4734 Numarası Kamu İhale Kanununda (Kısaca “KİK”) değişiklik öngören Taslak Metnin hazırlandığı basında haberler arasında geçmektedir. 
Önceden de bu Kanun’da zaman zaman değişiklikler kabul edilmiştir.
Bu Kanunun amacı, kamu hukukuna tâbi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir (KİK m.1). 
Kanun’un 3’üncü medde hükmünde açıklanan istisnalar dışında, 2’nci maddesinde belirtilen idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihaleleri bu Kanun hükümlerine göre yürütülür. 
Kanun’un 3’üncü medde hükmünde, bu Kanunla verilen görevleri yapmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve malî özerkliğe sahip Kamu İhale Kurumu (Kısaca “Kurum”) kurulmuştur. Kamu İhale Kurumu, bu Kanun’da belirtilen esas, usul ve işlemlerin doğru olarak uygulanması konusunda görevli ve yetkilidir. Kurumun ilişkili olduğu Bakanlık Maliye Bakanlığıdır. 
Merkezi Ankara’da olan bu Kurum, görevini yerine getirirken bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci ve kişi Kurumun kararlarını etkilemek amacıyla emir ve talimat veremez. Kamu İhale Kurumu; Kamu İhale Kurulu, Başkanlık ve hizmet birimlerinden oluşur. 
Ancak, Kurum’un Teşkilat Şeması’nda, iç ve dış denetim birimlerinin olmayışı, önemli bir olumsuzluk göstermektedir. 
Kurumun görev ve yetkileri arasında diğerleri yanında, ihalenin başlangıcından sözleşmenin imzalanmasına kadar olan süre içerisinde idarece yapılan işlemlerde bu Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olmadığına ilişkin şikayetleri inceleyerek sonuçlandırmak da bulunmaktadır. 
Kanun’da ayrıca; yasaklar,  ihaleye katılma yasakları, yüklenicilerin (ihaleye katılan gerçek ve tüzel kişiler, bunların ortakları ve yetkili kişileri) ile kamu görevlisi olanların ceza sorumluluğu da düzenlenmiş bulunmaktadır (KİK m.57 – 60).
Kurum’un kuruluşu öncesi yapılan ihalelerle ilgili yaşanan olumsuzluklar önemli seviyede azalmış olmakla birlikte, toplum vicdanını yaralayan ve hukuka olan güveni sarsan olumsuzlukların yine de az sayıda olmadığı yaşanan bir gerçektir.
KİK Taslağında yer alan değişikliklerle öngörülen; açıklık, tarafsızlık, ekonomik mali yük ve ihaleye katılacak yükleniciler için sertifika zorunluluğu gibi iyileştirici düzenlemeler olumlu yaklaşımlardır. Bu çalışmalarda emeği geçen kişileri gönülden tebrik ediyoruz.
Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinde; hukukun üstünlüğü ve demokrasinin kökleşmesi ve gelişmesi için, bu düzenlemelere, özellikle basın ve yayım alanında çeşitli adlar altındaki kişilere (yazar, bilim adamı gibi) yapılan ödemelerle ilgili hizmetler de KİK kapsamına alınmasının da tartışılmasında yarar görmekteyiz.
Tüm okuyuculara aileleriyle birlikte esenlik ve mutluluk dileklerimizle, en içten saygılarımızı sunarız.