Değerli okurlar, geçtiğimiz hafta düzenlediğimiz 19. Kalite ve Başarı Sempozyumu açılış konuşmamı takdimimdir.
Yıllardır bizlere sahip çıkmanız bizi hem çok gururlandırıyor hem de çok onurlandırıyor ve her daim vizyoner ve yüksek performansla çalışmak için bizi diri tutuyor.
Son iki yıldır yaşama müdahale eden salgının son demlerini yaşıyoruz ama aynı zamanda yeni senaryoların dillendirildiği günlerden geçiyoruz. Böyle bir dönemde bize düşen; insana, tüm eko sisteme ve beraberinde gezegene sahip çıkmak olmalıdır. Hepimiz; olması gerektiği gibi davranmayı, tüketmeyi yaşam biçimi haline getirmeliyiz. Bu sebepledir ki, bu yılki ana temamızın da bir yaşam sloganı olmasını arzuluyoruz.
Uzmanların öngörülerine göre; kaynakları hoyratça tüketmeye devam edersek belki de 2100 yılında hayatta kalmak için özel kıyafet ve yöntemlere ihtiyaç duyulacak; belki güneşin doğumundan bile endişe edilecek. Gıdalara, suya erişimde sorun zaten bugünden var, o gelecekte hayat adeta yaşanılmaz olacak. Öte yandan insanoğlu, kirletmek üzere yaşanacak başka gezegen aramaya da devam ediyor. Önlem almazsak bu karanlık senaryonun gerçekleşme ihtimali yüksek ama gidişatı durdurmak mümkün! 17 başlıktan oluşan Küresel Kalkınma Hedefleri insanlığın geleceği için ortak bir yol haritasını belirliyor. Bu hedefler altında hepinizi bir Dünya Vatandaşı olmaya davet ediyorum.
Önceliğimiz insanın temel ihtiyaçların karşılanarak yarın endişesi ve kaygısı olmadan hayatın sürdürülebilmesidir. İnsanımızın layık olduğu yaşam kalitesine sahip olması için hepimiz birlik olmalı, aynı hedef ve doğrultuda çaba harcamalıyız.
BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ, ancak;
Siyasiler ve ülkeyi yönetenler kavga dilini bırakıp kucaklaştığında,
Devlet vatandaşıyla, vatandaşlarda birbiriyle barışık yaşadığında,
Kaybetmeyi kabullenmediğimiz, mücadeleye devam ettiğimizde,
İnsani erdemlerimize sahip çıkıp, uyguladığımızda,
İnsanın ve insanlığın geleceğini gözettiğimizde,
Çocuklarımızı, gençlerimiz ve insanımızı iyi eğitip, cehaleti sonlandırdığımızda,
Her alanda ve her insanda geri kalmışlığı ve fakirliği yok edip kalkındığımızda,
Emeğe, alın terine ve toprağa saygı duyduğumuzda,
Kayırmacılığa, yandaşlığa son verdiğimizde,
Menfaatçi zihniyet ve uygulamaları bitirdiğimizde,
Hainlere ve hırsızlara aman vermediğimizde,
Cezaevlerini kapattığımızda,
Ötekileşmeyi durdurduğumuzda,
Birbirimizin görüşlerine ve yaşamına saygı duyduğumuzda,
El ele, kol kola, sırt sırta, omuz omuza, kafa kafaya ve gönül gönüle verdiğimizde,
Bir merhabayı ve selamı esirgemediğimizde,
BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ.
Bu sıraladıklarımın hepsini gerçekleştirecek kabiliyet ve potansiyelimiz vardır. Bunun için yastık altındaki değil yastık üstündeki değerleri ortaya çıkartmalıyız. Kimseyi ardımızda bırakmamalıyız.
Kentimizde, ülkemizde ve tüm dünyada birlikte olmayı başarmak zorundayız.
Önemli olan yaşama yıllar katmak değil, yıllara yaşam katmaktır.
Bu sene dört güzide kurumumuz ödül sürecinde yer aldılar, bu kurumlarda görev alan tüm çalışanları yürekten kutluyorum. Mükemmellik modeliyle yürümeyi tercih ederek; kurumları, tüm paydaşları ve kendileri için çok büyük bir işe imza attılar, hepsine yolculuklarında başarılar diliyorum.
Sempozyumumuza katılma nezaketi gösteren tüm konuşmacılarımıza, konuklarımıza teşekkür ediyorum ve değer yaratacak bir etkinlik olmasını diliyorum. Yönetim kurulumuza, değerlendiricilerimize, gönüllülerimize, uzmanlık gruplarımıza, gençlerimize, üyelerimize, katılan herkese, şube çalışanlarımıza ve sesimizi her zaman duyuran medyamıza şükranlarımızı sunuyorum.
Bilmenizi isterim ki; Kalite sadece ismimizde değil.
Saygılarımla.
