Semih AYDIN – Göksel BAŞARAN

Özellikle sanayide yaşanan ara eleman sıkıntısının çözümü için sivil toplum kuruluşları önemli projeler gerçekleştiriyor. İş dünyasının sesi olan STK’lar kamu kurumları, üniversiteler ve mesleki liseler ile gerçekleştirdikleri iş birlikleri neticesinde, iş insanlarının ihtiyacı olan nitelikli personelin yetiştirilmesi için elini taşın altına koyuyor.

Yalçın TOY

Kayapa OSB Başkanı

Ülkemiz diplomalı işsizlerle dolu

Eleman sıkıntısı ham madde ve finans sıkıntısından önce gelmeye başladı. Kalifiye elemanı ararken vasıfsız işçi bulmak bile zorlaştı. Gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler bu açıklarını yabancı iş gücü çalıştırma politikalarında düzenlemeler yaparak aşıyorlar. Ülkemizdeki iş kanunları maalesef işçi ve işveren arasında dengeli değil. İşsizlik ödenekleri ve doktor raporları vs. gibi birçok istismarlar iş ahlakında büyük erozyonlar yaratmaktadır. Eleman temin etmek için İŞKUR ve belediyelerin ilgili birimlerindeki müracaatlara bakarsanız herkes kolay zahmetsiz iş peşinde özellikle masa başı işlerde talep patlaması yaşanıyor. Kalifiye eleman yetiştirmek için meslek okullarına ihtiyaç var ancak o okullara talebe bulmak da ülkenin başka bir büyük sorunu. Zira her ebeveyn çocuğunun eğitimi gündeme gelince yüksek tahsil yapması konusunda şartlanmış durumunda. Bu da ülke gerçeği. Ülkemiz diplomalı işsizlerle dolu.

Nilüfer ÇEVİKEL

TÜGİAD ve DOSABSİAD Başkanı

En büyük eksiklik ara eleman

Hem sanayici olarak hem de TÜGİAD ve DOSABSİAD Başkanı olarak eleman konusunda en büyük eksiklik, hiç şüphesiz üretimde çalışacak ara eleman. Bu noktada yaşanan açık esasında işletmelerdeki tüm süreçlere olumsuz şekilde yansıyabiliyor. Bu açığı kapatmak adına insan kaynakları politika enstrümanlarımızı çeşitlendiriyoruz. Başkanlığını yürüttüğüm TÜGİAD ve DOSABSİAD’da da bu konu özelinde çok önemli çalışmaları hayata geçirdik ve geçirmeye de devam ediyoruz. Özellikle nitelikli iş gücü konusunda projeler üretiyoruz. Düzenlediğimiz kurs ve eğitim çalışmaları ile gençlere yeni iş olanakları sağlıyoruz. Hayata geçirdiğimiz pek çok proje, iş garantili. DOSABSİAD olarak Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) iş birliği ile DOSAB’da açtığımız ‘İstihdam Ofisi’ ile istihdamın arttırılmasına katkı sağlıyoruz. Keza DOSABSİAD ve BUTGEM iş birliğinde hayata geçirdiğimiz Dijital Dönüşüm Okulu ile Türkiye’de bir ilke daha imza attık. 1 milyon açığı olan alana yönelik uzman isimlerin verdiği eğitimlerle iş dünyasının dijital dönüşüm sürecini hızlandırıyoruz. Gürsu Belediyesi ile imzaladığımız Kolektif Kariyer Merkezi protokolü de bölgedeki gençlerin geleceğe sağlam adımlar atmasını amaçlıyor. Firma olarak İŞKUR başta olmak üzere hemen hemen tüm resmi kanallar üzerinden personel ihtiyacımızı gideriyoruz. Bu süreçte günümüz gerçeği olan dijitalleşmenin de avantajlarını kullanıyoruz. Dijital kanalları hem ara eleman hem de nitelikli eleman ihtiyacı noktasında etkin şekilde kullanıyoruz. Çok net bir gerçek var: Ekonomik büyümenin yolu, kaliteli eğitimden geçiyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda önemli çalışmalar yürütüyor. Mesleki eğitimde öğrencilerin, uygulamalı olarak eğitim alabilmesi ve doğru istidam kanallarına yöneltilmesi çok kıymetli.

Mesleki eğitimin daha da ağırlık kazanmasıyla birlikte ciddi derecede ara eleman ve nitelikli istihdam açığının kapanacağına inanıyorum. Ekonomik büyümenin anahtarı mesleki eğitim konusunda hayata geçirilen her projenin destekçisiyiz. İş dünyası kuruluşlarının meslek eğitim noktasında taşın altına elini koyması ve rol model olması gerektiğini düşünüyorum. Öğrencilerin reel sektörle dinamik bir ilişki kurmasını sağlayan daha fazla iş birliklerine ihtiyacımız var.

Ramazan KAYA

MARSİFED YKB

Çalışma iştahı kalmamış

Tüm alanlarda eleman eksikliği yaşıyoruz. Vasıflı, vasıfsız, beyaz yaka, mavi yaka hepsinde ihtiyaçlarımızı karşılamada zorlanıyoruz. Ama özellikle mavi yaka ve vasıflı eleman bulmak çok zorlaştı. Bu açığı kapatmak için tecrübesiz ve askerliğini yapmamış elemanlar alarak, onları iş başı eğitimleriyle yetiştirmeye çalışıyoruz. Diğer taraftan da lise ve üniversite stajyerlerine de şans tanıyoruz. Fakat yapılan onca emeğe, zamana ve maliyete rağmen, yetişen elemanlar, bu aşamalara katkı vermemiş firmalar tarafından birkaç bin TL fazlasına transfer edilebiliyorlar. İnsan kaynağında yaşanan bu büyük sıkıntı nedeniyle, tüm kanallar kullanılıyor. İnternet siteleri, İŞKUR ve taşeron firmalarından da destek alıyoruz. Fakat yine de çok zorlandığımızı söyleyebilirim. Örneğin İnternet sitesi vasıtasıyla bizlere başvuranların içinden mülakata çağırdığımız her 10 kişiden sadece ikisi görüşmeye geliyor. Mülakata davet edilenler, maaş ve diğer imkânları ve şartları bilmedikleri halde görüşmeye gelmiyorlar. Buradan benim çıkardığım sonuç, insanlarda çalışma isteği ve iştahı kalmamış. Mesleki eğitim alanında atılan adımları kesinlikle yetersiz buluyorum. Öncelikle devletin bu konuda temel bilimlere öncelik veren bir eğitim politikası olması gerekir. Fakat son 11 yıl içerisinde 6 defa Milli Eğitim Bakanı değişmiştir. Ortalama iki yıl bile bakanlık yapamamışlardır. Ve devlette devamlılık esas alınması gerekirken, her yeni gelen bakan, eski uygulamaları devam ettirmek yerine, sıfırdan kendi sistemlerini oturtmaya çalışmışlardır.

Eğitim sistemimizde yeniden yapılanmaya ihtiyaç vardır. Bu yapılanma sırasında kalkınmamız için gerekli olan sanayi dallarının ihtiyaçlarına cevap verecek alanlara öğrencilerimiz yönlendirilmelidir. Ayrıca herkesin üniversiteye yönlendirilmesi de çok yanlış bir uygulamadır. Örneğin; Üniversitedeki öğrenci sayımız Almanya’nın iki katıdır. Sonrasında maalesef bu mezunlarımıza iş bulamıyoruz.

Diğer taraftan da ülkemizin bazı bölgelerinde çalıştıracak işçi bulamayan iş yerlerinde Suriyeli ve Afgan mülteciler vasıtasıyla açığı kapatmaya çalışıyorlar. Ülkemizin eğitimle bağlantılı bir diğer çok önemli sorunu da; her geçen gün tarım alanlarımız, işleyecek insan gücü olmadığı için devre dışı kalıyor olmasıdır. Ülkemizde ziraat mühendislerinin sayısının 40 bin dolayında olduğunu düşünürsek, burada da atıl kalan bir insan kaynağı söz konusudur.

Sonuç olarak meslek liseleri cazip hale getirilmeli ve eğitim kalitesi arttırılmalıdır. Okullarımız teknolojik anlamda da desteklenmelidir

Kalifiyeli eleman ihtiyacı Avrupa ülkelerinde de karşımıza çıkmaktadır. Fakat onlar gelişmiş ülke pozisyonuna ulaşmışlardır. Maalesef ülkemiz ise hale gelişmekte olan ülkeler statüsündedir. İşte asıl tehlike buradadır.

Mustafa ANDIÇ

İMSİAD YKB

Yeni usta gelmiyor

İnşaat sektörü emek yoğun bir sektör olmasının yanında, ülkemizde daha çok başka sektörde iş bulamayan yurttaşlarımızın iş buldukları bir sektördür. Bu anlamda inşaat sektörü sağladığı istihdamın içeriği bakımından çok önemli bir sosyal fayda da sağlamaktadır. Ancak inşaat sektöründeki ustalarımızın yaş ortalaması 50’nin üzerinde ve geriden yeni usta maalesef gelmiyor. Bu nedenle meslek liselerinde hedeflenen okullaşmanın artırılabilmesi için, anne-babalar ve öğrencilerimiz nezdinde farkındalık çalışmaları yapmak ve bu okullarımızın prestijini hem birlikte arttırmamız gerekmektedir. Burada bir özeleştiri yapacak olursak, İMSİAD olarak Bursa’daki iki üniversitemizle de işbirliği protokollerimiz var. Bu çerçevede de Üyelerimiz üniversitede kariyer sohbetleri yapıyor, ileride mesleğe başladıklarında kullanacakları ürünleri üreten sanayici Üyelerimiz de, uygulamalı dersler veriyorlar. Bunu meslek liselerimize de önümüzdeki günlerde taşımayı istiyoruz.

Biz müteahhitler olarak sanayicilerden farklılık arz etmekteyiz. Şöyle ki, ofis ve şantiye şefliği işleri dışında, biz kendi ekibine sahip olan taşeron firmalar ile çalışıyoruz. Burada yaşadığımız personel sıkıntısının derecesini size şöyle anlatayım. Son projemde Bursa’da çalışacak taşeron bulamadığım için 20 sene önce Muğla’da bir dönem çalıştığım taşeron ekibe dönmek durumunda kaldım. Dolayısıyla inşat sektörü olarak ara eleman bulmak için kanal seçecek durumda değiliz.

Son dönemde meslek lisesi öğrencilerinin okulda öğrendikleri bilgilere ilaveten iş yerinde deneyimleyerek işi uygulayarak öğrenmeleri için attıkları adımları değerli görüyoruz. Ancak bunlarla birlikte, meslek liselerimizin öğrenci sayılarının arttırılması için anne-babalara da öğrencilere de bu okulların ne kadar değerli ve önlerinin açık olduğunu bıkmadan usanmadan anlatmamız gerekiyor. Çocuklarımıza üniversite okumak yerine, meslek okullarında okumanın hayatlarında onlara sağlayabileceği büyük olanakları anlatmamız gerekiyor.

Fatih ŞAKİR

BALKANTÜRKSİAD YKB

Mesleki eğitime ağırlık verilmiyor

Türkiye’de yaşayan herkes çocuklarının üniversite mezunu olmasını istiyor ama meslek liselerine ağırlık verilmiyor. Meslek okullarında hem okuyup hem fabrikalarda çalışacak, gençleri çırak seviyesine getirecek bir eğitim sistemini uygulamaya koymalıyız. İstanbul Sanayi Odası’nın akademi projesi gibi bir uygulamayı hayata geçirmeliyiz. Sanayi bölgelerinin içinde 2 yıllık akademiler olacak. Hem çocuklar bu okullarda okuyacak hem de haftanın belirli günleri teorik derslerini okullarda alacaklar. Bu başarılı bir çözüm. Bu tip geleceğe yönelik projeleri özendirmeli ve artırmalıyız. Meslek liselerinin ve meslek yüksek okullarının müfredatlarını sanayiye, iş dünyasına göre düzenlemesi daha sağlıklı olacaktır. Bizim Tophane Endüstri Meslek Lisesi ile projelerimiz oldu ve olmaya da devam ediyor. AB hibelerinden yararlanabileceğimiz bir proje üzerinde Tophane EML ve BALKANTÜRKSİAD işbirliğimiz var. Bununla ilgili komitemiz çalışmalar gerçekleştiriyor. Önemli sanayici üyelerimiz bu komitede. Bu isimler konuya da hakim.

Gürsel DURMUŞ

ARSİYAD YKB

Adımlar önemli ama yeterli değil

Genellikle kalifiye elaman konusunda sıkıntı yaşandığını görüyoruz. İşletmeler çoğunlukla kendi içinde eğitim süreçleri uygulayarak eksikliği gidermeye çalışılıyor. Genel olarak, internet siteleri, özel insan kaynakları kuruluşları gibi yerlerden işçi ihtiyacını karşılanıyor.

Mesleki eğitim için atılan adımları önemli buluyoruz ama yeterli olmadığını düşünüyoruz. Bu konuda gelecek beklentileri de içine alan daha fazla sektör yönelik olması çok önemli bir eksiği gidereceğini ve çalışma ihtiyacı olan kesimlere, hem de ülkenin gelişimine önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Ermaksan Additive 3D yazıcısını sergileyecek Ermaksan Additive 3D yazıcısını sergileyecek

Osman AYBİL

İMOS YKB

Çözüm mesleki eğitimde

Özellikle ara eleman sorunu yaşamaktayız. Ülkemizde kurulan üniversitelerden sonra beyaz yaka personel sıkıntımız azaldı ama aynı sebepten üretim personeli bulmakta zorlanıyoruz. Eleman bulmak için internet siteleri ve İŞKUR en önemli kaynaklarımız.

Mesleki eğitim yaşadığımız sıkıntıların tek çözümü. Biz İMOS olarak şehrimizde olan tematik mobilya lisesine tam destek veriyoruz. Bu liseden mezun olan arkadaşların tamamı istihdam oldular. Bu okulumuza desteğimiz devam edecek.

İbrahim DOĞANGÜN

TÜYİDER YKB

Mesleki eğitimin kalitesi arttırılmalı

Özellikle nitelikli eleman konusunda tüm firmalar gibi biz de sorun yaşıyoruz. Üretim sahasında mavi yaka olarak tabir edilen kadrolarda kaynak operatörü, bakım operatörü gibi spesifik işlerde özellikle nitelikli çalışan bulmakta zorlanıyoruz. Beyaz yaka olarak tabir edilen sahayı ve projeleri kontrol ve koordine eden daha yönetsel kadrolarımızda ise yurt dışı bağlantılarımızdan dolayı iyi seviyede yabancı dil bilgisi olan nitelikli mühendis, uzman sıkıntısı çekiyoruz. İstediğimiz nitelikte adayları bulmakta sorun yaşadığımız kadrolarda, potansiyel gördüğümüz, öğrenmeye açık, istekli, kendi gelişim sürecine değer veren ve sürekli gelişimi benimsemiş adayları kendi şirket kültürümüz ve değerlerimiz doğrultusunda yetiştirme yolunu seçiyoruz.

Öncelikle mesleki eğitimin kalitesi arttırılmalı, özellikle teknik kadrolar için yani ortaöğretim ve yüksekokul seviyesindeki öğrencilerimizin yatkınlıklarına göre eğitim alarak endüstriye bir nebze daha hazır halde gelmelerinin adaptasyon süreci açısından faydalı olacağı düşüncesindeyim. Çünkü şirketler olarak bizler yapacakları işe dair gerekli teknik eğitimleri işbaşında çalışanlarımıza zaten veriyoruz.

Ancak temel el aletleri ve ekipmanları kullanma becerilerini de şirketler olarak bizler edindirdiğimiz zaman işe sıfırdan başlamış oluyoruz. Bu da hem adaptasyon hem de verimliliği etkileyen ciddi bir kayba yol açıyor.

Bu bağlamda üniversite/lise – sanayi işbirliğinin daha sıkı olması tüm paydaşlar için oldukça faydalı olacaktır. Burada işletmeler olarak bizlere düşen görevin şirketlerimizi, yaptığımız işleri, ürettiğimiz ürünleri, operasyonlarımızı, çalışanlarımızdan hangi yetkinlikleri beklediğimizi ve şirket tanıtımımızı okullarda vereceğimiz seminerlerde, konferanslarda öğrencilerimize aktarmak ve ilgisi olanları firmalarımıza kazandırmak olduğunu düşünüyorum. Doğru iş için doğru adayları istihdam ettiğimiz sürece hep birlikte kazanacak, hep birlikte büyüyeceğiz.

Yavuz KAZANGİL

TOSYÖV Bursa YKB

Talebin üzerinde üniversite mezunu var

Hem kendi firmamızda hem de tanıdığım firmalarda genel mavi yaka personel sıkıntısında yaşanmakta. Türkiye’de talebin üstünde üniversite mezunu var. Gençlere baktığımızda hep masa başı iş ya da rahat işleri tercih ediyorlar. Bizim işletmemiz Karacabey’de ve Bursalı birçok işletme bunun işçi bulmak konusunda daha rahat olduğunu düşünüyor. Oysa ki bu durum işleri daha da zorlaştırmakta. Küçük lokasyonlarda herkes tanıdık ve akraba olduğundan personel ilişkileri daha bir önem taşıyor. O yüzden personelimizin maaşlarını sektörün üstünde tutmaya çalışıyoruz. 3 aylık hedeflere göre yılda 13 maaşı garanti veriyoruz. Hedefler tuttuğunda 16 maaşa ulaşabiliyorlar. Hediye çekleri, bayram ikramiyeleri gibi standart uygulamalar zaten yapılıyor. Doğum, evlilik, vefat gibi insanların ihtiyaçlarının arttığı durumlarda destek politikalarımız var. İşletmelerin yapması gereken şeyleri söylemiyorum. İşletmede birçok ödül politikası var. Yapılan işe ve işletmeye sağlanan her katkı ödüllendiriliyor. Bunlar talep edilen ve uzun vadede çalışılmak istenen bir işletme olmayı sağlamak için yapılıyor. İŞKUR ve internet tabii ki önemli enstrümanlar ancak belirttiğim gibi küçük bir yerde olmak çalışmak istenen bir işletme olmayı sağlamakla mümkün. Açıkçası devamlı başvurular oluyor. Biz içlerinden işimize ve firmamıza uygun olanları seçmeye çalışıyoruz.

Türkiye’nin geleceği için yetişmiş iş gücüne ciddi ihtiyaçlar var. Mesleki eğitim için alınan kararlar bir başlangıç tabii ki ama gençlerin teşvik edilmesi gerekiyor.

Belirtmek isterim ki işletmeler yalnızca para kazanmak için çalışmaz. Sosyal kültürel olarak çalışanlarına ve bulunduğu bölgeye katkı sağlayarak geliştirir ve devamlılığını sağlayabilirler. İşletmelerde düşünen, düşünmekten korkmayan çalışanlar olmalı. Yalnızca beyaz yaka değil işletmedeki her çalışan işine değer katabilir.