ABDye kızmayalım
5 Kasım günü Türkiye son yıllarda görülmemiş şekilde bir konuya yoğunlaştı. Kolay değil ülkenin başbakanı "İnceldiği yerden kopsun" diyerek ülkenin başkanıyla görüşmek üzere ABD'ye gitmişti.
Seyahat ve zirve öncesinde basına danışmanlarla toplantı üzerine toplantı yapıldığı sızdırılıyordu. Vatandaş tüm ifadelere ve tutuma bakarak ABD'den terör örgütünü çökertecek operasyonlara destek sözü beklentisine girmişti.
Toplantı sonrasına baktığımızda basının önemli bir bölümü Türkiye'nin zafer kazandığını iddia etmektedir. Hükümeti temsil edenler de istediklerini aldıklarını söylemektedirler.
Ancak 5 Kasım akşamı televizyonunun başına geçen bizler çok farklı şeyler gördük. Görüşmenin başlamasından daha birkaç saat evvel terör örgütü yandaşları Beyaz Saray'ın önünde heyetimizi protesto etmeye başlamıştı. Bu grup protokol kapısını teslim almış ve terör örgütü lehine slogan atıyordu. ABD'li protokol görevlileri bizim heyeti Beyaz Saray'ın arka kapısından içeriye alarak uzun bir yürüyüşten sonra "huzura" aldılar.
Beyaz Saray görevlilerinin bu tür zirveleri çok güzel organize ettiği bilinir. Kısa sürelerle basına bilgiler verilir. "Görüşme başladı", "Heyetler arası görüşmeler başladı", "Kısa süre sonra basın içeri alınacak", "Görüşme bitti" gibi bilgiler toplantıya ilgiyi üst seviyede tutmaya yardımcı olur. Misafir heyet, Beyaz Saray'ı terk ettikten sonra görüntüler medyaya verilir. Çıkışta hazırlanan kürsüde misafir devlet adamı birkaç cümleyle görüşmeyle ilgili düşüncelerini aktarır.
Ancak bu sefer protokol kapısından giriş-çıkış yapılmadığı gibi kürsüden de görüş bildirilmedi.
Televizyonlara yansıyan ilk görüntülerde ABD Başkanı'nın bizim heyeti çok samimi bir şekilde karşıladığı hatta el kol hareketleriyle yerlerine buyur ettiği görüldü. ABD Başkanı, basının içeriye alınmasıyla birlikte hemen istihbarat kelimesini kullanmaya başladı. İstihbaratın ne kadar önemli olduğunu bizim heyettekilere hatırlattı. Bu arada dışarıda gösteri yapan kişilerin örgütünü "düşman" ilan etti. Dakikalarca istihbarat konsepti tartışıldıktan sonra sıra Pakistan'ın iç sorunlarına geldi. İki lider bu kardeş ülkedeki demokrasinin güçlendirilmesi temennisi ve radikal hareketlerin desteklenmemesi noktasında mutabık kaldı. Artık dışarı çıkınca söyleyecek bir söz kalmamıştı, heyetimiz araçların park edildiği yere doğru yürüyerek Beyaz Saray'ı terk etti.
Görüşmeden sonra K. Irak'ı temsil eden iki Barzani'den genci "Artık büyük ölçekli bir operasyon gündemden düştü" derken, yaşlı Barzani "Bu zirve tansiyonu düşürmeye yönelik" açıklamasında bulundu. Haftalardır beklenen zirve ve sonrasının özeti işte budur. Kimseye kızmayalım.
5 Kasım günü Türkiye son yıllarda görülmemiş şekilde bir konuya yoğunlaştı. Kolay değil ülkenin başbakanı "İnceldiği yerden kopsun" diyerek ülkenin başkanıyla görüşmek üzere ABD'ye gitmişti.
Seyahat ve zirve öncesinde basına danışmanlarla toplantı üzerine toplantı yapıldığı sızdırılıyordu. Vatandaş tüm ifadelere ve tutuma bakarak ABD'den terör örgütünü çökertecek operasyonlara destek sözü beklentisine girmişti.
Toplantı sonrasına baktığımızda basının önemli bir bölümü Türkiye'nin zafer kazandığını iddia etmektedir. Hükümeti temsil edenler de istediklerini aldıklarını söylemektedirler.
Ancak 5 Kasım akşamı televizyonunun başına geçen bizler çok farklı şeyler gördük. Görüşmenin başlamasından daha birkaç saat evvel terör örgütü yandaşları Beyaz Saray'ın önünde heyetimizi protesto etmeye başlamıştı. Bu grup protokol kapısını teslim almış ve terör örgütü lehine slogan atıyordu. ABD'li protokol görevlileri bizim heyeti Beyaz Saray'ın arka kapısından içeriye alarak uzun bir yürüyüşten sonra "huzura" aldılar.
Beyaz Saray görevlilerinin bu tür zirveleri çok güzel organize ettiği bilinir. Kısa sürelerle basına bilgiler verilir. "Görüşme başladı", "Heyetler arası görüşmeler başladı", "Kısa süre sonra basın içeri alınacak", "Görüşme bitti" gibi bilgiler toplantıya ilgiyi üst seviyede tutmaya yardımcı olur. Misafir heyet, Beyaz Saray'ı terk ettikten sonra görüntüler medyaya verilir. Çıkışta hazırlanan kürsüde misafir devlet adamı birkaç cümleyle görüşmeyle ilgili düşüncelerini aktarır.
Ancak bu sefer protokol kapısından giriş-çıkış yapılmadığı gibi kürsüden de görüş bildirilmedi.
Televizyonlara yansıyan ilk görüntülerde ABD Başkanı'nın bizim heyeti çok samimi bir şekilde karşıladığı hatta el kol hareketleriyle yerlerine buyur ettiği görüldü. ABD Başkanı, basının içeriye alınmasıyla birlikte hemen istihbarat kelimesini kullanmaya başladı. İstihbaratın ne kadar önemli olduğunu bizim heyettekilere hatırlattı. Bu arada dışarıda gösteri yapan kişilerin örgütünü "düşman" ilan etti. Dakikalarca istihbarat konsepti tartışıldıktan sonra sıra Pakistan'ın iç sorunlarına geldi. İki lider bu kardeş ülkedeki demokrasinin güçlendirilmesi temennisi ve radikal hareketlerin desteklenmemesi noktasında mutabık kaldı. Artık dışarı çıkınca söyleyecek bir söz kalmamıştı, heyetimiz araçların park edildiği yere doğru yürüyerek Beyaz Saray'ı terk etti.
Görüşmeden sonra K. Irak'ı temsil eden iki Barzani'den genci "Artık büyük ölçekli bir operasyon gündemden düştü" derken, yaşlı Barzani "Bu zirve tansiyonu düşürmeye yönelik" açıklamasında bulundu. Haftalardır beklenen zirve ve sonrasının özeti işte budur. Kimseye kızmayalım.
Sayı: 601 - Sayı'nın Kapağı