Ar-Ge demek patent demek

İnsanlığı daha ileri götüren buluşları ve yeniliklerin temelinde "farklı düşünme veya "farklı olma anlayışı vardır. Doğal olarak, farklı olmak da ancak altyapısı güçlü çalışmalarla ve deneyimlerle mümkündür. Rehavetin, ataletin ve gecikmenin çözüm olamadığı bu rekabet ortamında, şirketlerin araştırma ve geliştirme çalışmaları için bütçelerinden ayırdıkları kaynak, onların vizyonlarının göstergesi olacaktır.
Vizyonları diyorum zira Ar-Ge çalışmaları gelecekte şirketlerin varabileceği noktaları veya o noktaya varma süresini belirlemektedir. Bugün Ar-Ge çalışmalarına ayrılan bütçeler ortadadır. Yani, geleceğe damgasını vurmak isteyen ülkeler ve şirketler buluş ve yenilik üretebilmek için çok ciddi kaynaklarını Ar-Geye ayırmaktadırlar. Öyleyse, "Dünya aya giderken, biz yaya kalmamalıyız. Biz de ülke olarak Ar-Ge çalışmalarına gereken önemi vermek zorundayız.
Uluslararası üretim ve ticaret yarışının odağını Ar-Ge çalışmalarının oluşturduğu aşikardır. Ar-Geye en fazla pay ayıran ülkeler ve şirketler inovatif çalışmalarıyla ön plana çıkmaktadır. Ar-Geye en çok bütçeyi ayıran ülkelerin ekonomik kazanımları da paralel doğrultuda artmaktadır. Bu sıralamada Çin, ABD, Japonya, Hindistan gibi ülkeler Ar-Ge yatırımlarının karşılığını en verimli şekilde alarak ekonomileriyle Dünyaya yön vermektedirler.
Ülkemizin bu sıralamada maalesef çok gerilerde olması ise oldukça üzücüdür. Genç ve dinamik nüfusa sahip olan ülkemizin de bir an önce dünya sıralamasında söz sahibi olması gerekmektedir. Bunun için öncelikle inovasyon ve Ar-Geye değer vermemiz gerekiyor. Eğer Ar-Ge için fon oluşturamazsak sanayimizin teknolojik bakımdan gelişmesi ciddi yara alacaktır. Bu konudaki olumsuz tablo sadece bugünkü uygulamalardan değil, geçmişteki hatalı kararlardan ve ertelemelerden kaynaklanmaktadır. Bu kötü durumdan kurtulmanın çaresi Ar-Geye ayrılacak payı artırmaktan geçmektedir.
Dünyada Ar-Ge demek patent demektir. Şöyle ki General Electric, uçak motorundan, ev aletlerine ve tıbbi malzemeye kadar tüm ürünlerinin Ar-Ge çalışmaları için Hindistanda 2 bin 400 kişilik bir kadrosuyla deyim yerindeyse devasa bir Ar-Ge merkezini faaliyete geçirmiştir.
Toyota, Pfizer, Novartis ve Siemens gibi dünya devlerinin milyarlarca dolar bütçe ile sıralamaya girdiği Ar-Ge faaliyetleri sonucu yıllık 2 bin ile 3 bin adetlik patent müracaatları ile rekabet avantajını koruma yarışı içerisinde oldukları görülmektedir.
Biz de kesinlikle bu yolda ilerleyerek Ar-Ge çalışmalarına süreklilik arz edecek şekilde ısrarla devam etmek zorundayız. Kalkınmanın temelini oluşturan Ar-Ge yarışından kopmamak için mutlaka yapacaklarımızı planlayarak ve de buna bütçe ayırarak çalışmak gerektiğini unutmamalıyız.
Güzel günler dileklerimle

Sayı: 824 - Sayı'nın Kapağı