Pandemi sürecinden sonra önemi daha da artan yerli tıbbi cihaz ve kimya ürünleri imalatı, makine sektörünün ardından Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı kapsamına alınacak.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yılsonuna kadar Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programının mobilite, kimya ve tıbbi cihaz çağrılarına çıkılacağını bildirdi. Ar-Ge’den ticarileşmeye kadar her aşamadaki desteklere bütüncül olarak erişilebilecek desteklerle kimya ve tıbbi cihaz sektörünün gelişimi hedefleniyor. Özel sektöre, Bakanlığın gelecek dönemde açacağı çağrıları yakından izlemelerini tavsiye eden Varank, şunları kaydetti: “Yıl sonuna kadar Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programının mobilite, kimya ve tıbbi cihaz çağrılarına çıkacağız. Bu program kanalıyla Bakanlığımızın tüm desteklerini tek bir pencere üzerinden sunuyoruz. Ar-Ge’den ticarileşmeye kadar her aşamadaki desteklere bütüncül olarak erişebilirsiniz. TÜBİTAK aracılığıyla, kasım ayı gibi Sanayi-Doktora Programının yeni çağrısına çıkacağız. Nitelikli iş gücünü sanayiye kazandırmayı hedeflediğimiz bu program, inovasyonla büyüme için kritik öneme sahip.” Konuyla ilgili EKOHABER’e açıklamalarda bulunan sektör temsilcilerinin görüşleri ise bu hamlenin sektör açısından oldukça önemli olduğu ve bunun sürdürülebilir bir hamle olması halinde sektöre ivme kazandıracağını yönünde oldu.

 

Dünya Tıbbi Ürünler Sahibi ve BTSO 60.

Komite Başkanı Mustafa Kemal TERZİ

 

Kimya ve tıbbi cihaz sektörünün Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi kapsamına alınması çok önemlidir, ancak bu hamlenin sıradan ürünler için değil, yeterli yatırımların yapılarak stratejik ürünler üretilebilmesi için olması gerekir. Bütün ürünleri üretmemiz gerekmiyor. Bu konuya sektör temsilcilerinin de görüşleri alınarak karar verilmesi gerekiyor. Bursa’da kimya ve tıbbi cihaz sektöründe üretim ve ihracat yapan sektör temsilcilerimiz var, ancak bu firmalarımızın ürünleri teknoloji odaklı ve stratejik ürünler değildir. Bizim, sektör temsilcileri olarak sermaye birikimlerimiz yüksek teknolojik ürünler üretmek için yeterli değildir, dolayısıyla sanayicilerimizin bizlere destek olmaları ve bu konuda çalışmalar yapmamız gerekir. Bu işbirliğini de BTSO sağlayabilir diye düşünüyoruz. Bursa, kimya ve tıbbi cihaz sektörü olarak, büyük-sanayileşmiş bir şehir olmasına rağmen, üç büyük şehir nezdinde halen yeteri kadar kabul görmemektedir. Ancak, BTSO 60. Komite olarak son iki yıldan beri düzenlemiş olduğumuz ve katıldığımız  toplantılar sayesinde, Bursa’da da kimya ve tıbbi cihaz sektörü olduğunu göstermeye çalıştık ve çalışmaktayız. Bursa’nın sektörlerden aldığı payı artırabilmek için, biz sektör temsilcileri, BTSO ve üniversitelerimizle birlikte güç birliği oluşturarak neler yapılabileceğine karar vermemiz gerekmektedir. Sektör temsilcilerimiz ve üniversitemiz aracılığıyla birkaç stratejik ürün tespit ederek bir planlama yapılarak Ar-Ge çalışması başlatabiliriz. Bu konuda stratejik ürünler konusunda gelişmiş teknolojilere sahip bazı ülkelerin Ticaret ve Sanayi Odalarından ve Ticaret işbirliği (AHK-KOTRA-JETRA) komitelerinden destek alınabilir.

Bu kararları verebilmek çok kolay değil, çünkü yaklaşık yarım asırdır ülkemiz kimya ve tıbbi cihaz pazarına hakim olan yabancı firmalarla rekabet edebilmek için, güçlü bir sermaye birikimi, ileri görüşlülük ve sabırlı mücadele gücü gerekmektedir. Oldukça zor bir durum, ancak artık bir yerden başlamamız (yüksek teknoloji gerektiren ve stratejik ürünleri kastediyoruz) gerekiyor.

 

 

Nurel Medikal Genel Müdürü

Özcan MERTYÜREK

 

Tıbbi cihaz üretiminin Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi kapsamına alınması, sürdürülebilir olması halinde sektörün geleceği için önemli bir hamle olacaktır. Katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi ve üretilmesi, ülkemizin döviz kazandırıcı bir kaleme daha kavuşması anlamına gelir. Tıbbi cihaz sektörünün dünya genelinde stratejik öneme sahip olduğu pandemi sürecinde bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Özellikle dünya pazarının en büyük tedarikçilerinde birisi olan Çin’in pandemi sürecinde büyük ölçüde pazar ve müşteri kaybetmiş olduğunu gözlemliyoruz. Bu durum Türkiye için bir fırsata dönüştürülebilir.Tıbbi cihaz sektörünün dünya genelinde rekabetçi olabilmesi için yerelde güçlü olması gerekli. Maalesef ülkemizde yerli tıbbi cihaz üreticileri yeterince desteklenmiyor ve var olan teşviklere ulaşmakta da zorluk çekmekteler. Tıbbi cihaz sektörünün en büyük müşterisi kamu hastaneleridir, fakat onlar da ihale sözleşmelerinde belirtilen ödeme vadelerine maalesef uymamaktadırlar. Üretici ve tedarikçiler zamanında alamadıkları tahsilatlar nedeniyle de hem kur farkı zararı hem de finansal yüklere maruz kalmaktadırlar. Bu durumun süratle giderilmesi ve vadeleri kamu hastanelerinde 13- 14, üniversite hastanelerinde de 36 ayı bulan alacakların ivedilikle ödenmesi gerekiyor. Bazı hammaddelerin ithalatındaki vergilerin piyasa gerçekleri ve dünya standartlarının dışında olması da sektörün karşı karşıya kaldığı sorunlardan birisidir. Şehrimizde tıbbi cihaz üretimi İstanbul, Ankara ve İzmir’e göre çok geride. Bursa özelinde tıbbi cihaz üreticilerinin BTSO önderliğinde verimli kümelenmesi ile daha güçlü bir yapıya sahip olacaktır. Bunun için gerekli alt yapı modelleri üzerinde çalışılmalı. Tıbbi cihaz sektörü güçlü STK’lar tarafından desteklenmeli ve tek çatı altında toplanmalı Tıbbi cihaz üreticilerini bekleyen büyük tehlike, önümüzdeki yıl Avrupa’da hayata geçirilecek olan MDR süreci (medical devices declaration) ülkemizdeki Tıbbi Cihaz Üreticileri’nin hazırlığının tam olmaması da sektör olarak önümüzde duran önemli bir sorundur. BTSO sektörü öne çıkaracak hamleler yapmalı, tıbbi cihaz üreticilerinin sorunlarına otomotiv sanayine gösterdiği hassasiyetle yaklaşmasını bekliyoruz.