Gelişmekte olan ülkeler için, artan dış borç stoku ve dolayısı ile artan dış borç ödemeleri ciddi bir sorundur. Dış borçların sürdürülebilirliği ve borçları azaltmaya yönelik politikalar da makroekonomik istikrarın sağlanması açısından önem taşımaktadır ve Türkiye’nin de en önemli sorunlarından biri dış borçlanma zorunluluğudur.

2002 yılında Türkiye’nin dış borcu 131,9 milyar dolar, kişi başına dış borç ise 2 bin 25 dolardı. 2022 sonu itibari ile dış borçlar 459 milyar dolara kişi başı borç ise 5 bin 382 dolara kadar çıktı. Türkiye’nin CDS primi 28 Mayıs seçimlerine yaklaşırken 700 seviyesine ulaştı. Ayrıca TL politika faizi %8,5 iken ülkenin dolar bazında %9,5 faizi ödemek zorunda kalması, ekonomiyi katlanılamaz bir yük altına sokmakta. Bunun ne manaya geldiğini ve hayatımıza etkilerinin ne olacağını önümüzdeki günlerde yaşayarak göreceğiz. Üretim ve katma değer yaratan uygulamalara dönük tedbirler alınmaz ise yaşam şartlarının giderek zorlaşması mümkün.

Dikkat çekici bir konu da 2017-2022 arasında kamunun dış borçlarının 49,3 milyar dolar artışla, 137,3 milyar dolardan 186,6 milyar dolara sıçraması ve TCMB’nin sadece 1,7 milyar dolar olan dış borçlarının 32,8 milyar dolara yükselmesi. Bu dönemde özel sektör ve özel bankalar gördükleri ekonomik ortam nedeniyle borçlarını tasfiye tedbirleri almaya başladı. Özel sektör, dış borçlarından 72,5 milyar dolarını tasfiye ederek dış borç bakiyesini 311,9 milyar dolardan, 239,4 milyar dolara indirdi ve en çarpıcı istatistik ise özel bankalar, 2017 sonunda 100,5 milyar dolar olan dış borçlarının 5 senede 57,3 milyar dolara kadar geriletmeyi başardı. Aynı dönemde kamu borçları ise süratli bir artışa geçti.

2023 Şubat itibarıyla kamunun 4 trilyon 211 milyar 300 milyon TL ve 222,8 milyar dolar toplam borcu bulunuyor. Bunun %48’i iç borç, %52’si dış borç. Bu borçların 821,2 milyar TL’si yani sadece %19,5 oranındaki kısmı sabit faizli iç borç. Geri kalan %80,5 oranında kısım kur, enflasyon ve faiz riskine açık çeşitli yükümlülükler. TÜFE’ye endeksli borçlar 399 milyar TL, değişken faizli borçlar 284,8 milyar TL, 516 milyar TL de döviz cinsi iç borç bulunuyor. Zaten bunun 2 trilyon 190 milyar TL’ye denk gelen ve kur arttıkça artan 115,9 milyar doları dış borç. Özetle yeni ekonomi yönetimini, çok çetrefilli ve riskli bir kamu borç yükü bekliyor.

2023 Ocak itibarıyla vadesine 1 yıldan az kalmış kısa süreli borç miktarı 196 milyar dolar. Son 12 ayın cari işlemler açığı da 51,7 milyar dolar. Dış ticaret açığı yılın sırf ilk 3 ayında 34,9 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu da 60 milyar dolar üzeri bir yıllık cari açığa işaret ediyor. Böylece kısa süreli dış borçlar + olası cari açık toplam 256 milyar dolarlık bir dış finansman ihtiyacına denk geliyor.