Semih AYDIN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol’un katılımıyla yaptığı açıklama ile 2023 yılında uygulanacak yeni asgari ücreti kamuoyuna duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücreti belirlerken hem geçmiş kayıpları telafi edecek, hem de gelecek yıla dair enflasyon öngörüsünü destekleyecek bir yaklaşım benimsediklerine vurgu yaparak, “Beklenmedik bir tabloyla karşılaşırsak, tıpkı geçen yıl olduğu gibi yine bir ara düzenleme yapmaktan da kaçınmayız.

Ülkemizde her kesim gibi işçilerimizin, emekçilerimizin, çalışanlarımızın gelir ve refah seviyesini artırmış bir yönetim olarak bundan sonra da hiç kimsenin hakkının zayi olmasına meydan vermeyiz.

Bu süreçte gerek değerli bakanıma, TİSK Başkanımıza bu süreci hassasiyetle sürdürdükleri için teşekkür ediyorum. 2023 yılında uygulanacak net asgari ücret için 8 bin 506 lira olarak mutabık kaldık” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 yılı için geçerli olacak asgari ücreti açıklamasının ardından konuyla ilgili bakanlardan da açıklamalar geldi.

Nebati: 2023 enflasyonun üzerinde

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Twitter hesabın yaptığı paylaşımda asgari ücreti ocak ayına göre yüzde 100, temmuz ayına göre de yüzde 54,7 artırdıklarını belirterek, “Vurgulamak isterim ki bu artış, Orta Vadeli Program çerçevesinde yüzde 24,9 olarak öngördüğümüz 2023 yıl sonu enflasyon oranının oldukça üzerinde bir seviyeye tekabül etmektedir” ifadesini kullandı.

Varank: Asgari ücretteki katkıyı 250 liraya çıkarttık

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Va­rank ise Denizli’de Tek­nik Tekstil Merkezi açılı­şında yaptığı konuşmada, “Hani bazı ekonomiciler var, sa­dece dolar kuruyla hesaplayıp ekonomici ol­duklarını zannediyor. İşte 8 bin 506 lira, 20 yıl­lık iktidarımızda en yüksek dolar kuru olan asgari ücret. Bu da çalışanlarımıza ha­yırlı uğurlu olsun. İş dünyamız tabi bununla ilgili 100 liralık katkısını asgari ücretteki, bunu da 250 liraya çıkarttık. Orada da işve­renlerimizin elini biraz rahatlatmak istiyoruz. Yeni asgari ücretimiz hayırlı uğurlu olsun di­yoruz” açıklamasında bulundu.

ASGARİ ÜCRETİN NETİNİN HESABI (TL / AY)

ASGARİ ÜCRET

10,008.00

SGK PRİMİ% 14

1,401.12

İŞSİZLİK SİG. PRİMİ % 1

100.08

KESİNTİLER TOPLAMI

1,501.20

NET ASGARİ ÜCRET

8,506.80

İŞVERENE MALİYETİ (TL / AY)

ASGARİ ÜCRET

10,008.00

SGK PRİMİ% 15.5 (İşveren Payı) (*)

1,551.24

İŞVEREN İŞSİZLİK SİGORTA PRİMİ % 2

Heimtextil Frankfurt başlıyor Heimtextil Frankfurt başlıyor

200.16

İŞVERENE TOPLAM MALİYET

11,759.40

Bursa iş dünyası 2023 yılı asgari ücretini değerlendirdi

Erol GÜLMEZ

NOSAB YK Başkanı

İhracatçılar zor duruma girebilir

Beklenen bir rakamın açıklandı­ğını düşünüyorum. İşveren cep­hesi olarak asgari ücretin 8 bin ile 8 bin 500 bandında olacağını öngörü­yorduk. Bu rakam çalışan için, içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda yetmeyecek olabilir.

Ancak enflasyonu çözmediğimiz müddetçe de asgari ücreti, hangi ara­lıklarla ne kadar artırırsak artıralım bir fark yaratmayacak. Çünkü verdiğimiz paranın rakamı de­ğil, alım gücü önemli. Maalesef ülkemizde insanların alım gücü sürekli azalıyor. İhracatçılar için baktığımızda ise döviz uzun sü­redir aynı seviyede kalıyor. Sa­nayicinin bütün girdi maliyetleri TL bazında artıyor.

Dolayısıyla bu durum ihracat­çıları çok zor durumda bıraktı. Önümüzdeki dönemde işimiz daha da zorlaşacak. Eğer kurlar baskılan­maya devam ederse, bu artışlarla bir­likte ihracatçı daha zor duruma gire­cek. Asgari ücrete yüzde 5 zam yapsanız bile asgari ücret üzerinde maaş alan çalışanların da aynı oranda zam beklentisi her dönemde oluyor.

Yunus AYDIN

Uludağ OSB YK Başkanı

İki tarafın da memnun olacağı rakam

Asgari ücret için açıkla­nan 8 bin 500 lirayı iki tarafın da memnun olacağı bir rakam olarak gö­rüyorum. Çünkü işveren maliyeti açı­sından asgari ücret önemli. İlk bakışta maliyetleri yükseltme açısından işlet­meleri olumsuz etkileyecek gibi görü­nebilir.

Fakat çalışanın da psikolojisi ve eko­nomik durumu önemli. Çalışanın ru­hen, beynen ve fiziken iş yerinde ol­ması önemli. Ekonomik olarak zor durumda olan kişi kendini işe veremiyor, performansını or­taya koyamıyor ve bu da sı­kıntı doğuruyor. Sonuç olarak ben piyasalar oturunca bu ra­kamın hayırlı olacağını düşü­nüyorum.

Asgari ücret üzerinde maaş alan personelin maaş artışla­rıyla ilgili bağlantıyı da işve­ren kurmak durumunda.

Bir işletmeye yıllardır emek vermiş bir personelin maaşına da asgari ücret oranına yakın zam yapmak mecburi­yeti doğacak.

İşçi maliyetlerindeki artışlar ilk ba­kışta işvereni olumsuz etkiler gibi görü­nüyor.

Ama sonuç olarak çalışanların psiko­lojisi ve rahat şartlarda yaşayıp, kendi­lerini işe vermesi de önemli.

Yalçın TOY

Kayapa OSB YK Başkanı

Beklediğimiz seviyelerde artış oldu

Asgari ücretteki artış beklediğimiz seviyelerde oldu. Bu rakamın hem işçi hem de işveren açısından hayırlı olmasını diliyorum. İşletmelerimizde birlikte çalıştığımız, firmalarımızı bugünlere taşıyan me­sai arkadaşlarımızın elbette daha iyi maaşlar almasını arzuluyoruz. İşçilik maliyetlerindeki artışın piyasaya zamlar ve enflasyon olarak yansımamasını te­menni ediyoruz. İşveren tara­fında ise son bir yılda ham madde, lojistik ve enerji mali­yetlerindeki yüksek artışlarla karşı karşıyayız. Buna son as­gari ücret zammıyla birlikte son bir yılda yüzde 95 seviyesinde ar­tan işçilik maliyetleri arttı.

Üreten sanayicinin üzerindeki girdi maliyetlerinin daha da artmaması adına gerekli adımların ivedilikle atıl­ması lazım.

Engin ÇETİNER

GÖRSİAD YKB

İhracatçıların rekabet gücü düşecek

Açıklanan asgari ücretin çalışanlara hayırlı olmasını dili­yoruz. Bu rakamın işverene yansıması 11 bin 700 lira oldu. Ancak özellikle imalat sektöründe faaliyet gösteren fir­malarda asgari ücretle çalışan çok az personel var. Bizim çalışanla­rımız genellikle kalifiye ele­man olduğu için asgari ücre­tin üzerinde maaşlar alıyorlar. Bu personellerimizin yeni yıl­daki maaş zammı beklentileri de asgari ücret zammı ora­nında arttı. Sanayideki en bü­yük sıkıntı bu. İşçi maliyetle­rinde yaşanan zamların üretim maliyetlerimizi artıracağı kesin. Maliyet arttığı için de ihracatçı firmala­rımızın yurt dışı pazarlardaki rekabet gücü düşecektir. Bu durumun ihracatı­mızı olumsuz etkilememesini diliyoruz.

Ali GÜLER

KSİAD YK Başkanı

Endişemiz yüksek ücretli çalışanlar

Gönül bu rakamın daha yüksek olması ve toplumdaki herkesin kazanması yönünde. Firmalar olarak işçilerimiz sayesinde bir yerlere geldik. Onlardan esirge­yecek bir şeyimiz yok.

Ancak benim düşünceme göre 8 bin 500 rakamı bile asgari ücret için az. İşçi maliyetlerindeki artışlar ürün satış fiyatlarımıza yansıyacak.

Bu kaçınılmaz bir kısır döngü. Fakat firmalar olarak bunu yapmak zorundayız.

Tüm bunların yanında bizleri esas endişelendiren as­gari ücretin üzerinde maaş alan personele vereceğimiz zam. Örneğin 20 bin lira maaş alan bir personelime yüzde 50 civarın zam yapmanın bana maliyeti yaklaşık 40 bin lira olarak yansıyacak.

Ayrıca asgari ücret politikasının da yanlış olduğunu düşünüyorum. 8 bin 500 lirayı hak etmeyen personelle­rimiz olabiliyor, fakat bunun yanında 12 – 13 bin lira maaş vermek istediğimiz çalışanlarımız da oluyor. As­gari ücret bu kadar yüksek olunca diğer personelin maaşını düşük tutmak durumunda kalıyorsunuz.

Nihat ALPAY

MÜSİAD Bursa Şb. Başkanı

İki açıdan değerlendirilmeli

Asgari ücretteki artışı hem işçi hem de işveren açısından değerlendirmeliyiz. Asgari ücret artışı piyasa beklentilerinin biraz üzerinde gerçekleşti. Fakat çalışanların daha rahat bir hayat standardı yaşayabilmeleri adına bu durumu olumlu karşılayabiliyoruz. Ümidimiz yılbaşı itibariyle asgari ücretteki artışın başta gıda olmak üzere hane halkının temel ihtiyacı olan ürünlere yansıtılmaması.

İşverenler açısından ise biraz zorluk var. Özellikle KOBİ ölçeğindeki işletmelerin biraz sabır ve fedakarlıkla işçi çıkarmama yönünde davranmaları temennimizdir. 2023 yılında global bir rahatlamayla işlerin yoluna gireceğini ümit ediyoruz.

Nilüfer ÇEVİKEL

DOSABSİAD ve TÜGİAD Bşk.

Ücretler üzerindeki yükler azaltılmalı

Enflasyonist ortamda alım gücünün gerilemesi, çalışan açısından asgari ücret artışını zorunlu hale getirmektedir. Ancak güçlü ekonomi ve istihdam potansiyelinin kilit noktası olan üretim çarklarının işlemeye devam etmesi de elzemdir. Mevcut koşullarda yüksek enerji maliyetleri, hammadde sıkıntısı, finansmana ulaşımın zorluğu ve parite nedeniyle sorunlarla karşı karşıya olan firmaların üzerine ilave yük getirecek uygulamalardan kaçınılması gerekmektedir. Bu nedenle yapılan artış ile birlikte asgari ücret üzerindeki yüklerin azaltılması ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi önem arz etmektedir. Üretim sektörlerine yönelik yeni destekler sağlanmalı. Söz konusu destekler, sosyal ve ekonomik hayatın bütünlüğünün korunmasına hizmet edecek ve bu sayede istihdam artarken üretimin sürdürülebilirliği de mümkün olacaktır. Bu tablo, iş dünyasının moral ve motivasyonunu artırırken çalışma barışının teminine de katkı sağlayacaktır. Ülke olarak rekabetçi bir pozisyonda olmak için enflasyon-ücret sarmalının yol açabileceği olumsuzluklar öngörülerek alım gücünü artırıcı hamleler yapılmalıdır. Keza gündemde olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusunun işletmelerin mali yapısı ile personel dengesini bozacak etkileri göz önünde bulundurularak çözüme kavuşturulması da iş dünyamızın beklentisidir. Dış ve iç talepte yavaşlamanın olduğu bir dönemde çalışma hayatını etkileyen kararların, iş dünyasının görüşleri de gözetilerek hassasiyetle ele alınmasını temenni ediyoruz.

Osman GÜLER

IBIA YK Başkanı

Enflasyona etkisi önemli

Asgari ücretin açıklanmasının ardından işveren de çalışan da hesap yapmaya başladı. Şirketim özelinde konuşacak olursam çalışanıma verdiğim maaşta euro bazında geçen yıla göre yüzde 60 artış oldu. İşçi maliyetlerinde yaşanan artışın işlerden ziyade enflasyona nasıl yansıyacağı daha önemli. Hepimizin maliyeti yükselecek. Bu durumda da tüm firmalar sattıkları ürün ve hizmetlerin fiyatlarında artışa gidecekler. Dolayısıyla çalışanın sepeti çok fazla dolmayacak.

Asgari ücretli çalışana yüzde 55 zam yapıldıysa, kalifiye elemana yüzde 60 – 65 civarında zam yapmak durumundasınız. Çünkü bulmakta sıkıntı yaşadığımız kalifiye elemanı, bir şekilde korumak için daha yüksek maaş zammı yapmak mecburiyetindeyiz.

Firmalar olarak maliyetlerimizi düşürecek yolları aramaya başladık. Enerji fiyatlarında son bir yılda yüzde 450’ye yakın artış yaşandı, işçilik maliyetlerimiz bir yılda döviz bazında yüzde 60 arttı. Biz maliyetlerimizi döviz bazında hesaplıyor ve döviz bazında satış yapıyoruz.

2023 yılı için aldığımız siparişlerde, müşterilerimize, “Bizim maliyetlerimiz arttı, fiyatları tekrar gözden geçirelim” deme gibi bir şansımız yok. Aldığımız siparişin ikinci kez pazarlığını yapamayacağımıza göre bu noktada nasıl bir yol izleyeceğimizi düşünüyoruz.

Ramazan KAYA

MARSİFED YK Başkanı

Enflasyon kontrol altına alınmalı

Asgari ücretteki artış işveren tarafında ciddi bir maliyet yükü getiriyor. Temmuz ayında düzeltme olmuştu. Bunun ardından tekrar yüksek oranda bir zam oldu. 8 bin 500 lira iş dünyası olarak bizim beklentilerimizin üzerinde bir rakam oldu. Bunun vergileriyle beraber işverene yükü 12 bin lirayı buluyor. Bu artışı tolere etmek zor olacak. İşçilikteki artışların fiyatlara yansıması olacak. Asgari ücret üzerinde maaş alan çalışanların da bu oranda bir zam beklentisi olacak. Herkes bu oranı karşılayamayacak. Böyle olunca da asgari ücretli çalışan ile asgari ücret üzerinde maaş alan çalışan arasındaki makas daralmış olacak. Makasın daralması memnuniyetsizlikleri beraberinde getirecek. 2022 yılı içerisinde pasif istifa rüzgarı esmişti. Birçok çalışan maaşlarından memnun olmadığı için işlerinden ayrılmıştı. Benzer bir durum tekrar gündeme gelebilir. Bunun üstünde bir de önümüzdeki günlerde EYT çıkarsa, burada da iş gücünde bir kayıp yaşanması söz konusu olabilir. Bu noktada iş insanlarını çalışanlar konusunda zor bir süreç bekliyor.

Diğer taraftan asgari ücret konusunu insani açıdan değerlendirmemiz gerekiyor. Söz konusu zamlar TÜİK’in verilerine göre yapıldı. Ancak reel açıdan sokaktaki enflasyon ve gıda enflasyonu TÜİK’in açıkladığı rakamlardan daha fazla. Ülkemizdeki çalışanların büyük bir bölümü ise asgari ücretle çalışıyor. Burada asıl olan konu enflasyon kontrol altına alınıp, düşürülmesi.

Aksi takdirde geçtiğimiz zam dönemlerine benzer bir tablo ile karşı karşıya kalırız. İşçinin aldığı maaş birkaç ay içerisinde enflasyon karşısında erir.

Tüm bunların yanında bir diğer konu ise, maaşların vergi dilimine girmesi. Burada düzenlemeye gidilmezse, çalışanlar kısa sürede vergi dilimine girecekler. Bu noktada vergi dilimi kotalarında bir düzenleme olacağını düşünüyorum.

Murat KAYA

GESİAD YK Başkanı

Çalışana az işverene yükü fazla

Açıklanan asgari ücret çalışana az ama işverene yükü fazla. Ancak bu noktada sıkıntı asgari üc­retlide değil. Üst maaş grubundaki çalışanlar ile iş ba­rışının bozulmasından endişe ediyoruz.

Firmalar bu noktada iş yüklerini göz önünde bu­lunduracaklar. İş hacmi az olan firmalar işçi çıkar­maya gidebilir. En büyük korkumuz bu durumun ya­şanması.

Bu yüzden işveren kesiminin desteklenmesini ve bunun bir politika çerçevesinde desteklenmesini her fırsatta dile getiriyoruz.

Her bir müessese, her bir firma yanında çalıştırdığı emekçisinin, emeğini verir. Fakat burada yüksek ma­aşlı çalışanlarda büyük bir sıkıntı yaşanacağı aşikar.

Ömer YILDIZ

BEKSİAD YK Başkanı

Avantajımızı kaybetmemeliyiz

Yapılan asgari ücreti olumlu bulu­yorum. Hem istihdamın korun­ması hem üretimin devam etmesi hem de yaşadığımız enflasyon gerçeğinde çalışanların bir nebze de olsa korunması adına bu artışı olumlu karşılıyorum. Daha iyisi olabilirdi ama dünyanın ve ülkemizin de gerçekleri ortada. İstihdamı da korumak lazım.

Bu noktada devletin de işverene bir kolay­lık sağlaması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü asgari ücretin yanında ödediğimiz vergilerde de artış yaşanmakta. Bu noktada devletimizden beklentimiz, iş insanlarını ra­hatlatacak adımlar atması.

Maliyet artışları üreticiyi zorlayan nok­taya geldi. Asgari ücretin artması da bunda bir etken olacak. Enerji ve ham madde maliyetlerindeki artış tüm üreticileri zorlamakta. Ülkemiz lojistik açısından dün­yada önemli bir konumda. Bu ma­liyet artışlarından dolayı Türk ürünleri pahalı bir noktaya gelirse bir tehlikeyle karşı karşıya gelebi­liriz. Bu da müşterinin Türki­ye’den kaçmasına sebep olabilir.

Asgari ücretteki artışla birlikte diğer çalı­şanların maaşlarındaki artış zincirleme gidi­yor. Bu personeller de asgari ücretteki artış oranında bir zam talep edecekler. Geçmişteki asgari ücret zamlarında da bu personelleri­mizin maaşlarında benzer oranda artışlar ol­muştu.

Biz bir üretim ülkesiyiz. Üretmeliyiz, ihraç etmeliyiz ve istihdamı korumalıyız. Ama aynı zamanda çalışanlar da halk da daha ra­hat yaşamalı. Enflasyonun altında ezilmemeli.

Fatih ŞAKİR

BALKANTÜRKSİAD YK Başkanı

Dalgalanmanın önüne geçilmeli

Asgari ücretin artırılması şarttı. Ancak bunun ilerleyen süreç­teki etkilerini bekliyoruz. Bu artışların diğer ürünlere, sektörlere ve satış fiyatlarına yansıması olumsuz oluyor. Fiyat­lardaki dalgalanmanın durup, pi­yasa koşullarının oturması lazım. Fiyatlardaki dalgalanma piyasada belirsizliğe yol açıyor Hükümet bu noktada kuru sabitleme yoluna gi­debilir.

Yüksek maaş alan personeller de asgari ücret oranında zam isti­yor. Buradaki çözüm işveren ve işçi arasındaki anlaşmaya bağlı.

Gürsel DURMUŞ

ARSİYAD YK Başkanı

Kısır döngü var

İçinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda çalışanların daha iyi şart­larda yaşaması için maaşlarda bir iyi­leştirme gerekiyordu. Fakat bu yüzde 55’lik artış işveren için ciddi bir yüke dönüşecek. Firmaların kârını artırması gere­kecek. Bu noktada bir kısır döngü var.

İşçi maliyetlerinde ciddi bir ar­tış yaşanacak. Bu maliyetlerin yükselmesi satışlara ve daha bir­çok noktaya yansıyacak. Bu du­rum enflasyonun yükselmesine yol açacak.

Asgari ücret diğer çalışanların maaş zamlarıyla ilgili de gösterge niteliğindedir. Dolayısıyla işçi ma­aşlarında yaşanan bu artışlar di­ğer birçok kalemde yaşanacak fiyat artışla­rını da tetikleyecektir.

Editör: TE Bilisim