EMO, üretim teknolojisi alanında dünyanın önde gelen ticaret fuarlarından birisidir. Bu yıl Almanya’nın Hannover kentinde, ‘Üretimde Yenilik’ sloganıyla 22-26 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildi. Fuar, 1975 yılından itibaren düzenlenirken 35 ülkeden yaklaşık bin 300 katılımcı ürünlerini sergiledi. Aynı zamanda Türkiye’den de 45 firma katılım sağladı.
Fuar, kesme ve şekillendirme takım tezgahları, üretim sistemleri, hassas aletler, otomatik malzeme akışı, bilgisayar teknolojisi, endüstriyel elektronik ve aksesuarlarının sergilenmesini içeriyor. Firmalar, fuar boyunca en yeni ürünlerini, teknolojik çözümlerini ve sektöre yön veren inovasyonlarını sergilemeye başladı. Uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmayı hedefleyen Bursa temsilcileri, yalnızca ürün tanıtımıyla sınırlı kalmayarak; aynı zamanda yeni iş birlikleri ve ticari ortaklıklar için de önemli temaslarda bulunmaya başladı.
Geleceğe yön verecek teknolojiler tanıtıldı
Emo Hannover, yalnızca ürünlerin sergilendiği bir platform olmanın ötesinde, sektör trendlerinin şekillendiği, geleceğe yön verecek teknolojilerin tanıtıldığı ve küresel iş ağlarının genişletildiği bir buluşma noktası olarak biliniyor. Bursa’dan katılım sağlayan firmaların da bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek kente yeni iş bağlantıları ve ticari avantajlar kazandıracak.
Bursa’nın marka değeri güçleniyor
Bursa, sahip olduğu köklü sanayi geleneği, gelişmiş makine üretim altyapısı ve yenilikçi firmalarıyla Türkiye’nin üretim merkezi konumunda bulunuyor. Bu gücünü uluslararası arenaya taşımakta kararlı olan kent, Emo Hannover’de yine dikkat çekici bir temsil gerçekleştirecek. Bursa’dan Emo Hannover 2025’te Armendus, Baykal, Bekamak, Genadoor, İğrek Makina, Konfida ve Kozanlı Mühendislik sahneye çıkacak. Özellikle sanayi makineleri, sac işleme teknolojileri, talaşlı imalat çözümleri ve mühendislik hizmetleri alanında dünyanın önde gelen firmalarıyla aynı çatı altında buluşan Bursa firmaları, yüksek teknolojili üretimdeki yetkinliklerini küresel vitrine çıkarıyor. Bu sayede hem Türkiye’nin ihracat potansiyeline katkı sağlanacak hem de Bursa’nın marka değerinin uluslararası ölçekte daha da güçlenmesi hedeflenecek.