Başarının yüzde sekseni gösteri yapmaktır
Yukarıdaki söz, popüler kültürün önemli muhalifi Woody Allen'e ait.
Demek istediği şudur; neyi iyi yaparsanız yapın, yaptığınızı göstermiyorsanız başarı gelmez. Çok gerçekçi bir tespit.
İşinizi iyi yapacaksınız sonra bunu göstermek için elinizden geleni yapacaksınız. "Kendini görünür kılmak" birçoğunun mizacına uymayan bir tarzdır. Hatta genelde bu yolu tercih edenlere toplumda soru işaretiyle bakılır. Sadece bizim kültürümüzde değil bazı batı toplumlarında da bu durum gözlenmektedir. Mesela Almanlar'ın ünlü bir atasözü vardır, "Güneş sabahları çok sessiz doğar" şeklinde.
Ancak bugüne geldiğimizde dünya hızlı bir şekilde değişmiştir. Zaman içerisinde nüfus, faaliyet artarken ve haber-toplum ilişkisi yeniden düzenlenmiştir. Eskiden birey daha az faaliyet yaparken zamanının daha çok bölümünü haber almada kullanmaktaydı. Endüstriyel devrim daha çok çalışmaya zaman ayıran, haberi kısıtlı zamanda almak durumunda olan bireyleri üretti. Haber-toplum ilişkisinin yeniden düzenlemesinden kasıt budur. Artık toplum yerine düşünen, karar veren bir zümre oluşmuştur. Haberi istediğinde gören, istediğinde görmeyen, kendi bakış açısıyla yorumlayan basın yayın ağı
Sürecin sonunda hangi filmin gösterileceği, hangi şarkının tutacağı, hangi sanatçının gündeme getirileceğini birey adına onlar karar verir oldular.
Bugün dünyanın her yerinde ülkenin kaderiyle oynayan medya patronları mevcuttur. Eskiden her konuya indirekt dahil olmaya çalışan medya patronlarına günümüzde başbakan olarak rastlanabilmektedir. Tabii zamanla bunun tam tersi de gerçekleşmiştir. Başbakanlar kendilerine ait basın kuruluşları yaratmaya çalışmışlardır.
Bugün bireylerin başarıya ulaşması, bir başka deyişle kendini gösterebilmesi işte böyle bir filtreden geçmesine bağlıdır.
Filtreden geçebilmenin ise tanımlanmış spesifikasyonu yoktur. Kendini anlatmanın bu kadar zorlaştığı bir ortamda başarının yakalanması hiç kolay değildir.
Anlaşılacağı kadarıyla bugün toplumun önüne çekilen bu filtre sistemi toplumsal gelişmenin önündeki en büyük engellerdendir. Bu engelleri kaldırmak için hepimize görev düşmektedir. Bu anlamda bu köşenin üretenin sesini duyurmak için her zaman açık olduğunu duyurmak istiyoruz. Bir başarının yakalanması için geriye kalan yüzde seksende bizim de tuzumuz olursa ne mutlu bize
Geçtiğimiz hafta Atatürk Stadı'nın yıkılarak Kültürpark'a dahil olacağını gazetelerden okuduk. Bundan yaklaşık iki sene önce mevcut stadın yenilenme işi gündeme geldiği zaman "Stadın yıkılması daha doğru olacaktır" başlıklı bir yazı yazmıştık.
7 Şubat 2006'da yayınlanan o yazıda önerimiz "Bizce stadın yıkılarak Kültürpark'a dahil edilmesi düşünülmelidir" şeklindeydi. İki yıl boyunca Bursa gereksiz tartışmalarla zaman kaybetmiş oldu.
Burada, Olay Gazetesi yazarı Sayın Ahmet Emin YILMAZ'a da teşekkür etmek istiyoruz.
Bildiğiniz üzere kendisi stadın mevcut yerinden kaldırılması konusu ilk gündeme getiren kişi olduğumuzu köşesinde kayda geçirmişti.

Sayı: 611 - Sayı'nın Kapağı