Ekonomik Döviz ve Ekonomik Kuyumculuk firmalarının yönetim kurulu başkanlıklarını sürdüren Durmuş, ARSİYAD Yönetim Kurulu Başkanlığı göreviyle de Bursa’ya ve Artvin’e değer katacak projelerde sorumluluk alıyor. ‘Başkanlar ve İşleri’ röportaj dizimizin son konuğu, ARSİYAD Başkanı Gürsel Durmuş oldu. Durmuş’la, döviz ve altında yaşanan ani dalgalanmaları, döviz kurlarındaki artışın ihracata yansımasını, kripto paraları ve ARSİYAD’ın çalışmaları konuştuk. 

Bize firmanızdan ve kuruluşunuzdan bu yana geçen süreçten bahseder misiniz?
1989 yılından bugüne Bursa Kapalı Çarşı’da faaliyet içerisindeyiz. Sektöre ilk olarak kuyumculukla başladım. Türkiye’de döviz bürolarının yasallaşmasıyla birlikte, bu alanda ilk girişimi yapan kişiler arasındayım. Gürsel Döviz adında bir döviz büromuz vardı ancak buradaki ortaklığın dağılmasıyla firmamızı 2010 yılında Ekonomik Döviz olarak yeniden yapılandırarak yolumuza devam ettik. Günümüzde Ekonomik Döviz AŞ. ve Ekonomik  Kuyumculuk Ltd. Şti. firmalarında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ben de bu iki firmanın yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum. Sektörde 30 yılı aşan tecrübemizle, 7 mağaza ve 60’tan fazla personelimizle altın, döviz ve pırlantada hem toptan hem de perakende olarak hizmet veriyoruz. Kapalı Çarşı’daki A gruplarında yetkili Müessese AŞ, şu an Bursa merkezli tek A grubu döviz bürosu. Bunun yanında pırlanta imalatımızı Faset markası adı altında müşterilerimizle buluşturuyoruz. Fiziki satışları sadece Bursa’da olsa da e-ticaret kanallarıyla Faset’i tüm Türkiye’ye gönderebiliyoruz. Ayrıca Blue Diamond markasının Bursa’daki distribütörlüğünü yapıyoruz.
Şu anda Kapalı Çarşı’daki 4 mağazamızın yanı sıra Korupark, Sur Yapı AVM ve Vişne Caddesi’ndeki şubelerimiz de dahil olmak üzere 7 mağazamızla Bursalılara hizmet veriyoruz. 

Firma yapınızdan bahseder misiniz? 
Aile şirketiyiz. Firmamızda ikinci kuşak da yöneticilik yapıyor. Bu işte başarılı olmak için prensipli olmalı, sermaye yeterliliği içinde bulunmalı ve güçlü bir organizasyona sahip olmalısınız. Biz bu prensipleri ikinci kuşaklara da aşıladık. Onlar da başarılı eğitim hayatının ardından, benimle birlikte şirket yönetiminde bulunuyorlar. 

Aile şirketlerinde uzun ömürlü başarı nasıl sağlanır?
Bu konuda kurumsallaşmanın en önemli nokta olduğunu düşünüyorum, çalışmalarımız da bu yönde. Aile şirketleri, kurumsallaşmayı başarabilirse uzun ömürlü oluyor, aksi takdirde ticaret hayatları kısa sürede bitiyor. Bizim de ikinci kuşakların yönetici olduğu bir süreçte alanımızdaki liderliği, iddiayı koruyup, ilkeli anlayışımızı geleceğe taşıma hedefimiz var.

BTSO’nun açıkladığı ilk 250 firma arasında yer alıyorsunuz. Başarınızın anahtar noktaları nelerdir?
İktisat eğitimimin yanı sıra sürekli sahada olmam dolayısıyla alaylı bir tarafım da var. İşimizi seviyoruz ve en iyisini yapma gayretiyle çalışıyoruz. Firma olarak en iyiyi hedeflediğimiz için sürekli kendimizi yenileyen bir yapımız var. Nihayetinde, güven isteyen bir iş kolundayız. Dolayısıyla yapamayacağız konularda söz vermiyoruz. Bizim, verdiği sözlerin arkasında duran ilkeli bir anlayışımız var. Bu bağlamda müşterilerimize hem iyi fiyat sunabilmek hem de zamanında servis vermek için gayret ediyoruz.

Pandemi firmanızı nasıl etkiledi?
Pandemiyle birlikte Bursa, sektörümüzde ilk dijital dönüşümü gerçekleştiren firmalardan olduk. Ekonomialtin.com sitemizden birçok kuyumcu faydalanıyor. Sitemizde 24 saat güncel şekilde döviz ve altın kurlarını yayınlıyoruz. Meslektaşlarımız da buradaki güncel fiyatlardan faydalanıp, alım ve satımlarını yapıyorlar. İlerleyen süreçte de dijitalleşmenin gerekliliklerine uyum sağlayacak projeler hakkında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 

Kapalıçarşı’da uzun yıllara dayanan tecrübeye sahipsiniz. Bu deneyim size iş hayatınızda neler kazandırdı?
Buradaki ekranlarımızda dünyadaki bütün piyasaları takip ediyoruz. Bu noktada Ar-Ge sahibiyiz diyebilirim. Piyasadaki gelişmeleri, fiyatları sürekli takip eden, bunları derleyip, yorumlayan bir yapıya sahibiz. Dünya globalleşti. Amerika’da, Avrupa’da ya da dünyanın başka bir bölgesindeki gelişme, Türkiye’deki piyasaları ve fiyatları da doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla bizim tüm dünyayı takip edip, gelişmelerden haberdar olma zorunluluğumuz var. Günde 15 saatimizi buna ayırıyoruz, sürekli araştırmalar yaparak, kendimizi yeniliyoruz. Nihayetinde bunları yapabilirseniz, sektörde işinizi iyi yapan konumda oluyorsunuz.

Döviz ve altında yaşanan ani dalgalanmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pandemi, piyasaları çok etkiledi, çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemde dünyada parasal genişlemeler yaşandığını gözlemliyoruz. Ancak ekonomi, güven üzerine kurulu bir ilişkidir. Son dönemde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda yaşanan değişimler, piyasadaki algının bozulmasına neden olarak, yabancı yatırımcıyı uzaklaştırdı. Bu da kurlarda dalgalanmaya neden oldu.
Stabilizasyon nasıl sağlanır?
Biraz önce değindiğim gibi güven, ekonomilerde denge ve stabilizasyonu sağlayan en önemli unsur. Her ekonomi takımı güven yaratmak için çalışır. Yerli ve yabancı yatırımcı güven hissedip, öngörülebilir ekonomik yaklaşımlar görürse, piyasada dengelenme yaşanır. TCMB Başkanı değişimiyle birlikte yeni söylemler oluştu. Şimdi bu söylemlerin, icraata dönüşme vakti. Bundan sonraki süreçte icraatler, piyasaların tavrını belirleyecektir.

Döviz kurlarındaki artış ihracatı ve ihracatçıyı nasıl etkiledi?
Döviz kurlarının yükselmesi ihracatı olumlu yönde etkiler, bu genel ekonomik kurallardan biri. Dolayısıyla ilerleyen süreçte ihracatımız ve üretim kapasitemiz artacaktır. Geçmiş dönemde dövizin düşük olması, üretimi kısıp, ithalata yönelmemize neden olmuştu. Ancak şu andaki kur, ihracatçımızın fiyat rekabetinde şansının yüksek olmasına neden oluyor. Ancak döviz kurlarının öngörülebilir olması gerekiyor. Öngörülebilirlik, daha istikrarlı bir durum yaratır. Aksi takdirde ihracatçıda hesap yapmakta, fiyat vermekte zorluk yaşayacaktır. 

Dijitalleşme para sistemlerini de dönüştü. Son yıllarda hayatımıza hızla giren kripto paralar hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Kripto paralar şu anda çok sağlam zemine bağlı değil. Yeni nesil başta olmak üzere, pandeminin oluşturduğu ortamda insanların kripto paraları yatırım aracı olarak kullanma arzusu doğdu. Bu yatırımların para kazandırma şansı olduğu kadar kaybettirme riski de söz konusu. Ancak, kripto paralar zaman içerisinde daha güvenli noktaya oturacaktır. Ülkelerin merkez bankaları bu işe el atmak durumunda kalacak ve dijital paraları daha güvenli noktaya taşıyacaktır. Fakat bu döneme kadar kripto para yatırımlarında dikkat edilmeli ve para kaybettirme riski olduğu göz ardı edilmemelidir.

Kripto paralar gelecek dönemde doların egemenliğini kırabilir mi?
Bunun şu anda çok mümkün olmadığı kanaatindeyim. Amerika bugüne kadar böyle bir şeye izin vermedi, bundan sonra vermesi de çok kolay değil. Birçok devlet doların egemenliğini ortadan kaldırmak, buradaki pastadan pay almak istiyor ve bunun için mücadele ediyor. Ama Amerika bugüne kadar doların egemenliğini sekteye uğratacak hiçbir girişime izin vermedi. Dolayısıyla bana göre kripto paralardaki dönüşümü de ilk olarak Amerika sağlayıp, kuralları belirleyecektir.

Türkiye’nin kendi dijital para birimini üretme çalışmaları var. Kendi dijital paramızı üretmemiz ekonomimize nasıl kazanımlar sağlar?
Dünyada bu alanda bir yarış var ve bizim de bunun içerisinde olmamız lazım. Aksi takdirde dışarıdan izlemek zorunda kalacağız. Dünya ekonomisinde iddialı olmak için dijital dönüşüme ayak uydurmalıyız. Şu anda çok sayıda dünya ülkesi buraya ciddi yatırımlar yapıyor. Biz de bu alanda başarılı ve iddialı olmak istiyorsak mutlaka trendi yakalamalıyız. 

ARSİYAD olarak pandemi döneminde çalışmalarınızın yoğunlaştığı konular neler oldu?
ARSİYAD olarak pandemi döneminde hiçbir etkinliğimizi aksatmadan, programlarımızı dijital platformlar üzerinden gerçekleştirdik. Son olarak, çok önemsediğimiz ve gurur duyduğumuz bir proje olan ‘Matematik Okuryazarlığı’ etkinliğine imza attık. Bu programda, Artvin’deki 200 matematik öğretmenine, Danışma Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Murat Altun’dan 5 hafta boyunca 10 kur üzerinden eğitimler verdik. Ayrıca programa katılan tüm öğretmenlerimize Prof. Dr. Altun hocamızın iki adet kitabını gönderdik. Milli Eğitim Bakanlığımızın da bu konuda büyük destekleri oldu. Bu eğitim gerçekten büyük heyecan yarattı, öğretmenlerimizde de bunu gördük. Bu vesileyle eğitim için bir meşale yakılmasına vesile olmaktan dolayı çok mutluyuz. 

Gelecek dönemde başkanlık görevine devam etme düşünceniz var mı? Varsa gelecek projeleriniz neler olacak?
20 Mayıs’ta genel kurul yapma planımız var ve burada bir dönem daha başkanlık görevini sürdürme arzusundayım. Başkanlık dönemim boyunca üyelerimizin daha geniş kitlelerle buluşması, onların gelişime katkı sunmak amacıyla ciddi çalışmalar yaptık. Kentin ve ülkenin yanı sıra paydaş SİAD’larla sürekli diyalog ve işbirliği içerisinde olduk. Toplantılarımızda Türkiye’nin önemli isimlerini ağırladık. Bundan sonraki süreçte de bu tarz etkinliklerimizi sürdürmek istiyoruz. Türkiye çapındaki bilim insanları, iş insanları ve sanatçıları ağırlayarak ödül törenleri yaparak, alanında fark yaratan kişileri hem desteklemek hem de farkındalık yaratmak hedefindeyiz.