Lojistik sektörünün oyuncuları, 2010'da yakalanan yükseliş trendinin sürmesiyle, yatırım planlarına ağırlık vererek büyüme hedeflerini tutturabilmeyi planlıyor.

Dünyanın en hızlı gelişen 10 ekonomisi arasında yer alan Türkiye, 2009 yılında yaşanan global ekonomik krizin etkilerinin azaldığı ve dünya ticaretinde yüzde 13,5 artış yaşandığı 2010 yılında bu artışa paralel olarak bir önceki yıla oranla ithalat ve ihracat rakamlarını arttırdı. 2008 yılında gerçekleşen 132 milyar 27 milyon dolar olan ihracat rakamına ulaşılamasa da 2010 yılında bir önceki yıla oranla ihracatını yüzde 11,5 oranında artırarak 113 milyar 929 milyon 614 bin dolarlık ihracat rakamına ulaşan Türkiye'nin ithalatı da yüzde 31,6 oranında artarak 185 milyar 492 milyon 859 bin dolar olarak gerçekleşti.
Lojistik sektörü 2010 yılında 2009'a oranla AB'de ortalama yüzde 7, Türkiye'de ise yüzde 23 civarında büyüdü ve Türkiye lojistik sektörü AB'ye oranla 2.7 misli hızlı büyüme kaydetti. 2010 yılı başında sektörün büyüyeceğini ancak bu büyümenin yüzde 10-15 civarında kalacağını öngören firmaları yanıltarak beklentilerin üzerinde büyüyen sektördeki bu yükseliş, 2011 yılı için lojistik sektörü adına umut vaat ediyor.
2009 yılında yatırımlarını durduran ya da öteleyen lojistik firmaları 2010 yılında canlanan mal hareketleri ve artan iş hacmi ile birlikte yeniden yatırımlara başladılar. Araç filolarını yenileyen firmalar, depolama alanlarını modernleştirerek kapasitelerini de artırdılar. Yurtdışındaki yatırımlarını da artıran lojistik firmaları, çevreci yaklaşım ile yeşil lojistik konularına da ağırlık vererek yatırımlarını bu yöne de kaydırdılar.
2011 yılı için de sektörün büyüyeceği görüşünde olan firmalar hedeflerini ve yatırım planlarını da bunun üzerine kurdular. Sektörün önde gelen lojistik firmaları 2010'da yakalanan büyüme trendinin devam edeceği öngörüsü ile ortalama yüzde 20'lik büyümeden bahsediyorlar. Firmalar özeline bakılığında yüzde 30'un üzerinde hatta yüzde 40 büyümeyi planlayan firmalar da mevcut.

Yatırıma tam gaz devam ediyoruz
Fahrettin Arabacı-Sönmez Bustaş Genel Müdürü: 2011 yılı firmamız için araç parkında yenileme yatırımları ile ilgili planlama yapılmış olup 2-3 aylık süreçte bunlar gerçekleşecektir. Şirketimizin İstanbul da bulunan şubesininde pazar payı ve tesis yatırımlarını geliştirme ve büyütme hedefleri vardır. Bunların bir kısmının bu yıl, bir kısmının gelecek yıl ve sonrasında yapılması planlanmaktadır.
Ayrıca lojistik trafiğinde yeni hatlarla ilgili çalışmalar vardır. Bunlar içinde Orta Avrupa ülkeleri başta gelmektedir. Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovakya, Polanya, Hırvatistan, Slovenya gibi ülkelerdir. Bugünkü şartlarda geçen yıl yapılan yatırımlarla Bursa'da tesis olarak iyi bir seviyeye gelinmiştir. 10 bin metrekare gümrüklü antrepo (CAS anterpo) bin 500 metrekaresi soğuk gümrüklü depo, 8 bin metrekarede lojistik depomuz ve iyi bir araç parkımız ve operasyon personelimiz mevcut durumdadır.
Sektörde şu anda bu konuda hemen hemen hiçbir teşvik yok. Özellikle Bursa ve büyük şehirlerde lojistik köyler kurulmalı ve buralarda yapılacak yatırımları teşvikler sağlanmalıdır. Bu bölgelere demiryolu, karayolu, deniz yolu ve mümkünse hava yolu desteği sağlandığı taktirde istenilen hedeflere ulaşılabilir. Ancak şu anda gerek şehir olarak gerek ülkemiz olarak bu konuda yeterli bir altyapımız yok. Bu projeler büyük ancak verimli projelerdir. Bu nedenle araç almak için teşvik verilmesini beklemiyoruz. Ancak tesisler depolar ve gerekirse demiryolu, deniz yolu yatırımları için teşvikler sağlanmalıdır. Önerimiz bir an önce büyük şehirler, ticaretin ve mal hareketlerinin yoğun olduğu bölgelerde lojistik köy alanlarının organize sanayi bölgeleri gibi tahsislerinin yapılmasının sağlanmasıdır.
Taşıma ücretlerinde akaryakıt maliyeti maalesef bir türlü ülkemizde arttırılamamaktadır. Burada en büyük sıkıntı Ulaştırma Bakanlığı tarafından asgari bir tarifenin bulunmaması ve formule edilememesindendir.

Daha iyi bir tablo bekliyoruz
Murat?Coşkunkan-Bursa Birlik Yönetim Kurulu Başkanı: Nakliye sektöründe korkunç bir rekabet var. Her sektörde olduğu gibi diyebiliriz. Bundan 3 sene önce çıkan Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin özellikle küçük nakliyecileri veya merdiven altı çalışan nakliyecileri piyasadan silmesi öngörülüyordu. Ancak bugün geldiğimiz noktada bu yönetmeliğin çeşitli coğrafi bölgelerde yeni şube açma zorunluluğu maddesi özellikle Bursa'da sektörümüzü oldukça olumsuz etkiledi. En kolay şube açılan yerlerden biri Bursa olduğu için diğer illere göre bizim rekabet ettiğimiz firma iki kat arttı.
2010'u birçok firma gibi 2009'daki krizin yaralarının sarıldığı işlerin arttığı yeni şubelerin yeni istihdamın olduğu bir yıl olarak tamamladık. 2010'daki büyüme beklentisi hem firmamızın hem devletin, hem de STK'ların beklentilerinin çok üzerinde çıktı. Hatta öyle ki üçüncü çeyrek büyüme rakamları itibariyle G20 ülkeleri arasında Çin'le beraber en fazla büyüyen ülke Türkiye oldu. 2011 yılına girildiğinde çift haneli veya yüzde 9'lardan yüzde 5'lere inen büyüme rakamlarıyla karşılaşacağımızı bekliyorduk. Özellikle Euro Bölgesi'nde Avrupa Birliği ülkelerinin ekonomideki sallantılarından endişe duyuyorduk. Bunun üzerine Kuzey Afrka'da başlayıp Ortadoğu'yu tehdit eder boyuta ulaşan devrim dalgası özellikle Türkiye'nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da ihracatı çeşitlendirme çalışmalarına ciddi bir darbe vurdu. ss

Bu yıl büyüme yılımız olacak
Tülay Gül- Ekol Lojistik Bursa Bölge Müdürü: 2010 yılının son ayında İskandinav hattının lider firması STS Uluslararası Nakliyat'la güçlerimizi birleştirdik. Bundan böyle STS, Ekol çatısı altında çalışmalarını sürdürecek. STS'nin bölgedeki tecrübesi ve güvenilirliği sayesinde Batı Avrupa, İngiltere, Güney Avrupa ve Doğu Avrupa hatlarında sağladığımız başarının ardından, müşteri memnuniyeti sağlamanın zor olduğu İskandinav hattındaki etkinliğimizi artıracağız, STS'nin de bize katılmasıyla gelişen iş hacmimiz sayesinde bu alanda 12 milyon Euro'luk büyüme sağlayacağız.
Ayrıca 2010 yılında inşaatına başladığımız Ankara'da sahip olduğumuz otomasyon teknolojilerinin bir benzerini Gebze'de uygulama çalışmalarımızın da sonuna yaklaştık. Kasım ayında bir bölümünü kullanıma açtığımız ASRS sisteminin geriye kalan kısmını da en kısa zamanda kullanıma almayı planlıyoruz. Diğer yandan sağlık sektörü için çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırdık. Bu sektörün çok büyük bir potansiyeli olduğunu düşünüyoruz ve bu alanda da en kaliteli lojistik servis sağlayıcısı olmak için yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu kapsamda 2011 yılında ilaç lojistiği üzerine yoğunlaşacağız. Tuzla Logipark'da Türkiye'nin en büyük ilaç deposunu inşa ettik. Ve şimdiden çok önemli ilaç firmalarıyla anlaşmalar yaptık. Bu alanda yaptığımız yatırımlarla ilaç lojistiğinde de fark yaratacağımıza inanıyorum.
2011 yılı Ekol Lojistik'in yeni yatırımlarıyla büyümeye devam edeceği bir yıl olacak. Bu yıl İstanbul Avrupa Yakası'nda tekstil lojistiğine özel yeni bir depo projesi var.


10 milyon dolarlık yatırım var
Ali Açıl-Rodaport-Genel Müdürü: Geçen yıl bölgemizde yaşanan ciddi rekabete rağmen limanımız açısından oldukça verimli geçti. Bu yıl ise Rodaport kapasite artırımı için toplamda 10 milyon dolarlık yatırım yapacak. Liman içinde 16 dönüm dolgu alanına 4.5 milyon dolar, buna ilave limana 1 kilometre uzaklıktaki 35 dönümlük arazi üzerine kurulacak depolama tesisleri içinse 5.5 milyon dolarlık yatırım yapılması planlanıyor. Bölgeye gelen çelik ve hububat yüklerini değerlendirmeyi hedefliyoruz.
Bölgede gerçekleşen yeni yatırımlar sebebi ile bir kapasite fazlası oluştu, bu rekabet ortamında büyüme hedeflerimizi çok yüksek tutamadık, birincil hedef olarak ülke ekonomisindeki büyümeden payımızı almaya çalışacağız. İzin süreci devam eden 16 dönüm deniz dolgumuzun tamamlanmasından sonra konteynır kapasitemiz yıllık 200 bin teu'ya çıkacak olmakla birlikte butik liman özelliğimizi devam ettireceğiz, lojistik sektöründe üretimin ne denli zor ve takip gerektirdiğini çok iyi biliyoruz bu nedenle konsantrasyonumuzu işimize yani limancılığa odaklayıp, her bir müşterimiz için taleplerine uygun hizmeti organize ederek fark yaratmaya çalışacağız.
2009 yılında brüt gelirlerimizden kesilen %15 lik Milli Emlak Payı uygulamasının kaldırılmış olması özel sektör limanları olarak bizlerin rekabetin içinde kalmamızı sağladı. Halen ÖTV'siz yakıt kullanımı ve elektrikte sanayi tarifesi üzerinden faturalandırma gibi kullandığımız enerjinin maliyetlerini düşürülmesi yönünde beklentilerimiz devam etmekte.
2009 yılı içinde yaşanan krizde Avrupa limanları dolar ve euro bazında tarifelerini koruyabildi, ülkemizdeki limanların bir kısmı için de bu söylenebilir.

Depo yatırımı da yapacağız
Cenk Kabaoğlu-Akarnak Lojistik Genel Müdürü: Firmamız krizin izlerinin geride kaldığı 2010 yılında olduğu gibi, hızlı bir çıkış beklediğimiz 2011 yılında da yatırımlarına devam edecektir. Bu yatırım planlama ve oluşum çalışmalarımız içinde sadece araç yatırımlarıyla sınırlı kalmayacak, depo yatırımları da yapacağız. Lojistik, hizmet sektörünün kollarından biri olduğu için genel olarak teşvikle karşılaşılan bir konumda bulunmamaktadır. Lojistik sektörüne en büyük teşvik motorinde vergi indirimi olacaktır. 2011 yılındaki akaryakıt artışları fiyatlara mutlaka yansıyacaktır.

Büyümede kriz öncesini yakalarız
Turgut Yıldız-TNT Express Türkiye Genel Müdürü: Taşımacılık ve lojistik sektörü her zaman ekonomiye öncülük yapan, gelişmesinin ülke ekonomisiyle ilişkisi çok yakın olan bir sektördür. Kriz öncesinde yüzde 16 büyüme gösteren sektör, kriz sırasında yüzde 12 seviyesine düşmüştür. Fakat özellikle uluslararası taşımacılık, ihracat ve ithalat anlamında artış göstererek yurtiçi durgunluğunu kapatmıştır. 2011 yılında büyümenin artacağını ve eski seviyeye, yüzde 16'lara çıkacağını ön görmekteyiz. Sektörün eşik atlaması için devlet, özel sektör birlikte ortak hareket etmelidir. Ancak sektördeki şirketlerde sektörü ileriye taşımak için dürüst ve şeffaf olup kaliteyi ön planda tutmasını bilmelidir. Özellikle uluslararası pazarda kalite çalışmaları çok önemlidir. Sektör, kayıt dışı her hareketten kaçınmalı hizmeti verirken müşterisinin maliyetini düşürmeyi hedef almalıdır. Sürdürülebilir kalkınma için ekonomik gelişmenin yanında toplumsal ve çevresel etkileri ve kalkınmayı da dikkate almalı, çalışmalar yapmalıdır. Gümrük dahil AB normlarını tüm sektöre uygulamak gerekir. Bütün bunlar devlet ve sektörün birlikte doğru bir yol haritası çıkarması ve bunu uygulamasıyla gerçekleşebilir.
Akaryakıt fiyatları Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin kriziyle ciddi artışlar göstermiştir. Petrol fiyatlarında da borsa gibi iniş ve çıkışlar olmaktadır. Geçtiğimiz yıl düşen varil fiyatları bu yıl yükseliştedir.
Ancak ülkemizde maalesef eklenen vergilerle birlikte petrol fiyatları daima yüksek kalmaktadır. Yurtiçinde yapılan taşımacılıkta sürekli yüksek trendini sürdüren petrolün 2011 yılında taşımacılığa maliyet olarak yansıması kaçınılmaz olacaktır. Aksi halde hizmet kalitesinden ödün vermek gerekir.


Akaryakıt fiyatlarındaki artış sıkıntı yaratıyor
Ertan Güven-Gürnak Lojistik Şirket Sahibi:
Firmamız bu dönemde müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde gerekli yatırımlarına devam etmiştir. 2011 yılı ve sonrasında da pazardaki büyüme doğrultusunda gerekli yatırımları yapmaya devam edecektir. Lojistik sektöründe yeterli teşviklerin yetersiz kaldığı düşüncesi doğrudur. Diğer sektörlere sağlanan teşviklerin lojistik sektörüne de verilerek lojistik sertifikasyon çalışmalarının desteklenmesi, kayıt dışı ekonomi ve haksız rekabet koşullarının önüne geçecek uygulamaların yapılması gerekmektedir. Akaryakıttaki sürekli artışlar taşıma ücretlerine yansıtılamamamakta ve müşteri ile karşı karşıya gelinmektedir. Özellikle Şubat 2011'den itibaren artışlar maliyetlere yansıtılamadan hizmet verilmektedir. Petrol fiyatlarında istikrar elde edilinceye kadar bu sorunların devam edeceği anlaşılmaktadır.

Lojistikte ileri noktadayız
Ali Cansevdi-Gökbora Bursa Bölge Gümrük ve Lojistik Hizmetleri Müdürü: Lojistik müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü ürünün servis hizmetinin ve bilgi akışının başlangıç noktasından kaynağından tüketildiği son noktaya (nihai tuketiciye)kadar olan tedarik zinciri içindeki hareketinin etkili ve verimli bir şekilde planlanması, uygulanması, taşınması, depolanması ve kontrol altında tutulmasıdır.
Lojistik merkez olabilmenın en önemli göstergelerinden biri bölgesel merkez olabilmek için özellikle çevre ülkelerine lojıstik hizmet sağlayıcı bir konumda bulunmasıdır. Bunun ülkemız ihracat ve ithalatı dışında üçünçü ülkelerin yüklerinin de ülkemiz lojistik işletmeleri tarafından yerine getirilmesi veya ülkemiz lojıstik terminalleri ile fiziki alt yapısının kullanılması olarak değerlendirilebilir.
Yabancı ülkelerin lojıstik omurga olarak ülkemiz lojistik işletme ve altyapılarının kulanımı için temel koşulların başında küresel boyutta rekabetçi nitelikte hizmet sunumuna bağlı olmaktadır. Uluslararası lojistik taşımacılıktan kargonun konsolidasyonuna, depolamaya, gümrüklemeye, ulusal dağıtım, mal bedellerinin tahsilatına kadar tüm sureçleri kapsamaktadır. Bu çerçevede lojistik performans endeksinin önemli olabilecek yorumlarının başında yüksek lojıstik maliyetler buna karşılık düşük lojistik hizmet kalitesi ekonominin bütününü etkilediği gibi lojistik sektörünün de gelişmesinde en önemli etmenlerin başında gelmektedir,
Lojistik maliyetlerin iki boyutu olduğu unutulmamalıdır. Bunlardan birincisi operasyonel işlem maliyeti, diğer operasyonların zaman maliyetleridir, uluslararası alanda rekabetçi konumda olabilmenin yolu bu iki mailiyet unsurunun optimize edilmesidir.

Sayı: 780 - Sayı'nın Kapağı