TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, 6'ncısı gerçekleştirilen TÜSİAD'ın Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri'nde yaptığı konuşmada, dördüncü sanayi devriminin fiziksel, dijital ve biyolojik dünyalar arasındaki sınırları kaldırdığını, teknolojiler ve disiplinlerin iç içe geçtiğini belirtti.
Simone Kaslowski, "İnovasyonun yıkıcı etkilerinin hissedildiği bu dönemde sanayimizin katma değerini artırmak yegane amacımız olmalı. Dijital teknolojileri üretim sistemlerimize entegre etmenin yanı sıra bu teknolojilerin ülkemizde üretilme ve kullanılma yetkinliğinin geliştirilmesi, katma değer artışının kritik etkeni olarak ortaya çıkıyor dedi. Kaslowski, gelenekselleşmiş üretim kalıplarının ve iş yapış modellerinin küresel rekabetçilik için yeterli olmayacağını uzun süredir dile getirdiklerini, artık ülkelerin ve şirketlerin rekabet gücünün; ne kadar üretildiğinden çok neyi, kimin için ve nasıl üretildiğine bağlı olduğunu vurguladı. Müşterilerin çeşitlenen talepleri, demokratikleşen teknolojiler ve dijitalleşmenin küresel dinamikleri hızla değiştirdiğini ifade eden Kaslowski, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu dönüşüm bir yandan üretim sürelerini kısarken, diğer yandan üretim kalitesini ve verimliliği artırıyor. Verimlilik başta olmak üzere dördüncü sanayi devriminin tüm vaatlerinin başarılı şekilde hayata geçmesi için organizasyonel yapılar, yetenekler ve düşünce yapılarında topyekun dönüşüm kilit önem arz ediyor. İnovasyonun yıkıcı etkilerinin hissedildiği bu dönemde sanayimizin katma değerini artırmak yegane amacımız olmalı. Dijital teknolojileri üretim sistemlerimize entegre etmenin yanı sıra bu teknolojilerin ülkemizde üretilme ve kullanılma yetkinliğinin geliştirilmesi, katma değer artışına kritik etkeni olarak ortaya çıkıyor.
Kaslowski, yatırım ortamına, nitelikli iş gücüne, teşviklere, Ar-Ge altyapısına yönelik politikalarda dijital dönüşüme katkı sağlayacak unsurların önemli yer tuttuğunu aktararak, "Bundan hareketle küresel ölçekte rekabet edebilir katma değeri yüksek üretim modeline sahip öncü teknolojileri üreten ve geliştirilen sanayi ekosisteminin oluşturulmasını son derece önemli görüyoruz dedi.
Sanayide dijital dönüşüm konusunun, küresel düzeyde iş yapan ekonomik ve sosyal anlamda küresel etkileşimde olan ülkeler ve şirketler için bir alternatif olmadığının görüldüğünü belirten Kaslowski, ezber bozan ve büyük hızla devam eden dönüşüme ayak uydurmanın rekabet gücünün en belirleyici faktörü olduğunun farkında olduklarını söyledi. Kaslowski, bundan yaklaşık 5 yıl önce sanayide dijital dönüşüm olgusunu Türkiye iş dünyası gündemine getiren kurum olarak, ülkedeki farkındalığın her geçen gün artmasından dolayı mutluluk duyduklarını, aksiyona geçmemiş farkındalığın tam anlamıyla başarı sayılamayacağını, tüm çalışmalarda tecrübe paylaşımını önceliklendirdiklerini dile getirdi.
Simone Kaslowski, "İnovasyonun yıkıcı etkilerinin hissedildiği bu dönemde sanayimizin katma değerini artırmak yegane amacımız olmalı. Dijital teknolojileri üretim sistemlerimize entegre etmenin yanı sıra bu teknolojilerin ülkemizde üretilme ve kullanılma yetkinliğinin geliştirilmesi, katma değer artışının kritik etkeni olarak ortaya çıkıyor dedi. Kaslowski, gelenekselleşmiş üretim kalıplarının ve iş yapış modellerinin küresel rekabetçilik için yeterli olmayacağını uzun süredir dile getirdiklerini, artık ülkelerin ve şirketlerin rekabet gücünün; ne kadar üretildiğinden çok neyi, kimin için ve nasıl üretildiğine bağlı olduğunu vurguladı. Müşterilerin çeşitlenen talepleri, demokratikleşen teknolojiler ve dijitalleşmenin küresel dinamikleri hızla değiştirdiğini ifade eden Kaslowski, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu dönüşüm bir yandan üretim sürelerini kısarken, diğer yandan üretim kalitesini ve verimliliği artırıyor. Verimlilik başta olmak üzere dördüncü sanayi devriminin tüm vaatlerinin başarılı şekilde hayata geçmesi için organizasyonel yapılar, yetenekler ve düşünce yapılarında topyekun dönüşüm kilit önem arz ediyor. İnovasyonun yıkıcı etkilerinin hissedildiği bu dönemde sanayimizin katma değerini artırmak yegane amacımız olmalı. Dijital teknolojileri üretim sistemlerimize entegre etmenin yanı sıra bu teknolojilerin ülkemizde üretilme ve kullanılma yetkinliğinin geliştirilmesi, katma değer artışına kritik etkeni olarak ortaya çıkıyor.
Kaslowski, yatırım ortamına, nitelikli iş gücüne, teşviklere, Ar-Ge altyapısına yönelik politikalarda dijital dönüşüme katkı sağlayacak unsurların önemli yer tuttuğunu aktararak, "Bundan hareketle küresel ölçekte rekabet edebilir katma değeri yüksek üretim modeline sahip öncü teknolojileri üreten ve geliştirilen sanayi ekosisteminin oluşturulmasını son derece önemli görüyoruz dedi.
Sanayide dijital dönüşüm konusunun, küresel düzeyde iş yapan ekonomik ve sosyal anlamda küresel etkileşimde olan ülkeler ve şirketler için bir alternatif olmadığının görüldüğünü belirten Kaslowski, ezber bozan ve büyük hızla devam eden dönüşüme ayak uydurmanın rekabet gücünün en belirleyici faktörü olduğunun farkında olduklarını söyledi. Kaslowski, bundan yaklaşık 5 yıl önce sanayide dijital dönüşüm olgusunu Türkiye iş dünyası gündemine getiren kurum olarak, ülkedeki farkındalığın her geçen gün artmasından dolayı mutluluk duyduklarını, aksiyona geçmemiş farkındalığın tam anlamıyla başarı sayılamayacağını, tüm çalışmalarda tecrübe paylaşımını önceliklendirdiklerini dile getirdi.
Sayı: 1200 - Sayı'nın Kapağı