Semih Aydın
Karoseri sektöründe müşteri taleplerine karşılık veren, kullanışlı, konforlu ve güvenli araçlar tasarlamak üzere 2009 yılında kurulan Erener Otomotiv, tasarım ve üretim kalitesiyle kısa sürede adından söz ettirmeyi başardı. Tecrübeli ve alanında uzman kadrosuyla 5 bin  metrekarelik üretim tesisinde Mercedes ve Iveco gibi markaların hafif ticari araç segmenti onaylı üst yapıcısı olan firma, katma değerli üretim ve ihracatıyla ülke ve Bursa ekonomisine de önemli katkı sağlıyor.
Bir aile şirketi olarak kurulan firmanın yönetiminde ise Gazanfer Eren ve Rengin Eren kardeşler bulunuyor. Yaptıkları işi mimariye benzeten firmanın Dış Ticaret Sorumlusu Rengin Eren, yeni tasarımlar ve ürünler ortaya çıkarmaktan zevk duyduklarını söyledi.

Kurulduktan bir yıl sonra  yüzde 100 ihracat
Sektöre adım atmadan önce abisi ile birlikte fizibilite çalışmaları yaptıkları, Avrupa’da bu işin nasıl yapıldığına dair araştırmalar gerçekleştirdiklerini belirten Erener, “Biz daha iyisini yaparız diyerek bu işe başladık ve yaptık. Kuruluşumuzdan bir yıl sonra tamamen yurtdışı pazarına yönelerek, üretimimizin yüzde 100’ünü ihraç etmeye başladık” dedi. Firmanın Mercedes ve Iveco gibi markaların onaylı üst yapıcısı konumunda olduğunu anımsatan Rengin Eren, Iveco’nun Türkiye’deki ilk ve tek onaylı üst yapıcısının Erener Otomotiv olduğunun altını çizdi. Tasarımın ötesinde mühendislikten, trafiğe çıkış belgesine kadar kapsamlı bir hizmet verdiklerini kaydeden Eren, seri olarak üretilemeyen  ve lüks kullanıma yönelik tasarımlar gerçekleştirdiklerini belirterek, “Biz  bir aracı tamamen yeniden üretiyoruz. Yapmadığımız tek şey aracın motoru, şasisi ve dingili” diye konuştu. Karoseri sektöründe kalite ve işçilik noktasında fark oluşturduklarının altını çizen Eren, tasarımlarının kaliteyi seven ve ince işçilikten hoşlanan müşterilere hitap ettiğini söyledi. Eren, el emeği yoğun ve katma değerli bir üretim gerçekleştirdiklerini ve tamamını Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini sözlerine ekledi.

“Daha fazla üretim için işgücü ve daha büyük tesis gerekli”
Tesislerinde, 50 personelle yılda 150 aracın tasarımını gerçekleştirdiklerini ifade eden Rengin Eren, üretim kapasitelerini artırmayı arzuladıklarını vurgulayarak, “Üretimlerimiz fabrikasyon değil. Makinenin kullanımının az , el işçiliğinin ön planda olduğu  bir iş yapıyoruz. Dolayısıyla kapasitemizi artırabilmemiz, nitelikli iş gücünün artmasıyla mümkün. Bu alanda nitelikli iş gücü sıkıntısı mevcut. Mesleki eğitim veren kurumlar arttırılarak  aileler ve çocukları bu alanlarda meslek edinmeye teşvik edilmeli.  Karoseri sektörü  geniş üretim alanı gerektiren bir sektör.  Özellikle kamyondan otobüse dönüşümler için, depolama gereksinimleri için  geniş bir alan olması şart. Bursa’da arsa fiyatları çok yüksek. İhtiyacınız olan tesisin yatırım maliyetinin geri dönüşü çok uzun, hatta mevcut kârlılıkla mümkün değil. Devletimizin  katma değeri son derece yüksek olan karoseri sektörünü  ciddi anlamda teşvik etmesi gerekiyor. Bacasız sanayinin gelişimi açısından  uygun yerlerin devlet desteğiyle firma sahiplerine sunulması sektörün ilerlemesi için büyük gereklilik. Aksi durumda  bireysel sermaye yatırımlarıyla sektörün önünün açılması mümkün değil. Bu yüzden devletimizden sektör olarak, özellikle üretime uygun yer tesisi noktasında destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Maliyet artışları zorluyor
Pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen turizmin üretimlerine de doğrudan yansıdığını belirten Eren, müşteri tercihlerinin değişmesinin yanında yüzde 250’yi bulan maliyet artışıyla karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekti. Bu süreçte firma olarak fedakarlıkla çalıştıklarını vurgulayan Eren, artan maliyetleri müşterilerine yansıtamadıkları için sektörde kârlılığın düşmekte olduğunu, bu konuda gerekli denetimlerin yapılarak  fırsatçılığın önüne geçilmesi gerektiğini, ayrıca kur üzerindeki baskının  ihracatçıyı zor durumda bıraktığını ifade etti. Eren sözlerini şöyle noktaladı: “Uludağ Otomotiv İhracatçıları Birliği’nde (OİB) yaklaşık 6 bin 500 otomotiv ihracatçısı var. Sektörde 12 yıldır faaliyet göstermemize rağmen bu firmalar arasında, 2020 gibi zorlu bir yılda en fazla ihracat yapan 150’nci firma olmayı başardık. Biz ülkemize, ekonomiye ve gençlerimize fayda sağlamak istiyoruz, devletimizin  de bizim gibi orta ölçekli işletmelere fırsat vererek bu isteğimizi gerçekleştirmemize katkı sağlamasını bekliyoruz.”