Atatürk Stadyumu ve Kent Meydanı (?)
Geçen hafta toplanan Büyükşehir Belediye Meclisinin gündeminde, Stadyum Meydanı vardı, ama karar almak için değil, bilgi vermek için, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi aleyhine açtığı idari dava sonucu, Atatürk Stadyumu ve çevresindeki yapıların yıkılarak yerine meydan yapılmasını öngören plan değişikliğinin, Bursa 2. İdare Mahkemesince durdurulmuş olduğu bilgisi verildi ve konu tartışmaya açıldı.
Bursa İdare Mahkemesi kararını, plan değişikliğinin planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve hukuka aykırı bulması nedeniyle, verdiğini açıklamış.
Atatürk Stadyumunun yıkılmaması konusunu kentimizin gündemine, Sivilay Derneği çatısı altında, yerleştiren kişi benim, ama benim amacım stadyumun korunarak kent meydanının yapılması idi ve bu amaca yönelik çözüm önerilerimizi de sunmuştuk. Meclis toplantısında muhalefet partileri sözcüleri kararı destekleyen konuşmalar yaptılar, ben de Sayın Başkan Recep Altepeden söz istedim, ki kendisi, 2 dönemdir eski Büyükşehir Belediye Başkanlarına, Büyükşehir Belediye Meclisinde Onursal Üye sıfatıyla yer vererek ileri demokrasi örneğini Türkiyede ilk ve tek uygulayan kişi olarak, söz verdi, ben de konuyu kent gündemine getirirken dayandığım bilgileri meclise sundum;
Atatürk Stadyumu, Bursada 1945/1950 yılları arasında, rahmetli Niyazi Menteşin tanımlamasıyla, Ahmet Vefik Paşadan sonraki ikinci efsane Vali, Haşim İşcan tarafından yaptırılmıştır. Harpten çıkmış bir dünyanın etkisi içindeki ülkemizin çok kısıtlı ekonomik koşulları içinde, sadece stadyumu değil, Memleket Hastanesini, Haşim İşcan İlkokulunu, ki onun ilkokul olarak inşa ettiği bina, daha sonra Uludağ Üniversitesinin ilk adımı olan Ticari Bilimler Akademisi olmuş, şu anda da Osmangazi Kaymakamlığı olarak hizmet veriyor, Setbaşı Vergi Dairesini, Ticaret Lisesini, Uludağ Sanatoryumunu, Vali Konağını, Demirtaş Paşa ve Süleyman Çelebi Türbelerini Bursamıza kazandırmıştır. İşte bu yönleriyle, Atatürk Stadyumu Bursa için vazgeçilmez/vazgeçilmeyecek bir değerdir, yıkılamaz. Ama bu tezi savunurken, kentimizin büyük toplanmaları içeren etkinliklerin yapılabileceği bir meydana ihtiyacı olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Bu anlamda çözüm önerilerimi de Sayın Başkana ve Değerli Meclis Üyelerimize sundum, bunları sunarken de içimdeki, dönemimde yaptığımız Kent Meydanı Projesinin nasıl bir rant alanına sokulmasının verdiği acıyla, çok dikkatli idim;
Stadyumun, Spor Genel Müdürlüğünce sonradan yapılan, o ucube görüntülü tüm tribünleri, hatta biraz ileri giderek, kapalı tribün dışındaki tüm tribünleri yıkarak, dış çevresini yeşil dokuyla kapatarak, içeride de gerek yeşil sahayı, gerekse atletizm pistini koruyarak, hatta tartan piste çevirerek, amatör sporların, sporcuların ve halkın kullanımına açmak suretiyle Bursanın, var olundukça, kullanılarak korunacak konuma sokulmasını önerdim. Belki kapalı tribün yıkılıp, daha sağlam bir taşıyıcı sistemle, eski fotoğraflarına bakılarak, ilk yapıldığı görüntüde restore edilir ve sonuçta Atatürk Stadyumuna gerçek bir kentsel SİT özelliği kazandırılır. Bu oluşumla birlikte, kapalı yüzme havuzunun yıkılması, ki Bursanın her bölgesinde kapalı yüzme havuzu var, geçen cumartesi günü Nilüfer Belediyesinin Özlücede yaptırdığı bir yenisi daha eklendi, Spor Müdürlüğü binasının yıkılması, ki uygun bir alanda Büyükşehir Belediyesi tarafından tekrar yapılabilir, spor salonunun yıkılması, ama kentimizin uygun bir alanında, uluslararası organizasyonlara talip olabileceğimiz özelliklere sahip, daha büyük kapasiteli bir spor salonunun yapılmasını da önerdim. Bu düzenlemeler yapıldığı zaman, stadyumun kapladığı alan küçülecek, kaldırılan binalarla beraber, Kültür Parkla bütünleşik bir meydan oluşacak, stadyum da bu meydanın ortasında, aynı Romanın Collesiumu gibi bir görünüm kazanacak, içinde de, büyük toplantılar, mitingler, açık hava konserleri gibi Bursa halkının coşkuyla katılacağı, büyük kapasiteli toplanma alanı oluşacak
Bu önerim Sayın Başkan Recep Altepe tarafından benimsendi, hatta hem inşaat maliyetimizi düşürür, hem de çok geniş ve çok alternatifli bir toplanma alanına sahip oluruz, bu arada yeraltına otopark da yaparak çevreyi rahatlatırız şeklindeki sözleriyle önerimi kafasında şekillendirdi.
Ben tüm bunları sizlerle paylaşırken, Büyükşehir Belediye Meclisinin tüm siyasi gruplarına, tüm sivil toplum kuruluşlarına, Spor Genel Müdürlüğü yetkililerine ve Bursalı hemşerilerime sesleniyorum, gelin önce kafamızdan, bu konu artık rafa kalkmıştır, olgusunu silelim, tüm görüş farklılıklarımızı bir kenara atalım, kol kola girelim, önce konunun hukuksal boyutunun çözülmesine ve de sonrasında, tüm gücümüzle bu meydanın kentimize kazandırılmasına destek olalım, her vesile ile de orada buluşalım
Var mısınız?
Geçen hafta toplanan Büyükşehir Belediye Meclisinin gündeminde, Stadyum Meydanı vardı, ama karar almak için değil, bilgi vermek için, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi aleyhine açtığı idari dava sonucu, Atatürk Stadyumu ve çevresindeki yapıların yıkılarak yerine meydan yapılmasını öngören plan değişikliğinin, Bursa 2. İdare Mahkemesince durdurulmuş olduğu bilgisi verildi ve konu tartışmaya açıldı.
Bursa İdare Mahkemesi kararını, plan değişikliğinin planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve hukuka aykırı bulması nedeniyle, verdiğini açıklamış.
Atatürk Stadyumunun yıkılmaması konusunu kentimizin gündemine, Sivilay Derneği çatısı altında, yerleştiren kişi benim, ama benim amacım stadyumun korunarak kent meydanının yapılması idi ve bu amaca yönelik çözüm önerilerimizi de sunmuştuk. Meclis toplantısında muhalefet partileri sözcüleri kararı destekleyen konuşmalar yaptılar, ben de Sayın Başkan Recep Altepeden söz istedim, ki kendisi, 2 dönemdir eski Büyükşehir Belediye Başkanlarına, Büyükşehir Belediye Meclisinde Onursal Üye sıfatıyla yer vererek ileri demokrasi örneğini Türkiyede ilk ve tek uygulayan kişi olarak, söz verdi, ben de konuyu kent gündemine getirirken dayandığım bilgileri meclise sundum;
Atatürk Stadyumu, Bursada 1945/1950 yılları arasında, rahmetli Niyazi Menteşin tanımlamasıyla, Ahmet Vefik Paşadan sonraki ikinci efsane Vali, Haşim İşcan tarafından yaptırılmıştır. Harpten çıkmış bir dünyanın etkisi içindeki ülkemizin çok kısıtlı ekonomik koşulları içinde, sadece stadyumu değil, Memleket Hastanesini, Haşim İşcan İlkokulunu, ki onun ilkokul olarak inşa ettiği bina, daha sonra Uludağ Üniversitesinin ilk adımı olan Ticari Bilimler Akademisi olmuş, şu anda da Osmangazi Kaymakamlığı olarak hizmet veriyor, Setbaşı Vergi Dairesini, Ticaret Lisesini, Uludağ Sanatoryumunu, Vali Konağını, Demirtaş Paşa ve Süleyman Çelebi Türbelerini Bursamıza kazandırmıştır. İşte bu yönleriyle, Atatürk Stadyumu Bursa için vazgeçilmez/vazgeçilmeyecek bir değerdir, yıkılamaz. Ama bu tezi savunurken, kentimizin büyük toplanmaları içeren etkinliklerin yapılabileceği bir meydana ihtiyacı olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Bu anlamda çözüm önerilerimi de Sayın Başkana ve Değerli Meclis Üyelerimize sundum, bunları sunarken de içimdeki, dönemimde yaptığımız Kent Meydanı Projesinin nasıl bir rant alanına sokulmasının verdiği acıyla, çok dikkatli idim;
Stadyumun, Spor Genel Müdürlüğünce sonradan yapılan, o ucube görüntülü tüm tribünleri, hatta biraz ileri giderek, kapalı tribün dışındaki tüm tribünleri yıkarak, dış çevresini yeşil dokuyla kapatarak, içeride de gerek yeşil sahayı, gerekse atletizm pistini koruyarak, hatta tartan piste çevirerek, amatör sporların, sporcuların ve halkın kullanımına açmak suretiyle Bursanın, var olundukça, kullanılarak korunacak konuma sokulmasını önerdim. Belki kapalı tribün yıkılıp, daha sağlam bir taşıyıcı sistemle, eski fotoğraflarına bakılarak, ilk yapıldığı görüntüde restore edilir ve sonuçta Atatürk Stadyumuna gerçek bir kentsel SİT özelliği kazandırılır. Bu oluşumla birlikte, kapalı yüzme havuzunun yıkılması, ki Bursanın her bölgesinde kapalı yüzme havuzu var, geçen cumartesi günü Nilüfer Belediyesinin Özlücede yaptırdığı bir yenisi daha eklendi, Spor Müdürlüğü binasının yıkılması, ki uygun bir alanda Büyükşehir Belediyesi tarafından tekrar yapılabilir, spor salonunun yıkılması, ama kentimizin uygun bir alanında, uluslararası organizasyonlara talip olabileceğimiz özelliklere sahip, daha büyük kapasiteli bir spor salonunun yapılmasını da önerdim. Bu düzenlemeler yapıldığı zaman, stadyumun kapladığı alan küçülecek, kaldırılan binalarla beraber, Kültür Parkla bütünleşik bir meydan oluşacak, stadyum da bu meydanın ortasında, aynı Romanın Collesiumu gibi bir görünüm kazanacak, içinde de, büyük toplantılar, mitingler, açık hava konserleri gibi Bursa halkının coşkuyla katılacağı, büyük kapasiteli toplanma alanı oluşacak
Bu önerim Sayın Başkan Recep Altepe tarafından benimsendi, hatta hem inşaat maliyetimizi düşürür, hem de çok geniş ve çok alternatifli bir toplanma alanına sahip oluruz, bu arada yeraltına otopark da yaparak çevreyi rahatlatırız şeklindeki sözleriyle önerimi kafasında şekillendirdi.
Ben tüm bunları sizlerle paylaşırken, Büyükşehir Belediye Meclisinin tüm siyasi gruplarına, tüm sivil toplum kuruluşlarına, Spor Genel Müdürlüğü yetkililerine ve Bursalı hemşerilerime sesleniyorum, gelin önce kafamızdan, bu konu artık rafa kalkmıştır, olgusunu silelim, tüm görüş farklılıklarımızı bir kenara atalım, kol kola girelim, önce konunun hukuksal boyutunun çözülmesine ve de sonrasında, tüm gücümüzle bu meydanın kentimize kazandırılmasına destek olalım, her vesile ile de orada buluşalım
Var mısınız?
Sayı: 1016 - Sayı'nın Kapağı