Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yerel para birimleriyle ticaretin yeni olmasına karşın bu konuda ciddi artış yaşandığını vurguladı. İş dünyası,Türk Lirası ile ihracatın artmasını ülke ekonomisi açısından olumlu bir gelişme olduğunu belirttiler.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, 158 ülkede ihracatın yaklaşık yüzde 10'unun yerel paralarla TL karşılığında yapıldığını belirterek, "Yaptığımız çalıştaylarla TL ile ihracatın ne kadar önemli olduğunu ve potansiyel barındırdığını gösterdik. Bu kadar yoğun bir ülkeyle yapılması da ayrıca anlamlı dedi.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yerel para birimleriyle ticaretin yeni olmasına karşın bu konuda ciddi artış yaşandığını vurguladı. Dış ticarette TL kullanımı ülkemizde uzun zamandır gündem olan bir konu.
İş dünyasının değerlendirmelerinde, TL' nin uluslararası ticarette yoğun olarak kullanımı ile itibar artışı yakalandığı ifade edildi. Ancak bundan da önemlisi, TL ile ticaret, dış ticaret açığının finansmanında ülkemize çok ciddi avantajlar sağlayacağı izlenimi hakim. TL ile ihracatımızın gelişmesi için gerekli çalışmalar yürütülmeye devam ederken, iş dünyası temsilcileri Türk Lirası'nın uluslararası ticarette hacminin artması ile kurlarda yaşanan dalgalanmalara karşı risklerin azaltılacağı vurgusu yaparken, buna paralel olarak Türk lirası ile ihracat gerçekleştiren firmaların  kendilerini döviz riskinden koruyabileceğinin de altı çizildi. TL ile ihracat verilerine yönelik görüşlerini ifade eden iş adamları, ‘olumlu görüş' politikası izliyor.
TÜRK LİRASI İLE DIŞ TİCARET
Kasım ayı itibarıyla milli paramızla ihracat işlemlerimizi gerçekleştirdiğimiz ülke sayısı 174 olurken aynı dönemde 110 ülkeyle ithalat işlemlerimizi Türk Lirası ile gerçekleştirdik. Kasım ayında Türk Lirası ile yapılan ticaretin hacmi, 4,8 milyar TL'si ihracat, 5,3 milyar TL'si ithalat olmak üzere toplam 10,1 milyar TL'ye ulaştı.

İsmail Gülle -TİM Başkanı
"TL ile ticarete önem veriyoruz, kurun oynaklığının arttığı dönemlerde TL ile ihracat yapmak önemli. 158 ülkede ihracatımızın yaklaşık yüzde 10'unu TL karşılığında yaptık. Bunu da bir çalıştayla gerçekleştirdik. Hem İstanbul'da hem de Ankara'da yaptığımız çalıştaylarla TL ile ihracatın ne kadar önemli olduğunu ve potansiyel barındırdığını gösterdik. Bu kadar yoğun bir ülkeyle yapılması da ayrıca anlamlı.

Aytuğ Onur – BTSO YKÜ
"Elbette TL ile ihracat yapılması iş dünyası olarak çok arzu ettiğimiz bir konu. TL ile ihracat firmalarımızın ihracatta döviz riskini ortadan kaldırmasının yanısıra cari açığımızın finansmanını da kolaylaştırır. Tabii şu anda TL rezerv para statüsünde olmadığı için bu konuda kat etmemiz gereken çok mesafe var. TL' nin mümkün olduğunca değerinin devalüe olmaması ve değerinde yüksek dalgalanma olmaması paramızın dış ülkelerde de elde tutulmasını kolaylaştıracaktır.

Yalçın Toy - KSİAD YKB
"Türk Lirası ile ihracat yapmak uluslararası düzeyde saygınlığımızı arttırıyor. En önemlisi de dünya liglerinde bizde varız diyebiliyoruz. Dolar ve euro kuru var ise, Türk Lirası da var. İlerleyen zaman diliminde daha da artacaktır.

Özkan İrman - Minteks Şirketler Grubu Başkanı
"Dünya'da yeni bir düzenin doğum sancıları olduğu kesin. Ben bir fütürist değilim, bu düzene ne zaman geçilir bilemem. Yerel para birimleriyle ihracat ya da birkaç ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu Euro benzeri bir para birimiyle ihracat düşünceleri hep bu istenilen yeni düzenin sancılarıdır.Elinde dolar olmayan hiçbir dünya vatandaşı yok. Ülkesindeki savaştan, ekonomik buhrandan, açlıktan kaçıp kurtulmak isteyen insan, kendisini bu duruma sokan sistemin para birimiyle ödeme yapıp mülteci oluyor. Ne ironik bir durum. İnsanların askeri güçlerle bir yerden bir yere gitmesini engellemeye çalışıyor zengin ülkeler. Oysa insanları yaşadıkları ülkede yaşayamayacak hale getirdikten sonra bu mümkün değil. Düzen o kadar aç gözlü ki, öyle sömürüyor ki çocuklar açlıktan ölüyor. Dik durmaya kalkan, kendi kaynaklarını işlemek isteyen, tarım politikalarını belirlemek isteyen, dahası gerçekten milli olmak isteyen ülkelere ambargo dâhil bin türlü yaptırım uygulanıyor. Swap anlaşması olmadan ticaret yapma arzusu bile başlı başına ciddi bir silkeleniş. Yerel para birimiyle yabancı bir ülkeden ihracat alacağımızın olmasının iç piyasadaki bir müşteriden alacağımız olması arasında ne fark var? İç piyasaya mal satıp uzun vade ile tahsilât yapabiliyoruz. Yine olabilir. Ancak bu vade farklarıyla değil. Zeminin, alt yapının güçlü olması her şeyi kolay kılar. Nedenlerinin herkesçe malum olduğu ekonomik krizin mutlaka bir sonu olacaktır. Ancak reel sektör çok yoruldu. Herkes işini döndürmenin peşinde. Yani kar zamanı değil, ar zamanı. Umutla güzel günleri bekliyoruz. Piyasaların canlandığı, arzın talebe yetişemediği o güzel günleri...

Nilüfer Çevikel - Nil-San Tekstil YKB
"Bu sorunun cevabı için öncelikle bir takım veri ve rakamlarla konuşmak gerekir. Bilindiği gibi ABD 600 milyar USD'a varan cari açığını kapatmak amacıyla geçtiğimiz mart ayında en çok dış ticaret açığı verdigi ülke olan Çin‘e ve sonrasında Rusya‘ya bir ticari savaş başlattı. Arkasına başka ülkeler ve bizde eklenince bu Dünya Ticaret savaşları olarak telaffuz edilmeye başlandı. ABD'nin en çok ithal ettiği ürünlere ek vergiler koyarak cari açığını kapatmaya kalkması basta Çin Halk Cumhuriyetleri tarafindan oldukça sert karşılandı ve aynı şekilde karşılık verildi. Çin Shangay enerji borsasında Yuan ile alış - veriş düğmesine bastı.Rusya'da benzer manipulatif hareketlerle ABD'ye karşılık verdi. Çin ve ABD'nin enerjide dünya ticaret hacminin yüzde 40'ını oluşturduğunu düşünürsek uzun vade de bunun hiç kimseye bir faydası olmayacağını hep birlikte göreceğiz. Zira bu durumdan AB ülkeride oldukça tedirgin. Amerikan doları dünyanın rezerv para birimidir. Yani yatırım yapılan bir araçtır. Bunun önüne herhangi bir para birimin geçmesi siyaset ile mümkün değildir. ABD, dünyanın en büyük ekonomisine sahiptir, en büyük ithalatcıdır. Bizim yerel para birimi ile ticaret yapalım dediğimiz bahsi geçen ülkelerin hepsine birden toplamda ihracatımız yıllık 6-7 milyar USD'yi ancak bulmakta.Türkiye'nin ihracatının 160 milyar USD civarı olduğunu düşünürsek bu çok büyük pay değildir. Ülkemizin en çok ihracat yaptığı ülkeler Avrupa ülkeleridir. ABD'de bunların 5'inci sırasındadır.Diğer ülkelerden yalnızca Rusya ve Çin ilk 20 içerisinde yer almaktadır. Kaldı ki, biz bu ülkelerden daha çok ithalat yapmaktayız ve yerli para birimi ile ticaret yaparak kur riskinin dağıtılması ancak swap yapılması ile mümkündür. Doğru bir harekettir. Tabi, burada mühim olan ABD yönetiminin buna karşılığının ne olacağıdır. Siyasi hareketler piyasalarda bir takım iniş çıkışlara sebep olmakta ve bu ticari savaşlarda taraf olmaktan ziyade TL para biriminin değerlendirilmesi, ihracatta kg birim fiyatının 1.36'lardan yukarı çekilmesi gibi fayda sağlayıcı işler yapılır ve gerek hukuki alt yapının iyileştirilmesi ve gerekse güvenilirliğin arttırılmasi ile ilgili calışmalar yapılırsa daha iyi piyasa koşullarında iş yapabileceğimizi düşünüyorum.

Hasan Moral- Moral Tekstil YKÜ
"Türkiye ekonomisinin dolar ve euro para birimlerine olan bağımlılığının kırılması için olumlu bir adım. Bahsi geçen karşılıklı anlaşma yapılan ülkeler ile ticaret hacmimizin artması ile olumlu yönde sigorta görevi göreceğini düşünüyorum. Ancak ana pazarımız olan Avrupa'da Euro hakimiyeti ve enerji piyasasındaki dolar hakimiyetini göz önünde bulundurursak ; etkileri ancak uzun vadede ve kısıtlı olarak hissedilebilecektir.2018 ikinci yarısında ekonomimiz önemli bir sarsıntı geçirdi. 2019 yılının ilk çeyreğinde de bunun etkilerinin devam edeceğini öngörüyorum. Faiz ve enflasyon oranlarının düşmesi ile ekonomide 2.çeyrekten itibaren hareketlenme yaşanacağı beklentisi var. İhracaat rakamlarının olumlu seyri bizleri umutlandıran bir tablo ; iç piyasanın da hareketlenmesi ile birlikte 2019 2.yarısından itibaren ekonominin olağan seyrine geri döneceğini beklentisindeyim.

Kağan Yeşil- Ay Plastik YKB
"Alımlarımız dövize endeksli olduğu için TL ile ihracat yapmıyoruz. Ham maddesini dolar ve euro bazında alan firmalar kur dalgalanmalarından etkileniyor. TL ile ticaret yapanlar için tabiki doğru, TL ile ihracat desteklenmelidir.

İlker Duran – İlkom YKB
"Açıklanan rakamlardan da görüyoruz ki, ihracatın yüzde 10'luk kısmının Türk Lirası ile olduğu. Tabiki henüz yeterli değil, fakat ileriye dönük ümit verici. Anlıyoruz ki, Türk Lirası ile ihracatın mümkün olduğunu ve biraz daha gayret gösterilirse ve en az yüzde 50 civarlarına TL ihracatı gelirse, üretici firmalarımızın kur riski biraz daha minimize edilebilecektir.Uzun vadede TL ile ihracatın faydalı olduğunu düşünüyorum. Özellikle dolar ve euro riskinin daha da minimize edilebilmesi için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.Bu anlamda da TL ile ihracatı destekliyorum.


Türkiye'nin ihracatı, kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 artışla 15,5 milyar dolar oldu. Böylece 2013 yılı kasım ayında gerçekleştirilen 14,2 milyar dolarlık ihracat rakamının üzerine çıkılarak tarihteki en yüksek kasım ayı ihracatına ulaşıldı. Son 12 aylık dönemde ise ihracat yüzde 7,8 artışla 168,1 milyar dolar oldu. İlk 11 ayda ihracat yüzde 7,7 artışla 154,2 milyar dolara çıktı. kasım ayında, 2018 yılı ekim ve mart aylarından sonra, tüm zamanların en yüksek üçüncü aylık ihracatı gerçekleşti. Kasım ayında ithalat ise 16,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Buna göre ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 96,3 olurken, bu oranda geçen ekim ayının ardından en yüksek ikinci değerine ulaşıldı.İhracat rakamlarını değerlendiren TİM Başkanı İsmail Gülle, 2018 yılının rekorlara imza atılan bir yıl olarak kayıtlara geçtiğini belirtti. Ekim ayında tarihteki en yüksek aylık ihracatın gerçekleştirildiğini anımsatan Gülle, şunları kaydetti:Bu kez de tüm zamanların en yüksek kasım ayı ihracatına imza atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İhracatçılarımızın yoğun gayretleri ile 170 milyar dolar olan yıl sonu hedefimize emin adımlar ile ilerliyoruz.Biz ihracatı yeni rekorlara taşırken, Sayın Cumhurbaşkanımız, yeni bir yatırım ve istihdam seferberliği başlatarak 2019'a güçlü bir şekilde giriş yapacağımızın müjdesini verdi. Böyle bir seferberliği dört gözle bekliyorduk. Biz de ihracatçılar olarak istihdam seferberliğine destek verecek, daha çok üretime ve daha çok ihracata odaklanacağız. Çünkü insan kaynağı ihracatçılar için en önemli konuların başında geliyor. İstihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi en çok önem verdiğimiz konular arasında.İstihdam seferberliğinin yanı sıra, daha fazla eleman çalıştırılmasını teşvik etmek için SGK işveren prim indirimi uygulanması faydalı olabilir. Hükümetimizin mevcut yaklaşımı gösteriyor ki ihracat ekonomi gündemimizin merkezindeki yerini koruyor. TİM olarak bizlerin de hedefi ihracat ile büyüyen, dış ticaret fazlası veren bir Türkiye. 2018 ikinci çeyrek büyüme rakamlarımıza pozitif katkı veren ihracatın, üçüncü çeyrek büyüme rakamlarında da etkisini pozitif yönde göreceğiz. İhracatın ithalatı karşılama oranı ile ilgili de değerlendirmelerde de bulunan Gülle, "Ülkemizin ithal ettiği ürünlerden daha fazlasını ihraç eder konuma gelmesi ekonomik dengeler açısından önem taşımaktadır. Artık dış ticaret açığının finansmanı Türkiye'nin gündeminden çıkmalıdır. Hedefimiz dış ticaret fazlası veren bir Türkiye'dir. Bugün baktığımızda üretim için ciddi anlamda ham madde ve ara mal ithalatı yapılıyor. İşte bu döngüyü sona erdirmek ve 2023 hedeflerimize ulaşabilmek için katma değeri yüksek ürünlere daha fazla ağırlık vermeliyiz. Bunun için de yerli ve milli üretimin artması gerekmektedir. ifadelerini kullandı.

Elif Didem Danacıoğlu

Sayı: 1179 - Sayı'nın Kapağı