Ekonomiyi enerji çarptı
Sanayici elektrik ve doğalgaz zamlarına tepkili. Sorun elektriğin pahalı doğalgazla üretilmesi. Çözüm ise su ve rüzgar santralları.
2008 başı itibariyle konutlarda yüzde 15, sanayide yüzde 10 olarak açıklanan elektrik zammı, konutta yüzde 19.5'a, sanayide ise yüzde 12'ye ulaştı. Zam, düşük kur ve durgun iç piyasa yüzünden kar marjı hızla eriyen sanayicinin büyük tepkisini çekti. BOTAŞ da 1 Ocaktan geçerli olmak üzere konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatını yüzde 7.4, sanayide kullanılan doğalgaz fiyatını ise yüzde 6.5 oranında artırdı. Ancak, elektrik üretimine yabancı olmayan ve sanayide kullanılan elektriğin büyük bölümünün üretildiği Bursa'da işadamları elektrik fiyatlarına zam yapılmasından çok, elektrik üretiminin fiyatı sürekli artan doğalgazla yapılmasını yanlış buluyor. İstenen ucuz ve temiz enerjinin kaynağı ise yerli, yenilenebilen kaynaklar olarak su, rüzgar ve güneş enerjisine yönelme.
Sorun, arz
EKOhaber'in sorularını yanıtlayan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) Başkanı Mahmut Yılmaz, enerjide en büyük sorunun arz güvenliği olduğuna dikkat çekti. Enerjide, büyümeye paralel yatırımlar yapılmadığını kaydeden Yılmaz, "2007'de tahmin ediyorum 185-180 milyar kilovat saat bir tüketim oluyor. 2008'de bunun yüzde 8-10 artacağını sanıyorum. Ama bu tüketim artışını karşılayacak yatırım yok. Öngörülen yatırımlara bakıyoruz, yapılacaklara bakıyoruz. Bunu karşılayacak boyutlarda değil. Mutlaka yeni yatırımların önünün açılması, üretimin artırılması, fiyatların gerçekçi olması lazım" dedi.
Elektrik santralı yapımına ilişkin olarak hükümetin özel sektörün önünü açacak olumlu açıklamalarına rağmen yatırımcıyı cesaretlendirecek bir ortam olmadığına dikkat çeken Yılmaz, doğalgaz fiyatlarında istikrar sağlanmasını istedi. Yılmaz, şunları söyledi: "Doğalgaz fiyatları dünyada artıyor. Ama doğalgaz kaynaklarının çeşitlendirilmesi lazım. Türkmenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Mısır, İran'dan da gaz alınması lazım. Diğer ülkelerden gelecek olan likit gazın rekabeti artıracak, çeşitlendirme ve fiyat politikalarında etkili olacak. O zaman daha rekabetçi olunabilecek ve belki doğalgaz fiyatları da aşağı inecek. Tuz Gölü altındaki doğalgaz depolama tesisi ihale bile edilmedi. Sadece Silivri'deki depo devreye girdi ama kapasitesi yeterli değil."
Türkiye'de elektriğin yüzde 50'ye yakınının doğalgazdan elde edildiğini, doğalgaz fiyatlarındaki artışın aşırı boyutlara ulaştığını da anlatan Yılmaz, bu nedenle doğalgaz santrallerinin artık para kazanamadığını vurguladı.
Otoprodüktör firmaların elektriği DUY (Düzenleme Uygulama Yönetmeliği) fiyatları ile sattığını ve aradaki farkı devletin sübvanse ettiğini kaydeden Yılmaz, "Bu para Hazine'den karşılanıyor ve neticede hepimizin cebinden çıkıyor. Burada asıl önemli olan elektrik üretim yönteminde değişiklik yapmaktır. Doğalgaz fiyatları bütün dünyada yüksek. Daha ucuza elektrik üretmek için hidrolik, rüzgar, kömür, nükleer gibi yöntemlere yönelmeli, hangisi tercih edilecekse, yatırımcının o yönde önü açılmalı. Sanayici zaten YTL'nin aşırı kıymetli olması yüzünden bir dış rekabet baskısı altında. Bu zamlarla sanayicinin rekabet şansını elinden alıyorsunuz" diye konuştu.
Sıkıntıyı artıracak
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) Başkanı Ertuğrul Kaplan, 1 Ocak'tan geçerli olacak elektrik zammı ile ilgili, "Elbette bu zam sanayiciye ilave maliyet yükleyecek. Zaten sıkıntılı durumda olan sanayicinin sıkıntısını artıracak. Elektrikte 5 yıldır zam yapılmıyor. Bugün piyasa şartları bu zammı zorunlu kılmış olabilir. Ancak devletin, sanayiciye maliyetlerinde rahatlatıcı uygulamalarını biz halen göremiyoruz. Diyelim ki elektriğe zam yaptınız. Ancak elektrik enerjisi üzerindeki TRT payını, enerji fonunu, belediye tüketim vergisi gibi 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na da ters olan fon ve paylar niye duruyor? Bunların derhal kaldırılması şart. Bu kanuna göre elektrik fiyatı yalındır, üzerinde fon, pay gibi ilave yükler olamaz. Elektrik enerjisi işletmeler için önemli bir maliyet unsuru. Devletin bu maliyet unsurunda yüzde 4.5'u bulan bu fon ve payları kaldırarak rahatlama yaratması mümkün. Özellikle OSB'lerde bunların mutlaka kaldırılmasını istiyoruz. Zira, bugün belediye tüketim vergisi olarak bizler elektriğin kilovatsaatinde yüzde 1 ödüyoruz. Zaten, hiçbir belediye OSB'ye hizmet vermiyor. Öyleyse bu vergi neyin nesi. Yine yüzde 2.5'luk TRT payının, yüzde 1'lik enerji fonu kesintisinin halen uygulanıyor olması kabul edilemez. Ayrıca, biz OSB'lere 'çapraz sübansiyon yapamazsınız' diyen otorite, neden kendisi sübvansiyon yapıyor? Bugün akaryakıt fiyatları, Avrupa ülkeleri arasında en pahalı olan büyük olasılıkla ülke biziz. Elektrik piyasasında da üretim ve dağıtım özelleştirmeleri yapılacak. Devlet fiyat belirlemekten çıkacak. Elektrikte şu anda Avrupa Birliği içindeki 25 ülkede en pahalı 23. ülke durumundayız. Serbest piyasa düzeni olunca ilk sıraya yükselebiliriz. Zira akaryakıtta bunu gördük, yaşadık. Elektrikte de bu görülüyor. Asıl o zaman halimiz ne olur, buna şimdiden bakmak lazım" diye konuştu.
BTSO Başkan Vekili Ali Hazır da, elektrik fiyatlarının artmasının doğalgaz fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını kaydederek, "Önemli olan toplam girdi maliyetlerinin artması. Eğer sanayicinin üretiminde etkili olan girdilerin fiyatları yükseliyorsa bunu vergi, teşvik vs. politikalarla dengelemek lazım" dedi.
BUSİAD Başkanı Ali İhsan Yeşilova ise, zammın sadece doğalgaz ve elektrik ile sınırlı kalmayacağını, bunların ardından başlayacak zam furyasının enflasyonu tetikleyeceğine işaret etti.
"Doların süründüğü, global piyasalarda ekonomik ve siyasal bir dalgalanma olmadığı süreçte zamma ihtiyaç var mı?" sorusunu yönelten Yeşilova, şöyle devam etti: "Bunun inandırıcı bir açıklaması olmadığı gibi, düşük kura bağlanan elektrik zammının da mantıklı açıklaması olamaz, olsa da kabul görmez."
Hasanağa İşverenler Derneği (HİD) Başkanı Ömer Faruk Korun, sanayicinin en çok şikayet ettiği konunun, düşük döviz kuru olduğunu belirtti. Korun, "Zaten düşük kurla satınca rekabet gücümüz ortadan kalkıyor. Böyle bir durumda elektrik zammı olmamalı. Büyük zorluklarla yabancılarla rekabet etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
TOSYÖV Bursa Başkanı Habil Duran ise, elektrik zammı ile sanayiciye "Açıkça üretmeyin dendiğini" söyledi. Duran, "Zammı, yan sanayi olarak çalışan KOBİ'lerin ana sanayiye kabul ettirmesi çok zor olacak dedi.
Sanayici elektrik ve doğalgaz zamlarına tepkili. Sorun elektriğin pahalı doğalgazla üretilmesi. Çözüm ise su ve rüzgar santralları.
2008 başı itibariyle konutlarda yüzde 15, sanayide yüzde 10 olarak açıklanan elektrik zammı, konutta yüzde 19.5'a, sanayide ise yüzde 12'ye ulaştı. Zam, düşük kur ve durgun iç piyasa yüzünden kar marjı hızla eriyen sanayicinin büyük tepkisini çekti. BOTAŞ da 1 Ocaktan geçerli olmak üzere konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatını yüzde 7.4, sanayide kullanılan doğalgaz fiyatını ise yüzde 6.5 oranında artırdı. Ancak, elektrik üretimine yabancı olmayan ve sanayide kullanılan elektriğin büyük bölümünün üretildiği Bursa'da işadamları elektrik fiyatlarına zam yapılmasından çok, elektrik üretiminin fiyatı sürekli artan doğalgazla yapılmasını yanlış buluyor. İstenen ucuz ve temiz enerjinin kaynağı ise yerli, yenilenebilen kaynaklar olarak su, rüzgar ve güneş enerjisine yönelme.
Sorun, arz
EKOhaber'in sorularını yanıtlayan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) Başkanı Mahmut Yılmaz, enerjide en büyük sorunun arz güvenliği olduğuna dikkat çekti. Enerjide, büyümeye paralel yatırımlar yapılmadığını kaydeden Yılmaz, "2007'de tahmin ediyorum 185-180 milyar kilovat saat bir tüketim oluyor. 2008'de bunun yüzde 8-10 artacağını sanıyorum. Ama bu tüketim artışını karşılayacak yatırım yok. Öngörülen yatırımlara bakıyoruz, yapılacaklara bakıyoruz. Bunu karşılayacak boyutlarda değil. Mutlaka yeni yatırımların önünün açılması, üretimin artırılması, fiyatların gerçekçi olması lazım" dedi.
Elektrik santralı yapımına ilişkin olarak hükümetin özel sektörün önünü açacak olumlu açıklamalarına rağmen yatırımcıyı cesaretlendirecek bir ortam olmadığına dikkat çeken Yılmaz, doğalgaz fiyatlarında istikrar sağlanmasını istedi. Yılmaz, şunları söyledi: "Doğalgaz fiyatları dünyada artıyor. Ama doğalgaz kaynaklarının çeşitlendirilmesi lazım. Türkmenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Mısır, İran'dan da gaz alınması lazım. Diğer ülkelerden gelecek olan likit gazın rekabeti artıracak, çeşitlendirme ve fiyat politikalarında etkili olacak. O zaman daha rekabetçi olunabilecek ve belki doğalgaz fiyatları da aşağı inecek. Tuz Gölü altındaki doğalgaz depolama tesisi ihale bile edilmedi. Sadece Silivri'deki depo devreye girdi ama kapasitesi yeterli değil."
Türkiye'de elektriğin yüzde 50'ye yakınının doğalgazdan elde edildiğini, doğalgaz fiyatlarındaki artışın aşırı boyutlara ulaştığını da anlatan Yılmaz, bu nedenle doğalgaz santrallerinin artık para kazanamadığını vurguladı.
Otoprodüktör firmaların elektriği DUY (Düzenleme Uygulama Yönetmeliği) fiyatları ile sattığını ve aradaki farkı devletin sübvanse ettiğini kaydeden Yılmaz, "Bu para Hazine'den karşılanıyor ve neticede hepimizin cebinden çıkıyor. Burada asıl önemli olan elektrik üretim yönteminde değişiklik yapmaktır. Doğalgaz fiyatları bütün dünyada yüksek. Daha ucuza elektrik üretmek için hidrolik, rüzgar, kömür, nükleer gibi yöntemlere yönelmeli, hangisi tercih edilecekse, yatırımcının o yönde önü açılmalı. Sanayici zaten YTL'nin aşırı kıymetli olması yüzünden bir dış rekabet baskısı altında. Bu zamlarla sanayicinin rekabet şansını elinden alıyorsunuz" diye konuştu.
Sıkıntıyı artıracak
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) Başkanı Ertuğrul Kaplan, 1 Ocak'tan geçerli olacak elektrik zammı ile ilgili, "Elbette bu zam sanayiciye ilave maliyet yükleyecek. Zaten sıkıntılı durumda olan sanayicinin sıkıntısını artıracak. Elektrikte 5 yıldır zam yapılmıyor. Bugün piyasa şartları bu zammı zorunlu kılmış olabilir. Ancak devletin, sanayiciye maliyetlerinde rahatlatıcı uygulamalarını biz halen göremiyoruz. Diyelim ki elektriğe zam yaptınız. Ancak elektrik enerjisi üzerindeki TRT payını, enerji fonunu, belediye tüketim vergisi gibi 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na da ters olan fon ve paylar niye duruyor? Bunların derhal kaldırılması şart. Bu kanuna göre elektrik fiyatı yalındır, üzerinde fon, pay gibi ilave yükler olamaz. Elektrik enerjisi işletmeler için önemli bir maliyet unsuru. Devletin bu maliyet unsurunda yüzde 4.5'u bulan bu fon ve payları kaldırarak rahatlama yaratması mümkün. Özellikle OSB'lerde bunların mutlaka kaldırılmasını istiyoruz. Zira, bugün belediye tüketim vergisi olarak bizler elektriğin kilovatsaatinde yüzde 1 ödüyoruz. Zaten, hiçbir belediye OSB'ye hizmet vermiyor. Öyleyse bu vergi neyin nesi. Yine yüzde 2.5'luk TRT payının, yüzde 1'lik enerji fonu kesintisinin halen uygulanıyor olması kabul edilemez. Ayrıca, biz OSB'lere 'çapraz sübansiyon yapamazsınız' diyen otorite, neden kendisi sübvansiyon yapıyor? Bugün akaryakıt fiyatları, Avrupa ülkeleri arasında en pahalı olan büyük olasılıkla ülke biziz. Elektrik piyasasında da üretim ve dağıtım özelleştirmeleri yapılacak. Devlet fiyat belirlemekten çıkacak. Elektrikte şu anda Avrupa Birliği içindeki 25 ülkede en pahalı 23. ülke durumundayız. Serbest piyasa düzeni olunca ilk sıraya yükselebiliriz. Zira akaryakıtta bunu gördük, yaşadık. Elektrikte de bu görülüyor. Asıl o zaman halimiz ne olur, buna şimdiden bakmak lazım" diye konuştu.
BTSO Başkan Vekili Ali Hazır da, elektrik fiyatlarının artmasının doğalgaz fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını kaydederek, "Önemli olan toplam girdi maliyetlerinin artması. Eğer sanayicinin üretiminde etkili olan girdilerin fiyatları yükseliyorsa bunu vergi, teşvik vs. politikalarla dengelemek lazım" dedi.
BUSİAD Başkanı Ali İhsan Yeşilova ise, zammın sadece doğalgaz ve elektrik ile sınırlı kalmayacağını, bunların ardından başlayacak zam furyasının enflasyonu tetikleyeceğine işaret etti.
"Doların süründüğü, global piyasalarda ekonomik ve siyasal bir dalgalanma olmadığı süreçte zamma ihtiyaç var mı?" sorusunu yönelten Yeşilova, şöyle devam etti: "Bunun inandırıcı bir açıklaması olmadığı gibi, düşük kura bağlanan elektrik zammının da mantıklı açıklaması olamaz, olsa da kabul görmez."
Hasanağa İşverenler Derneği (HİD) Başkanı Ömer Faruk Korun, sanayicinin en çok şikayet ettiği konunun, düşük döviz kuru olduğunu belirtti. Korun, "Zaten düşük kurla satınca rekabet gücümüz ortadan kalkıyor. Böyle bir durumda elektrik zammı olmamalı. Büyük zorluklarla yabancılarla rekabet etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
TOSYÖV Bursa Başkanı Habil Duran ise, elektrik zammı ile sanayiciye "Açıkça üretmeyin dendiğini" söyledi. Duran, "Zammı, yan sanayi olarak çalışan KOBİ'lerin ana sanayiye kabul ettirmesi çok zor olacak dedi.
Sayı: 609 - Sayı'nın Kapağı