Bu şekilde ihtiyacımız olan nitelikli personeli aynı zamanda yetiştirmiş oluyoruz. Bununla ilgili kendi çalışmalarımız var. Üniversitelerde son 3 yıldır ilgili derslerin verilmesi ile ilgili çalışmalara destek verdik. Bu bölümlerde okuyan ve mezun olan personel ile sürekli ihtiyaç karşılama hedefimiz var.
HEDEFİMİZ SERİ İMALAT
Lazer teknolojisinde hedefiniz nedir?
Şu anda sayı olarak kendi üretimimize yetecek kadar üretim yapıyoruz. Kısa vadede ise daha yoğun bir seri üretim süreci başlatacağız. Seri imalata geçtiğimizde de bu ürünleri yurtdışına pazarlayacağız. Birçok alt katman ve alt ürün de var. Bu yıl bu konuyla ilgili ciddi pazarlama faaliyetlerimiz de olacak. Ar-Ge
MERKEZİMİZE 5 YILDA 40 MİLYON EURO HARCADIK
TEKNOSAB'a yatırımınız olacak mı? Yüksek teknoloji bu ülkenin ihtiyacı, TEKNOSAB doğru bir karar ve doğru bir yatırım. TEKNOSAB'da biz de yatırımlar yapacağız. İyi bir alan ve doğru yatırımlar yapmak gerekiyor. Teknoloji üretmek, Ar-Ge ister. Ar-Ge'nin maliyeti de çok yüksektir. Bir fabrika kurayım bunu hemen paraya çevireyim gibi bir düşünce olmaz. 5 yıl içinde Ar-Ge Merkezimize harcadığımız para 40 milyon Euro'yu buldu. Hala Ar-Ge'ye yatırım yapmaya devam ediyoruz. Burada çalışan 120 personel sadece okuyor. Ar-Ge yapıyor, proje geliştiriyor. Üretim ayrı bir şey...
Teknolojinin Ar-Ge olduğunu iyi idrak edip, öyle yatırım yapmak gerekir.
TEKNOLOJİYİ ALMAK DEĞİLÜRETMEK GEREK
Makine sektöründe Ar-Ge yatırımlarını ve ihracat rakamlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Makina sektörü ihracat rakamları 12 milyar dolar seviyesinde. Buna karşılık 24 milyar dolar da ithalat var. En çok Ar-Ge Merkezi, makinecilerde bulunuyor. Çünkü makineyi farklılaştırmak ve yeni teknolojiye geçmek için Ar-Ge gerekiyor. İşletmelerinde yaşayabilmesi için bu şart. Makinecilerin Ar-Ge'leri iyi çalışıyor. Sektörün önü her zaman açık Fakat makine imalat sektörü gerçekten zor bir sektör. Dolayısıyla iyi yönlendirilmesi gereken ve b gözetilmesi gereken bir sektördür. Dünyada da makine, en stratejik sektör olarak görülüyor. Makine sizin kalitenizi, gelişmişliğinizi belirliyor. Örneğin savunma sanayinin üretim makineye bağlıdır. Yurtdışından teknoloji alabilmek çok zor. Makinenin stratejik olarak görünüp daha fazla destek alması gerekiyor
Makina sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Makina sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye ekonomisi için makine sektörü büyük önem taşıyor. Ülkemizin önümüzdeki yıllarda en önemli sektörü haline geleceğine inandığımız makine imalatı, son 10 yılda Ar-Ge'yi odağına alan arge teşvik politikaları ile önemli yollar kat etti. Makine üretimi ile birlikte, teknolojiye geçiş süreci hızlanıyor ve savunma sanayisinden tıbba kadar, çok geniş alanda yaygın bir imalat gücü ortaya çıkıyor. Makine imalatçıları, içinde barındırdığı mühendislik ve Ar-Ge gücü sayesinde, yüksek teknolojiye en hızlı dönüşümü sağlayacak tek sektör olma özelliğini taşıyor.Türkiye'nin makine sektöründe en güçlü olduğu alan sac işleme makineleri üretimidir. Bursa kenti de makine sektöründe dünyada tanınmış ve iyi bir yerde. Çünkü saç ve metal işleme makineleri üreticileri Bursa'da doğal bir şekilde kümelendi. Büyük yatırımlar Bursa'da yapılıyor ancak bu yatırımlar belli bir yere geldi ve durdu Buradaki en büyük handikap alan olarak büyüme Bursa'daki fabrikaların büyüyecek alanları kalmadı. Arazi çok yüksek bedeller tutuyor. Siz üretebilmek için rakip ülkelerde olduğu gibi araziyi uygun fiyata almak zorundasınız. Aksi taktirde rekabet imkânsız hale geliyor. Büyümenin önü burada kesilmiş vaziyette.
Sanayinin itici gücü konumundaki makina sektörünün güçlü temsilcilerinden biri olan Ermaksan, yatırımını yönlendirdiği lazer teknolojileri ile üretimde devrim' niteliğinde bir noktaya geldi. Tamamen yerli mühendisliğin kullanıldığı bu yeni nesil üretim sisteminde uluslararası başarıya imza atan Ermaksan, mevcut durumda teknoloji ihracatına başladı. Ermaksan A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Özkayan, tamamen ithal olarak kullanılan ve ülkemizden büyük miktarda döviz çıkışına sebep olan lazer ışın kaynağını Türkiye'de ilk defa ve yüzde 100 yerli olarak ürettiklerini söyledi.
Lazer teknolojileri üretiminin 40 yıllık bir mazisi olduğunu vurgulayan Ermaksan A.Ş. Genel Müdürü ve Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Ahmet Özkayan, dünya ile eş zamanlı üretim yapıklarını ve bir çok Avrupa projesinde yer aldıklarını söylüyor. Dünyada tıp, savunma sanayi, endüstri ve bunun alt kıvrımlarında bir çok alanda lazer teknolojilerinin kullanıldığının altını çizen Ahmet Özkayan, bu sistemin hızla yaygınlaştığını belirtti.
Ermaksan'ın 50'nci yıldönümünde oturup, uzun vadeli planlama hazırlarken lazer teknolojilerine yatırım yaparak büyüme kararı aldıklarını belirten Özkayan, tamamen yerli katmadeğerle geldikleri noktanın haklı gururunu yaşadıklarını ve yeni dönemde seri üretim hedeflerinin öne çıktığını belirtti. Makine imalatçıları içinde barındırdığı mühendislik ve Ar-Ge gücü sayesinde yüksek teknolojiye en hızlı dönüşümü sağlayacak tek sektör olma özelliğini taşıdığının altını çizen Ahmet Özkayan ile lazerde kat ettikleri yoldan, makine sektörünün içinde bulunduğu dönüşüm sürecine kadar irdelediğimiz tüm başlıkları bu sütunlardan sizlerle buluşturuyoruz...
Ermaksan'ın lazer teknolojisindeki ilkleri...
Türkiye'nin ilk Lazer Çipi
Yüzde 100 yerli ilk Lazer Işın Kaynağı
İlk yüzde 100 yerli CNC Kontrolörü
İlk yüzde 100 yerli Makine Yönetim Yazılımı
*Türkiye'nin ilk milli Lazer Rezonatörü kullanılan makineleri ihraç etmeye başladık.
*Türkiye'nin ilk özel sektör yarı iletken tesisini kurduk.
*Yüzde 100 yerli ilk milli lazer ışın kaynağı, ilk milli lazer çip ve kontrolör sistemlerini kullanarak ürettiği makinelerin ihracatına başladık. Bu tamamen yerli mühendislik ile üretildi.
*Tamamen kendi mühendislik tecrübemiz ile kurduğumuz Optoelektronik Ar-Ge Merkezimiz tarafından geliştirilen yüzde 100 yerli ve ilk milli lazer çipin ardından, kendi lazer ışın kaynağımızı ürettik.
Ermaksan olarak, ürettiğimiz makinelerin yeteneklerini geliştirmek, küresel piyasa taleplerini en iyi şekilde karşılamak, müşteri memnuniyetini sürekli arttırmak ve ülkemizin makine üretimindeki dışa bağımlığını azaltmak hedefiyle Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini çok önemsiyoruz. Yüksek teknolojiye sahip, verimlilik esaslı ve çevre dostu lazer makinelerimiz kullanıcılara maliyet ve kalite açısından birçok avantaj sağlıyor.
Lazer Teknolojilerine geçişinizi anlatır mısınız?
Sac işleme makinaları imalatı sektöründe, tamamı CNC olan makineler üretiyoruz. Lazerli sac kesme, boru kesme makineleri, plazma, punch, abkant presler, giyotin makaslar gibi çevre ve kullanıcı dostu, verimlilik ve çözüm odaklı, aynı zamanda katma değeri yüksek ürünleri, sanayinin birçok alanında kullanılmak üzere sunmaktayız. "Yenilikci teknolojiler sloganımızla Son teknoloji imkânlarıyla ürettiğimiz ve geliştirdiğimiz ürünleri, mühendislerden oluşan AR-GE merkezimiz ile birlikte geliştirmeye ve sektörün ihtiyacına, en iyi ve hızlı şekilde cevap vermeye devam ediyoruz. Milli Lazer kaynağının üretimine geçiş sürecinde en büyük motivasyonumuz ithal ettiğimiz ürünleri millîleştirmek ve bununla birlikle teknoloji yüksek makinalarda dışa olan bağımlılığımızı azaltmak oldu. Makine sektöründe lazer teknolojileri, otomasyon sistemleri, yazılımlar, makineler üzerinde kullanımı arttıkça, üretim anlamında da yerlilik oranı düştü. Bununla birlikte sektörde ucuz işgücü ile üretim yapan Çin ve benzeri rakipler çoğalmaya başladı. Bu donanımları raftan aldığınızda, uygulamada tecrübeniz de varsa eğer rekabet oluşabilir. Yurtiçinde ve yurtdışında rekabette bu şekilde ortaya çıkıyor.
50. YILIMIZDA ÜRETİMDE TEKNOLOJİ'KARARI ALDIK
Bu noktada farklılaşmak gereğini hissettik. Dünyadaki rekabete kafa tutabilme ve ciddi bir rekabet içinde kâr edebilmek, sürdürülebilir büyüme ile olur. Bizim şirketlerimiz sürekli yatırım ve yenilik isteyen ve nitelikli işgücü istihdam eden şirketler. Şirketimiz Ermaksan 50. yılını doldurduğunda aile olarak oturduk, şirketimizin 50 yıl daha nasıl devam edeceğini ve hangi yönlerde yatırımlar yapmamız gerektiğini tartıştık. Üretim alanında teknolojide karar kıldık, lazer teknolojileri alanında araştırmalar yaptık. Makinelerde kullanmak için dışarıdan ithal ettiğimiz birçok ara ürünü araştırdık. Bu ara ürünlerin Türkiye'de üretilmediği, alt yapısının da bulunmadığını ve bunun alt yapısını kendimiz kurmamız gerektiğine karar verdik. Dolayısıyla, teknolojiye yatırım bu anlamda başladı. İlk olarak yazılımla başladık, makine yönetim yazılım grubu kurduk.
DEVRİM SAYILACAK BU TEKNOLOJİYİ YERLİ MÜHENDİSLİKLE KURDUK
İkinci olarak, CNC kontrolör grubunu kurduk. Üçüncü olarak da Optoelektronik grubunu kurduk. Burayı AR-GE merkezi haline getirdik. Optoelektronik AR-GE Merkezimizin mevcudu kısa sürede 110 personele çıktı. Tesise bina hariç toplamda 40 milyon Euro yatırım yaptık. Şu anda 6000 m2 tesiste dünyada 4. şirket olarak lazer çipleri üretiyoruz.
Ermaksan olarak bizim çipten sonraki en önemli teknolojik üretimimiz de lazer ışın kaynağı (Rezonatör) oldu. Daha önce tamamen ithal olarak kullanılan ve ülkemizden büyük miktarda döviz çıkışına sebep olan lazer ışın kaynağını da Türkiye'de, ilk ve yüzde 100 yerli ola rak bizler ürettik. Bugün gururla paylaşıyorum ki ürünlerimizin yurt dışına ihracatını da başlattık. Ülkemiz için devrim niteliğinde bir teknolojiyi tamamen kendi mühendislerimizin katkıları ile hayata geçirdik.
DÜNYADA LAZER ÜRETEBİLEN DÖRDÜNCÜ ŞİRKETİZ
Optoelektronik üretim alanınızdan bahseder misiniz?
Bu alanda Türkiye'nin en büyük ve en modern seri imalat tesisine sahibiz.
Ar-Ge kompleksimizde temiz odalar, kristal büyütme, yazılım ve uygulama merkezleri, laboratuvarlar bulunuyor. Merkezin yanında üretim ve seri imalat hatları ve ayrıca temiz odalar var. Burada, lazer yarı iletkenleri ve ışın kaynaklarını üretiyoruz. 4 yıl içerisinde kristal büyütme noktasından paketlemeye, en son olarak da ışın kaynağını tamamen bitişe kadar her süreci yerli üretime çevirdik. Ermaksan sayesinde ülkemiz bu teknolojiyi üretebilen dünyadaki 4. ülke oldu. Bu alanda kendi patentlerimiz ve teknolojilerimiz oluştu. Bu sayede dünyada global bir oyuncu haline geldik. Artık, Ermaksan kendi ürünlerinde kendi teknolojisini kullanır hale geldi. Bu bizim için çok önemli.
Yatırım yapan ülkeler ne durumda?
Türkiye'nin ortalama ihracat kilo değeri 1,5 dolar. Makine sektöründe 6,5 10 dolar arasında, ortalamamız 6,5 dolar. Biz şu anda teknoloji üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünler katma değerli ürünler. Yarı iletken sistemlerin, dünyada kilo değeri 10 milyon dolardır. Dolayısıyla ülkeler böyle zengin oluyor. Buna yatırım yapan ülkeler, dünya teknolojilerinde hem söz sahibi oluyor hem de teknolojiyi kullandırmada karar verici oluyor. Bugün istediğinizi her yeni teknolojiyi alamıyor ve ithal edemiyorsunuz. Stratejik bir teknolojiyi, üretici ülkeler ancak izinler ile ve bölgedeki güç dengelerini gözeterek veriyor. Malum, güçlü ülkeler aslında ileri teknoloji üretebilen ülkeler. Bu şekilde dünyada liderlik koltuğuna oturuyorlar. Bizim taraftan baktığımızda Türkiye için büyük bir kazanım oldu. Ermaksan olarak da iyi bir yatırım yaptığımızı düşünüyoruz.
Ermaksan'ın Lazer
teknolojisinde ilklerinden bahseder misiniz?
Makine üretiminde birçok ilke sahibiz. Türkiye'nin ilk lazer kesim makinesini Ermaksan üretmiştir. Türkiye'nin ilk lazer çipi, yüzde 100 yerli ilk lazer rezonatörü, ilk yüzde 100 yerli CNC kontrolörü ve ilk yüzde 100 yerli makine yönetim yazılımını söyleyebiliriz. Ermaksan olarak, ürettiğimiz makinelerin yeteneklerini geliştirmek, küresel piyasa taleplerini en iyi şekilde karşılamak, müşteri memnuniyetini sürekli artırmak ve ülkemizin makine üretimindeki dışa bağımlığını azaltmak hedefiyle, AR-GE ve inovasyon faaliyetlerini çok önemsiyoruz. Yüksek teknolojiye sahip, verimlilik esaslı ve çevre dostu makinelerimiz, kullanıcılara maliyet ve kalite açısından birçok avantaj sağlıyor.
GELEN TALEPLE BİRLİKTE LAZER İHRACATINA BAŞLADIK
Lazer teknolojilerinin bilinmeyen yönleri nelerdir?
Bilinmeyen yönü aslında yok. Lazer teknolojisi, fizik tabanlı bir teknoloji Dünyada tıp, savunma sanayi, endüstri ve bunun alt kırılımlarında birçok alanda kullanılıyor ve hızla da yaygınlaşıyor. Biz yüksek güçlü lazerlerde çalışıyoruz. Bizim lazerlerimiz endüstri alanlarında, otomotivde birçok uygulamada kullanılıyor. Dünyada lazerin uygulama alanları çok geniş. Özellikle medikalde çok ciddi kullanım var. 10w bir çiple, tıpta bir makine ameliyatlar yapabiliyor. Makineler milyon dolarlar seviyesinde. Dolayısıyla bu alanlarda çalışacak firmalar bizden lazer diyotu alıp, bir makine üretebilir halde olacak. Burada önemli olan şey, yerli bir sağlayıcının olması ve teknolojinin yerli olarak bulunabilmesi
LAZERDE ENERJİ TASARRUFU VEVERİMLİLİK YÜKSEK
Özellikleri nelerdir?
Aslında sektör olarak değişkenlik sağlıyor. En önemli özelliği enerji tasarrufu Önceki dönemlere göre lazerlerde inanılmaz bir enerji tasarrufu var, verimlilik çok yüksek. İşletme maliyetleri çok az. İşletmelerin üretim süreçlerine de büyük bir hız katıyor. O yüzden dünyada çok tercih ediliyor.
Eskiden bir oda büyüklüğünde olan lazerler, şimdilerde küçücük bir kutunun içine girebiliyor. Çok farklı dalga boylarında çalışabiliyoruz. Bu dalga boyları görünür ve görünmez lazerlerden medikalden savunma sanayine kadar giden süreçte geniş bir kullanım alanına sahip.NİTELİKLİ PERSONEL YETİŞTİREBİLMEK İÇİN KENDİ İMKANLARIMIZI
SEFERBER EDİYORUZ
Bursa, dünyanın daha önce keşfettiği lazer teknolojilerini geç mi fark etti yoksa tam zamanı mıydı?
Lazer teknolojilerinin üretim olarak 40 yıllık bir mazisi var. Ama aşama bilgisayar teknolojisi gibi gelişti. Şu anda dünya ile eş zamanlı üretim yapıyoruz. Birçok Avrupa projelerinde biz de varız.
Genel anlamda değerlendirecek olursak Türkiye'de teknoloji anlamında geç kalınmışlık var. Bundan sonra yapılacak doğru yatırımlarla ara kapatılacaktır fakat insan yetiştirmekte geç kalmamalıyız. Bilim insanı yetiştirme konusunda ülkenin geç kalmaması gerekiyor. Teknolojiyi transfer etmek daha kolay. Ama bunu işletecek ve geliştirecek donanımlı insan gücüne ulaşmak Türkiye de zor. Bizim de şirket olarak artık en büyük yatırımımız insan... İnsana olan yatırımımız zaman ve maliyet olarak en büyük kalemler arasında. Çünkü bizim çalışma konumuzda yetişmiş personel yok. Türkiye'de böyle bir yatırım olmadığı için yetişmiş personel bulmak pek mümkün değil. Daha çok üniversitenin fizik, elektronik, mekatronik ve yazılım bölümlerinden mezun kişileri işe alıp yüksek lisans yapmak isteyenleri Ar-Ge'mizdeki konular üzerinden tekrar bir eğitim sürecine yönlendiriyoruz. Bu esnada hem çalışıp uygulama yapıyor hem de yüksek lisans ve doktora programlarını devam ettirebiliyor. Bu şekilde ihtiyacımız olan nitelikli personeli aynı zamanda yetiştirmiş oluyoruz. Bununla ilgili kendi çalışmalarımız var. Üniversitelerde son 3 yıldır ilgili derslerin verilmesi ile ilgili çalışmalara destek verdik. Bu bölümlerde okuyan ve mezun olan personel ile sürekli ihtiyaç karşılama hedefimiz var.
HEDEFİMİZ SERİ İMALAT
Lazer teknolojisinde hedefiniz nedir?
Şu anda sayı olarak kendi üretimimize yetecek kadar üretim yapıyoruz. Kısa vadede ise daha yoğun bir seri üretim süreci başlatacağız. Seri imalata geçtiğimizde de bu ürünleri yurtdışına pazarlayacağız. Birçok alt katman ve alt ürün de var. Bu yıl bu konuyla ilgili ciddi pazarlama faaliyetlerimiz de olacak. Ar-Ge
MERKEZİMİZE 5 YILDA 40 MİLYON EURO HARCADIK
TEKNOSAB'a yatırımınız olacak mı? Yüksek teknoloji bu ülkenin ihtiyacı, TEKNOSAB doğru bir karar ve doğru bir yatırım. TEKNOSAB'da biz de yatırımlar yapacağız. İyi bir alan ve doğru yatırımlar yapmak gerekiyor. Teknoloji üretmek, Ar-Ge ister. Ar-Ge'nin maliyeti de çok yüksektir. Bir fabrika kurayım bunu hemen paraya çevireyim gibi bir düşünce olmaz. 5 yıl içinde Ar-Ge Merkezimize harcadığımız para 40 milyon Euro'yu buldu. Hala Ar-Ge'ye yatırım yapmaya devam ediyoruz. Burada çalışan 120 personel sadece okuyor. Ar-Ge yapıyor, proje geliştiriyor. Üretim ayrı bir şey...
Teknolojinin Ar-Ge olduğunu iyi idrak edip, öyle yatırım yapmak gerekir.
TEKNOLOJİYİ ALMAK DEĞİLÜRETMEK GEREK
Makine sektöründe Ar-Ge yatırımlarını ve ihracat rakamlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Makina sektörü ihracat rakamları 12 milyar dolar seviyesinde. Buna karşılık 24 milyar dolar da ithalat var. En çok Ar-Ge Merkezi, makinecilerde bulunuyor. Çünkü makineyi farklılaştırmak ve yeni teknolojiye geçmek için Ar-Ge gerekiyor. İşletmelerinde yaşayabilmesi için bu şart. Makinecilerin Ar-Ge'leri iyi çalışıyor. Sektörün önü her zaman açık Fakat makine imalat sektörü gerçekten zor bir sektör. Dolayısıyla iyi yönlendirilmesi gereken ve b gözetilmesi gereken bir sektördür. Dünyada da makine, en stratejik sektör olarak görülüyor. Makine sizin kalitenizi, gelişmişliğinizi belirliyor. Örneğin savunma sanayinin üretim makineye bağlıdır. Yurtdışından teknoloji alabilmek çok zor. Makinenin stratejik olarak görünüp daha fazla destek alması gerekiyor
Makina sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Makina sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye ekonomisi için makine sektörü büyük önem taşıyor. Ülkemizin önümüzdeki yıllarda en önemli sektörü haline geleceğine inandığımız makine imalatı, son 10 yılda Ar-Ge'yi odağına alan arge teşvik politikaları ile önemli yollar kat etti. Makine üretimi ile birlikte, teknolojiye geçiş süreci hızlanıyor ve savunma sanayisinden tıbba kadar, çok geniş alanda yaygın bir imalat gücü ortaya çıkıyor. Makine imalatçıları, içinde barındırdığı mühendislik ve Ar-Ge gücü sayesinde, yüksek teknolojiye en hızlı dönüşümü sağlayacak tek sektör olma özelliğini taşıyor.Türkiye'nin makine sektöründe en güçlü olduğu alan sac işleme makineleri üretimidir. Bursa kenti de makine sektöründe dünyada tanınmış ve iyi bir yerde. Çünkü saç ve metal işleme makineleri üreticileri Bursa'da doğal bir şekilde kümelendi. Büyük yatırımlar Bursa'da yapılıyor ancak bu yatırımlar belli bir yere geldi ve durdu Buradaki en büyük handikap alan olarak büyüme Bursa'daki fabrikaların büyüyecek alanları kalmadı. Arazi çok yüksek bedeller tutuyor. Siz üretebilmek için rakip ülkelerde olduğu gibi araziyi uygun fiyata almak zorundasınız. Aksi taktirde rekabet imkânsız hale geliyor. Büyümenin önü burada kesilmiş vaziyette.
Sayı: 1086 - Sayı'nın Kapağı