Pakistan fabrikası ile küresel oyuncu oldu
Dursun EROĞLU
Bursa'nın tanınmış dericilerinden, Holiday Inn otelinin sahibi Sedat Çağlar, Mardin'de derici bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Kendini "Bursa sevdalısı" olarak gördüğünü söyleyen Çağlar'ın iş dünyasındaki başarısı, özellikle Anadolu'da ailece çalışan girişimcilerin yollarını ayırırken nelere dikkat etmeleri gerektiği, "feodal ilişkilerden" kurumsallaşmaya nasıl ulaşıldığı açısından oldukça öğretici.
Sedat Çağlar, 1960'da, Mardin'de, 6 çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak doğdu. Ailesinde, başta baba olmak üzere herkes dericilik yapıyordu. Çağlar ailesi, deri işini büyütmek için 1966'da İstanbul Kazlıçeşme'ye taşındığında artık Sedat Çağlar da İstanbul'a adımını atar. Sedat Çağlar, 3. kuşak derici. Yani sadece babası değil, dedesi de dericilikle uğraşmış.
Dericililik Mardin'den İstanbul Kazlıçeşme'ye taşınırken, Sedat Çağlar daha 7 yaşında, babasının satın aldığı deri fabrikasında gücünün yettiği kadar çalışmaya başlamıştır bile. Bir yandan okul, dersler; bir yandan fabrika... ilk ve orta okul böyle geçer. Tabi ortaokul bittikten sonra iş daha fazla zaman alan bir şey haline gelir ve öyle ki, Sedat, liseye kayıt bile yaptıramaz. Bir taraftan aile fertleri ile birlikte deri fabrikasında çalışmayı sever, diğer yandan da eğitimine devam ettirmekte ısrarlıdır. Sonuçta liseyi, dışarından bitirir ve diplomasını alır.
Eğitim, Sedat Çağlar için diploma sahibi olmak değil, artık yaptığı işle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak anlamına gelmeye başlamıştır ve Çağlar, her fırsatı değerlendirip bir yığın kursa, sertifika programına katılır. Bunlar genellikle, dericilik, deri kimyasalları, işleme teknolojisi vs.'dir. Tabi dericilik hem zor, emek-yoğun, hem de geleneksel olarak "pis" bir iş.
Sedat Çağlar, küçük yaşlardan itibaren dericiliğin içinde olan, dolayısıyla sektördeki gelişmeye de tanıklık eden birisi. 1966'dan itibaren İstanbul'da yaşayan Çağlar, dericilikte ilk atağın, 1980'de yaşandığını belirtiyor. Ama bu yıl, aynı zamanda Sedat Çağlar'ın ailesi ile yollarını ayırdığı, kendi işini kurmak için harekete geçtiği bir yıl. Sedat Çağlar, bugün SÇ Deri firması ile birlikte Holiday Inn'in sahibi, İzmir'de yabancı ortaklı bir deri fabrikası var, ayrıca Pakistan'da deri fabrikası kuruyor. BTSO Meclis Üyesi Çağlar ile hızlı yükselişinin sırlarını, "yoğurt yeme tarzlarını" konuştuk.
EKOhaber: Sayın Çağlar, kendi işinizi kurmaya karar verdiğiniz dönemde dericilik nasıl bir sektördü? Bugün neredeyiz?
Sedat Çağlar: 1980 öncesinde dericilik değişikti. Mesela Kazlıçeşme'ye gittiğimizde, hatırlıyorum, bu iş gayrimüslimlerin elinde idi. Sadece birkaç Müslüman aile vardı. İhracat tamamen onların elindeydi. 1980 sonrasında biz de ithalatı, ihracatı öğrendik, teknoloji kullanmaya başladık. Liberal ekonomiye geçtikten sonra yabancı ve yeni teknolojiler geldi, biz dericiliğimizi geliştirdik. Geliştirmekle kalmadık bizlerden daha ileri safhalarda olan İtalya, İspanya gibi ülkeleri, üretim kapasitesi olarak geride bıraktık, dericilikte makine imalatı da atağa kalktı.Sektör 1980'de atağa kalktı. Daha önce bu sektörde İspanya, Fransa, İngiltere ve İtalya vardı. Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlığı nedeniyle teknoloji transferi nisbeten daha kolay oldu ve Türkiye'de daha ucuz deri üretip, cazip bir ülke olduk.
80'lerin sonlarında Rus pazarı açıldı. Rusya'ya daha çok ceket satmaya başladık. 1998 krizine kadar dericilerin işi çok iyiydi. 1998 krizinden sonra diğer kalkınmış ülkelerdeki gibi maliyetlerimiz artışa geçti, biz de bu tarihlerden sonra inişe geçtik. Şu anda iniş sürecindeyiz. Çevre sorunu, yeni yapılan Deri OSB ve yeni yatırımlar maliyeti artırdı. Pazarda da sıkıntı başladı. Şu anda pazarda sıkıntı çekiliyor. 1998'e kadar Türk deri sanayi büyük sıçrama yaptı. İstanbul'da Tuzla Deri OSB kuruldu. Ancak maliyetler artınca bu sefer Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Nijerya gibi ülkelerin bu işe el atması bizi sıkıntıya soktu. Yani biz dericiliği Avrupa'dan aldık ve bir yol katettik; şimdi birileri bizden alıp götürüyor. Dericilik artık emek-yoğun bir işe dönüştü. Tercih edilmemiz artık, daha kaliteli mal üretmeye bağlı oldu. Şu anda Pakistan'dan, Çin'den iyiyiz. Tabii, zamanla onlar da kaliteyi yakalayacaklar, o zaman da avantajımız Avrupa pazarına yakınlığımız olacak. Kalitemiz çok iyi dizaynırlarımız İtalya'yı aratmıyor.
EKOhaber: Ailece dericisiniz. Yollar niye ayrıldı?
Sedat Çağlar: Benim 5 abim var. En küçük benim. Biz kollektif çalışmayı pek beceremiyoruz. Siz kendi ayaklarınız üzerinde duruyorsanız mesele yok. İşadamının sigortası kendi çabasıdır. Kâr kaybı sigortası, mesela bizde bilinmez. 1980'de aile ile yollarımız ayrıldı. Bütün kardeşler ayrı yatırım yaptık. Bir kısmı deri kimyasalı üretiyor. Bir kısmı inşaat yapıyor. Ben 1990'da Bursa'ya geldim. Bursa'dan çok mutluyum ve bizi kucaklayan kente çok müteşekkirim. Gönül ister ki birlikten kuvvet doğsun. Ama kurumsallaşamadığınız sürece güçlük yaşıyorsunuz ve metropol kentte feodal yaşıyorsunuz. O zaman sıkıntılar bir yerde ayrılık sürecini başlatıyor.
EKOhaber: Ailede yolları ayıran şeyler...
Sedat Çağlar: Ben ayrılmayı kayıp olarak görmüyorum. Şirket evlilikleri oluyor, hiç tanımadığınız insanlarla. Sanayicinin ayakta kalabilmesi artık çok zor. Ne iş yaparsanız yapın beraberinizde bir kilit ekip kurarsınız. Bu kilit ekip içinde aile fertleri olmak zorunda değil. Olursa bir avantaj... Bill Gates akrabaları ile mi zengin oldu?
EKOhaber: Holiday Inn nereden çıktı?
Sedat Çağlar: Yaşamım boyunca yumurtaları aynı sepete koymadım. Deriden kazandığım parayı gayrimenkule yatırdım. Ya da ticaret yaptım. ABD'de hastane içinde otel projeleri ilgimi çekti. Niye Türkiye'de olmasın, dedim. Niyetlendim ve iyi ki yapmışım.
Anadolu'daki ilk zincir
EKOhaber: Holiday Inn uluslararası bir zincir...
Sedat Çağlar: Burayı tamamen Holiday Inn zincirinin standartlarında yaptık ve 1998-2000'de bitirdik. İki yıl Holiday Inn kilit personel göndererek kendisi işletti, iki yıl sonra biz franchising ile çalışmaya başladık. Anadolu'da ilk uluslararası zincir oteldir. Sonra Konya Selçuk Üniversitesi'nde Hilton açıldı. Uluslararası bir ismi taşıyorsunuz, bunun karşılılığında bir para ödüyoruz. Hâlâ bize eğitim veriyorlar. Ben Bursa'ya böyle bir otel kazandırmaktan mutluyum.
EKOhaber: Holidday Inn yapılırken, üniversite yönetimi kendine rant elde ediyor eleştirileri yapıldı.
Sedat Çağlar: Öyle birşey yok. Birileri gelsin bir yatırım yapsın. Gönül ister ki Bursa'da benzer nice tesisler yapılsın. Arazi Uludağ Üniversitesi'ne ait. Biz 49 yıllığına kiraladık, tapusu bu şekilde. 49 yıl sonra devredilecek. O gün bize karşı çıkanlar bugün sempati ile bakıyor.
EKOhaber: Yeni otel düşünüyor musunuz?
Sedat Çağlar: İleride şartlar düzelirse yeni bir otel projem olabilir. Gelişime açık bir kentte, yeni bir Holiday Inn düşünebilirim. Çok iyi otellerimiz olmasına rağmen fiyatlar çok ucuz. Bakın, Makedonya Üsküp'te Holiday Inn var, yıllık bazda yatak fiyatı 100 Euro. Romanya da 120 Euro. Bursa'da bunları uygulayamıyoruz. hepimiz zarar ediyoruz. Bursa turizmi canlanabilir. Kendine has özellikleri olan bir yer. Kaplıcası, tarihi..Güzel bir ürün ortaya çıkarıp onu pazarlarsan değer kazanır. Mal hiçbir zaman insana ihanet etmez; insan malına ihanet eder... Bir şey üretmeden hemen işin üç kağıdına kaçıyoruz.
EKOhaber: İş dışı yaşam?
Sedat Çağlar: Mesela otelimiz profesyonelce yönetiliyor. Ve ben de ayda bir gelip profesyonelce hesap soruyorum. Sistemi kurar ve denetlenebilir hale getirirseniz rahatlarsınız. İnsanlara hem yetki vereceksiniz hem de güven duyacaksınız. Böylece sosyal faaliyetlere zaman ayırabiliyorum. Birilerine yetki verip güvenmezseniz olmaz. Sistemi kurup onu denetleyeceksiniz. BTSO Meclis üyesiyim. Sivilay, BUSİAD, Türkiye Deri Sanayicileri Derneği, Zeytinburnu Konfeksiyoncular Derneği üyesiyim. Bursa Anadolu Kulübü kurucularındanım.
EKOhaber: Çocuklar?
Sedat Çağlar: Üç çocuğum var. İkisi üniversite, birisi ilkokulda okuyor. Kızım Rabia İletişim ve Tasarımda, oğlum Eyüp de işletmecilikte okuyor. Okul bitince gelecekler, ama iş garantisi yok. Bileklerinin hakkı ile gelsinler. Hak ediyorlarsa sandalyeye otursunlar. Patronun oğlu oldum diye hazır koltuk... böyle bir dünya yok.
EKOhaber: Ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?
Sedat Çağlar: Bu kadar seyahat eden birisinin, işinden evine giden bir memur gibi çocuklarına zaman ayırması mümkün değil... İşadamının sigortası kendi performansıdır. Önemli olan iş ile aile arasında dengeyi kurabilmek. Hepimiz bazı sıkıntıları yaşıyoruz. Ailede, ortaklıklarda, sivil toplum örgünlerinde. Yüzde yüz iddia edemem ama aile, iş arasında dengeyi sağladığımı düşünüyorum.
EKOhaber: Dericilikte hedefiniz?
Sedat Çağlar. Hedef ihracat. Pakistan'da bir deri fabrikası kurmaya çalışıyoruz. Bursa'da 200 kişilik deri fabrikasının aylık işçi gideri 200 bin dolar. Pakistan'da 20 bin dolar. Arsanın metrekaresi de 50 dolar. Bazı eyaletlerde ise bedava. Tesisimiz yaklaşık 200 kişilik olacak. Deride tescilli iki markamız var. 'Vilya' ve 'Vertus.' Menemen'deki fabrikada 70 kişi çalışıyor. Safranbolu'da 150 kişi olacak. Holiday Inn'de 110 civarında çalışanımız var.
EKOhaber: Başarının sırrı nedir?
Sedat Çağlar: En başta çok çalışmak... Paranın, sermayenin dışında, sizin elinizde enstrümanlarınızın olması lazım. Çünkü bir gün paranızı kaybedebilirsiniz. Geriye sizin kişiliğiniz, cemiyet hayatınız, sorumluluklarınız bireysel ilişkileriniz kalır. Sizi başarıya götürecek olan şeyler bunlardır. Ayrıca çalışacağınız ekibi iyi kurmanız lazım. Kollektif çalışmayı benimsemelisiniz. Önce iyi bir fizibilite yapmanız gerekir.
Arma Leather ile ortaklık
Benim yaşam biçimimde çalışma var, katma değer var. Hayatım boyunca çalıştım. Ülkemi çok seviyorum şu anda dericilik inişte olmasına rağmen, şirketimin devamı için Avrupa'nın en büyük deri firmalarından birisi olan Hollandalı Arma Leather ile bir evlilik hazırlığındayım. İzmir Menemen'de fabrika kurduk üretime başlıyoruz. Safranbolu'da 50 kişinin istihdam edileceği bir deri konfeksiyon atölyesi kurduk. Sanayicilik yapıyorsanız her şeyi bilmek zorundasınız. Türkiye'de AR-GE yok. Bakıyorum bizim 1998deki çıkışımızı bugün Hindistan ve Pakistan yakalamış durumda. Yabancı ortaklıkla ihracat ve dış pazar daha başarılı olacak.
EKOhaber: Bursa Deri OSB, Badırga köyü yakınlarında tamamlanmak üzere. Orada yatırımınız yok mu?
Sedat Çağlar: Bursa Deri OSB'de en büyük parsellerden birisi bizim, ama şu anda bekliyoruz. Tabakhaneler 20 yıl önce kalkmalıydı. Öyle olsa bugün daha modern tesisler olabilirdi. Dış pazarda da iyi olurduk. Ama bugünkü maliyetlerle iş kurmak çok zor. Pazarda sıkıntı var. Elbette hepimiz tabakhanelerden kalkmak zorundayız. Deri OSB'de de yatırım yapabilirim. Hesap kitap işi.

Sayı: 587 - Sayı'nın Kapağı