Ekonomimizi kemiren yanlışlıklar (2)
Geçenlerde Olay gazetemizin değerli köşe yazarı Yılmaz İşel, "Yatırımlarda Ödenek Şoku başlıklı yazısında, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Erenin 2008 bütçesine konulan yatırım ödeneklerinin çok düşük seviyede bırakılmasından duyduğu yakınmalarını aktarmıştı. Bütçeye konulan toplam yatırım ödeneğinin 11 milyar 775 milyon YTL olduğunu, bunun 1.7 milyar YTLsini Karayollarına, 1.092 milyar YTLsinin de DSİye ayrılabildiğini, oysa halen Karayollarının müteahhitlere 1 milyar YTLnin üzerinde borcu olduğuna işaret etmiş.
Bu tablo içinde Bursadan bir küçük örneğe göz atarsak, Çevre Otoyolunun Turanköy-Yenişehir Yolu Kavşağı bağlantısında, müteahhidin alamadığı, yani Karayollarının borçlandığı miktarın 18 milyon YTL olduğu görünüyor, yolun tamamlanması için ise 60 milyon YTLye daha gereksinim olacağını öğreniyoruz.
İşin bugüne kadarki bölümünü de dikkate alırsak, anılan bağlantı yolu için harcanması gerekli toplam paranın 200 milyon YTLyi bulacağı anlaşılıyor.
İşte bu noktada benim bir sorum var, peki ne gerek vardı bu bağlantıyı yapmaya???
İşte ekonomimizi kemiren davranış, bu sorunun cevabını doğru verememekle başlıyor. Herhalde otobüsle veya kendi arabanızla çevre otoyolunu kullanarak Yenişehire, İnegöle veya Ankaraya gitmişsinizdir. Otoyol bittiğinde yol, Turanköy rampası dediğimiz, çift şeritli bölünmüş yola bağlanır, ağaçlar arasından, sol tarafınızda Gölbaşı Barajının sularını seyrederek tırmanırsınız ve rampanın sonunda Karayollarınca düzenlenen bir kesintisiz kavşaktan Yenişehire veya İnegöle devam edersiniz. 200 milyon YTL harcanarak yapılan bağlantı bittiğinde yolun boyu uzayacağı için rampanın meyili biraz azalacak ve yol genişliği 3 şeride çıkacak, yani konforumuz biraz artacak ama Yenişehir kavşağında bu konfor bitecek ve örneğin Ankaraya 300 kilometrenin üzerindeki mesafeyi gene 2 şeritli bölünmüş yolda kat edeceksiniz, o zaman 5 dakikalık konforun ne gereği vardı diye düşünmez misiniz?
Hele Mezit Boğazını tırmanırken, üç yılı aşkın süredir inşaatı devam eden duble yol çalışmasına bu paranın ve emeğin bir bölümü harcansaydı da buradaki eziyetime son verilseydi, diye yakınmaz mıydınız?
Eğer akılcı, öncelikleri doğru seçilmiş bir yatırım planlaması yapılsaydı, 200 milyon YTLnin sarf edileceği böyle bir bağlantıya, Bursa-Ankara otoyolu projesi başlayana kadar, ki bana göre 20 yıldan önce olmaz, gerek de yok, el sürülmemesi kararı verilirdi.
Bu küçük örneği, devletin ve yerel yönetimlerin (!) tüm yatırımlarına yayarsanız, bütçelerin hatırı sayılır bir bölümünün böylesine hovardaca harcandığını görürsünüz.
Yerel yönetim deyince, ben her vesile ile köşemde bu tür israf edilen paralarımıza dikkatinizi çekmeye çalışıyorum, hepiniz kent içi yaşantınızdan memnunsunuz ki sesiniz hiç çıkmıyor ama bu sessizliğiniz yazmama engel olamıyor, gördüğüm, göreceğim her kuruşluk israfı bu satırlara aktarıyorum, aktaracağım da. Örneğin Kültürparkta yürüyüş yollarına döşenen parkelere, çevre duvarlarının kırılıp yeniden yapılan parepetlerine, karayolu niteliğindeki yolların kenarına yapılan tratuvarlara, hele hele çok az para ve zaman sarfıyla Vakıf Üniversitesine dönüştürülebilecek tarihi Merinos Fabrikasının çok sağlam binalarının yıkımına ve bu önemli değerimizin yok edilmesine harcanan paralara. Bunlar ve benzerleri paralar, damlaya damlaya göl olmaya yönlendirilseydi, bir yandan geleceğimizi çok güçlü aydınlatacak değerlere sahip olabilirdik, örneğin Merinosta Merinos Vakıf Üniversitesine, Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi alanında da Kongre ve Kültür Merkezine, Kültürparkta adalelerimize zarar vermeyen ve fakat çok ucuza yapılacak koşu/yürüyüş yollarına, yağışlı havalarda üzerinde suların göllenmediği yollara kavuşurduk.
İnşaatı tamamlanmak üzere olan BursaRayın 4.5 kilometrelik Yıldırım hattının 80 milyon Euroya, yani 135 milyon YTLye mal olacağına dikkatinizi çekerim. 80 milyon Euro diyorum, zira Avrupa Yatırım Bankasından alınan kredi bu miktarda, hattın kesin maliyetinin ne olacağı konusunda bir bilgimiz yok, belediyemiz bu konuda bir rakamı hiç telaffuz etmedi. Oysa 6.5 kilometre Görükle hattı yapımı ve 30 vagon alımı için 100 milyon Euro tutarında kredi kullanılacağı açıklandı.
Bu rakamlarla, çevre otoyolundaki gereksiz harcanan 200 milyon YTL, 120 milyon Euroyu, bir arada düşünün, demeyin o devlet bütçesinden, bunlar belediye, unutmayın hepsi bizim paramız.
Bu arada belediyemizin Görükle hattının 100 milyon Eurosu içinden, 30 vagon alacağı bilgisi verildi. Bu kararda da israf kokusu geliyor, zira halen işletmede olan 48 vagon Yıldırım hattını da kapsıyor, Görükle için olsa olsa 15 vagon yeterli, haydi 5 vagonu da güvence içine alın, ama geriye kalan 10 vagon parası ile 4 kilometre daha hat yapabilirdiniz, yani OSB hattını Emek-Renault kavşağına, doğu hattını da Gürsuya ulaştırabilirsiniz. Bu arada yeni vagonlara, maliyeti çok artıran klima koymayı da düşünüyor olabilirler, olabilir değil, öyle olacağına inanıyorum, oysa klima yerine gene birkaç kilometre hat döşenebilir.
Özetle iyi düşünülmeden verilen yanlış yatırım kararları, iyi düşünülmeden sarf edilen paralar daha nereye kadar ekonomimizi kemirecekler?
Biz o kadar parası bol bir millet miyiz?
Oysa zengin olmanın yolu, elimizdeki parayı, kaynakları kuruş bazında iyi düşünerek harcamaktan geçmiyor mu?

Sayı: 603 - Sayı'nın Kapağı