Doğanbey TOKİ Konutları
ve gerçekler...
2004 yılından sonra kentimizin Doğanbey, Kircaali, Kiremitçi ve Tayakadın semtlerini kapsayan bölge gerek merkezi idare gerekse yerel yönetim yetkilileri tarafından hiçbir ciddi çalışma yapılmadan, ileride çıkması muhtemel teknik, hukuki, sosyal ve kültürel sorunlar analiz edilmeden kentsel dönüşüm alanı ilan edildi..
Kentsel dönüşüm alanı ilan edilen yer 200 bin metrekare büyüklükte ve 819 parseli kapsıyordu. Bu parseller üzerinde yaklaşık 4000 civarındaki hissedar bulunuyordu.
İşte bu hissedarlar ile yapılan görüşmeler neticesinde bir taraftan yer sahiplerinin baskısı diğer taraftan TOKİnin kendi rant hesaplarını ön planda tutarak devreye girmesi ile kapalı kapılar arkasında yapılan görüşmelerden sonra bu bölgedeki planların (ada bazında yüksek kat ve yüksek yoğunluklu yaklaşık 1000 kişi/hektar) öncelikle Büyükşehir Meclisinden daha sonra da Osmangazi Meclisinden geçirilerek bugünkü şekline dönüştürülmesi sağlandı..
Bu bölgeye bu kadar yüksek kat ve yoğunluk verilmesinin en önemli sebeplerinden birisi gerek Osmangazi Belediyesinin gerekse TOKİnin buradan rant amaçlı çok daire sahibi olmak istemesi idi..
Nitekim bugün bu bölgedeki bloklarda hem Osmangazi Belediyesi hem de TOKİnin çok sayıda konutu bulunmaktadır.
Bu plan değişikliğinin o dönemin Şehir Plancılar Odası tarafından Bölge İdare Mahkemesine götürüldüğünü biliyoruz..
Uygulanan bugünkü planların kapalı kapılar arkasında hazırlanmasında TOKİnin rant hesaplarının önemli rol oynadığını kimse inkar edemez..
TOKİnin bu konuda bütün talep ve isteklerini o günlerin Büyükşehir ve Osmangazi Belediye yönetimlerine kabul ettirmek için göstermiş olduğu çaba ve gayretler medyada da geniş yer aldı..
Bütün bu TOKİ, Büyükşehir ve Osmangazi Belediyeleri arasındaki gerek planlama gerekse diğer konularla ilgili süreçte Ankarada gizli pazarlıklar yapılırken, yer sahipleri, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve kentimizin diğer dinamiklerinin görüş ve düşüncelerini almak gereği dahi hissedilmedi..
Şimdi de TOKİnin daire sahiplerinden fark istemesi bardağı taşıran son damla oldu.
İnşaatların başlama aşamasında yer sahipleri ile belediye ve TOKİ arasında yapılan sözleşmeye göre bölgede oturan hissedarların sahip olacakları dairelerin metrekaresi belirlenmişti.
Ancak şimdi TOKİ hissedarlara verilen dairelerin daha büyük yapıldığını öne sürerek daire sahiplerinden metrekare başına 1000 TL olmak üzere fark istemekte ve bu farklar dairenin büyüklüğüne göre beher daire için 40-50 milyar TLyi bulmaktadır.
Kentsel dönüşüm ve gelişim konusu bölük pörçük mevcut belediye yasalarındaki bazı maddeleri değiştirerek veya bu yasalara birkaç yeni madde ilave edilerek ele alınıp yürütülecek bir konu değildir. Kentsel gelişim ve dönüşüm konusunun başta şehircilik imar ve planlama gibi teknik, tarihi, sosyal, kültürel, hukuki, finans, çevre ve kent sosyolojisi ile ilgili kentlerimizi geçmişten geleceğe taşıyacak süreçte birçok boyutu bulunmaktadır.
Bütün bunlar dikkate alınmadan alel acele kentsel dönüşüm alanı ilan edilen bu bölgede bir taraftan kentimizin tarihi ve kültürel dokusuna hançer gibi saplanan şehircilik ilkeleri ile bağdaşmayan ucube bir yapılaşma ortaya çıkarken diğer taraftan da yer sahipleri ile belediye ve TOKİ arasında çıkan teknik, mali ve hukuki sorunlar her geçen gün yeni boyut kazanmaktadır.
ve gerçekler...
2004 yılından sonra kentimizin Doğanbey, Kircaali, Kiremitçi ve Tayakadın semtlerini kapsayan bölge gerek merkezi idare gerekse yerel yönetim yetkilileri tarafından hiçbir ciddi çalışma yapılmadan, ileride çıkması muhtemel teknik, hukuki, sosyal ve kültürel sorunlar analiz edilmeden kentsel dönüşüm alanı ilan edildi..
Kentsel dönüşüm alanı ilan edilen yer 200 bin metrekare büyüklükte ve 819 parseli kapsıyordu. Bu parseller üzerinde yaklaşık 4000 civarındaki hissedar bulunuyordu.
İşte bu hissedarlar ile yapılan görüşmeler neticesinde bir taraftan yer sahiplerinin baskısı diğer taraftan TOKİnin kendi rant hesaplarını ön planda tutarak devreye girmesi ile kapalı kapılar arkasında yapılan görüşmelerden sonra bu bölgedeki planların (ada bazında yüksek kat ve yüksek yoğunluklu yaklaşık 1000 kişi/hektar) öncelikle Büyükşehir Meclisinden daha sonra da Osmangazi Meclisinden geçirilerek bugünkü şekline dönüştürülmesi sağlandı..
Bu bölgeye bu kadar yüksek kat ve yoğunluk verilmesinin en önemli sebeplerinden birisi gerek Osmangazi Belediyesinin gerekse TOKİnin buradan rant amaçlı çok daire sahibi olmak istemesi idi..
Nitekim bugün bu bölgedeki bloklarda hem Osmangazi Belediyesi hem de TOKİnin çok sayıda konutu bulunmaktadır.
Bu plan değişikliğinin o dönemin Şehir Plancılar Odası tarafından Bölge İdare Mahkemesine götürüldüğünü biliyoruz..
Uygulanan bugünkü planların kapalı kapılar arkasında hazırlanmasında TOKİnin rant hesaplarının önemli rol oynadığını kimse inkar edemez..
TOKİnin bu konuda bütün talep ve isteklerini o günlerin Büyükşehir ve Osmangazi Belediye yönetimlerine kabul ettirmek için göstermiş olduğu çaba ve gayretler medyada da geniş yer aldı..
Bütün bu TOKİ, Büyükşehir ve Osmangazi Belediyeleri arasındaki gerek planlama gerekse diğer konularla ilgili süreçte Ankarada gizli pazarlıklar yapılırken, yer sahipleri, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve kentimizin diğer dinamiklerinin görüş ve düşüncelerini almak gereği dahi hissedilmedi..
Şimdi de TOKİnin daire sahiplerinden fark istemesi bardağı taşıran son damla oldu.
İnşaatların başlama aşamasında yer sahipleri ile belediye ve TOKİ arasında yapılan sözleşmeye göre bölgede oturan hissedarların sahip olacakları dairelerin metrekaresi belirlenmişti.
Ancak şimdi TOKİ hissedarlara verilen dairelerin daha büyük yapıldığını öne sürerek daire sahiplerinden metrekare başına 1000 TL olmak üzere fark istemekte ve bu farklar dairenin büyüklüğüne göre beher daire için 40-50 milyar TLyi bulmaktadır.
Kentsel dönüşüm ve gelişim konusu bölük pörçük mevcut belediye yasalarındaki bazı maddeleri değiştirerek veya bu yasalara birkaç yeni madde ilave edilerek ele alınıp yürütülecek bir konu değildir. Kentsel gelişim ve dönüşüm konusunun başta şehircilik imar ve planlama gibi teknik, tarihi, sosyal, kültürel, hukuki, finans, çevre ve kent sosyolojisi ile ilgili kentlerimizi geçmişten geleceğe taşıyacak süreçte birçok boyutu bulunmaktadır.
Bütün bunlar dikkate alınmadan alel acele kentsel dönüşüm alanı ilan edilen bu bölgede bir taraftan kentimizin tarihi ve kültürel dokusuna hançer gibi saplanan şehircilik ilkeleri ile bağdaşmayan ucube bir yapılaşma ortaya çıkarken diğer taraftan da yer sahipleri ile belediye ve TOKİ arasında çıkan teknik, mali ve hukuki sorunlar her geçen gün yeni boyut kazanmaktadır.
Sayı: 797 - Sayı'nın Kapağı
