İhracatla kaybolan milli servet ve kahraman KOBİler
Ülkemizde ihracat yapıp da dış ülkelerde alacağı kalmayan KOBİ olmadığını düşünüyorum.
Bizzat harmanın içinde saman yutan biri olarak, Türkiye ihracat sürecini yaşıyorum, en yakın çevremden görüyorum, 24 saat işin içindeyim.
KOBİ diyorum, çünkü kurumsal şirketler genel olarak ihracatlarını garanti altına almadan göndermiyorlar.
İhracat yapan firmaların paralarını garanti altına alma gibi sorumlulukları elbette var.
Üstelik bu işi çok iyi takip eden bankacılık sistemimiz var, ihracat yapmanın resmi koşulları var, garantili ödeme metotları var, var oğlu var.
Fakat uzun süren müşteri ilişkileriniz sonrası her müşteri sizden kredi istiyor. Buna açık cari hesap diyoruz.
İhracat müşterinizle cari hesap çalışmamaya direniyorsunuz fakat, eninde sonunda müşteri akreditif maliyetli diyor...
Veya kredim doldu diyor, bana hiç güvenmeyeceksen bir daha çalışmayalım diyor. Neticede bir bakıyorsunuz ki yabancı müşterinize açık hesap mal gitmiş...
Gidiş o gidiş...
Bir daha hiç kapanmıyor, sürekli alacaklıksınız...
Eğer müşteri kötü niyetli ise parayı almanız mümkün değil.
Çünkü elinizde...
Mal gönderdiğiniz evraklardan başka hiç bir delil yok.
Bu durumda olan on binlerce kahraman KOBİ var.
İstanbul kapalı çarşısından açık hesap altın ihraç edeni bile duydum...
Üstelik bu soruyu sorduğunuza pişman olursunuz, sırf alacağını kurtarmak uğruna hayatını tehlikeye atmış birçok ihracatçı tanıyorum.
Uzun lafın kısası, ihracat yapıp da alacağım kalmadı diyen arkadaşımı duymadım.
Üstelik bu paralar muhasebe kayıtlarında alacak bakiyesi olarak durmaktan başka hiç bir işe yaramıyor.
Şüpheli alacaklara atmak için, müşterinizi mahkemeye vermeniz gerekiyor, yurt dışı mahkeme maliyetleri ve takibi çok zor, dolayısıyla hem parayı kaptırıyorsunuz hem de dünya kadar masraf riski alacak tutarınızı bazen geçebiliyor.
Diyelim ki alacağınızı şüpheli alacağa atmak için mahkemeye verdiniz, bu durumda da ancak alacağınızın yüzde 20sini masraf düşebiliyorsunuz, yüzde seksen yine kayıp.
Bu işin diğer olumsuz yönü ise tahsil etmediğiniz bir paranın vergisini vermiş oluyorsunuz.
Özellikle belirtmeliyim ki KOBİ alacakları dünyanın bütün ülkelerinden var, geri kalmış ileri gitmiş ülke kavramı yok.
Yazmamın sebebi ihracat sigortası ile ilgili. Eximbank ihracat sigortası bu işi maalesef çözmüyor.
Eximbank teyit aldığı ve akredite ettiği garanti müşterilere garanti, yani garantili müşteriyi garanti ediyor.
Bahse konu olan müşteriler için ise, Eximbankın garanti sigortası mantığı ile çalışsak, katı koşulları müşteriye yansıttığı için elimizde bir tek müşteri kalmaz.
500 milyar veya daha fazla ihracatı hedeflediğimizi düşünecek olursak bu durumda çok zor.
Gelişmiş ülkeler ve ihracatta büyük rakamları yakalayan ülkeler, Eximbank aracılığı ile satışlarının yüzde 15ini garanti altına alıyorlar. Daha da Türkçesi hangi koşulda malını satarsan satsın alacağının yüzde 15i devlet garantisi altında.
Ülkemizde ise son günlerde, bırakın garantiyi giden malın nakliyesini zorla sigorta yapıyorsunuz, Kuzey Afrika ülkelerinde meydana gelen karışıklık nedeni ile o ülkelerin bankalarının akreditifleri, bizim ülke bankaları tarafından teyit edilmiyor.
Eğer 500 milyar ihracatı gerçekten hedefliyorsak ve buna inanmak istiyorsak ihracat sigortası hükümetimizin de elini taşın altına koyması gerekiyor.
Kahramanca malını ve hatta canını tehlikeye atan ihracatçı gerçekten korunmaya muhtaç. İhracatta kaptırılan para aynı zamanda, kaybolan mili servet
Saygılarımla
Ülkemizde ihracat yapıp da dış ülkelerde alacağı kalmayan KOBİ olmadığını düşünüyorum.
Bizzat harmanın içinde saman yutan biri olarak, Türkiye ihracat sürecini yaşıyorum, en yakın çevremden görüyorum, 24 saat işin içindeyim.
KOBİ diyorum, çünkü kurumsal şirketler genel olarak ihracatlarını garanti altına almadan göndermiyorlar.
İhracat yapan firmaların paralarını garanti altına alma gibi sorumlulukları elbette var.
Üstelik bu işi çok iyi takip eden bankacılık sistemimiz var, ihracat yapmanın resmi koşulları var, garantili ödeme metotları var, var oğlu var.
Fakat uzun süren müşteri ilişkileriniz sonrası her müşteri sizden kredi istiyor. Buna açık cari hesap diyoruz.
İhracat müşterinizle cari hesap çalışmamaya direniyorsunuz fakat, eninde sonunda müşteri akreditif maliyetli diyor...
Veya kredim doldu diyor, bana hiç güvenmeyeceksen bir daha çalışmayalım diyor. Neticede bir bakıyorsunuz ki yabancı müşterinize açık hesap mal gitmiş...
Gidiş o gidiş...
Bir daha hiç kapanmıyor, sürekli alacaklıksınız...
Eğer müşteri kötü niyetli ise parayı almanız mümkün değil.
Çünkü elinizde...
Mal gönderdiğiniz evraklardan başka hiç bir delil yok.
Bu durumda olan on binlerce kahraman KOBİ var.
İstanbul kapalı çarşısından açık hesap altın ihraç edeni bile duydum...
Üstelik bu soruyu sorduğunuza pişman olursunuz, sırf alacağını kurtarmak uğruna hayatını tehlikeye atmış birçok ihracatçı tanıyorum.
Uzun lafın kısası, ihracat yapıp da alacağım kalmadı diyen arkadaşımı duymadım.
Üstelik bu paralar muhasebe kayıtlarında alacak bakiyesi olarak durmaktan başka hiç bir işe yaramıyor.
Şüpheli alacaklara atmak için, müşterinizi mahkemeye vermeniz gerekiyor, yurt dışı mahkeme maliyetleri ve takibi çok zor, dolayısıyla hem parayı kaptırıyorsunuz hem de dünya kadar masraf riski alacak tutarınızı bazen geçebiliyor.
Diyelim ki alacağınızı şüpheli alacağa atmak için mahkemeye verdiniz, bu durumda da ancak alacağınızın yüzde 20sini masraf düşebiliyorsunuz, yüzde seksen yine kayıp.
Bu işin diğer olumsuz yönü ise tahsil etmediğiniz bir paranın vergisini vermiş oluyorsunuz.
Özellikle belirtmeliyim ki KOBİ alacakları dünyanın bütün ülkelerinden var, geri kalmış ileri gitmiş ülke kavramı yok.
Yazmamın sebebi ihracat sigortası ile ilgili. Eximbank ihracat sigortası bu işi maalesef çözmüyor.
Eximbank teyit aldığı ve akredite ettiği garanti müşterilere garanti, yani garantili müşteriyi garanti ediyor.
Bahse konu olan müşteriler için ise, Eximbankın garanti sigortası mantığı ile çalışsak, katı koşulları müşteriye yansıttığı için elimizde bir tek müşteri kalmaz.
500 milyar veya daha fazla ihracatı hedeflediğimizi düşünecek olursak bu durumda çok zor.
Gelişmiş ülkeler ve ihracatta büyük rakamları yakalayan ülkeler, Eximbank aracılığı ile satışlarının yüzde 15ini garanti altına alıyorlar. Daha da Türkçesi hangi koşulda malını satarsan satsın alacağının yüzde 15i devlet garantisi altında.
Ülkemizde ise son günlerde, bırakın garantiyi giden malın nakliyesini zorla sigorta yapıyorsunuz, Kuzey Afrika ülkelerinde meydana gelen karışıklık nedeni ile o ülkelerin bankalarının akreditifleri, bizim ülke bankaları tarafından teyit edilmiyor.
Eğer 500 milyar ihracatı gerçekten hedefliyorsak ve buna inanmak istiyorsak ihracat sigortası hükümetimizin de elini taşın altına koyması gerekiyor.
Kahramanca malını ve hatta canını tehlikeye atan ihracatçı gerçekten korunmaya muhtaç. İhracatta kaptırılan para aynı zamanda, kaybolan mili servet
Saygılarımla
Sayı: 779 - Sayı'nın Kapağı