Önceki hafta gazetemizin manşetinin bir bölümünde ’Sanayi alanları büyütülüyor’ifadesi yer alıyordu. Bu konudaki görüşlerimi sizlere aktarmaya bu hafta da devam ediyorum.

Planı delik deşik eden bir başka etken de, sanayi tesisleri oluşumundaki bu hızlı büyümenin tetiklediği göçtür. Anadolu’nun her bölgesinden yeni sanayi bölgelerinde iş bulma amacıyla hızlanan göç nedeniyle hızlı artan kent nüfusunun yerleştiği, değerli tarım alanlarını yok eden plan dışı yerleşim alanlarının oluşumudur. Bursa İçme Suyu Projesi DSİ tarafından yapılan nüfus artış hesabında kentin 2000 yılı nüfusunun 1 milyon 50 bin olacağı tahmin edilmiş ve bu tahmin doğru çıkmıştır. 2030 yılı için nüfusun 2 milyon 300 bin olacağı tahmin edilmişse de, Bursa kent nüfusu bugün 3 milyon 300 bini aşmıştır. İşte bu aşırı nüfus artışı planda korunacak tarım alanı olarak görünen ovanın verimli toprakları üzerinde plan dışı yerleşim alanlarının oluşumunu pompalamıştır ve planda ‘’Korunacak Tarım Alanı’’ olarak yer alan parçalanmıştır. Belediyelerimiz halen bu plansız ve sağlıksız yerleşim alanlarını, kentsel dönüşüm projeleriyle düzene sokmaya çalışmaktadır.

Bursa’da tarımdan da zengin olmanın çok güzel bir örneği, seksenli yıllardan beri ürettiği Santa Maria armudunun hala yüzde 60’dan fazlasını ihraç eden Ağaköy Kooperatifidir. Bugün Ağaköy çiftçisi, sanayicilerimiz gibi zengindir.

Bir başka örnek te, bizim Konya ovasından biraz büyük Hollanda’dır ve bir tarım ve hayvancılık ülkesidir, ürettiği ve dünya pazarlarına sunduğu ürünlerle dünyanın en zengin ülkelerinin ön sıralarında yer almaktadır.

Bu bilgileri iş dünyamızın önüne serdikten sonra, 1/100.000 planda yer alan iki sanayi bölgemiz dışındaki OSB’lerin halen boş olan bölümlerinde seralar oluşturarak dört mevsim tarımsal üretime geçmeleri, iyi piyasa araştırması yaparak bu ürünleri de ulusal ve uluslararası pazarlara satmalarını öneriyorum. Böylece çok değerli tarım topraklarını yok ederek oluşturdukları sanayi bölgelerinin yanında, sembolik de olsa, tarım değerlerimizi koruma bilincinizi kaybetmediğinizi gösterirsiniz, hem de para kazanarak…

Yazıma son vermeden Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı’ya sesleniyorum. Bugün dünyanın ABD’den sonra en zengin tarım ülkesi Hollanda’daki üretim sistemini bizzat yerinde görüp, inceleyin. O sistemin iki temel taşını, Köy bazında Kooperatif Oluşumu ve Uygulamalı Tarım Meslek Okulu Yapısını yerinde inceleyin. Aslında bu yapının birer örneği Bursa’mızda var, Ağaköy Kooperatifi ve Abdülhamid’in kurduğu Ameli ve Nazari Hüdavendigar Ziraat Mektebi. İşte bu yapıyı ülkemizin tarım ve hayvancılık yapılan tüm bölgelerinde oluşturun. Unutmayın, ülkemiz dört mevsim iklim koşulları ve değerli tarım topraklarıyla, bırakın tarım ve hayvancılık ürünü ithal etmeyi, çaydan muza, buğdaydan arpaya ve de et ve süt ürünlerine kadar her çeşit ürününü ihraç edecek yeteneklere sahiptir. Ta ki tarım ve hayvancılıkta dünyada geliştirilmiş üretim yöntemlerini bizim üreticilerimize de aktaralım ve tarım ve hayvancılığı bu yöntemlerle yapalım…