Mahmut Yılmaz, yeni yatırım olmamasının sebebini tanıtım eksikliğine bağladı.
Bursa Serbest Bölgesi'nde ticaret hacmi bakımından yılın ilk yarısında geçen yılın ilk yarısına oranla küçük bir yükseliş yaşansa da önceki yıllara göre ciddi bir azalma var.
Bu konuda görüştüğümüz Bursa Serbest Bölge Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Yılmaz, bu konuda olumsuz yorum yaparak moral bozmayı çok doğru bulmadığını söylese de hacimdeki yerinde saymanın maliyetlerdeki fazlalığın yanı sıra tanıtım eksikliğinden de kaynaklandığını söyledi.
7 BİN 500 KİŞİLİK İSTİHDAM İLE EKONOMİYE CİDDİ KATKIMIZ VAR
Biz serbest bölgenin gelişmesi ve genişlemesi için çabalıyoruz. Şu anda 7 bin 500 kişilik bir istihdam var bölgede. Bölgenin kurulduğu günden bu güne hiç bu bölgeyi yapmamış olsaydık, şu anda çalışanların hiçbiri orada iş bulamamış olacaktı. Bunu yapmakla ciddi bir katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum.
GELİŞİM İLE İLGİLİ MESAJ VERELİM
Her yıl 2 milyar dolara yakın ticaret hacmiyle de Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Bunun gelişimi ile ilgili her türlü mesajda varız. Fakat olumsuz hadiseler gelmeye başladığı zaman; 2004 yılında vergi muafiyetlerinin kalkması ve bölge ile ilgili olumsuzluklar çıkmaya başlayınca orada çalışan, emek veren insanların hevesleri kırılıyor. Olumsuz hissettiren rakamlar olabilir ama benim bütün söylediklerim ve söyleyeceklerim, serbest bölgelerin tamamı için gelişime yönelik, moral verici mesajlar olacaktır. Onların daha çok insan çalıştıracak, daha çok üretim yapacak, daha çok işlem hacmine kavuşacak pozisyonları sağlayıcı mahiyette olmalıdır. Bunları arzu ederek konuşurum ancak.
EKONOMİNİN GELİŞMESİYLE BÖLGEYE DAHA ÇOK KATKI YAPARIZ
Bu itibarla Türkiye genelinde ne olduğunu bilmiyorum ama bizim bölgemizde gelişme var. daha fazla işlem hacmi, daha fazla istihdam gözleniyor. Yeni firmalar ile de görüşmeler devam ediyor. Hatta şimdi firmalarımızdan birinin ek 5 bin metrekarelik bir yer daha kiralaması ile ilgili bir talebi de var. Bunun için biz görüşlerimizi Türkiye ekonomisinin gelişmesine paralel olarak Serbest Bölgenin yapılandırılmasında da yapılacak olan bazı düzenlemelerle bizim katkımızın daha da çok olacağını, istihdama daha büyük katkı sağlayacağını, üretim ve ihracata daha çok katkı sağlayacağını belirtir şekilde taleplerimizi aktarıyoruz. Bu da şu anda yüzde 85 olan ihracat taahhütlerinin, yüzde 65-50'ye çekilmesi, dahili işleme rejimi ile yapılan bazı işlemlerin de ilave edilmesiyle bu rakamların motivasyonunu arttırıcı mahiyette gelişmeye sebebiyet vereceğini düşünüyorum. Biz siyasetçi değiliz. Biz üretimin, piyasanın, istihdamın gelişmesiyle ilgili konuşabiliriz. İşlerimizin hızlı gitmesi ile ilgili konuşabiliriz. Kazanç ile ilgili konuşabiriz, daha çok katma değerin nasıl yaratılabileceği ile ilgili konuşabiliriz.
MALİYETLER YATIRIMCIYI CAYDIRIYOR
Serbest Bölge için şu anda dışarıdan gelen yeni bir yatırım yok. Ama serbest bölgelerde giriş ve çıkışlarda yüzde 0.5'lik fon ödeniyor. Bu alım satımlarda büyük rakam tutuyor. Bu açıdan maliyetleri yükseltici bir unsurdur bu. O da yatırımcı için caydırıcı oluyor. Ticaret hacmine bakarken eğer buralar gerçekten üretim bölgesine, ihracata dönük olsun istiyorsak bu konularda biraz oynamak suretiyle, ama muafiyetleri gevşetmek üzere üretimi ve ihracatı teşvik edebiliriz.
BÖLGE İHRACATINDAKİ DÜŞÜŞÜN SEBEBİ DÖVİZ
Serbest Bölge'deki ihracattaki düşüşte dövizdeki düşüş etkili oldu. Çünkü Türkiye ara malı ithalatında bir cennet haline getirildi. Dolayısıyla ihracatçının da kar marjı çok aşağıya indi. İhracatçı her bakımından döviz kıskacının içine girdi. O bakımından bu durum bölgedeki işlem hacminin azalmasına da sebebiyet vermiştir.
SERBEST BÖLGE MANTIĞINDAN UZAKLAŞILIYOR BÜROKRASİ ÖN PLANA ÇIKIYOR
Serbest Bölge mantığından uzaklaşılmaya başlandı. Serbest bölgenin mantığı serbest ticaret olmalı, her türlü şey orada serbest olmalıdır. Bunu denetimden kaçmak için söylemiyorum. Denetim olmalı. Maliyet denetimi, diğer kurumların hepsinin denetimine hazırız. Ama yurt içindeki bir firmayı her türlü bürokratik, kuralsal bir yapının oraya oturtulması, burası ve orası arasında hiçbir fark olmaması anlamına geliyor. O zaman orda giriş çıkışlardan da fonlar alındığı için burası pahalı duruma gelmeye başlıyor. Neticede işletmeciliği de var oranını, koordinasyonu da var. Koordinasyon ücreti diye bir ücret de alıyoruz. Dolayısıyla oradaki üreticiyi neredeyse cezalandırır konuma getiriyoruz. Onun için üretim teşvik edilmek yerine geri çekilmeye başlandı. Bu itibarla Serbest Bölge'nin cazibe merkezi haline gelebilmesi için yurtiçindeki bir firmayla serbest bölgedeki bir firmanın bürokratik aşamalardaki evrak giriş çıkışında azalma olmuş olması gerekir. Oranın daha basit, kuralsın ve giriş çıkışının çok daha rahat olması gerekiyor. Orada sadece gümrük denetimlerinin yeterli olması gerekir. Bunlar olursa orada işlemler artmaya başlayacaktır.
HEDEFLER BÜYÜK, UYGUN ORTAMI BEKLİYORUZ
Bursa Serbest Bölgesi şu anda yeterli konumda, hatta hala halihazırda boşluklarımızda var. Ama biz bu işi kurduğumuz zaman 825 bin metrekareye yakındı. Ama bizim düşüncemiz orada kalmak değildi. Bizim düşüncemiz bu sene 10 bin, önümüzdeki sene 15 bin çalışan insanın olduğu bir bölge yaratmaktı orada. Bu rakamlara ulaşabilmek için belki kapasitenin iki misli artması için taleplerimiz olacaktı. Hedefimiz çok daha büyük olmak, çok daha büyük düşünmek ve ileriyi dönük daha büyük planlar yapmaktır.
BURSA SANAYİSİNDEKİ BAŞARI SERBEST BÖLGEDE DE GÖRÜLMELİ
Bizim Serbest Bölge'deki projelerimizden bir tanesi de limanlarla tüneller yapmaktı. Gümrük alışverişini direkt limanlarda yapmaktı. Yani bir defa limandan çıkışta, bir defa bölgenin içine girişte yapılan bürokrasinin olmamasını sağlamaktı. Tabu bunları sağlayacak ortam bulamadık. Şimdilik böyle bekliyoruz. Eğer işler bizim istediğimiz düzeyde yürümeye başlarsa biz de hemen etraftan arsa talebine başlayacağız. Ama bu talep ekonominin gidişine bağlı. Türkiye'deki serbest bölgelerin arasında biz ilk beş'in içerisindeyiz. Ama nasıl ki Türkiye ekonomisini sırtlayan ihracatta ve üretimde ikinci şehir Bursa ise bu durumun Serbest Bölge için de geçerli olması gerekir. Bunun için serbest bölgenin işlevini tam olarak gerçekleştirmesi lazım. Bursa'da büyük bir sanayi var. bu sanayi ihracatı ve ithalatı ile de Serbest Bölgede de kendini göstermeli.
BÖLGEYİ SANAYİCİ KULLANSIN DİYE YAPTIK
Biz buradaki sanayicilere Serbest Bölge enstrümanını da kullanabilmeleri için burayı yaptık. Yani yurtdışındaki üretici firma serbest bölge, banka, liman enstürmanlarını kullanabiliyorsa rahatlıkla, bu sanayici de burada kullabilmeli.
İŞLEM HACMİNİN DÜŞMESİNDE TANITIM EKSİKLİĞİ DE ETKİLİ
Bu bahsettiğim tüm etkenler Serbest Bölge'deki işlem hacminin düşmesinde çok etkili. İkinci olarak biz sanayiciye iyi tanıtmamış olabiliriz Serbest Bölge'yi. Serbest Bölge'nin avantajlarını sanayicimize iyi anlatamamış olabiliriz. Yani Serbest Bölge'deki talep azlığı ile ilgili sorun bizden de kaynaklanıyor olabilir.
Bursa Serbest Bölgesi'nde ticaret hacmi bakımından yılın ilk yarısında geçen yılın ilk yarısına oranla küçük bir yükseliş yaşansa da önceki yıllara göre ciddi bir azalma var.
Bu konuda görüştüğümüz Bursa Serbest Bölge Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Yılmaz, bu konuda olumsuz yorum yaparak moral bozmayı çok doğru bulmadığını söylese de hacimdeki yerinde saymanın maliyetlerdeki fazlalığın yanı sıra tanıtım eksikliğinden de kaynaklandığını söyledi.
7 BİN 500 KİŞİLİK İSTİHDAM İLE EKONOMİYE CİDDİ KATKIMIZ VAR
Biz serbest bölgenin gelişmesi ve genişlemesi için çabalıyoruz. Şu anda 7 bin 500 kişilik bir istihdam var bölgede. Bölgenin kurulduğu günden bu güne hiç bu bölgeyi yapmamış olsaydık, şu anda çalışanların hiçbiri orada iş bulamamış olacaktı. Bunu yapmakla ciddi bir katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum.
GELİŞİM İLE İLGİLİ MESAJ VERELİM
Her yıl 2 milyar dolara yakın ticaret hacmiyle de Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Bunun gelişimi ile ilgili her türlü mesajda varız. Fakat olumsuz hadiseler gelmeye başladığı zaman; 2004 yılında vergi muafiyetlerinin kalkması ve bölge ile ilgili olumsuzluklar çıkmaya başlayınca orada çalışan, emek veren insanların hevesleri kırılıyor. Olumsuz hissettiren rakamlar olabilir ama benim bütün söylediklerim ve söyleyeceklerim, serbest bölgelerin tamamı için gelişime yönelik, moral verici mesajlar olacaktır. Onların daha çok insan çalıştıracak, daha çok üretim yapacak, daha çok işlem hacmine kavuşacak pozisyonları sağlayıcı mahiyette olmalıdır. Bunları arzu ederek konuşurum ancak.
EKONOMİNİN GELİŞMESİYLE BÖLGEYE DAHA ÇOK KATKI YAPARIZ
Bu itibarla Türkiye genelinde ne olduğunu bilmiyorum ama bizim bölgemizde gelişme var. daha fazla işlem hacmi, daha fazla istihdam gözleniyor. Yeni firmalar ile de görüşmeler devam ediyor. Hatta şimdi firmalarımızdan birinin ek 5 bin metrekarelik bir yer daha kiralaması ile ilgili bir talebi de var. Bunun için biz görüşlerimizi Türkiye ekonomisinin gelişmesine paralel olarak Serbest Bölgenin yapılandırılmasında da yapılacak olan bazı düzenlemelerle bizim katkımızın daha da çok olacağını, istihdama daha büyük katkı sağlayacağını, üretim ve ihracata daha çok katkı sağlayacağını belirtir şekilde taleplerimizi aktarıyoruz. Bu da şu anda yüzde 85 olan ihracat taahhütlerinin, yüzde 65-50'ye çekilmesi, dahili işleme rejimi ile yapılan bazı işlemlerin de ilave edilmesiyle bu rakamların motivasyonunu arttırıcı mahiyette gelişmeye sebebiyet vereceğini düşünüyorum. Biz siyasetçi değiliz. Biz üretimin, piyasanın, istihdamın gelişmesiyle ilgili konuşabiliriz. İşlerimizin hızlı gitmesi ile ilgili konuşabiliriz. Kazanç ile ilgili konuşabiriz, daha çok katma değerin nasıl yaratılabileceği ile ilgili konuşabiliriz.
MALİYETLER YATIRIMCIYI CAYDIRIYOR
Serbest Bölge için şu anda dışarıdan gelen yeni bir yatırım yok. Ama serbest bölgelerde giriş ve çıkışlarda yüzde 0.5'lik fon ödeniyor. Bu alım satımlarda büyük rakam tutuyor. Bu açıdan maliyetleri yükseltici bir unsurdur bu. O da yatırımcı için caydırıcı oluyor. Ticaret hacmine bakarken eğer buralar gerçekten üretim bölgesine, ihracata dönük olsun istiyorsak bu konularda biraz oynamak suretiyle, ama muafiyetleri gevşetmek üzere üretimi ve ihracatı teşvik edebiliriz.
BÖLGE İHRACATINDAKİ DÜŞÜŞÜN SEBEBİ DÖVİZ
Serbest Bölge'deki ihracattaki düşüşte dövizdeki düşüş etkili oldu. Çünkü Türkiye ara malı ithalatında bir cennet haline getirildi. Dolayısıyla ihracatçının da kar marjı çok aşağıya indi. İhracatçı her bakımından döviz kıskacının içine girdi. O bakımından bu durum bölgedeki işlem hacminin azalmasına da sebebiyet vermiştir.
SERBEST BÖLGE MANTIĞINDAN UZAKLAŞILIYOR BÜROKRASİ ÖN PLANA ÇIKIYOR
Serbest Bölge mantığından uzaklaşılmaya başlandı. Serbest bölgenin mantığı serbest ticaret olmalı, her türlü şey orada serbest olmalıdır. Bunu denetimden kaçmak için söylemiyorum. Denetim olmalı. Maliyet denetimi, diğer kurumların hepsinin denetimine hazırız. Ama yurt içindeki bir firmayı her türlü bürokratik, kuralsal bir yapının oraya oturtulması, burası ve orası arasında hiçbir fark olmaması anlamına geliyor. O zaman orda giriş çıkışlardan da fonlar alındığı için burası pahalı duruma gelmeye başlıyor. Neticede işletmeciliği de var oranını, koordinasyonu da var. Koordinasyon ücreti diye bir ücret de alıyoruz. Dolayısıyla oradaki üreticiyi neredeyse cezalandırır konuma getiriyoruz. Onun için üretim teşvik edilmek yerine geri çekilmeye başlandı. Bu itibarla Serbest Bölge'nin cazibe merkezi haline gelebilmesi için yurtiçindeki bir firmayla serbest bölgedeki bir firmanın bürokratik aşamalardaki evrak giriş çıkışında azalma olmuş olması gerekir. Oranın daha basit, kuralsın ve giriş çıkışının çok daha rahat olması gerekiyor. Orada sadece gümrük denetimlerinin yeterli olması gerekir. Bunlar olursa orada işlemler artmaya başlayacaktır.
HEDEFLER BÜYÜK, UYGUN ORTAMI BEKLİYORUZ
Bursa Serbest Bölgesi şu anda yeterli konumda, hatta hala halihazırda boşluklarımızda var. Ama biz bu işi kurduğumuz zaman 825 bin metrekareye yakındı. Ama bizim düşüncemiz orada kalmak değildi. Bizim düşüncemiz bu sene 10 bin, önümüzdeki sene 15 bin çalışan insanın olduğu bir bölge yaratmaktı orada. Bu rakamlara ulaşabilmek için belki kapasitenin iki misli artması için taleplerimiz olacaktı. Hedefimiz çok daha büyük olmak, çok daha büyük düşünmek ve ileriyi dönük daha büyük planlar yapmaktır.
BURSA SANAYİSİNDEKİ BAŞARI SERBEST BÖLGEDE DE GÖRÜLMELİ
Bizim Serbest Bölge'deki projelerimizden bir tanesi de limanlarla tüneller yapmaktı. Gümrük alışverişini direkt limanlarda yapmaktı. Yani bir defa limandan çıkışta, bir defa bölgenin içine girişte yapılan bürokrasinin olmamasını sağlamaktı. Tabu bunları sağlayacak ortam bulamadık. Şimdilik böyle bekliyoruz. Eğer işler bizim istediğimiz düzeyde yürümeye başlarsa biz de hemen etraftan arsa talebine başlayacağız. Ama bu talep ekonominin gidişine bağlı. Türkiye'deki serbest bölgelerin arasında biz ilk beş'in içerisindeyiz. Ama nasıl ki Türkiye ekonomisini sırtlayan ihracatta ve üretimde ikinci şehir Bursa ise bu durumun Serbest Bölge için de geçerli olması gerekir. Bunun için serbest bölgenin işlevini tam olarak gerçekleştirmesi lazım. Bursa'da büyük bir sanayi var. bu sanayi ihracatı ve ithalatı ile de Serbest Bölgede de kendini göstermeli.
BÖLGEYİ SANAYİCİ KULLANSIN DİYE YAPTIK
Biz buradaki sanayicilere Serbest Bölge enstrümanını da kullanabilmeleri için burayı yaptık. Yani yurtdışındaki üretici firma serbest bölge, banka, liman enstürmanlarını kullanabiliyorsa rahatlıkla, bu sanayici de burada kullabilmeli.
İŞLEM HACMİNİN DÜŞMESİNDE TANITIM EKSİKLİĞİ DE ETKİLİ
Bu bahsettiğim tüm etkenler Serbest Bölge'deki işlem hacminin düşmesinde çok etkili. İkinci olarak biz sanayiciye iyi tanıtmamış olabiliriz Serbest Bölge'yi. Serbest Bölge'nin avantajlarını sanayicimize iyi anlatamamış olabiliriz. Yani Serbest Bölge'deki talep azlığı ile ilgili sorun bizden de kaynaklanıyor olabilir.
Sayı: 740 - Sayı'nın Kapağı