banner34

banner50

banner6

Nazar İnşaat sağlam  adımlarla yola devam ediyor

Bursa’da ilk toplu konut projelerine imza atan ve 1980’li yılların ortasında sektörünün vergi rekortmeni olma başarısı yakalayan Nazar İnşaat’ın ikinci kuşak temsilcisi Fatih Şakir, babasından devraldığı bayrağı daha da yukarı taşımak için çalışıyor.

Röportajlar 16.08.2021, 23:32
Nazar İnşaat sağlam  adımlarla yola devam ediyor

İş hayatının yanında Bursa’nın başarılı derneklerinden BALKANTÜRKSİAD’da da aktif olarak görev alan Fatih Şakir, farklı yönetimlerde üstlendiği başkan yardımcılığı deneyimlerinin ardından, derneğin direksiyonuna geçti. 

Semih Aydın

Üsküp göçmeni bir ailenin ilk çocuğu olan Fatih Şakir, eğitim hayatının ardından babası Murat Şakir’in yolunu takip ederek müteahhitliğe devam etti. Çocukluğundan beri inşaatların içinde büyüdüğünü söyleyen Şakir, mesleği seçme sebebini ise “Babamın oğlu olduğum için müteahhit oldum” sözleriyle açıklıyor. İş hayatına halen babası Murat Şakir ile yola devam eden Fatih Şakir, 40 yıllık tecrübeyi, yeni ve çağdaş projelerle harmanlayarak, Nazar İnşaat’ın 1983’ten bu yana gelen başarısını gelecekte de sürdürmeyi hedefliyor.
Başkanlar ve İşleri röportaj dizimizde Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) ve Nazar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Şakir ile iş hayatını, aile şirketlerini, Bursa’daki kentsel dönüşüm çalışmalarını ve BALKANTÜRKSİAD’ın 10’uncu yılını konuştuk.

Firmanızın kuruluşundan bugüne kadar geçen sürecini kısaca anlatır mısınız?
Fatih Şakir: Babam Murat Şakir, 1974 yılından itibaren inşaat sektörünün içinde. Nazar İnşaat’ı da 1983 yılında kurmuş. İlk inşaatımızı da o yıllarda Mesken tarafında yaptık. 110 dairelik, bir kooperatif projesiydi. Halen babamla birlikte çalışmaya devam ediyoruz. 2002’ye kadar kooperatif tarzı inşaatlara devam ettik. Mortgage sisteminin ülkemizde yaygınlaşmasıyla kendi arsalarımızda yaptığımız inşaatlarda, ‘yap-sat’ modeline döndük. Son dönemde arsa yatırımlarına hız verdik. TEKNOSAB, TOSAB ve Deri OSB’nin olduğu bölgelerde yaşanacak konut ihtiyacını göz önünde bulundurarak, o bölgelerde yatırımlar yapıyoruz. 
Murat Şakir: Nazar İnşaat’ın macerası toplu konutla başladı; Almanya’da çalışan vatandaşlarımıza toplu konut projeleri yaptık. Bursa’da toplu konut alanında ilk başlangıcı yaptığımızı söyleyebilirim. Bursa’da, toplu konut kredisi alan ilk inşaat firması da Nazar İnşaat oldu. O yıllarda, belki de sektörümüzün en önde olan firması bizdik. Yıllar içerisinde de konutlar, iş yerleri, yazlık siteler, tatil köyleri gibi projeleri başarıyla tamamlayarak, bugünlere geldik. Bir müteahhidin 40 yıl ayakta kalabilmesi kolay değildir. Biz bunu başardık. Şimdi ikinci kuşak yola devam edecek. 

Sizin Nazar İnşaat’ta aktif olarak görev almaya başlama süreciniz nasıl oldu? 
Dört kardeşin en büyüğüyüm ve ailedeki tek erkek çocuğum. Dolayısıyla inşaatın içinde büyüdüm. Babam da müteahhit olduğu için, hangi bölümü okursam okuyayım, yapacağım iş belliydi. Eskiden çocukları esnafa, ustaya çırak olarak verirlerdi. Bunlar bana sosyalleşme ve esnaflık anlamında büyük tecrübeler kazandırdı. Onun haricinde de sürekli inşaatların içinde, ustalarla, mimarlarla ve mühendislerle haşır neşirdim. Süreç bu şekilde devam etti ve bugünlere geldik. En nihayetinde, babamın oğlu olduğum için ben de müteahhit oldum diyebilirim.

İkinci kuşak olarak zorlandığınız ya da size kolaylık sağlayan unsurlar neler oldu?
İş hayatımdaki kademeleri yavaş yavaş geçtiğim için aslında iş konusunda zorlayacak çok fazla şey olmadı. Ama ikinci kuşaklarda sorumluluk alma süreci evlendikten sonra oluyor. Evlenip bir aile kurunca, hayatın gerçeklerini görmeye başlıyor ve işinize daha sıkı sarılıyorsunuz. Çocuklarınız olduktan sonra da hayat sorumluluğu daha da fazla artıyor. Bana iş hayatımda kolaylık sağlayan nokta ise babamın tecrübeleri oldu. Birinci kuşağın tecrübeler, yeni jenerasyonlara büyük ders oluyor. Bu çok büyük bir avantaj. Bu tecrübelere sahip olabilmek için ya sizin yaşayıp tecrübe etmeniz ya da birinci kuşağın yanınızda, her zaman sigorta gibi olması lazım. Tecrübe gerçekten çok önemli ve parayla satın alınamıyor. O yüzden hala babamla birlikte yola devam ediyoruz. 

Bugüne kadar kaç konut ve ofis projesi tamamladınız?
Biraz önce bahsettiğim gibi ilk projemizi Mesken civarında 110 dairelik bir projeyle gerçekleştirdik. Apartmanları, Almanya’da çalışan vatandaşlarımıza Mark üzerinden sattığımız için bir nevi o dönem ihracat yaptık. Yaptığımız projelerle de 1985-1987 yıllarında Bursa’da alanımızda vergi rekortmeni olduk.
O dönemlerde TOKİ yoktu. Dönemin Başbakanı Turgut Özal, müteahhitlere toplu konut kredisi vermişti. Bursa’nın büyüme bölgesi o yıllarda Nilüfer’di ve biz de aldığımız krediyle Beşevler’den arsalar satın aldık. Bunun da büyük faydasını gördüğümüzü söyleyebilirim. Herhangi bir deprem, devalüasyon, darbe, darbe, girişimi, ekonomik kriz gibi badireler ilk müteahhitleri vuruyor. Dolayısıyla müteahhitlerin uzun süre ayakta kalabilmeleri zorlaşıyor. Biz bu yüzden, bugüne kadar hiç kat karşılığı kentsel dönüşüm yapmadık. 2002’den sonra da kooperatif değil, ‘yap-sat’ sistemine yönelik işlere ağırlık verdik. İnsanlara krediyle ev sahibi olmak, kooperatifle ev sahibi olmaktan daha cazip geldi.

Önümüzdeki dönem gerçekleştirmeyi planladığınız projeler var mı? Varsa kısaca bahseder misiniz?
2020’nin Mart ayında pandemi ülkemizde görüldü. Biz başladığımız kentsel dönüşüm projemizi 2020’nin Temmuz ayında bitirip, yapı kullanma izinlerini alarak, teslim ettik. Bir de iş merkezi projemizi revize ettik. Şu anda yeni inşaata başlayacağımızı söylemek isterdim ama söyleyemiyorum. Biz bugüne kadar cebimizdeki paraya göre hareket ettik, ona göre proje yaptık; hiç kredi alarak bir inşaata başlamadık. Ama bugünlerde maliyetler çok arttı, piyasada bir dengesizlik var. Bu artışları tüketiciye de yansıtamıyoruz. Dolayısıyla, garantici yapımız nedeniyle biz de yeni projeye başlamıyoruz. Öncelikle önümüzü görmek istiyoruz. 

Pandemiyle birlikte son dönemde çimento, beton, demir vb. gibi yapı malzemelerinde ciddi fiyat artışları söz konusu. Bu durumu neye bağlıyorsunuz, bu artışlar sektörü ilerleyen süreçte zorlayacak mı?
Şu anda yeni inşaat projelerine başlamış meslektaşlarıma kolaylıklar diliyorum. Gücü olanlara da dairelerini satmamalarını tavsiye ediyorum. Çünkü, maliyet artışlarını hala fiyatlara yansıtamıyorlar. İlerleyen dönemde, birkaç ay sonra, maalesef 1 milyon liranın altına daire bulunamayacak. Yeni açılan bölgeler yok, bu yüzden yeni konutlar sadece belirli alanlarda yapılıyor. Bana göre kentsel dönüşüm çalışmalarında da bazı hatalar yapıldı. Emsal artışı 0,50 olarak belirlendi ama bunun daha az olması gerekiyordu. Ancak bu rağmen, bu emsalden daha fazla inşaat yapanlara da şahit olduk; bu firmalar da belediyelerle sorun yaşadı. 

17 Ağustos Depremi’nin yıldönümüne yaklaşıyoruz. Sektörde uzun yıllar dayanan tecrübeye sahip biri olarak, Bursa’nın olası bir depreme hazırlıklarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda neler yapılmalı? 
22 yıl önce yaşanan 1999 Marmara Depremi’ni dün gibi hatırlıyoruz. Bu tarihten önce yapılan binaların hepsi deprem riski taşıyor. Ancak bunun binayı yapan müteahhitle bir ilgisi yok; o zaman kullanılan demirin, betonun kalitesi öyleydi.
Ben, Bursa’nın depreme hazır olmadığını düşünüyorum. Bursa’da kentsel dönüşüm Nilüfer’de yapıldı fakat buradaki binalar zaten yeniydi. Bana göre esas kentsel dönüşüm Osmangazi ve Yıldırım’da yapılmalıydı. 

BALKANTÜRKSİAD Başkanlığı görevinde 5’inci ayınızın içindesiniz. Görev süreniz boyunca gerçekleştirdiğiniz faaliyetleri anlatır mısınız? Önümüzdeki dönem projeleriniz nelerdir?
Yaklaşık 8 senedir hem BALKANTÜRKSİAD üyesiyim hem de yönetimlerde görev aldım. Geçmiş dönem başkanlarımız Aytuğ Onur, Levent Bilek ve Berat Tunakan dönemlerinde Başkan Yardımcılığı yaptım. Derneklerde, projelerin sürdürülebilirliği açısından yönetimden birinin başkanlık görevini devralması, hem sürdürülebilirliği sağlıyor hem de kurumsallık bağları kopmamış oluyor. BALKANTÜRKSİAD olarak çok güzel bir aile olduk. Yaklaşık 400 üyemiz var. Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği’nden (BUİKAD) sonra çok kadın üyeye sahip STK’yız. Bu da bana göre Balkan ve Rumeli kökenli kişilerin ne kadar modern ve çağdaş olduğunu ortaya koyuyor. Göreve geldikten sonra yoğun çalışmalar yaptık. Ramazan Bayramı dönemindeki 17 günlük kapanmada e-Sinerjiler ve online seminerler düzenledik. Bal-Net gruplarımız toplantılarını fiziki olarak yapmaya başladı. Yurtdışı Sinerji toplantılarımızı koronavirüs tedbirleri yüzünden ne yazık ki hala yapmıyoruz, sağlıklı bir ortamda bunları en kısa zamanda yapmayı arzuluyoruz. Diğer taraftan BALKANTÜRKSİAD bu yıl 10’uncu yaşını kutluyor. Bu kapsamda üye ziyaretlerimize hız verdik. Berat Tunakan döneminde başladığımız, geçmiş dönem yönetim kurulu üyemiz ve AK Parti Bursa Milletvekili Atilla Ödünç ile Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in de önemli katkılarının olduğu, Minia BALKANTÜRK Açık Hava Müzesi projemizin açılışını eylül ayında yapmayı planlıyoruz. Açılışa Balkan ülkelerinin büyükelçilerini de davet ederek, o tarihte Balkan Paneli de düzenleyeceğiz. Bunun yanında, üyelerimize özel 10’uncu balomuzu da organize etmek yakın dönem planlarımız arasında.  
  
Size göre BALKANTÜRKSİAD, kuruluşunun 10’uncu yılında, kuruluş hedeflerine ulaştı mı?
Ulaştı ve ulaşmaya da devam ediyor. Dikkat ederseniz Balkan ülkelerinden göç eden vatandaşlar kirada oturmaktan ziyade, kendi evinde oturur. Hemen kendi evi yapmak ister. Dolayısıyla Balkan göçmenleri ve Balkan göçmenlerinin kurdukları STK’ların çoğu da atılımcı ve çalışkandır.  Biz Atatürk’ten beri, vatanın kıymetini çok iyi biliyoruz. Atatürk’ün dediği gibi, “Kaybedilmiş toprakların aziz hatıralarıyız.” Bu anlayışı derneğe yansıtıyoruz.
 
Görece genç bir dernek olmanıza rağmen, BALKANTÜRKSİAD gerçekleştirdiği etkinlikler ve projelerle Bursa kamuoyundan büyük takdir topladı. Size göre bu başarının altında yatan etkenler neler oldu?
Bana göre başarımızın temel sebebi birlik ve beraberliğimiz. Bizim sloganımız da, “Biz çok büyük bir aileyiz.” Bunu sadece slogan olarak söylemiyoruz, gerçekten öyleyiz. Ailecek tanışıyoruz, yurtdışı ziyaretlerimizi hep birlikte yapıyoruz. İkinci jenerasyon üyelerimizi, giriş aidatı olmadan üye yapıyoruz. Böyle olunca birlikteliğimiz daha da artıyor. Pandemiyle geçen dönem sadece STK’ları değil, aileleri bile bir miktar uzaklaştırdı. Aşılanma çalışmalarının hızlı bir şekilde tamamlanıp, daha sık bir arada olmamızı temenni ediyorum.
 

Yorumlar (0)
12
kapalı
banner35
Günün Anketi Tümü
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
ABD Doları’nda yıl sonu beklentiniz nedir (TL) ?
banner18
banner51