Bilgisayar dilinin edebiyatı olan yazılımlar, artık günlük hayatımızda oldukça önemli bir role sahip. Fotoğraf, müzik ve alışverişte inanılmaz kolaylıklar sağlamakla beraber artık hızına da çok zor yetişiliyor. Yazılım, sadece özel hayatımızda değil iş hayatımızda da her şeyin daha pratik ve hızlı yapılmasına olanak sağlayarak zaman tasarrufu sağlıyor. Bir de bunun önemli sanayide kullanılan önemli bir bölümü var ki artık hemen hemen tüm Ar-Ge çalışmalarının içinde bir yazılım mevcut. Hem ürünün çalışması hem de çalışma veriminin kontrol edilebilmesi ve raporlanabilmesi anlamında endüstriyel otomasyonlar iş hayatımızın da çok içinde. Her şirket aynı zamanda bir yazılım şirketi halini aldı. 
Hayatımızın bu kadar içinde ve yeni buluşlarda başrolü oynarken ‘Yazılımımızı nasıl koruruz?’ en sık rastladığımız soruların başında geliyor. Ve hayatımıza giren yapay zekalarla, insansız çalışan makineler, raporlamalarımızı pratikleştiren yazılımlar ve hatta sağlık sektöründe el değmeden yapılan ameliyatların tabanını oluşturan bu yazılımlarının bir şekilde ilk bulan adına korunabilmesi ve hukuki konumu çok önemli.  
Türk Patent Kanunu’nda çok açık bilgisayar programlarının buluş niteliği taşımadığı belirtiliyor. Bu durumda bilgisayar programları eser korumasında mı değerlendirilir?
Tescil konusunda ülkelere göre değişiklikler mevcut mesela Amerika ve Japonya’da bilgisayar programlarına patent veya faydalı model tescili alınabildiğine rastlıyoruz. Apple, Microsoft, IBM gibi firmaların yazılımlara ilişkinin pek çok patent başvurusunu Amerika’da aldığını görüyoruz. O ülkelerde fikirden çok teknik buluş içerdiği görüşü mevcut. Bununla birlikte Avrupa Patent Konvansiyonu’nda ve Avrupa Patent Organizasyonu üyesi pek çok ülkenin hukuki alt yapısında patent korumasına alınamadığı için ülkemizde dahil pek çok ülkede ‘eser’ olarak görülmekte ve telif haklarına konu olmaktadır. 
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 2. maddesinde bilişim yazılımları (bilgisayar programları) eser olarak kabul edilmiştir ve bilgisayar programları; “herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları” eser kapsamına girer diye belirtilmektedir. Yani tüm programlar, işletim sistemleri, ara yüzler, modüller, kodlar, eser kapsamına girmekte ve fikri mülkiyet/telif hakları kapsamında korumadan faydalanmaktadırlar. 
Yazılımlar tek başına korunamazlar fakat bir teknik karakter bulunduruyorsa, proses alınıyor, yorumluyor ve sonuçlara gidiyorsa, bununun sonucunda bir makinenin çalışmasına imkan veriyorsa teknik karakter içeriyordur ve patent tesciline konu olma ihtimali vardır. 
Bu durumda mevcut yazılım her açısı ile değerlendirilmeli, tarifname bilgisayar yazılımına uygun doğru yazılmalı ve her açıdan doğru korunabilmesi için, akış şemasına tasarım tescili, sanatsal bölümüne telif başvurusu ve teknik bölümüne patent başvurusu yapılarak, kümülatif bir koruma sağlanmaya çalışılmalıdır.
Yazılım şirketleri için telif hakları başvurusu en azından önce yaptıklarına dair ellerinde bir veri olmasını sağlayarak, Fikri Mülkiyet Hukuku açısından korumasında fayda sağlayabilir.  Yine mobil ve bilgisayar aplikasyonları kaynak kodu ile telif hakları için başvurulabilir. Fakat sanayiye uygulanmış yazılımların detaylıca değerlendirilmesi ve tescile uygun hale getirilerek patent başvurusu yapılması önemlidir. iyi haftalar dilerim.