Kent yaşamından notlar...
Seçim atmosferine girdiğimiz bugünlerde yaşamımız sanki bir siyaset bulutuyla kaplandı, sokaktan pazara, aile sohbetlerinden gazete sayfalarına, TV ekranlarına kadar, yaşamımızın her anı seçime kilitlendi. Ama bu arada kent yaşamımızdaki gelişmeler, artılarıyla, eksileriyle bizim yaşamımızı etkilemeye devam ediyor, edecek de. Gelin biz onlara şöyle bir göz atalım bu hafta.
Bana göre, ön sırayı gene Bursa Hava Yolları oluşumu alıyor, bu defa bu oluşum gerçekten uçuşa hazır hale geliyor, Bursa kent yaşamında ve kent ekonomisinde kalıcı değişimler yaratacak nitelikte. Düşünün Bursa ilk etapta, Üsküp, Sofya, Selanik, KKTC, Trabzon, Erzurum,Adana, Diyarbakır, Antalya, Bodrum, İzmir, Nevşehire doğrudan uçuşlarla bağlanacak, projeyi yürüten TÜRSAB Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Sayın Hasan Erdemin tanımlamasıyla, "Bursa, İstanbulun arka bahçesi olmaktan kurtulacak, önünde yeni ufuklar açılacak, katkıda bulunan, emeği geçen herkesi alkışlıyoruz.
Söz ulaşımdan açılınca, bir başka sevindirici duyumumu sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim, bir güzel adım daha yakında kent yaşamımızı kolaylaştıracak, konforunu artıracak, terminal otobüsleri tarihe karışıyor, Haziran ayı başlarından itibaren bu hizmet Burulaşa geçiyor ve yeni alınan sarı otobüslerle sürdürülecek.
Bu değişim benim için bir başka anlam taşıyor, terminal otobüsleri sistemini ben kurmuştum, ama hiçbir şekilde bugünkü terminal yolcularına işkence çektiren şartların oluşacağını düşünmemiştim.
Aslında bu sistem, AB kentlerindeki kent merkezi-havaalanı bağlantısını sağlayan servislerden esinlenerek kurulmuştu, yani otobüsler sadece terminal yolcularını taşıyacaktı, sistem oturduktan sonra otobüsler 1-2 yıl içinde yenilenecekti, ama olmadı, sistem Belediye Hastalığına yakalandı, önceki başkanın işi oldu, izlenmedi, kendi haline bırakıldı, sonuç malum. Sayın Hikmet Şahin, sorunu kökünden çözecek adımı atıyor, kendisine ve belediyemizin ulaşımdan sorumlu bürokratlarına teşekkür ederken bir de önerim var, yeni düzeninizi sadece terminal servisi olarak oluşturun, bu otobüsler belli merkezlerden terminal yolcusu alsın, kent içi ulaşım aracı olmasın, terminale yolcu taşısın, terminalden de belli merkezlere yolcu aktarsın.
Gene ulaşıma devam edersek, bu defa kentin geleceğini karartacak bir uygulamanın altını çizmek istiyorum, Doğu Yakın Çevre Yolundaki yanlış kararlardan, yanlış uygulamalardan bahsetmek istiyorum. Aslında sayın Erdoğan Bilenser döneminden beri süregelen yanlışları, vurdumduymazlıkları çok yazdım bu sütunlarda, ama bugün gelinen nokta gerçekten yeni bir ova katliamının kapısını açıyor.
Geçenlerde ekranlarda izlediniz, yeni açılan Doğu Çevre Yolunda bir yaşlı insan karşıdan karşıya geçerken bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi, sağolsun medyamız, bazı köşe yazarlarımız büyükşehir belediyemize yüklendi, çevre sakinleri yolu kapatarak tepkilerini gösterdi, sonuçta belediyemiz bir üst geçit yaptı.
Ben şimdi soruyorum, insanların yolun üzerinde işi ne? Neden karşıya geçme ihtiyaçları var? Tabii hemen cevap hazır, "yahu evleri var karşıda. Peki yolun kuzey tarafı Bursa Ovası değil mi? Hani imar planlarında, 1/100000 ve yeni yapılan 1/25000liklerde korunacak tarım toprağı değil mi? Üstelik devletin trilyonlar harcayarak yaptığı sulama tesisleri olan, ürünleri ihraç edilebilir meyve bahçeleri bulunan birinci sınıf tarım toprakları değil mi? Hani belediyelerimiz kaçak inşaatlara göz yummuyordu?, koca çevre yolu kenarında oluşan bu mahalleyi gözleriniz görmüyor mu? Hadi benim bu sütunlarda yazdıklarımı okumuyorsunuz, hadi belediye arşivindeki doğu çevre yolu projesine bakmıyorsunuz, hadi imar planındaki yol şeridi genişliğine bakmıyorsunuz, gelin yolun Gökdereye kadar dönemimde yapılan bölümüne bakın, çok önemli bir ayrıntıya dikkat edin, yol kesitinin ova tarafında 6 metrelik bir şerit ağaçlandırılmıştı, amaç yol ile ovanın ilişkisini kesmekti.
O gün bizim paramız yoktu, aslında aradaki ilişkiyi tel çit ile kesmek gerekliydi, biz ancak ağaçlandırabildik, oysa bugün Mudanya yolunda çimler ezilmesin diye çelik bariyer çakabilmek imkanına sahip belediyemiz, pekala bu yolun ova sınırını hem ağaçlandırabilir, hem de tel çit koyarak ova ilişkisini kesebilir, kesmelidir. "Kalite kentine hoşgeldiniz diyen Yıldırım Belediyemizin de ovanın içine sıçramış bu kanserli bölgeyi temizlemesi gerekir.
Bu konuda herkesi, geçen hafta köşemde sizlerle paylaştığım, Toplumsal Dayanışma sorumluluğunu taşımaya davet ediyorum.

Sayı: 576 - Sayı'nın Kapağı