Ata bu sözü 1925 yılının soğuk bir Şubat günü Türk Tayyare Cemiyeti’nin açılışında söylemiş. Düşünün Cumhuriyetin kuruluşunda büyük bir zorluklar içersindeyken gündemine “gökleri” almış.

İlk uzay yolcumuzun içinde olduğu kapsül yörüngeye oturduktan ve uluslararası uzay istasyonuna ulaştıktan sonra güzel konuşmalar yaptığına şahit olduk. Bu yolla Ata’nın “İstikbal göklerdedir” sözü iki defa dünyaya duyurulmuş oldu.

İnsanımız göğe karşı bir hep ilgi göstermiştir, mesela bir hava taşıtı gördüğü zaman araç gözden kayboluncaya kadar izler. Dünyada bu tip davranış gösteren ender toplumlardan biriyiz.

Dünyada devlet büyüklerine tahsis edilmiş en büyük uçak ve helikopter filolarından birine sahibiz.

İlgimiz var ancak gökle ilgili detaylı bilgiye sahip değiliz.

İlk Türk uzay yolcusunu Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaştıran SpaceX firması sahibi tarafından yapılan açıklamada firmanın amacının bunun gibi uçuşlarla milyonlarca insana uzay yolculuğu yapma imkanı sağlamak olduğunu açıkladı.

Güzel bir imkan oluşmuş ve bedeli karşılığında bir F 16 pilotumuz uzay yolcuğunuzu deneyimleme fırsatı yakalamıştır. Herkesin cesaret edemeyebileceği bu yolculuk sonrası bu vatandaşımızdan tecrübelerini ve anılarını uzun uzun dinlemek imkanımız olacak. Yolculuk sırasında hissettiklerini aktarmakta zorlanacağını düşünüyoruz.

Bu yolculuk bazılarının dillendirdiği gibi ne Ay’ a ne Mars’a yapılmıştır. Yeryüzünden 400 km. uzakta yörüngeye ulaşılması faaliyetidir.

Ancak yaratacağı farkındalık birçok gencin “Göklere” ilgi duymasını sağlayacaktır.

Gelelim işin mali portesine…

Türkiye’nin bir yolcu için 55 Milyon USD ödediği söylenmektedir. Bakıldığında pahalı bir faaliyettir, ancak bu ülkenin nelere ne paralar verdiğini düşününce “Vaka-ı Adiye” olarak nitelendirilebilecek bir olayla karşı karşıya olduğumuz ifade edilebilir.

Bir gün kendi uzay aracımız ve gerçek astronotlarımızla uzayda keşifler yapacağımız günlerin geleceğini ümit ediyoruz.

İlk uzay yolcumuzun kazasız belasız vatan topraklarına dönmesini diliyoruz.