Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki deprem, 13,4 milyon kişinin yaşadığı 10 ilde (bu sayıya Elazığ da ekleniyor) ciddi bir yıkıma neden oldu. Bu 10 il Türkiye’nin milli gelirinin %9,3’ünü karşılıyor. Kahramanmaraş merkezli depremler Türkiye’yi derinden sarstı. Şu ana kadarki can kaybı sayısı 40 bine yaklaştı. Bu rakam ülkemizde son yüzyılın en büyük afetiyle karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor.

Konuyla ilgili Sn. Ercan Türkkan; deprem felaketinin en çok etkilediği 10 ildeki ekonomik aktivitenin büyüklüğü ve yapısı ile ilgili göstergeleri “Deprem Bölgesinin Ekonomik Göstergeleri Ve Ülke Ekonomisine Katkıları” başlıklı analizle paylaştı.

Türkkan, yapılabilecek ana tespitleri şöyle sıraladı:

a) Depremden en çok etkilenen 10 ilin toplam nüfusu 13,4 milyon kişi olup, nüfusumuz içindeki payı %15,7’dir.

b) GSYİH’nın %9,3’ü bu bölgede yaratılmaktadır. Başat sektör tarım olmakla birlikte, imalat sanayi de önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle Adana, Gaziantep ve Hatay illeri.

c) Girişim ve mükellef sayıları içinde bölgenin payı %11 civarındadır.

d) Tarımsal üretim içerisinde bölgenin rolü önemli olup; göreli payı, işlenen tarım alanı açısından %14,5’tir. İhracat ağırlığı %8,5’tir.

e) Bölgede aktif sigortalı çalışanların payı %11,7’dir.

f) Bölgenin bütçe gelirlerine katkısı %4,7 seviyesindedir.

g) Tekstil ve metal sektörleri kredilerde öne çıkan sektörler olup, toplam nakdi kredilerin payı %9 civarındadır.

h) Otomobillerin %10,2’si, motorlu kara taşıtlarının %11,9’u bölgeye kayıtlıdır.

i) Tasarruf mevduatının %6’sı ve diğer mevduatların %4,2’si bölgedeki tasarruf sahipleri şirketlere aittir.

- Reuters’in tahminine göre; hesaplarına başvurduğu 3 ekonomist, depremin GSYİH’ya etkisini 0,6 ile 2,0 puan arasında kayıp olarak aktardı. Ekonomistler üretimin %50 oranında aksadığı ve bu düşüşün 6-12 ay gibi bir sürede telafi edilebileceği bir senaryoyu baz alıyor.

- Bir yetkili; bu yıl büyümenin deprem nedeniyle ilk tahminlerden 1-2 puan aşağıda kalabileceğini belirtti.

- Bloomberg ekonomisti Selva Bahar Baziki’nin ise yorumu şöyle:

“Kahramanmaraş merkezli depremlerde kamu harcamalarının, GSYİH’nın %5,5’ine eş değer olabileceğine dair ilk kaba tahminde bulunuyoruz. Muhtemel bir hükümet destekli kredi planı daha yüksek bir sayıya neden olabilir. Depremlerin izafi büyüklüğü ve bölgenin ekonomisini hesaba katarsak felaketle ilgili olası kamu harcamalarını kısa vadede GSYİH’nın kabaca %2,6’sına denk getiriyor.”

Konut inşaatı da (ilk aşamada TOKİ’nin 30.000 konut yapmaya başlayacağı belirtildi) dahil olmak üzere uzun vadeli bakış açısıyla Van depremine yönelik kamu harcamalarını, Türkiye GSYİH’sının yaklaşık %0,3’üne taşımıştı.

Fitch Rating ise “Sahada durum gelişirken ekonomik kayıpları tahmin etmek zor ancak 2 milyar doları aşması muhtemel görünüyor. Zamanla 4 milyar dolara veya daha fazlasına ulaşabilir” şeklinde tahminde bulunuyor.

Ekonomist Atilla Yeşilada ise Para Analiz’de yorumunu şu şekilde aktardı:

“IFS (Uluslararası Finans Kurumu - International Fi­nance Corporation) 1956 yılında Dünya Bankası Gru­bunun özel sektör kolu olarak kurulmuştur. Bu kurulu­şun yöneticileriyle yaptığım sanal görüşmede; bir uzman, gelişmekte olan ülkelerde böyle depremlerin uzun vadede büyümeyi 1,0 - 1,5 puan aşağı çektiği görüşünü paylaştı. Kısa vadeli bakış açısından GSYİH kaybı önemli sayılmayabilir ama bölge tarımda çok önemli rol oynuyor. Bu kentlerden pazara giren tarım­sal mahsulün azalması ya da gecikmesi gıda enflasyo­nunu olumsuz yönde etkileyecektir.”

Depremle ilgili diğer hususları irdelemeye gelecek yazılarda sürdüreceğim. Umarım yaralar çabuk sarılır. 250 saat sonra bile yıkıntılar altından sağ çıkarılanların olması yüreğimize su serpiyor. Herkese sağlıklı günler diliyorum.