Müsilaj hakkında herkes konuşuyor. Aslına bakarsanız bu konuda esas konuşması gerekenler deniz bilimciler. Onların da verilerle konuşması beklenir. “Atık sular Marmara’ya deşarj ediliyor” şeklinde bir ifade de bulunmak da çok yüzeysel olacaktır. 
Müsilajın tarihte ilk 1700’lerde görüldüğü söyleniyor. İlk Adriyatik’te görülen bu doğa olayının Kuzey Denizi’nden, Meksika Körfezi’ne kadar okyanuslarda da yaşandığı kayda geçmiş durumda.
Müsilajı deniz bilimciler “ocean snow” yani “okyanus karı” olarak adlandırmakta.
Esasen fitoplankton zooplankton dengesi bozulunca görülüyor bu müsilaj.
Daha basit bir anlatımla denizde besin zinciri kırılmasıyla bu sonuç ortaya çıkıyor. Marmara Denizi’nde bu besin zincirinin neden koptuğu bugünlerde araştırılıyor.  Balık avlarken yapılan uygulamaların dahi müsilajın ana kaynağı olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
Tarihe bakıldığında müsilaj olaylarının 2-3 ayda kendiliğinden sonlandığı görülüyor.
Anlaşılan bu yazı maalesef deniz salyasıyla geçireceğiz. 
Belki sebebi şu an söylenenlerden çok farklı olsa da bu iş çevre hassasiyetinin yükselmesine yardımcı olması nedeniyle toplumsal bir faydasının olacağı öngörülebilir.