İhracatı sürekli ve kalıcı olarak artırabilmek için var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, dünya ticaretinde önemli destinasyonlara Türk Ticaret Merkezleri (TTM) açacaklarını söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi, bölgesel ve sektörel bazda faaliyet gösteren 60 İhracatçı Birliğini, 26 ihracatçı sektörü, ihracatçılara ve İhracatçı Birlikleri'ne hizmet veren 13 Genel Sekreterliği ulusal ve uluslararası düzeyde temsil ediyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ile ihracat rakamlarını Bursa'da Türkiye'nin ilk yerli tramvayı İpekböceği'nin üretildiği Durmazlar Makina'da açıkladığı etkinlikte röportaj için biraraya geldiğimde, kendisine ihracat odaklı üretime ve rakamlara ilişkin merak edilen soruları sordum. Büyümenin sürdürülebilir ve kalıcı olabilmesi için mutlaka ihracata dayalı bir büyüme sistemine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin ihracatının arttırılması gibi stratejik yatırımların önünün açıldığını ve Türkiye'de yine bir teşvik sisteminin uygulamaya girdiğini söyledi. TİM olarak Cumhurbaşkanımızın başlattığı İstihdam Seferberliğinde bizde varız' diyen Mehmet Büyükekşi, hedeflerinin 2017 yılında 300 bin ek istihdam yaratmak olduğunu ve seferberliğe en büyük katkıyı vereceklerini ifade etti. İhracat Eğilim Anketlerinde ABD'nin hedef pazar tercihlerinde liderliği kimseye kaptırmadığını hatırlatan Mehmet Büyükekşi, bu ülkedeki güçlü ihracat artışının sürmesini beklediklerini belirtti. 2015 yılında 8,6 milyar dolar olan Bursa'nın ihracatı 2016 yılında yüzde 13 artış ile 9,8 milyar dolar ve Bursa üretiminin yüzde 80'ini ihracat odaklı yapmasının bu başarıda büyük payı olduğunu belirten Mehmet Büyükekşi, göstermiş olduğu başarıdan dolayı Bursalı ihracatçıları tebrik etti. İşte Mehmet Büyükekşi ile yeni stratejilerden TİM'in hükümet ve ekonomi yönetiminden beklentilerine ve ihracat odaklı üretime kadar herşeyi konuştuğumuz röportajımız...
Türkiye'nin ihracat
odaklı üretim ve yeni
stratejilerine ihtiyaç
var mı ?
Tabi ki, var... Zaten, büyümenin sürdürülebilir ve kalıcı olabilmesi için mutlaka ihracata dayalı bir büyüme sistemine ihtiyaç var. Şu anda da hükümetimiz bu yönde stratejik adımlar atıyor. 2017 yılını bu yönde ihracatta atılım yılı ilan ettik. Hükümetimizinde ihracat desteği yönünde almış olduğu kararlar var. Başta Yeşil Pasaport olmak üzere 2017'de 3 kat ihracat desteği ve Kredi Garanti Fonu. Özellikle ihracata ayrılan bütçeden kaynağın 1 milyar TL'den 3 milyar TL'ye çıkararılması ve fuarlara verilen desteklerin hem miktarlarının arttırılıp hemde özellikle de bürokrasi ile ilgili önemli adımlar atılması.Bunun dışında gerek gümrükte gerekse Uluştırma Habercilik Bakanlığı'nda yapılan ihracata yönelik kolaylaştırmalar var. Türkiye'nin ihracatının arttırılması gibi stratejik yatırımların önünün açıldığını ve Türkiye'de yine bir teşvik sisteminin uygulamaya girdiğini görüyoruz. Özellikle şirketlerin ihtiyacına yönelik destek veren enerji ise enerji, işçilik ise işçilik, vergi ise vergi, kredi ise kredi ve faiz desteği olmak üzere yeni bir mekanizma devreye girdi. Tüm bunlar Türkiye'nin ihracatını artırmaya yönelik önemli atılımlar.
Dövizde yaşanan
hızlı dalgalanmaların
yansımaları
hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Trump'un iktidara gelmesiyle birlikte daha güçlü bir dolar politikası gündeme geldi ama, bir istikrarsızlık var. Gelişmekte olan ülkelerin paraları değer kaybetti. Özellikle ülkemizde istikrar ve güven ortamı sağlanması şart. Geçmişte Türkiye bunu yaşadı, dolar 1,7'lerden 1,3'lere kadar gerilemişti. Dolar 3,90'lara çıktığında Türkiye'nin makro ekonomik politikaları açısından son derece yanlış olduğunu, bu fiyatların çok yüksek olduğunu ve bizim rekabet edebilmemiz için 3,5 TL'nin yeterli olacağını söylemiştim. Şuanda da 3,60'lara kadar geriledi.
Ekonomide yeni bir
başarı hikayesi
yazılabilmesi için
öngörüleriniz
nelerdir?
Türkiye yeni bir başarı hikayesini ancak güven ve istikrar ortamı geldikten sonra yazabilir. Hükümetimiz tarafından gerek yatırımlarla, vergilerle ilgili ve gerekse ihracatın arttırılmasına yönelik çok önemli kararlar alındı. Cumhurbaşkanımızın istihdamı desteklemek için başlatmış olduğu istihdam seferberliği büyük bir katkı sağlıyor. Yeni alınacak işçilerde gerek SGK gerekse devletin alacağı vergilerden bir yıllığına feragat etmesi çok önemli bir destek. Bunların hepsi ülkemizin önünde yeni ufuklar açacak diye düşünüyorum.
Yeni hedef pazarlar olarak ihracat noktasında yatırımcılara hangi ülkeleri önerirsiniz?
En çok talep edilen ülke olarak ABD ve Uzakdoğu pazarları olmak üzere bizim içinde çok önemli.
Bu yeni pazarlarda Türk Ticaret Merkezleri açıyoruz. Hedefimizde 10 ülke var, şuanda 4 ülkede yerler kiralandı ve devreye girecek. ABD, Japonya, Çin, Moskova, Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere ve Kenya olmak üzere dünyanın önemli merkezlerinde olacağız.
TİM'in hükümet ve
ekonomi yönetiminden
beklentileri nelerdir?
Uluslararası arenada rekabet edebilmek için rekabet gücümüzün arttırılması, Türkiye'nin algısının yurtdışında daha iyi bir yere getirilmesi, ihracatın ve üretimin önündeki engellerin kaldırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi konuları ile ilgili çalışmaları birlikte yapıyoruz, önemli adımlar atılıyor.
2017 yılı piyasalarını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
155 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. O yolda da emin adımlarla ilerliyoruz. TİM kayıtlarına göre geçen ay ihracat yüzde 15 ve şubat ayında yüzde 5 arttı . Önümüzdeki ayda aynı şekilde bir ivme olmasını bekliyoruz.
Bursa'nın
ihracatını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Bursa, otomotivden tekstile, makine imalatından gıda ve mobilyaya kadar bir çok sektöre yatırım yapmış ve öncü konuma gelmiştir. 2016 yılında illere göre İstanbul'dan sonra 9,8 milyar dolar ihracatı ile Bursa ikinci oldu. 2015 yılında 8,6 milyar dolar olan Bursa'nın ihracatı 2016 yılında yüzde 13 artış ile 9,8 milyar dolar. Bursa üretiminin yüzde 80'ini ihracat odaklı yapmasının bu başarıda büyük payı var. Bu gerçekten büyük bir başarı örneği. Özellikle, 2016 yılında göstermiş olduğu başarıdan dolayı Bursalı ihracatçılarımızı tebrik ediyorum.
İhracatçı firmalara
önerileriniz nelerdir?
Katma değeri arttırmalıyız. Katma değeri arttırmak içinde özellikle inovasyon, Ar-Ge ve tasarımın altını çiziyoruz.
2016 yılı dünya
ticaretini ve Türkiye'yi
nasıl değerlendiriyorsunuz?
2016 yılı küresel ticaretin dolar bazında düştüğü bir yıl oldu. Dünya ticareti yüzde 2,6 daraldı. Rusya'nın ihracatı yüzde 17,5, İngiltere yüzde 11, Çin yüzde 7,7, Güney Kore yüzde 5,9, ABD yüzde 3,2 daralırken, Türkiye'nin ihracatı yüzde 0,9 ile hemen hemen hiç azalmamış gibi. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ihracatımızı sürdürmeye çalıştık. Küresel ticaretten aldığımız pay binde 9 seviyesine ulaştı. 2023 hedefimiz dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay almak. 2017 yılında da ihracatımızı artıracağız. Küresel ticaretinde 2017 yılında artacağını düşünüyoruz. Artık zaman kapıları açma, ticaretin önündeki engelleri yıkma zamanı .İstikrar ortamı ile büyüme tekrar artacak, işsizlik azalacak ve ihracıtımız tekrar canlanacak.
TİM olarak
neler yapıyorsunuz?
TİM olarak, ihracatımızı sürekli ve kalıcı olarak arttırabilmemiz için var gücümüzle çalışıyoruz. 2017 yılında TİM olarak 48 ayrı ülkeye ticaret heyeti düzenleyeceğiz. İlk kez gerçekleştireceğimiz ticaret heyeti ülke sayısı ise 12. Dünya ticaretini önemli destrasyonlara açacak şekilde ticaret merkezleri açıyoruz.Geçtiğimiz günlerde Tahran'da Türk Ticaret merkezinin açılışını gerçekleştirdik. Tahran'da mobilya, kimya, tekstil ve hazır giyim olmak üzere 4 farklı sektörde 80 firmamız faaliyete geçti. Merkezimizin bir katında da Türk Havayolları yer alıyor. Bizim çalışmalarımızın yanında hükümetimizinde ihracata verdiği önemli destekleri var. Geçtiğimiz sene 2017 bütçesi yapılıyorken 2016 yılındaki ihracat desteği 1 milyar TL iken bu rakam 3 milyar TL'ye çıkarıldı. Eximbank ve Kredi Garanti Fonu ihracatımıza önemli destekler sağlıyor. Özellikle Eximbank sermayesi 3,7 milyar TL' den 10 milyar TL'ye ve Kredi Garanti Fonu vereceği teminat 250 milyar TL'ye çıkarıldı.
Eximbank kanalıyla ihracatçılara yüzde 100 teminat verilme hakkı getirildi. Bunlar gerçekten ihracat için çok önemli bir ivme olacak. 2017 yılını ihracatta atılım yılı ilan ettik. İhracatımızdaki sıçrama ile istihdamda da hatırı sayılır katkı sağlayacağız. TİM olarak Cumhurbaşkanımızın başlattığı İstihdam Seferberliğinde bizde varız diyoruz. Hedefimiz 2017 yılında 300 bin ek istihdam yaratmak. İnanıyorum ki, bu seferberliğe en büyük katkıyı bizler vereceğiz.
İhracat rakamlarını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şubat 2017 ihracatı geçen yıla göre 1 iş günü eksik olmasına rağmen yüzde 5,1 artışla 11 milyar 296 milyon dolar oldu. En dikkat çekici artışlar Çin, ABD ve İsrail'de görüldü. ABD'ye güçlü ihracat artışının sürmesini bekliyoruz. Bildiğiniz gibi 2016 yılı artık yıldı, şubat ayı 29 çekiyordu. Bu sene eksik güne rağmen ihracatımızı yüzde 5,1 artırmayı başaran ihracatçılarımızı kutluyorum. Miktar bazında ise ihracatımız yüzde 10,2 arttı. Son 12 aylık ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 2,6 artışla 143 milyar 218 milyon dolara ulaştı. Sektörel olarak bakıldığında şubat ayı lideri otomotiv oldu. Otomotiv sektörümüzün ihracatı yüzde 12,5 artış gösterdi. En dikkat çekici artışlar ise yüzde 82,3 ile zeytin ve zeytinyağı sektörümüz yüzde 64 artış ile mücevher sektörümüzde yaşandı.
Yine ilk 2 aylık dönemde kg başına ihracatını en hızlı artıran sektörümüz Savunma ve Havacılık oldu. Bu sektörümüzün kg başı değeri geçen seneye göre 12,7 dolar artış kaydetti ve 33 dolar oldu.
Yılın ilk iki ayında değer bazında en fazla ihracat artışı gerçekleştiren 3 sektör sırasıyla 804 milyon dolar artışla otomotiv, 447 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri ile 430 milyon dolarla çelik sektörü oldu. Kimyevi maddeler ve mamulleri ile çelikteki artış emtia fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanıyor. Şubat ayında en dikkat çekici artışları Çin, İsrail ve ABD'de görüyoruz. Bu ülkelere ihracatımız sırasıyla yüzde 67, 27.8 ve 26.5 artış kaydetti. İhracat Eğilim Anketlerinde ABD'nin hedef pazar tercihlerinde liderliği kimseye kaptırmadığını hatırlatmak istiyorum. Bu ülkedeki güçlü ihracat artışının sürmesini bekliyoruz. Yılın ilk 2 ayında yüzdesel bazda en yüksek ihracat artışı yüzde 139 ile Malta ve yüzde 112 ile Singapur da yakalandı.
Malta'ya ihracat artışımızda gemi ve yat, Singapur a olan artışta ise kimyevi maddeler ve mamulleri sektörleri başı çekti. Şubat ayında en fazla ihracat yapan ilk 10 ilden Sakarya yüzde 167 ile ihracatını en hızlı artıran il oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, ihracatı sürekli kalıcı olarak artırabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Dünya ticaretinde önemli destinasyonlara Türk Ticaret Merkezleri (TTM) açıyoruz. Geçen hafta, Tahran TTM'mizin açılışını yaptık. Mobilya, kimya, tekstil ve hazırgiyim olmak üzere 4 farklı sektörde toplam 80 firmamız faaliyete başladılar. Merkezimizin bir katında da Türk Hava Yolları yer alıyor. Önümüzdeki dönemde ise Dubai, New York ve Şikago da açılışlarımızı gerçekleştireceğiz.
Türkiye İhracatçılar Meclisi, bölgesel ve sektörel bazda faaliyet gösteren 60 İhracatçı Birliğini, 26 ihracatçı sektörü, ihracatçılara ve İhracatçı Birlikleri'ne hizmet veren 13 Genel Sekreterliği ulusal ve uluslararası düzeyde temsil ediyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ile ihracat rakamlarını Bursa'da Türkiye'nin ilk yerli tramvayı İpekböceği'nin üretildiği Durmazlar Makina'da açıkladığı etkinlikte röportaj için biraraya geldiğimde, kendisine ihracat odaklı üretime ve rakamlara ilişkin merak edilen soruları sordum. Büyümenin sürdürülebilir ve kalıcı olabilmesi için mutlaka ihracata dayalı bir büyüme sistemine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin ihracatının arttırılması gibi stratejik yatırımların önünün açıldığını ve Türkiye'de yine bir teşvik sisteminin uygulamaya girdiğini söyledi. TİM olarak Cumhurbaşkanımızın başlattığı İstihdam Seferberliğinde bizde varız' diyen Mehmet Büyükekşi, hedeflerinin 2017 yılında 300 bin ek istihdam yaratmak olduğunu ve seferberliğe en büyük katkıyı vereceklerini ifade etti. İhracat Eğilim Anketlerinde ABD'nin hedef pazar tercihlerinde liderliği kimseye kaptırmadığını hatırlatan Mehmet Büyükekşi, bu ülkedeki güçlü ihracat artışının sürmesini beklediklerini belirtti. 2015 yılında 8,6 milyar dolar olan Bursa'nın ihracatı 2016 yılında yüzde 13 artış ile 9,8 milyar dolar ve Bursa üretiminin yüzde 80'ini ihracat odaklı yapmasının bu başarıda büyük payı olduğunu belirten Mehmet Büyükekşi, göstermiş olduğu başarıdan dolayı Bursalı ihracatçıları tebrik etti. İşte Mehmet Büyükekşi ile yeni stratejilerden TİM'in hükümet ve ekonomi yönetiminden beklentilerine ve ihracat odaklı üretime kadar herşeyi konuştuğumuz röportajımız...
Türkiye'nin ihracat
odaklı üretim ve yeni
stratejilerine ihtiyaç
var mı ?
Tabi ki, var... Zaten, büyümenin sürdürülebilir ve kalıcı olabilmesi için mutlaka ihracata dayalı bir büyüme sistemine ihtiyaç var. Şu anda da hükümetimiz bu yönde stratejik adımlar atıyor. 2017 yılını bu yönde ihracatta atılım yılı ilan ettik. Hükümetimizinde ihracat desteği yönünde almış olduğu kararlar var. Başta Yeşil Pasaport olmak üzere 2017'de 3 kat ihracat desteği ve Kredi Garanti Fonu. Özellikle ihracata ayrılan bütçeden kaynağın 1 milyar TL'den 3 milyar TL'ye çıkararılması ve fuarlara verilen desteklerin hem miktarlarının arttırılıp hemde özellikle de bürokrasi ile ilgili önemli adımlar atılması.Bunun dışında gerek gümrükte gerekse Uluştırma Habercilik Bakanlığı'nda yapılan ihracata yönelik kolaylaştırmalar var. Türkiye'nin ihracatının arttırılması gibi stratejik yatırımların önünün açıldığını ve Türkiye'de yine bir teşvik sisteminin uygulamaya girdiğini görüyoruz. Özellikle şirketlerin ihtiyacına yönelik destek veren enerji ise enerji, işçilik ise işçilik, vergi ise vergi, kredi ise kredi ve faiz desteği olmak üzere yeni bir mekanizma devreye girdi. Tüm bunlar Türkiye'nin ihracatını artırmaya yönelik önemli atılımlar.
Dövizde yaşanan
hızlı dalgalanmaların
yansımaları
hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Trump'un iktidara gelmesiyle birlikte daha güçlü bir dolar politikası gündeme geldi ama, bir istikrarsızlık var. Gelişmekte olan ülkelerin paraları değer kaybetti. Özellikle ülkemizde istikrar ve güven ortamı sağlanması şart. Geçmişte Türkiye bunu yaşadı, dolar 1,7'lerden 1,3'lere kadar gerilemişti. Dolar 3,90'lara çıktığında Türkiye'nin makro ekonomik politikaları açısından son derece yanlış olduğunu, bu fiyatların çok yüksek olduğunu ve bizim rekabet edebilmemiz için 3,5 TL'nin yeterli olacağını söylemiştim. Şuanda da 3,60'lara kadar geriledi.
Ekonomide yeni bir
başarı hikayesi
yazılabilmesi için
öngörüleriniz
nelerdir?
Türkiye yeni bir başarı hikayesini ancak güven ve istikrar ortamı geldikten sonra yazabilir. Hükümetimiz tarafından gerek yatırımlarla, vergilerle ilgili ve gerekse ihracatın arttırılmasına yönelik çok önemli kararlar alındı. Cumhurbaşkanımızın istihdamı desteklemek için başlatmış olduğu istihdam seferberliği büyük bir katkı sağlıyor. Yeni alınacak işçilerde gerek SGK gerekse devletin alacağı vergilerden bir yıllığına feragat etmesi çok önemli bir destek. Bunların hepsi ülkemizin önünde yeni ufuklar açacak diye düşünüyorum.
Yeni hedef pazarlar olarak ihracat noktasında yatırımcılara hangi ülkeleri önerirsiniz?
En çok talep edilen ülke olarak ABD ve Uzakdoğu pazarları olmak üzere bizim içinde çok önemli.
Bu yeni pazarlarda Türk Ticaret Merkezleri açıyoruz. Hedefimizde 10 ülke var, şuanda 4 ülkede yerler kiralandı ve devreye girecek. ABD, Japonya, Çin, Moskova, Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere ve Kenya olmak üzere dünyanın önemli merkezlerinde olacağız.
TİM'in hükümet ve
ekonomi yönetiminden
beklentileri nelerdir?
Uluslararası arenada rekabet edebilmek için rekabet gücümüzün arttırılması, Türkiye'nin algısının yurtdışında daha iyi bir yere getirilmesi, ihracatın ve üretimin önündeki engellerin kaldırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi konuları ile ilgili çalışmaları birlikte yapıyoruz, önemli adımlar atılıyor.
2017 yılı piyasalarını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
155 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. O yolda da emin adımlarla ilerliyoruz. TİM kayıtlarına göre geçen ay ihracat yüzde 15 ve şubat ayında yüzde 5 arttı . Önümüzdeki ayda aynı şekilde bir ivme olmasını bekliyoruz.
Bursa'nın
ihracatını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Bursa, otomotivden tekstile, makine imalatından gıda ve mobilyaya kadar bir çok sektöre yatırım yapmış ve öncü konuma gelmiştir. 2016 yılında illere göre İstanbul'dan sonra 9,8 milyar dolar ihracatı ile Bursa ikinci oldu. 2015 yılında 8,6 milyar dolar olan Bursa'nın ihracatı 2016 yılında yüzde 13 artış ile 9,8 milyar dolar. Bursa üretiminin yüzde 80'ini ihracat odaklı yapmasının bu başarıda büyük payı var. Bu gerçekten büyük bir başarı örneği. Özellikle, 2016 yılında göstermiş olduğu başarıdan dolayı Bursalı ihracatçılarımızı tebrik ediyorum.
İhracatçı firmalara
önerileriniz nelerdir?
Katma değeri arttırmalıyız. Katma değeri arttırmak içinde özellikle inovasyon, Ar-Ge ve tasarımın altını çiziyoruz.
2016 yılı dünya
ticaretini ve Türkiye'yi
nasıl değerlendiriyorsunuz?
2016 yılı küresel ticaretin dolar bazında düştüğü bir yıl oldu. Dünya ticareti yüzde 2,6 daraldı. Rusya'nın ihracatı yüzde 17,5, İngiltere yüzde 11, Çin yüzde 7,7, Güney Kore yüzde 5,9, ABD yüzde 3,2 daralırken, Türkiye'nin ihracatı yüzde 0,9 ile hemen hemen hiç azalmamış gibi. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ihracatımızı sürdürmeye çalıştık. Küresel ticaretten aldığımız pay binde 9 seviyesine ulaştı. 2023 hedefimiz dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay almak. 2017 yılında da ihracatımızı artıracağız. Küresel ticaretinde 2017 yılında artacağını düşünüyoruz. Artık zaman kapıları açma, ticaretin önündeki engelleri yıkma zamanı .İstikrar ortamı ile büyüme tekrar artacak, işsizlik azalacak ve ihracıtımız tekrar canlanacak.
TİM olarak
neler yapıyorsunuz?
TİM olarak, ihracatımızı sürekli ve kalıcı olarak arttırabilmemiz için var gücümüzle çalışıyoruz. 2017 yılında TİM olarak 48 ayrı ülkeye ticaret heyeti düzenleyeceğiz. İlk kez gerçekleştireceğimiz ticaret heyeti ülke sayısı ise 12. Dünya ticaretini önemli destrasyonlara açacak şekilde ticaret merkezleri açıyoruz.Geçtiğimiz günlerde Tahran'da Türk Ticaret merkezinin açılışını gerçekleştirdik. Tahran'da mobilya, kimya, tekstil ve hazır giyim olmak üzere 4 farklı sektörde 80 firmamız faaliyete geçti. Merkezimizin bir katında da Türk Havayolları yer alıyor. Bizim çalışmalarımızın yanında hükümetimizinde ihracata verdiği önemli destekleri var. Geçtiğimiz sene 2017 bütçesi yapılıyorken 2016 yılındaki ihracat desteği 1 milyar TL iken bu rakam 3 milyar TL'ye çıkarıldı. Eximbank ve Kredi Garanti Fonu ihracatımıza önemli destekler sağlıyor. Özellikle Eximbank sermayesi 3,7 milyar TL' den 10 milyar TL'ye ve Kredi Garanti Fonu vereceği teminat 250 milyar TL'ye çıkarıldı.
Eximbank kanalıyla ihracatçılara yüzde 100 teminat verilme hakkı getirildi. Bunlar gerçekten ihracat için çok önemli bir ivme olacak. 2017 yılını ihracatta atılım yılı ilan ettik. İhracatımızdaki sıçrama ile istihdamda da hatırı sayılır katkı sağlayacağız. TİM olarak Cumhurbaşkanımızın başlattığı İstihdam Seferberliğinde bizde varız diyoruz. Hedefimiz 2017 yılında 300 bin ek istihdam yaratmak. İnanıyorum ki, bu seferberliğe en büyük katkıyı bizler vereceğiz.
İhracat rakamlarını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şubat 2017 ihracatı geçen yıla göre 1 iş günü eksik olmasına rağmen yüzde 5,1 artışla 11 milyar 296 milyon dolar oldu. En dikkat çekici artışlar Çin, ABD ve İsrail'de görüldü. ABD'ye güçlü ihracat artışının sürmesini bekliyoruz. Bildiğiniz gibi 2016 yılı artık yıldı, şubat ayı 29 çekiyordu. Bu sene eksik güne rağmen ihracatımızı yüzde 5,1 artırmayı başaran ihracatçılarımızı kutluyorum. Miktar bazında ise ihracatımız yüzde 10,2 arttı. Son 12 aylık ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 2,6 artışla 143 milyar 218 milyon dolara ulaştı. Sektörel olarak bakıldığında şubat ayı lideri otomotiv oldu. Otomotiv sektörümüzün ihracatı yüzde 12,5 artış gösterdi. En dikkat çekici artışlar ise yüzde 82,3 ile zeytin ve zeytinyağı sektörümüz yüzde 64 artış ile mücevher sektörümüzde yaşandı.
Yine ilk 2 aylık dönemde kg başına ihracatını en hızlı artıran sektörümüz Savunma ve Havacılık oldu. Bu sektörümüzün kg başı değeri geçen seneye göre 12,7 dolar artış kaydetti ve 33 dolar oldu.
Yılın ilk iki ayında değer bazında en fazla ihracat artışı gerçekleştiren 3 sektör sırasıyla 804 milyon dolar artışla otomotiv, 447 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri ile 430 milyon dolarla çelik sektörü oldu. Kimyevi maddeler ve mamulleri ile çelikteki artış emtia fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanıyor. Şubat ayında en dikkat çekici artışları Çin, İsrail ve ABD'de görüyoruz. Bu ülkelere ihracatımız sırasıyla yüzde 67, 27.8 ve 26.5 artış kaydetti. İhracat Eğilim Anketlerinde ABD'nin hedef pazar tercihlerinde liderliği kimseye kaptırmadığını hatırlatmak istiyorum. Bu ülkedeki güçlü ihracat artışının sürmesini bekliyoruz. Yılın ilk 2 ayında yüzdesel bazda en yüksek ihracat artışı yüzde 139 ile Malta ve yüzde 112 ile Singapur da yakalandı.
Malta'ya ihracat artışımızda gemi ve yat, Singapur a olan artışta ise kimyevi maddeler ve mamulleri sektörleri başı çekti. Şubat ayında en fazla ihracat yapan ilk 10 ilden Sakarya yüzde 167 ile ihracatını en hızlı artıran il oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, ihracatı sürekli kalıcı olarak artırabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Dünya ticaretinde önemli destinasyonlara Türk Ticaret Merkezleri (TTM) açıyoruz. Geçen hafta, Tahran TTM'mizin açılışını yaptık. Mobilya, kimya, tekstil ve hazırgiyim olmak üzere 4 farklı sektörde toplam 80 firmamız faaliyete başladılar. Merkezimizin bir katında da Türk Hava Yolları yer alıyor. Önümüzdeki dönemde ise Dubai, New York ve Şikago da açılışlarımızı gerçekleştireceğiz.
Sayı: 1088 - Sayı'nın Kapağı