Duygu nasırlaşmasının sonu ne olacak?
Bosna-Hersek'le yaptığımız futbol maçını çoğumuz seyretmiştir.
Hani kazanarak tarihimizde üçüncü defa Avrupa Kupası'na katılmaya hakettiğimiz futbol maçını.
Milli takım golünü atmışken ve hiç de fena oynamazken seyirciden ses seda yoktu. Daha doğrusu elinde mikrofon olan kişi dışında kimse takımımızı desteklemedi.
Belli ki o da bu işle görevlendirilmiş biriydi. Yaptığı çağrılar ya cevap bulamadı ya da cılız birkaç tezahürattan sonra sönümlendi.
Bu ilk defa tanık olduğumuz bir tablo.
Milli maç ertesinde operasyon bölgesinden yine şehit haberleri geliyordu. Aynı gün bir hükümet üyesi "Artık sınır ötesi operasyon gündemden düşmeli, zarar vermeye başladı" dedi.
Kimseden çıt çıkmadı?
Başbakanlığa Los Angeles'a direkt uçacak bir uçak alınmasına karar verildiği ve uçağın 2009 yılında teslim edileceğini de geçtiğimiz hafta okuduk. Bilindiği gibi, Başbakan göreve geldikten sonra yolcu uçağı büyüklüğünde bir özel uçak almıştı. TOBB'a aldırılan süper helikopter de biliniyor. ANA ve GAP uçakları da hala serviste. ANA ve GAP demişken, alındıklarında Turgut ÖZAL ne kadar eleştirilmişti değil mi?
Takip eden dünlerde bir Bakanın çocuklarının yanında çalışanlarının hesaplarına, bir ihale sözleşmesinin hemen ardından 30.000 USD gönderildiği iddialarını okuduk. Ciddi gazetelerin, ciddi yazarları bu iddiayı gündeme getirdi.
Eskiden böyle bir iddia gündeme gelse sizce nasıl olurdu?
Cumhurbaşkanının onaltı yaşında, halen öğrenci olan küçük oğlu bir şirket kurmuş. Internet üzerinde pazarlama yaparak, ticaret yapacakmış, hayırlı olsun.
Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL'ın da küçük oğlu ticarete atılmıştı. Mezun olduktan sonra kurduğu televizyon üzerinden pazarlama ve ticaret yapmaya çalışmıştı. Nasıl bir tepki aldığını hatırlıyoruz
İki sene önce dolar kuru 1270'e düştüğünde "katil kur " diyenler ortadan kayboldu. Bugün "1YTL= 1 USD olur denmeye başladı.
Örnekler artırılabilir. Toplum gitgide tepkisizleşiyor. Etrafımızda olanlara kayıtsız kalmayı tercih eder oluyoruz. Artık her şeyin olabileceğini kabulleniyoruz.
İşe biz içinde bulunduğumuz bu durumu "duygu nasırlaşması" olarak nitelendiriyoruz. Tarihte bu süreci yaşayan toplumlar, sonra nelerle karşılaşmışlar?
Okumak ve araştırmak gerekiyor.

Sayı: 603 - Sayı'nın Kapağı