Lojistikte çözümler
Dursun EROĞLU
Lojistik sektörünün önde gelen firmalarından Bursa Birlik A.Ş.'nin düzenlediği Lojistikte Yeni Çözümler konulu seminer, sektörde faaliyet gösterenler ile sektörden hizmet alan firmaları bir araya getirdi.
Seminerin açılışında konuşan Bursa Birlik A.Ş. Genel Müdürü Murat Coşkunkan, yaygın şube ağı, 200 kişiyi aşkın deneyimli kadrosu, geniş öz mal araç filosuyla, stratejik iş ortağı olarak hizmet veren Bursa Birlik'in gelişmelere ayak uydurmaya, en yeni teknikleri kullanmaya çalıştığını belirtti.
Coşkunkan'ın verdiği bilgiye göre, 1955 yılında M. Rahmi Coşkunkan Bursa Birlik Ambarı olarak kurulan ve Bursa-İstanbul arasında kamyon seferleri ile ticari hayatına başlayan Bursa Birlik, bugün yılda 300 bin ton taşıma yapabilen, 6 milyon kilometreden fazla taşıma gerçekleştirebilen bir büyüklüğe ulaştı.
1950'li yıllarda Heykel'de mal sevkiyatı, 1960'lı yıllarda Bursa Uludağ teleferik hattı kablo nakliyesi yapan, 1970'li yıllardan sonra yurtiçinde İstanbul, Ankara ve İzmir gibi önemli illerde şube açılarak kurum yapısını güçlendiren firma, 1982'den itibaren uluslararası taşımacılığa başladı. 1995'te yurt genelinde dağıtım yapan BBA Lojistik'i kuran firma misyonunu "Müşterilerimizin ürünlerini kusursuz ve zamanında teslim etmek" şeklinde belirledi.
BBA Lojistik A.Ş. olarak 1995'ten beri zincir mağazalar dahil yurt genelinde dağıtım, depolama yapan, İstanbul'dan Türkiye'nin her il ve ilçesine aktarmasız sevkiyat yapabilen Bursa Birlik, sigortacılık faaliyetlerini Bursa Birlik Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. ile yapıyor
Lojistik taşıma değil...
Lojistik sektörünün önde gelen isimlerinden Atilla Yıldıztekin, Bursa Birlik A.Ş.'nin BUSİAD Evi'nde düzenlediği seminerde, sektördeki yeni gelişmeleri değerlendirdi.
"Her kamyonun arkasında logistik yazıyor derken, lojistiğin nakliyecilikten farkını anlatmaya çalışan Yıldıztekin, lojistiği şöyle tanımladı: "Lojistik, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, hammaddenin başlangıç noktasından, ürünün tüketildiği son noktaya kadar olan tedarik zinciri içindeki malzemelerin, servis hizmetlerinin ve bilgi akışının etkili ve verimli bir şekilde, her iki yöne doğru taşınmasının ve depolanmasının, planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesidir.
Bursa'yı lojistik sektörü açısından İstanbul'dan sonra en başarılı il olarak tanımlayan Yıldıztekin, Türkiye'de 4 milyon metrekare arazi üzerine 1 milyon metrekare kapalı sahaya sahip tren yolu bağlantıları olan lojistik köyleri planlandığını söyledi.
Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları'nın 6 adet Lojistik Köy projesi şöyle: İstanbul Halkalı, Samsun Gelemen, İzmit Köseköy, Eskişehir Hasanbey, Kayseri Boğazköprü, Balıkesir Gökköy, Roder Ankara ve UND Hadımköy. Ayrıca özel şirketlerin Bursa gibi merkezlerde lojistik köy oluşturmaları uygun bulunuyor.
Yıldıztekin'e göre, geleneksel nakliye, depolama, gümrükleme, dağıtım artık lojistik değil. Lojistiği, en az üç tedarik zinciri operasyonunun kontrol altında yerine getirilmesi olarak tanımlayan Yıldıztekin, lojistik operasyonları da, taşıma, kapıdan mal alma, kalite kontrol, acentelik, liman işletmesi, konteynırlama, paket açma, koruyucu bakım, depolama, konsolidasyon, montaj, yeniden paketleme, kılavuz, etiketleme, bandrolleme, sigorta ve danışmanlık olarak sıraladı.
Sektörün güçlü yönleri...
Lojistik sektörünün "güçlü yönlerini" karayolu taşıması, iş yapma isteği, müşteri ilişkileri, düşük maliyet, yaygın altyapı, ucuz işgücü olarak kaydeden Yıldıztekin, sektörün "zayıf yönlerini" de demiryolu ve deniz yolu eksikliği, karayolu altyapısı, ölçeklerin ve sermayenin yetersizliği, verimsiz çalışma, yeni teknolojilere kapalı olma, kurumsallaşamama, aşırı rekabet, ihracat ve ithalat dengesizliği, FOB ihracat-CIF ithalat alışkanlığı, kombine taşıma yapılmaması, dokümantasyonda dijital ortama geçilmemesi ve planlama eksiklikleri olarak sıraladı.
Fırsatlar...
Yeni bir iş alanı olması, katma değer sağlaması, büyüyen ekonomi ve artan nüfus, ithalat ve ihracat artışı, gelişen Karadeniz, Balkan, Arap pazarı, GAP projesi, Avrupa Birliği üyelik süreci, lojistik üs olarak Türkiye'nin ele alınması, lojistik köy projeleri, bilgi teknolojisindeki gelişmeler, stratejik iş birlikleri, demiryolu ve deniz yolundaki gelişmeler.
Firmaların taşıma gibi işleri başka firmalara yaptırmalarının (outsourcing) bir gelişmişlik göstergesi olduğunu anlatan Yıldıztekin'e göre, Türkiye'nin GSMHsi 2007 yılı için 480 milyar dolar olarak belirlenirken, lojistik hizmetlerinde potansiyel 60 milyar dolar oldu.
Sadece yüzde 25i pazar
Bunun yüzde 33'ünü yabancı kuruluşlar yerine getirirken, ulusal potansiyel 40 milyar dolar. Ancak lojistik sektöründe çalışan firmaların toplam cirosu 10-12 milyar dolar civarında. Bu da potansiyelin sadece yüzde 25 inin pazar haline geldiğini ortaya koyuyor. Oysa Batılı ülkelerde bu oranlar yüzde 60'ın da üzerinde. Türkiye'de en büyük 500 firmanın yüzde 40-50'si outsourcing yaparken, bu oran KOBİ'lerde yüzde 15'e kadar düşüyor.
Dışarı yaptır, rahatla...
Lojistik sektörünün gelişmesi firmaların lojistik işini "Outsource" etmesine bağlı. Ama bu sadece sektör para kazansın diye düşünülmüyor. İşte işi dışarıya yaptırmanın yararları:
Firma asıl işinde yoğunlaşıyor. Örneğin sadece araba üretiyor, ölçekleri büyütüp ekonomi yaratabiliyor. Servis hizmet kalitesi artıyor.
Yatırım geri dönüş süresi artıyor. İşçi sorunları hafifliyor. Daha profesyonel iş ve düzenli raporlama alıyor. Benchmarking kolaylaşıyor.
Lojistik sektörü sürekli gelişirken, "yeni onuncular" şöyle: ERP yerine SCM, simülasyon, optimizasyon, web tabanlı iletişim, pro-aktif tasarım, CPFR (birlikte planlama tahmin güncelleme) siparişe göre üretim ve lojistik köyler.

Sayı: 612 - Sayı'nın Kapağı