Vize işkencesinin dozajı artıyor
Eğer AB ülkelerinden birinden vize almak istiyorsanız, evraklar tamamlandığında tam 50 sayfa tutuyor. Her yeni vize başvurusunda yeniden aynı işlemlerle karşı karşıyasınız.
Öyle tahmin ediyorum ki böyle giderse 5 yıl süre sonra vize istekleri 100 sayfa evraka çıkacak.10 yıl sonra da artık gelmeyin diyecekler.
Hani gazetelerin ekonomi sayfalarında bazen yazıyor ya....Falanca AB ülkesinden iş adamlarına vize kolaylığı diye, kesinlikle inanmayın yok böyle bir kolaylık. Bu tip haberler iyice sinirlerimi bozuyor, çünkü resmen dalga geçiliyoruz.
ABnin hatrı sayılır ülkelerinin konsolosluklarına fiilen başvurmanız mümkün değil. Diyelim ki çok acil işiniz var, personelinizle gitmeniz gerekiyor, uçak biletlerini alıyorsunuz, oteli ayırttırıyorsunuz, bir evrakta hata yüzünden veya bir resim yüzünden bazen de hiç bir zaman öğrenemeyeceğiniz bir sebep yüzünden, personelinden bazılarına vize vermiyorlar. Konsoloslara ulaşmak mümkün değil, hepsi vize işlerini profesyonel şirketlere devretmişler ve sistem elektronik ortamda yürütülüyor.
Bölgemizdeki sanayicilerle konuşuyorum....
Hollandaya servis ekibi göndereceğim, adamların yarısına vize vermediler, işlerim aksadı ve dünya kadar zarar ettim..
Bir diğer sanayici; 1999 yılından beri Almanyada şirketim var, Alman çalıştırıyorum, belki 100 defa Almanya girişim var, polisin niçin geldin, nerede kalacaksın, kaç gün kalacaksın gibi soruları artık batıyor ve çekilmiyor diye feryat ediyor.
Bir başkası, geçen yıl Almanyadan makine aldık,test için gitmemiz gerekiyor, Almanya konsolosluğu 12 gün sonraya randevu verdi, Fransadan vizeyi aldık ve Fransadan giriş yapıp, Almanyaya geçtik. Utandım, sinirlendim, sanki kaçak iş yapıyoruz. Dünyanın hiç bir sanayicisi bunu çekmez.
Bir başka sanayici,vize işkencesinin dozajı giderek artıyor diye feryat ediyor.
Başka biri, İngiltereye vize alacağım, önden,yandan, resimlerden vazgeçtik, tepemizden bile resim çekiyorlar diyor, bizi uzaydan bile takip edecekmişler diyor.
Vize konusunda değişik şikayetleri olanlar da var.
Ticaret Sanayi Odasından alınan faaliyet belgesi 5 lira deyip geçmeyin sürekli yurtdışına çıkan bir iş yeri için yıllık bir külliyet, ayrıca bazı evraklar noter tasdikli isteniyor. Bunlar ciddi paralar, vize para ile, yurt dışı çıkış harcı defalarca ödüyorsunuz.
Bütün bunlar yekün tutuyor. Yani sadece vize isteyen suçlu değil, kendi kendimize de zorluk çıkartıyoruz.
Ayrıca yeni çıkan pasaportlar hakkında genel bir bilgi yok, vize almaya tur şirketine gönderiyorsunuz, süresi dolmasa bile 10 yılı geçmiş pasaportlar yenileri ile değiştiriliyor ve iş programınız alt üst oluyor diyorlar.
Ülkem adına utanıyorum ve üzülüyorum ama çaremiz yok, gitmek zorundayız mal alıyoruz ve mal satıyoruz. Ülkemizin ticaretinin büyük bir kısmını AB ülkeleri ile gerçekleştiriyoruz.
AB ülkeleri, iş adamları da bizim ülkemize geliyorlar ve gelmek zorundadırlar onların da en doğal haklarıdır.
Onların ticaret adamları bugün karar verip bugün gelebiliyorlar. Hem de bir kuruş masraf etmeden hem de göğüslerini gere gere geliyorlar. Dünya çapında iş yapan iş adamlarımızdan tutunuz da en genç olanından saçları beyazlamış, elli defa AB ülkelerine giriş yapmış iş adamlarımız dahi olmak üzere aynı ülkeye giderken tekrar tekrar aynı evraklar, harcanan işçilik ve zamana gerçekten yazık.
AB ülkeleri de biliyorlar ki bunun adı işkence, yaptıkları doğru bir şey değil, eğer isterlerse rahatlıkla kolaylıklar getirebilirler, defalarca yazdığım bu konuyu tekrar yazıyorum.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyetinin yeşil, kırmızı ve diplomat pasaportlu olanların da, bizim çektiğimiz çileleri çekmedikleri için, pek umurunda olmadıklarını biliyorum.
Son zamanlarda iş adamlarından ve sanayicilerimizden gelen şikayetler üzerine 267 fabrikanın bulunduğu, milyar dolarlarca ifade edilebilecek bir ihracat ve ithalat hacmine sahip bölgenin başkanı olarak vize işkencesi problemini ele almalarını, AB ile masaya yatırmaları en azından ABD vizesi gibi 10 yıllık bir vize uygulaması getirmeleri gibi alternatif baskı yapmaları gerekmektedir.
Son söz;
AB yetkililerinin duymasını istiyorum. Türklere uygulanan vize ve gümrük geçişlerindeki sorgu ve sualleri hakketmiyoruz ve bu durum karşısında insanlık adına utanç duyuyorum.
AB adaylığını bırak, müzakerelere başlamış bir ülke halkını samimiyetlerine inandırmanın en büyük yolu vizeden geçmektedir, bilmelerinde fayda görüyorum.
Saygılarımla.
Eğer AB ülkelerinden birinden vize almak istiyorsanız, evraklar tamamlandığında tam 50 sayfa tutuyor. Her yeni vize başvurusunda yeniden aynı işlemlerle karşı karşıyasınız.
Öyle tahmin ediyorum ki böyle giderse 5 yıl süre sonra vize istekleri 100 sayfa evraka çıkacak.10 yıl sonra da artık gelmeyin diyecekler.
Hani gazetelerin ekonomi sayfalarında bazen yazıyor ya....Falanca AB ülkesinden iş adamlarına vize kolaylığı diye, kesinlikle inanmayın yok böyle bir kolaylık. Bu tip haberler iyice sinirlerimi bozuyor, çünkü resmen dalga geçiliyoruz.
ABnin hatrı sayılır ülkelerinin konsolosluklarına fiilen başvurmanız mümkün değil. Diyelim ki çok acil işiniz var, personelinizle gitmeniz gerekiyor, uçak biletlerini alıyorsunuz, oteli ayırttırıyorsunuz, bir evrakta hata yüzünden veya bir resim yüzünden bazen de hiç bir zaman öğrenemeyeceğiniz bir sebep yüzünden, personelinden bazılarına vize vermiyorlar. Konsoloslara ulaşmak mümkün değil, hepsi vize işlerini profesyonel şirketlere devretmişler ve sistem elektronik ortamda yürütülüyor.
Bölgemizdeki sanayicilerle konuşuyorum....
Hollandaya servis ekibi göndereceğim, adamların yarısına vize vermediler, işlerim aksadı ve dünya kadar zarar ettim..
Bir diğer sanayici; 1999 yılından beri Almanyada şirketim var, Alman çalıştırıyorum, belki 100 defa Almanya girişim var, polisin niçin geldin, nerede kalacaksın, kaç gün kalacaksın gibi soruları artık batıyor ve çekilmiyor diye feryat ediyor.
Bir başkası, geçen yıl Almanyadan makine aldık,test için gitmemiz gerekiyor, Almanya konsolosluğu 12 gün sonraya randevu verdi, Fransadan vizeyi aldık ve Fransadan giriş yapıp, Almanyaya geçtik. Utandım, sinirlendim, sanki kaçak iş yapıyoruz. Dünyanın hiç bir sanayicisi bunu çekmez.
Bir başka sanayici,vize işkencesinin dozajı giderek artıyor diye feryat ediyor.
Başka biri, İngiltereye vize alacağım, önden,yandan, resimlerden vazgeçtik, tepemizden bile resim çekiyorlar diyor, bizi uzaydan bile takip edecekmişler diyor.
Vize konusunda değişik şikayetleri olanlar da var.
Ticaret Sanayi Odasından alınan faaliyet belgesi 5 lira deyip geçmeyin sürekli yurtdışına çıkan bir iş yeri için yıllık bir külliyet, ayrıca bazı evraklar noter tasdikli isteniyor. Bunlar ciddi paralar, vize para ile, yurt dışı çıkış harcı defalarca ödüyorsunuz.
Bütün bunlar yekün tutuyor. Yani sadece vize isteyen suçlu değil, kendi kendimize de zorluk çıkartıyoruz.
Ayrıca yeni çıkan pasaportlar hakkında genel bir bilgi yok, vize almaya tur şirketine gönderiyorsunuz, süresi dolmasa bile 10 yılı geçmiş pasaportlar yenileri ile değiştiriliyor ve iş programınız alt üst oluyor diyorlar.
Ülkem adına utanıyorum ve üzülüyorum ama çaremiz yok, gitmek zorundayız mal alıyoruz ve mal satıyoruz. Ülkemizin ticaretinin büyük bir kısmını AB ülkeleri ile gerçekleştiriyoruz.
AB ülkeleri, iş adamları da bizim ülkemize geliyorlar ve gelmek zorundadırlar onların da en doğal haklarıdır.
Onların ticaret adamları bugün karar verip bugün gelebiliyorlar. Hem de bir kuruş masraf etmeden hem de göğüslerini gere gere geliyorlar. Dünya çapında iş yapan iş adamlarımızdan tutunuz da en genç olanından saçları beyazlamış, elli defa AB ülkelerine giriş yapmış iş adamlarımız dahi olmak üzere aynı ülkeye giderken tekrar tekrar aynı evraklar, harcanan işçilik ve zamana gerçekten yazık.
AB ülkeleri de biliyorlar ki bunun adı işkence, yaptıkları doğru bir şey değil, eğer isterlerse rahatlıkla kolaylıklar getirebilirler, defalarca yazdığım bu konuyu tekrar yazıyorum.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyetinin yeşil, kırmızı ve diplomat pasaportlu olanların da, bizim çektiğimiz çileleri çekmedikleri için, pek umurunda olmadıklarını biliyorum.
Son zamanlarda iş adamlarından ve sanayicilerimizden gelen şikayetler üzerine 267 fabrikanın bulunduğu, milyar dolarlarca ifade edilebilecek bir ihracat ve ithalat hacmine sahip bölgenin başkanı olarak vize işkencesi problemini ele almalarını, AB ile masaya yatırmaları en azından ABD vizesi gibi 10 yıllık bir vize uygulaması getirmeleri gibi alternatif baskı yapmaları gerekmektedir.
Son söz;
AB yetkililerinin duymasını istiyorum. Türklere uygulanan vize ve gümrük geçişlerindeki sorgu ve sualleri hakketmiyoruz ve bu durum karşısında insanlık adına utanç duyuyorum.
AB adaylığını bırak, müzakerelere başlamış bir ülke halkını samimiyetlerine inandırmanın en büyük yolu vizeden geçmektedir, bilmelerinde fayda görüyorum.
Saygılarımla.
Sayı: 742 - Sayı'nın Kapağı