İbra, borcu doğuran bir işlem olup, kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir (TBK m.132). Bu durumda borçlunun borcu, tamamen veya kısmen ortadan kalkar. Yargıtay içtihadına göre de, ibra sözleşmesi, alacak ve borcu doğrudan doğruya ve kesin olarak ortadan kaldırır.[1] İbra ile borcun tamamı veya bir kısmı ortadan kaldırılabilir; tam ibra sözleşmelerinde borcun tamamı, kısmî ibra sözleşmelerinde ise ibra edilen kısım sona erer.

Kısmî nitelikteki ibrada, geriye kalan bakiye alacak, ibra, ifa ya da diğer borcu sona erdiren sebeplerden biri ile de sona erdirilebilir.[2]

Sözleşmeden aksi anlaşılmadığı sürece ibra borcun tamamı için yapılmış sayılır.[3] İbra, münferit yani dar anlamdaki bir borcu kesin olarak ortadan kaldırmaktadır. Geniş anlamdaki borcu yani taraflar arasındaki borç ilişkisini ortadan kaldırmaz; zira geniş anlamdaki borcu (borç ilişkisini) ortadan kaldıran sözleşme ikale sözleşmesidir.

İbra kural olarak, ani edimli sözleşmelerden doğan borçlar için geçmişe etkilidir. Sürekli borç ilişkilerinden doğan borçlar için ise, ileriye etkili olarak sonuç doğurur.[4]

İbranın miktar içerip içermemesi bakımından da borcun sona ermesinin ayrıca değerlendirilmesi gerekir: a) Miktar içeren ibra

Makbuz, üzerinde yazan bedelin ödendiğini gösterdiği için borç da sadece ödenen kısım kadar sona erer. Oysa ibra sözleşmesinde ödenen miktar gerçek borcun kaçta kaçı olursa olsun, borcun tamamının sukut etmesi söz konusudur.[6]

İbranamede imza inkar edilmemiş, borçlunun irade sakatlığı olmamış ve geçerli ise, makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek içeriğindeki yazılı miktarın mahsup edilip edilmeyeceğinin ayrıca değerlendirilmesi gerekir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre de;

"Miktar içeren ibra sözleşmelerinde ise alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hâllerinde ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz. Fesihten sonra düzenlenen ve alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı ibranamede irade fesadı hâlleri ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece ibra iradesi geçerli sayılmalıdır."[7] b) Miktar içermeyen ibra

Miktar içermeyen ibra sözleşmesi; sona erdirilmek istenen alacaklar açıkça belirtilmemiş, sadece genel bir anlatımla yetinilmişse, dar yorum ilkesi uygulanır. Bu sebeple, ibra edilen borç, nicelik ve nitelik yönünden açıklayıcı ve anlaşılır olmalıdır. Aksi durumda, kural olarak ibra, borcun ibrası sonucunu doğurmayacağı gibi, makbuz olarak da kabul edilemez.

Yargıtay da, işçinin işverenle yaptığı sözleşmelerde bu görüşten hareketle dar ve kısmi ibra anlayışını savunmaktadır.[8]

Bu durumda özellikle iş hukukunda, işçi yararına yorum ve işçiyi koruma ilkeleri birlikte esas alınarak, ortadan kaldırılan alacaklar işçinin yaşaması için zorunlu olan ücrete ilişkin ise, geçerli sayılamaz.

Çalışmalarınızda başarı, ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.

 

[1] Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler,B.24, Ankara 2019, s.1424; Oğuzman, M.K. / Öz, M.T.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C.I, B.16, İstanbul 2018, s.559; Gümüş, M. A.: Türk-İsviçre Borçlar Hukukunda İbra Sözleşmesi, İstanbul 2015, s.251; Tekinay, S.S. /Akman, S. /Burcuoğlu, H. /Altop, A.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B.7, İstanbul 1993, s.820; Tunçomağ, K.: Türk Borçlar Hukuku, I, Genel Hükümler, B.6, İstanbul 1976, s.1178; Akıntürk, T./ Ateş, D.: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler-Özel Borç İlişkileri,B.26, İstanbul 2017, s.174(Sarıhan, B.B.: Türk Borçlar Hukukunda Ve İş Hukukunda İbranın Hukuki Boyutu, Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (NEÜHFD), C.III, S. 1, 2020, s.108 - 109 Naklen)

[2] Gümüş, age., s.251(Sarıhan, agm., s.108 - 109 Naklen)

[3] Oğuzman/Öz, age., s.559; Gümüş, age., s.252: “…Ancak ibra sözleşmesi ile borcun ne miktarda ibra edildiği bir yorum sorunudur. Aksi anlaşılmadıkça ibra borcun tamamı için yapılmış sayılır. Aynı şekilde ibra sözleşmesinin yorumu, sona erme sonucunun eş zamanlı olarak karşı edimi kapsayıp kapsamadığını ortaya koyar…” (Sarıhan, B.B.: Türk Borçlar Hukukunda Ve İş Hukukunda İbranın Hukuki Boyutu, Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (NEÜHFD), C.III, S. 1, 2020, s.108 - 109 Naklen)

[4] Gümüş, age., s.253 (Sarıhan, B.B.: Türk Borçlar Hukukunda Ve İş Hukukunda İbranın Hukuki Boyutu, Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (NEÜHFD), C.III, S. 1, 2020, s.108 - 109 Naklen)

[5] "İmzalanan ibra sözleşmesi makbuz niteliğinde olup ödendiği belirtilen miktarlarla geçerlidir. Hak kazandığı ihbar ve kıdem tazminatından ibra sözleşmesinde belirtilen miktarlar indirilmeli bakiyesi hüküm altına alınmalıdır: Davacı tarafından imzalanan ibra sözleşmesi makbuz niteliğinde olup ödendiği belirtilen miktarlarla geçerlidir. Bu nedenlerle davacının hak kazandığı ihbar ve kıdem tazminatından ibra sözleşmesinde belirtilen miktarlar indirilmeli bakiyesi hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece ibra sözleşmesine dayanılarak fark kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddedilmesi hatalıdır." (Yargıtay 9.HD., 2.5.2005, E:2004/26464 ve K:2005/15030) (Drl., Ertekin, age., s.115) (Denizci, agm, s.110 Naklen)

[6] Denizci, agm., s.102

[7] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 29.06.2021 tarih, 2018/169 Esas ve 2021/872 Karar sayılı içtihat metni (hhtps://karararama.yargıtay.gov.tr : Erişim tarihi : 22.11.2021)

[8] Yargıtay HGK., 17.03.1978, E.10 - 26, K.250 (Drl., Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, s.1260)