Uluslararası Yatırım Pozisyonu, bir ekonomideki yerleşik kişilerin yurt dışı yerleşik kişilerden olan finansal alacakları ile rezerv varlık olarak tutulan altın şeklindeki finansal varlıklarının ve yerleşiklerin yurt dışı yerleşik kişilere olan finansal yükümlülüklerinin belli bir tarihteki stok değerini gösteren istatistiki bir tablodur.
Uluslararası Yatırım Pozisyonunda toplam finansal varlıklar ile toplam finansal yükümlülüklerin farkı net uluslararası yatırım pozisyonu olarak adlandırılmaktadır.
Başka bir deyişle, net uluslararası yatırım pozisyonu, Türkiye'nin yurt dışından alacaklarıyla, Türkiye'nin yurt dışına borçlarının netini göstermektedir. Net pozisyon pozitif veya negatif olabilir.
UYP verileri her ay Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından açıklanıyor. Açıklanan istatistik ile ülkenin genel olarak yurt dışına borçlu mu yoksa yurt dışından alacaklı mı olduğu ortaya çıkıyor.
Son açıklanan üç aylık UYP verilerine göre, 2017 Mart sonu itibarıyla Türkiye'nin yurtdışı varlıkları, 2016 yıl sonuna göre yüzde 0,9 oranında artışla 216,2 milyar ABD doları, yükümlülükleri ise yüzde 4,8 oranında artışla 597,6 milyar ABD doları olarak gerçekleşti.
Türkiye'nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2016 yıl sonunda –355,6 milyar ABD doları iken 2017 Mart sonunda –381,4 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Yani yükümlülüğümüz daha da artmış görünüyor. Yükümlülükler içerisinde özellikle doğrudan yatırımların piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2016 yıl sonuna göre yüzde 12,2 oranında artarak 149,4 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmesi dikkat çekicidir.
Yine bir başka dikkat çekici nokta da portföy yatırımlarının ilk çeyrekte yüzde 5 oranında artarak 150,1 milyar ABD doları olmasıdır. Portföy yatırımları içerisinde yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi stoku yüzde 14,2 oranında artışla 40,6 milyar ABD doları olurken, yurtdışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 1,8 oranında azalışla 26,3 milyar ABD doları, Hazine'nin tahvil stoku (yurtiçi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 3,4 artışla 39,9 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.
Her ne kadar DİBS yatırımları azalsa da yabancıların borsada gerçekleştirdikleri işlem hacminin artmış olması ekonomiye güven anlamında pozitif bir göstergedir.
Yine yükümlülükler alt kalemlerinden olan bankaların toplam kredi stoku ilk çeyrekte yüzde 0,1 oranında artışla 88,4 milyar ABD doları olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 0,3 oranında artışla 100 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir.

Sayı: 1098 - Sayı'nın Kapağı